Perakendede büyük bir değişim yaşanıyor. Kategoriler, mağaza
metrekareleri, CEO sayısı artıyor. Buna karşın ana işin payı ve kârlılık
azalıyor. Perakende markalarının en büyük sorunlarının başında ise
“yamyam etkisi” geliyor. Kendi kendilerine rakip olan aynı şirkete ait
mağazalar, birbirlerinin kârından yiyor. Önümüzdeki dönemin en önemli
trendlerinden biri ise indirim dönemlerinin eskiye göre azalacak olması.
Öyle ki yakın dönemde çok indirim yapmak yerine tüketiciye göre fiyatı
belirlemek önem kazanacak. Son yılların en hareketli sektörlerinden biri
hiç kuşkusuz perakende... Yatırımların rotası değişmiş durumda.
Kategoriler, mağaza sayıları ve metrekareleri müthiş bir artış
gösteriyor. Sektördeki bu değişiklikler, kurumsallaşma çalışmalarına da
yansıyor... Öyle ki kurucu aile üyelerinden başka yönetici görmenin pek
mümkün olmadığı perakende şirketlerine yeni CEO’lar atanıyor. Rekabette
ise ilginç bir değişim söz konusu. Artık şirketler kendi mağazalarının
birbiriyle rekabet ettiğine şahit oluyor. Hatta buna belirli bir
seviyeye kadar göz yumuyorlar. Pazardaki marka sayısında da önemli bir
değişim söz konusu... 2001’de perakende sektöründe hazır giyim ve
aksesuar alanında 47 şirket ve bunların 155 alt markası varken bugün
oyuncu sayısı 149’a, marka sayısı 500’e yükseldi. Sadece marka sayısı
değil, pazar da büyüdü. 3 yıl önce 200 milyar dolar olan perakende
pazarı 2012’yi 280 milyar dolar ciroyla kapattı. Gelecek yıl ise 310
milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Hızla büyüyen perakendede
rekabet de artmış durumda... Fiyat indirimleriyle azalan kârlılıkları
yeniden sağlamak için perakendecilerin odağında verimlilik var. Satın
almalar, yerli-yabancı rekabeti gibi perakende de her dönem gündemde
olan dinamik konular ise yine sektörün yeni dönem rotasına yön verecek
diğer başlıklar olarak ön plana çıkıyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. 1- YAMYAM ETKİSİ
Yeni
dönemde perakendecilerin en büyük rakibi, bizzat kendileri oluyor.
Yakın bölgelerde açılmış aynı şirkete ait mağazalar, birbirinin kârından
yiyor. LC Waikiki’nin yönetim kurulu başkanı Vahap Küçük, bu duruma
“yamyam etkisi” diyor. Bundan korunmak için çözüm basit: Yakın
lokas-yondaki mağazalardan verimsiz olanları kapatıp diğerlerinin
kârlılığını artırmak. Vahap Küçük, “yamyam etkisine” yakalanmamak için
mağaza açarken 50 keredüşündüğünü söylüyor. Her türlü önleme karşın bu
durumdan kurtulamazsa da en fazla satış yapan mağazasının cirosundan pay
çalanı tespit edip hızlıca kapattığını belirtiyor. Küçük’ün bunun için
bir de barajı var. Küçük, “Yakın lokasyonlardaki mağazalarımız
birbirlerinin cirosundan yüzde 25 pay alıyorsa en verimsiz olanı
kapatıyoruz” diyor. Sadece LC Waikiki’de değil, yamyam etkisi perakende
sektöründeki birçok markanın sorunu. Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem,
“Birbirine yakın lokasyondaki aynı marka mağazaların birbirinin kârından
yediğini tespit ettiğimizde verimliliği artırmak için kârı düşük
olandan vazgeçiyoruz” diyor. Birleşmiş Markalar Derneği’nin (BMD) genel
sekreteri Ekrem Utku da son dönemde perakendecilerin kendi kendilerinin
rakibi olmamak için mağaza seçimine daha fazla dikkat ettiğini söylüyor
ve ekliyor: “Bu yıl perakende markalarının geçmiş yıllara göre yeni
mağaza açılışında son 2 yılki gibi istekli olmayacağını düşünüyoruz.
Bizim bu yıl yeni açılacak 25 yeni alışveriş merkezinde yine
mağazalarımız olacak. Ancak eskisinden daha hassas düşünerek adım
atacağız.”~
2- KATEGORİDE HIZLI ARTIŞ
Mağaza
raflarındaki ürün ve kategori sayısı hızla artıyor. Birçok marka, ojeden
aksesuara çocuktan iç giyime ve parfüme kadar farklı ürün grubunu bir
arada sunmaya başladı. Uzmanlara göre bu durum daha fazla büyüme
isteğinden kaynaklanıyor. Son 5 yılda, kategori sayısını en fazla
artıran markalardan biri Mavi oldu. Bugün mayodan aksesuara, çocuktan
denime kadar çok sayıda ürün grubunu bünyesinde bulunduran Mavi’de
kategori artışıyla ürün çeşidi bin 200’den bin 750’lere çıktı. En yeni
olarak çocuk kategorisine girdiklerini söyleyen Mavi Genel Müdürü Cüneyt
Yavuz, “Blue jean, bizim en kahraman ürünümüz ancak hedefimiz her yıl
koleksiyona yeni kahramanlar eklemek” diyor. Peki kategori artışı
markalara ne sağladı? Sonuçlar ortada... Mavi, son 5 yılda uyguladığı bu
strateji sayesinde Türkiye’de erkek giyiminde en büyük 4’üncü, kadın
giyiminde ise 5’inci marka oldu. Kategori sayısını artıran markalardan
biri de İpekyol. Markanın eskiden 40 farklı ürün grubu bulunurken bu
sayı bugün 65’i buluyor. Son 5 yılda ojeden aksesuara kadar
mağazalarındaki kategori sayısını önemli oranda artırdıklarını söyleyen
İpekyol Yönetim Kurulu Üyesi Nejdet Ayaydın, “Her sezon müşterinin
beklentisi, çeşitliliğin artması ve koleksiyonun genişlemesi yönünde
oldu” diyor. Moda perakendeciliğine saf ipek ve kaşmir kadın ve erkek
koleksiyonlarıyla giren Silk&Cashmere’in de bugün parfüme kadar
farklı kategorilerde çok sayıda ürün grubu bulunuyor. Silk&Cashmere
COO’su Neşe Tuncer, “Ür��n gruplarımız arasına ev tekstili ve çocuk
grubunu da ekledik. Saf kaşmirden köpek kıyafetleri bile yapıyoruz”
diyor.
3-MAĞAZALAR GİDEREK BÜYÜYOR
Perakendede en
önemli değişimlerden biri de satış alanlarının büyümesi. Kategori ve
ürün sayısının artmasıyla perakendeciler daha büyük mağazalar açmaya
başladı. BMD’nin verilerine göre son 3 yılda Türkiye’deki toplam
perakende satış alanı 20 milyondan 25 milyon metrekareye yükseldi.
Önümüzdeki 2 yılda ise satış alanı büyüklüğünün 32 milyon metrekareye
çıkması bekleniyor. Metrekarede en hızlı büyüme ise moda
perakendeciliğinde yaşandı. Moda perakendede satış alanı 2009 ila 2012
arasında tam yüzde 43,4 büyüdü.
Eskiden daha küçük metrekarelerde
satış yapan birçok marka artık belli bir büyüklüğün altında mağaza
açmıyor. LC Waikiki bin 500, Ramsey ve İpekyol ise 200 metrekarenin
altında mağaza açmıyor. Kiğılı da bugün eskiye göre 3 kat daha büyük
mağazalarla sektörde yer alıyor. Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem, “Eskiden
80-90 metrekare büyüklüğünde mağazalar açıyorduk. Bugün ise ürün
çeşitliliğimizin artmasıyla mağazalarımızı büyüttük. 250 metrekare
altında mağaza açmamaya dikkat ediyoruz” diyor. Mavi Genel Müdürü Cüneyt
Yavuz da eskiye göre bugün daha büyük mağazaların değer kazandığını
söylüyor. Yavuz, “Son 4 yılda satış alanımızı 58 binden 75 bine
çıkardık. Mağazalarımızın büyüklüğünü de 250 metrekareden 450 metrekare
ve üzerine taşıdık” diyor. Sadece markalar değil artık alışveriş
merkezleri de daha büyük mekanlara dönüştü. Krea Yönetici Ortağı Hakal
Kodal, “Bu yıl, 25 yeni AVM açılacak. Eskiye göre sektördeki en büyük
değişiklik metrekarelerin büyümesi olacak” diyor. Kodal, eskiden bir
AVM’nin ortalama 15 bin metrekare inşaat alanından oluştuğunu şimdi ise
bu rakamın 40 bin metrekare seviyesine geldiğini belirtiyor.~
4- ANA İŞİN PAYI AZALDI
YENİ STRATEJİ
Tüketicinin
her ihtiyacını karşılayan marka olma stratejisiyle ilerleyen perakende
markalarında ana işin payı azalıyor. Esas işi denim satmak olan Mavi
markası da zamanla değişerek içinde farklı ürün gruplarının olduğu moda
markasına dönüştü. DEĞİŞEN STRATEJİ
Perakendede değişen
strateji anlayışı cirolara da yansıdı. işe erkek takım elbise
koleksiyonuyla başlayan Kiğılı'da bugün ana iş kolunun payı yüzde 25'e
geriledi. Mavi'de ise ana iş jean'in payı son 5 yılda yüzde 65'ten yüzde
50'ye düştü. MARKAYI GÜÇLENDİRDİ
Mavi Genel Müdürü Cüneyt
Yavuz, "Stratejimizdeki bu değişim jean'deki iddiamızdan ve öncü
rolümüzden vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor. Ancak jean'i diğer moda
ürünleriyle destekleyerek markayı güçlendirmek adına fırsat yaratıyor”
diyor. YÜZDE 40 AZALDI
Ana işi erkek ayakkabı ürünleri
olan King Paolo'da da zaman içinde ana işin payı yüzde 100'den yüzde
60'a geriledi. Bunun yanında yeni kategorilerin payı arttı. King Paolo
Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Turan, "ilk üretimimiz erkek
ayakkabısıydı. Bunun yanına kadın ayakkabısı, kemer, çanta, ayakkabı,
bakım ürünlerini ekleyerek kategorilerimizi genişlettik” diyor.
5- DAHA AZ İNDİRİM DÖNEMİ
Son
10 yılda perakendede kârlılıklar en az yüzde 5 azaldı. Bazı markalarda
ise bu oran yüzde 30’ları buldu. Yeni dönemde perakendecilerin hedefinde
kârlılığı artırmak bulunuyor. Bunun için verimliliğe odaklanan
markalar, koleksiyon devir hızlarını artırıp daha az stokla çalışıyor.
Mavi’den Mudo’ya, LC Waikiki’den Ramsey’e kadar Türkiye’nin önde gelen
moda perakendecileri artık daha az stokla çalışıp geçmiş yıllara göre
daha az indirim yapıyor. LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük
de gelecekte perakendedeki en önemli trendlerden birinin daha az indirim
yapmak olacağını söylüyor, Küçük, “İndirim yapmak yerine tüketici
eğilimlerini izleyerek fiyat ayarlaması yapıyoruz” diyor. Uyguladıkları
sistemle ilgili şöyle konuşuyor: “Kârlılığı artırmak için devir
hızlarını artırmaya ve doğru ürünü zamanında sipariş ederek indirim
ihtiyaçlarını en aza indirmeye çalışıyoruz. Sistemimizde ürünün fiyatına
bir nevi tüketici karar veriyor. O nedenle biz indirim yerine ‘fiyat
ayarlaması’ yapmayı tercih ediyoruz.” Ramsey İcra Kurulu Başkanı Hüseyin
Doğan da “İndirimin ve ‘en ucuzun’ sonu yok. Fiyat odaklı yıkıcı bir
rekabetten her zaman uzak duruyoruz” diyor. İndirim yapma konusunda daha
tutucu olanlar da var. Süvari, İpekyol ve Saat&Saat indirim
takvimimi kesinlikle değiştirmiyor. İndirim dönemlerini artırmayı
düşünmediklerini söyleyen Saat&Saat Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan
Kaya, “Bizde indirim kampanyaları çok sık yapılmaz. Sadece belirli
tarihlerde belli modellerde indirim olur” diyor. Süvari’de ise tek fiyat
sistemi uygulanıyor. Süvari Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Coşkun,
yüzdeli indirim uygulaması yapmadıklarını, fiyatlarda da düşüş
beklemediklerini söylüyor.
6- HARCAMA TRENDİ YÜKSELDİ
1,5 MİLYAR ZİYARETÇİ
AVM'lerin
ziyaretçileri her yıl düzenli olarak artıyor. 2009 başında 840 milyon
olan Türkiye genelindeki yıllık ziyaretçi sayısı bu yılın başında yüzde
79 artarak 1,5 milyara yükseldi. CİRO 2,6 KAT ARTTI
Artan
ziyaretçi trafiğinin satışa dönüşme oranını AVM cirolarından görmek
mümkün. 2009'da 19 milyar TL seviyesinde olan AVM'lerin ciroları 2013
yılı başında 50 milyar TL'ye yükseldi. 3 yılda AVM'lerin cirosu 2,6 kat
arttı. Bu yıl sonunda ise AVM'lerin cirosunun 60 milyar TL olması
bekleniyor. METREKARE BAŞINA CİRO
Ciro artışı hem AVM
sayısının hem de ziyaretçi sayısının artmasından kaynaklansa da
metrekare başına düşen cirolardaki artış dikkat çekici. AYD'nin
araştırmasına göre 2009'da metrekare başına düşen ciro 401 TL'den yüzde
61 oranında artarak 647 TL'ye yükseldi. SEPET BÜYÜYOR
Metrekare
başına düşen cironun artmasının en önemli nedenlerinden biri de
tüketicilerin eskiye göre daha fazla harcama yapması oldu. Tüketici Algı
Araştırmasına göre 2011 'de AVM'lerde bir kişi ortalama 86 TL harcarken
bu tutar geçen yıl 105 TL'ye yükseldi.~ ORTA SINIFTA FAZLA
Özellikle
tüketimde en dikkat çekici gelişme, orta gelir grubunda yaşandı.
2012'de üst gelir grubu AVM'lerde ortalama 111 TL harcarken orta sınıfın
harcama miktarı 107 TL oldu. Ortayla üst gelir grubunun harcamaları
birbirine yaklaştı. Orta gelir grubu harcamasının büyük bir kısmı çocuk
kategorisinde gerçekleşti.
7- YURTDIŞI DAHA HIZLANACAK
Önümüzdeki
dönemde perakendedeki büyüme daha çok yurtdışı mağazacılıktan
sağlanacak. Markalar, gelecek dönem stratejilerini, büyüme planlarını
yurtdışında mağaza sayılarını artırmak üzerine kuruyor. Son 3 yılda,
yurtdışı mağazacılıktaki hızlı büyüme de bunu gösteriyor.
Perakendecilerin yurtdışında açtığı mağaza sayısı 2009-2012 yılları
arasında yüzde 90’a yakın artarak bin 600’den 3 bine yükseldi. Aynı
dönemde yurtiçindeki mağaza sayısı ise sadece yüzde 37,5 arttı.
Önümüzdeki dönemde ise perakendecilerinin yurtdışındaki mağaza sayısını
daha hızlı artırması bekleniyor. BMD’nin 2014 tahminine göre Türkiye’nin
önde gelen perakendecileri, yurtdışındaki mağaza sayılarını 2 yıl
içinde 3 binden 4 bin 800’e çıkaracak. Yurtdışı mağazacılıkta 2 yılda
yüzde 60 artış yaşanacak. Buna karşın yurtiçinde perakendecilerin mağaza
sayısı sadece yüzde 9 artacak. Uzmanlar da önümüzdeki dönemde gıda dışı
perakendede büyümenin motorunun yurtdışı mağazacılık olacağını
belirtiyor. Perakende sektörü olarak 2023’e kadar 10 global marka
çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Birleşmiş Markalar Derneği’nin (BMD)
genel sekreteri Ekrem Utku, “Her ne kadar ek vergiler nedeniyle
markalarımızın ihracatta rekabetçi fiyat avantajı bir nebze sekteye
uğrasa da yurtdışı mağazalaşma konusundaki hızlı büyümemiz devam edecek”
diyor. Geçen yılı, 90 ülkede 3 bine yakın mağazayla kapatan Türk
perakendecileri bu yıl sonunda yurtdışında 4 bin satış noktasına
ulaşacak. Yurtdışı hedefleri ise iç pazardan daha büyük. LC Waikiki, bu
yıl sonuna kadar yurtiçinde 28, yurtdışında ise 38 yeni mağaza açmayı
planlıyor. Küçük, “2013, yurtdışında büyüme yılı olacak” diyor.
Geçtiğimiz yıl, yatırım fonu Turkven’le ortaklık yapan Koton’un hedefi
de yurtdışı mağazaları artırmak. Koton, 2013’te yurtdışında 20 mağaza
açmayı planlıyor.
8- SATIN ALMALAR ARTACAK
AB’de geçen
yıl perakende pazarında yüzde 2 düşüş yaşandı. Türkiye’de ise sektör
aynı L. .M dönemde yüzde 5,2 büyüdü. Gıda dışı modern perakendede büyüme
yüzde 11,4’ü buldu. Moda perakendesinde ise büyüme yüzde 15’in üzerine
çıktı. Türkiye’nin perakendede Avrupa hatta Amerika’ya göre daha hızlı
büyümesi yabancı yatırımcılar tarafından daha fazla takip edilmesini
sağlıyor. Son 2 yılda, sektörde gerçekleşen yabancı yatırımcılarla satın
alma ve ortaklıkların önümüzdeki dönemde de artarak devam etmesi
bekleniyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Yönetim Kurulu Başkanı Cem
Negrin, “Son 2 yılda moda perakendesinde yaşanan en önemli gelişme,
yerli markaların yabancılarla yaptıkları ortaklıklar oldu. Bu
ortaklıklar sektörün sahip olduğu potansiyeli ortaya koyuyor” diyor.
Önümüzdeki dönemde perakendede yabancı yatırımcı sayısının artması
bekleniyor. Uzmanlara göre buradaki önemli değişim, yabancı
yatırımcıların Türkiye’ye doğrudan yatırım yapmak yerine yerli bir
şirketi satın alması şeklinde olacak. Özellikle bu değişimin alışveriş
merkezleri yatırımlarında kendini daha çok hissettirmesi bekleniyor. AYD
Başkanı Hulusi Belgü, “Avrupa’daki emeklilik fonları kesin geliri olan
yerli yatırımcıların elindeki alışveriş merkezlerini satın almak
istiyor” diyor ve ekliyor: “Uzakdoğu’dan da Körfez’den de gelenler var.
Çok yakında bazı satın almalar duyacağız.” ECE Türkiye Genel Müdür
Yardımcısı Nuri Şapkacı da önümüzdeki dönemde perakende sektöründe el
değiştirmelerin yaşanacağını belirtiyor. Şapkacı, “Son zamanlarda
yabancı yatırımcılar, Türk yatırımcılarla belli bir noktada anlaşarak
yeni satın almalara gidiyor. Bunun önü daha da açılacak. Yabancı
yatırımcılar, Türkiye’ye girerek, yerli yatırımcıların AVM’lerini satın
alacak” diye konuşuyor.~
9- EN BÜYÜK ARTIŞ AKSESUARDA
MARKALARIN HEDEFİNDE
Kadından
kozmetiğe, çocuktan erkeğe farklı ürün grupları arasındaki en büyük
büyüme aksesuar ile ayakkabı kategorilerinde yaşanıyor. Markalar da bu
alandaki yatırımlarını hızla artırıyor. İpekyol, Machka ve Twist
markaları için ayrı aksesuar koleksiyonu hazırladı. İpekyol Yönetim
Kurulu Üyesi Nejdet Ayaydın'a göre farklı ürün grupları arasında en
hızlı satış grafiğini artıran kategorilerin başında aksesuarlar geliyor. GELECEĞİ PARLAK
LC
Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük de aksesuarın ciro içindeki
payının hızla artacağı görüşünde. Küçük, “En son takı ve küpenin olduğu
aksesuar grubuna girdik” diyor. İlk kuruldukları dönemde 2 olan kategori
sayısını 6'ya çıkardıklarını ve bu sayıyı daha da artırmayı
hedeflediklerini söyleyen Mendo's Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Stamati
de aksesuar grubunun diğerlerine göre daha hızlı büyüdüğünü söylüyor.
Stamati, “Aksesuarlar, gün geçtikçe tüketicinin vazgeçilmezi haline
geliyor ve satış grafikleri hızla tırmanıyor” diyor.
10- YEREL ŞİRKETLER GÜÇLENDİ
L
W Son dönemde perakendedeki en önemli değişimlerden biri de yerel
oyuncuların diğerlerine göre daha hızlı büyümesi oldu. Yatırımda,
büyümede ve yeni marka yaratmada yerel oyuncular ön plana çıktı.
Özellikle gıda perakendeciliğinde yerel zincirler çok uluslu rakiplerine
göre daha hızlı büyüdü. 2011’de toplam perakendenin büyümesi yüzde 5,9
iken aynı yıl yerel zincirler yüzde 21 büyüdü. Geçen yıl da yerel
zincirlerin büyümesi yüzde 17 oldu. Aynı dönemde çok uluslu zincirler
yüzde 5-8 arasında büyüdü. Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı
Selamet Aygün, “Birçok ilde yerel perakendeci sayıları arttı. Ayrıca
birçok ilden de bazı uluslararası perakende markaları çıkmak zorunda
kaldı” diyor. Sadece gıda perakende değil, yeni alışveriş merkezi
yatırımlarında da yerli firmalar öne çıktı. 2013’te Eroğlu’ndan
Torunlar’a, Sur Yapı’dan Artaş’a kadar yerli yatırımcıların önemli
projeleri bulunuyor. Bu yıl toplam 4 milyar dolarlık AVM yatırımı
yapılacağını söyleyen AYD Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Belgü, bunun 3
milyar dolarının yerli yatırımcılar tarafından gerçekleşeceğini
söylüyor. İlk kez bu yıl, yabancı yatırımcıların yatırım tutarı 1 milyar
dolar seviyesinde olacak.
11- CEO’LARDA DEĞİŞİM BAŞLADI
BUYUK DEĞİŞİM
Eskiden
yerel perakende markalarında kurucu ve aile üyeleri dışında profesyonel
CEO görmek imkansızdı. Bu şirketler CEO atamazdı. Şimdi ise yurtdışına
açılma, yabancı gruplarla yapılan ortaklıklar, markaların kurumsallaşma
süreçlerini hızlandırdı. Mavi'den ipekyol'a kadar birçok markaya
profesyonel CEO atandı. YABANCI ORTAK ETKİSİ
2008'de
İtalya'nın en büyük tekstil şirketlerinden olan Miroglio Grup ile
ortaklık yapan ipekyol, bu gelişmenin ardından tepe yönetimine aile
dışından profesyonel bir CEO getirdi. ipekyol Yönetim Kurulu Üyesi
Nejdet Ayaydın, "Kurumsallaşmanın gerekliliği olarak CEO'nun faydalı
olacağına inancımız tam” diyor. KURUMSALLAŞMA ARTTI
Ramsey
icra Kurulu Başkanı Hüseyin Doğan da Türkiye'de perakende sektörünün
uluslararası fonların cazibe merkezi haline gelmesinin sektördeki
kurumsallaşmayı artırdığını söylüyor. Süvari Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet Coşkun, "Türkiye'deki ulusal markalar son 10 yıldır çok hızlı
büyüdü. Hızlı büyümeden kaynaklanan kontrolü kaybetme korkusu markaları
kurumsallaşmaya itiyor” diyor. PROFESYONEL YÜKSELİŞ
Coşkun,
şöyle devam ediyor: "10 yıl önce perakende sektöründe 100 mağazası olan
kimse yoktu. Bugün onlarca firmanın 50-100 mağazası var. Bu büyüklüğü
de ancak profesyonel yöneticiler idare edebiliyor. Önümüzdeki dönemde
markalarda üst yönetimde profesyonellere olan talep artacak.”
12- GIDADA BÜYÜME UCUZDA
Gıda
perakendeciliğinde ise artık hazır giyimdeki gibi yüksek büyüme
oranları yok. 2011 yılında 196 milyar dolar olan gıda perakendenin
cirosu geçen yıl sadece yüzde 3 büyüdü ve 202 milyar dolar seviyesine
ulaştı. 2 yıl içinde de pazarın 214 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması
bekleniyor. Ancak gıda perakendeciliğinde en hızlı büyüme ucuzluk
marketlerinde yaşanıyor. Bu durum A101, BİM gibi marketlerin cirolarına
da yansımış durumda. İndirim marketlerinin büyümesi pazarın çok üzerinde
oldu. A101, 2012’de cirosunu yüzde 75, BİM ise yüzde 21 artırmayı
başardı. Aydın Ailesi’ne ait A101’in genel müdürü İlhan İnan Dündar, bu
yıl yüzde 56 büyüme öngördüklerini söylüyor. Dündar, “656 market daha
açacağız. 70 ilde olacağız” diye konuşuyor. BİM İcra Kurulu Üyesi Galip
Aykaç ise 2013’te yüzde 18 büyümeyi öngördüklerini belirtiyor.~
Buna göre
Türkiye’nin en büyük ucuzluk marketi BİM’in cirosu 9,9 milyar TL’den
11,7 milyar TL’ye çıkacak. Müşterilerin gıda perakendesinde ilk
tercihinin kendilerine en yakın perakende noktalarına gitmek olduğunu
söyleyen Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Selamet Aygün,
“Müşterinin ikinci tercihi ise uygun fiyatlı ürün almak oluyor” diyor.
Gıda perakendeciliğinde bir önemli değişiklik de artan ürün çeşitliliği.
Büyük ulusal markaların yanı sıra ürün sayısı ucuzluk marketleriyle
yerel zincirlerde de arttı. Yerel marketlerdeki ürün sayısı son 5 yılda
700’den 4 binlere çıktı. Aygün, “Müşterinin her aradığını bulması için
mağazalarda en az 4 bin ila 5 bin kalem ürün çeşidinin olmasına dikkat
ediyoruz” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?