30 Süper Kadın

İlk araştırma 2000 yılında gerçekleştirildi. “En Güçlü 30 Kadın” listesine her sektörden yönetici ve iş kadını girdi. Şimdi dördüncü araştırma zamanı. Türk iş dünyasının en güçlü kadınları arasına ...

1.05.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
İlk araştırma 2000 yılında gerçekleştirildi. “En Güçlü 30 Kadın” listesine her sektörden yönetici ve iş kadını girdi. Şimdi dördüncü araştırma zamanı. Türk iş dünyasının en güçlü kadınları arasına yeniler katıldı, sıralamalarda değişiklikler oldu. Ancak, aile üyelerinin yanı sıra, profesyonellerin üst sıralara tırmanması, 2003 yılına damgasını vuran gelişme olarak öne çıktı.  
 
Türkiye’de son yıllarda iş dünyasında yaşanan büyük dönüşümün en önemli parçasını, “kadınların ayak sesleri” oluşturuyor. Gerçi her zaman Türk iş dünyasında kadınların önemli bir yeri vardı. Ancak, son yıllarda ağırlıkları giderek arıyor, aile dışı profesyonel yöneticiler de zirvedeki görevleri üstleniyorlar. Daha önce görülmediği kadar banka genel müdürü, yabancı şirket CEO’suna rastlıyor, grupların stratejik pozisyonlarına onların geldiğine şahit oluyoruz…  
 
Capital okurları, bu değişimi, son yıllarda “En Güçlü 30 Kadın” adlı araştırmamızdan izliyor. Her yıl gerçekleştirdiğimiz bu araştırmada, “güç” unsurunu şirketinin sektör ve ekonomideki büyüklüğü ile kadınların attıkları büyük adımlar oluşturuyor. 30 güçlü kadını seçerken ise oluşturduğumuz bir listeyi temel alıyoruz. Ardından bu ana listede yer alan 100’ün üzerindeki iş kadınını, güçleri, yönettikleri şirket ve sektördeki yerlerine göre analiz ediyoruz. Bu analizde yönetim danışmanları, sektörlerin önde gelen isimleri, reklamcılar ve strateji danışmanlarının görüşlerinden yararlanıyoruz. Bu uzun çalışmanın sonunda da “En Güçlü 30 Kadın 2003” çalışması oluştu.  
 
Finansın güçlü kadınları  
 
2002 yılında listenin beşinci sırasında yer alan Suzan Sabancı, yeni listede en güçlü kadın olarak karşımıza çıkıyor. Suzan Sabancı’nın bu yükselişinde, Türk iş dünyasındaki değişim ve kriz döneminin izleri etkili oldu. Geçen yılki listenin zirvesinde yer alan Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi’ne ağırlık verdiği için holding yönetiminden büyük ölçüde ayrıldı. Suna Kıraç ise hastalığı nedeniyle daha az etkin. İmre Barmanbek ise CEO pozisyonunu Tufan Darbaz’a devretti.  
 
Bunların yanı sıra, Suzan Sabancı, daha kriz döneminde Akbank’ın gösterdiği performans ve yurtdışına açılma politikası etkili oldu. Akbank’ta Yönetim Kurulu Murahhas Azası olarak görev yapan Suzan Sabancı,  Sabancı Holding’de de insan kaynakları komitesi üyeliği görevini yürütüyor.  
 
Demirbank’ın satın alınmasında etkin rol oynayan HSBC Bank Genel Müdürü Piraye Antika ise bir basamak yükselerek üçüncü sıraya yerleşti. Antika’nın yükselmesinde HSBC Bank’ın hem ticari hem de bireysel bankacılıktaki pazar payını hızlı bir şekilde büyütmesi etkili oldu.  
Ayrıca, 2002 yılında bankanın Boyner Holding’e bağlı Benkar’ı satın alarak kredi kartı portföyünü hızlı bir şekilde büyütmesinde de Piraye Antika’nın üstlendiği rol etkili oldu.  
 
Tablodaki en hızlı çıkışı, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Arsel gerçekleştirdi. 2002 yılındaki sıralamada 26’ıncı sırada yer alan Arsel, bu yılki değerlendirmede 12’inci sıraya yükseldi. Yükselişin arkasında ise Semahat Arsel’in hem holding yönetimine daha etkin katılması hem de gelir vergisi sıralamasında listenin ilkleri arasında yer alması etkili oldu. Semahat Arsel, aynı zamanda Vehbi Koç Vakfı İdare Heyeti Başkanlığı görevini de yürütüyor.  
 
Yönetimdeki etkinlikleri azaldı  
 
2002 yılında listenin ilk sırasında yer alan Güler Sabancı, bu yılki listemizde beşinci sıraya geriledi. Bunun en büyük nedeni, holding yönetimindeki etkinliğinin azalması. Şu sıralarda vaktinin büyük bir bölümünü, Sabancı Üniversitesi’ne ve kendi ürettiği Gülor Şarapları’na ayırıyor. Sabancı Holding’de ise insan kaynakları komitesi başkanlığının dışında üstlendiği bir görev yok.  
 
Geçen yıl listenin ikinci sırasında yer alan Suna Kıraç, bu yıl dördüncü sıraya geriledi. Hatırlayacağınız gibi Suna Kıraç, 2000 ve 2001 yılında yaptığımız araştırmalarda listenin ilk sırasında yer almıştı. Ancak, rahatsızlığı nedeniyle holding yönetimindeki etkinliği azaldığı için 2002 yılında ikinci sıraya gerilemişti. Rahatsızlığının devam etmesi nedeniyle, bu yılki listemizde de dördüncü sırada yer alıyor. Ancak, hatırlatmakta yarar var; kendisi rahatsızlığına rağmen, hala alınan kararlarda etkin rol oynuyor.  
 
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İmre Barmanbek de, bu yılki listemizde bir miktar gerileyenler arasında yer alıyor. 2002 yılında güçlü kadınlar sıralamasında üçüncü olan, Barmanbek bu yıl altıncı sırada. Geçtiğimiz aylarda CEO’luğu Tufan Darbaz’a devretmesi de bu düşüşün ana nedeni. Sıralamadaki diğer düşüşler ise ağırlıklı olarak 10 yeni kadının listeye girmesinden kaynaklandı.  
 
Akaryakıtta kadın eli  
 
Daha önce de söylemiştik. Bu yılki en güçlü 30 kadın araştırmasına göre en güçlü kadın Suzan Sabancı. İkinci sırada ise geçmiş yılların aksine profesyonel yöneticiler var. Bunların başında ise akaryakıt sektöründeki ilk kadın genel müdür olan Shell Türkiye Genel Müdürü Canan Ediboğlu geliyor.  
 
Ocak ayında Shell Türkiye Genel Müdürlüğü’ne atanan Ediboğlu, çalışma yaşamına 1978 yılında, İngiltere'de Southampton Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak başladı. 1980 Shell Türkiye’de görev üstlendi. Bu tarihten itibaren şirkette çeşitli pozisyonlarda görev yaptı. 1998 yılında ise Shell Türkiye Finansman Direktörü olarak atandı.  
 
Bu süreçte Avrupa'da "ilk" olarak gerçekleştirdiği proje ve uygulamalarla Shell Türkiye Finans'ın Avrupa'ya öncü olmasını sağladı. Bu başarıları nedeniyle Shell Avrupa'nın, “Finans Liderlik Grubu”nda yer alarak global seviyede önemli kararların altına imza attı. Ekonominin barometresi olarak kabul edilen akaryakıt sektöründe üstlendiği görev ve sektördeki gücü, listemize ikinci sıradan girmesine neden oldu.  
 
Cam ve medyanın kadınları  
 
Gülsüm Azeri, Şişecam Ev Eşyası Grup Başkanı. En güçlü 30 kadın sıralamasına yedinci sıradan girdi. Onu, bu listeye sokan ise Paşabahçe’nin başarıları ve doğal olarak yönettiği büyük grup. Milyonlarca doları yönetiyor, çok sayıda çalışanı olan bir grubun başında görev yapıyor. Paşabahçe Mağazaları’nın yeni konseptinin oluşmasında da en etkili isimlerden biri. Ürün gamının geliştirilmesinde de onun imzası var. Paşabahçe’nin yurtdışına açılması ve bulunduğu bölgelerde hızla büyütülmesi konusunda çalışmaları olduğu söyleniyor.  
 
Listeye bu yıl giren Doğan Holding İcra Kurulu Üyesi Arzuhan Yalçındağ ise dokuzuncu sırada yer alıyor. Londra Amerikan Koleji ve İstanbul Boğaziçi Üniversitesi mezunu olan Yalçındağ, mesleki kariyerine Doğan Grubu içindeki çeşitli medya kuruluşlarında çalışarak başladı.  
 
Bazı medya kuruluşlarının kurulma ve yönetim faaliyetlerine iştirak etti. Arzuhan Yalçındağ, şu anda İcra Kurulu üyeliğinin yanı sıra, Doğan Grubu'nun görsel medyasından sorumlu olarak çalışıyor. Kanal D ve CNN Türk’ün başarılarında etkisi bir hayli fazla.  
 
Toplumsal ve sosyal derneklere de üye olan Yalçındağ, TÜSİAD ve Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda yönetim kurulu üyesi olarak çalışıyor. Son dönemde TÜSİAD’ın etkin isimleri arasında öne çıkıyor.  
 
Proje mimarı  
 
Bu yıl listeye giren ve 20’inci sırada yer alan Hanzade Doğan ise Doğan Grubu Stratejik Planlamadan Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Bu görevine ek olarak son yapılan düzenlemeyle, Simge ve Milliyet Grubu’nun birleşmesiyle doğacak yeni şirkette başkan yardımcılığı görevini de üstlendi. Böylece Türkiye’nin önde gelen basın gruplarından birinin tepesinde yer alacak. Bizim listemizde Hanzade Doğan’ı üst sıralara taşıyan da bu yeni görevi oldu.  
 
Ayrıca, Hanzade Doğan, Doğan Holding ve Doğan Yayın Holding’in strateji planlama ve proje çalışmalarının koordinasyonundan sorumlu. Yani grubun tüm yeni projelerinde onun imzası var. Yönetim danışmanları, bu nedenle Hanzade Doğan isminin 2003 yılından sonra daha sık duyulacağını söylüyor.  
 
London School of Economics mezunu olan Hanzade Doğan, Columbia Üniversitesi’nde de İşletme yüksek lisansı yaptı. Çalışma hayatına Goldman Sachs Londra’da bankacı olarak başladı.  
 
1999 yılında Doğan Online’ı kurarak Doğan Holding bünyesine katıldı. Bir süre Doğan Online Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüttü.  
 
Tütündeki kadın kokusu  
 
21’inci sırada ise tütün sektöründen bir kadın, Servisîmin Cömert var. Japan Tobacco International (JTI) Türkiye’nin Genel Müdürü. Aynı zamanda Türkiye-Kazakistan pazarı Bölge Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Boğaziçi Üniversitesi Finansman/Muhasebe Bölümü’nü bitirdikten sonra University of Rochester’da finans konusunda yüksek lisans yaptı.  
 
İş yaşamına 1978 yılında Borusan Holding’de başladı. Burada finansmandan sorumlu genel müdür yardımcılığına kadar yükseldikten sonra, Akal Tekstil’e Finansman ve Stratejik Planlamadan Sorumlu Grup Başkanı olarak geçti. 1991 yılında ise JTI Türkiye’de finansman direktörü olarak çalışmaya başladı. Gösterdiği başarılar nedeniyle 1995 yılında şirketin genel müdürlük koltuğuna oturdu. JTI’daki ilk ve halen tek kadın genel müdür olma unvanını da elinde tutuyor.  
 
1995 yılından beri JTI’ın genel müdürü. Onu bu yıl listemize sokan ise şirketin pazar payını önemli ölçüde artırması. Aynı zamanda, özelleştirme kapsamına alınan Tekel’le birlikte sektörde artacak rekabetin en etkili oyuncularından olacak bir şirketi yönetmesi. Servisîmin Cömert, Tütün Sanayicileri Derneği’nde de yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.  
 
World’le gelen güç  
 
Yapı ve Kredi Bankası’nın bireysel bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nazan Somer ise listede 25’inci sırada yer alıyor. Listeye iki nedenle girdi. Birincisi, çok büyük bir bireysel müşteri kitlesini yönetiyor. İkinci etken ise World Projesi’yle kredi kartı pazarında zaten lider olan Yapı ve Kredi Bankası’nın etkinliğinin daha da artmasını sağlaması oldu.  
 
Aynı zamanda World Projesi sayesinde bankanın kredi kartı sayısındaki artış da hızlandı. Çok şubeli bankaların kredi kartı cephesindeki rekabeti göz önüne alındığında, bu başarı Somer’in güçlü kadınlar arasında yer almasına neden oldu.    
 
Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Somer, 1985 – 1988 yılları arasında aile şirketinin yönetiminde görev aldı. Profesyonel iş yaşamına Ağustos 1988’de Arthur Andersen Türkiye ofisinde başladı. Arthur Andersen’deki iş yaşamı boyunca finans sektörü mali ve yönetim danışmanlığı projelerinin yönetiminde yer aldı. Burada gösterdiği başarıların da etkisiyle, Ağustos 1999’da Arthur Andersen’in Türkiye ve Balkanlar finans sektöründen sorumlu ortağı oldu. Eylül 2000’de ise Yapı ve Kredi Bankası’ndaki görevine başladı.  
 
Reklamın en güçlü kadını  
 
Reklamcı Nesteren Davutoğlu, Ajans Ada ekolünden geliyor. Lowe Adam’ın ortağı ve aynı zamanda ajans başkanı. Özel televizyonların doğmadığı,TRT'nin tekel olduğu dönemde prodüktörlük yapıyordu. 1980 sonrasında uzaklaştırılan 101 TRT çalışanı arasında yer aldı. O dönemde Danıştay'la mücadele edip hakkını kazanmak için uğraşırken, Ajans Ada'da çalışmaya başladı.  
 
Kesintisiz 10 yıl Ajans Ada'da çalıştı. Müşteri temsilciliğinden müşteri ilişkileri başkan yardımcılığına kadar yükseldi. 10’uncu yılın sonunda Ajans Ada'dan farklı bir işkoluna yönelerek ayrıldı. Kendi müşterilerinden İbrahim Betil'in kurduğu Bank Ekspres'te kurucu ortak ve genel müdür yardımcısı olarak görev aldı. Ancak, 3.5 yıl sonra Ajans Ada’nın ortakları Ersin Salman ve Nazar Büyüm'ün hissedar olma çağrısını kabul ederek eski yuvasına döndü. Bu arada Ajans Ada büyümüş Lowe Adam olmuştu.  
 
Davutoğlu’nun hikayesini bu satırlara sığdırmak zor. Ancak, reklamcılık sektörünün en güçlü kadını olduğunu söylemek kaçınılmaz. Bunda kendi ajansının başarılarının yanı sıra, Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olarak sektördeki konumu da etkili oluyor.  
Ayrıca yapımcı olarak başarılı bir filme imza atması da gücünü artıran nedenler arasında. İşte bu yüzden de Nesteren Davutoğlu listemize 26’ncı sıradan giriyor. Aslında bu aynı zamanda bir ilk. Çünkü 2000 yılından bu yana listede yer alan ilk reklamcı da Nesteren Davutoğlu...  
 
Bankacılıktan sigortaya  
 
Listemizin 27’nci sırasında ise Ak Emeklilik Genel Müdürü Meral Ak Egemen var. Ak Hayat’ın emeklilik şirketine dönüşüm çalışmasını başarıyla yürütmesi ve Hazine’den ilk izin alan şirketlerden biri olmasında onun imzası var. Bireysel Emeklilik’teki iddialı hedefleri de Meral Ak Egemen’in listemize girmesinde etkili oldu.  
 
Boğaziçi Üniversitesi İsletme Bölümü'nden mezun olduktan sonra, Wales Üniversitesi Manchester Business School'da yüksek lisans yaptı. Kariyerine ise bankacı olarak başladı.  
1985 yılında Interbank'a yönetici adayı olarak giren Meral Ak, eğitimini tamamladıktan sonra bankanın mali analiz ve kurumsal krediler bölümünde görev aldı. Daha sonra çeşitli şubelerde pazarlama yetkilisi ve müdür olarak çalıştı.  
 
Aynı bankada kurumsal ve bireysel bankacılıktan sorumlu müdür olarak 26 bireysel şubenin kurulmasını sağladı. 1994-1997 yıllarında Garanti Yatırım Bankası'nda pazarlama ve özel bankacılık bölümünde genel müdür yardımcılığı görevini üstlendi. 1997-2002 yılları arasında Yapı ve Kredi Bankası'nda bölüm başkanı olarak pazarlama ve satış fonksiyonlarını yönetti. Mayıs 2002’den bu yana da Ak Emeklilik’te genel müdür olarak görev yapıyor.  
 
20 yaşında banka sahibi  
 
Son aylarda en çok konuşulan kadınların başında geliyor. Güçlü kadınlar listesine girmesinin nedeni ise henüz 20 yaşındayken bir bankanın patronu olması. Demirbank'ın eski sahibi Halit Cıngıllıoğlu'nun kızı Damla Cıngıllıoğlu’ndan bahsediyoruz. TMSF’nin satışa çıkardığı Toprak Yatırım Bankası'nı almasıyla dikkat çekti.  
 
Damla Cıngıllıoğlu, söz konusu bankaya 10 milyon dolarla en yüksek teklifi veren Elit Finans Factoring'in de sahibi. Yasa gereği Türkiye'de bankacılık yapamayan Halit Cıngıllıoğlu'ndan sonra aile geleneğini sürdüren isim olması da bu kadar çok konuşulmasının nedenleri arasında yer alıyor.  
 
Türkiye'nin en genç banka patronu olan Damla Cıngıllıoğlu, Halit Cıngıllıoğlu'nun iki çocuğundan en büyüğü. Liseyi Yeni Yüzyıl Koleji'nde okudu. Henüz üniversiteye gitmeyen Cıngıllıoğlu, listemize 29’uncu sıradan girdi.  
 
Çarşı'yı Anadolu’ya açıyor  
 
Listenin 30’uncu sırasında Benetton’daki başarılarını Çarşı’da da sürdüren Aslı Karadeniz var. Karadeniz, çalışma hayatına Arthur Andersen’de başladı. Bir süre Citibank’ta çalıştıktan sonra, Benetton’un mali işler müdürü olarak Boyner Holding’e katıldı. 1999 yılında Benetton Türkiye genel müdürü olarak çalışmaya başladı. Bir süredir de yine grup şirketlerinden Çarşı Mağazaları’nın genel müdürlüğünü yürütüyor.  
 
Aslı Karadeniz’in listeye girmesinin iki önemli nedeni var. Bunlardan biri uluslararası bir şirket olan Benetton’daki başarılı pazarlama stratejilerini Çarşı’da da sürdürmesi. Diğeri ise Çarşı Mağazaları’nın Anadolu’ya açılması konusunda atak davranması.  
 
Aslı Karadeniz, Çarşı’nın uluslararası standartlardaki mağazacılık bilgisi ile Anadolu’daki yerel yatırımcının, yöre halkının yaşam tarzı ve talepleri ile ilgi tecrübelerini harmanlamayı planlıyor. Karadeniz, bu konudaki stratejisini şöyle açıklıyor:  
 
“Böylece, müşterinin olduğu yerde bulunmak, yaşam tarzını ve taleplerini anlamak, kalite-fiyat dengesine sahip ürünü sürekli ve tutarlı bir servis anlayışıyla sunmak açısından çok başarılı olacağımıza inanıyoruz.”  
 
“ŞEFFAF BİR YÖNETİCİYİM”  
 
Shell Türkiye Genel Müdürü Canan Ediboğlu, iş yaşamındaki kadınların sayısı arttıkça, işgücü kalitesi ve verimliliğinin de artacağını söylüyor. “Yaşamında dengeyi iyi kuranlar, her zaman başarılı olur” diye konuşan Ediboğlu’nun görüşleri şöyle:  
 
Kadınların iş yaşamındaki etkinliği giderek artıyor. Size göre bu artışın nedenleri neler?  
 
Bence çalışan nüfus içinde, özellikle de yöneticiler arasında kadınların oranı bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden birisi. Bir toplum kız çocuklarının eğitimine ve iş dünyasında kadınlara yönelik fırsat eşitliğine ne kadar önem verirse, işgücünün kalitesi de, verimliliği de o kadar artar. Türkiye'de bu konuda önemli ilerlemeler görüyorum ve çok seviniyorum.  
 
Shell kadın çalışanlarına fırsat eşitliği açısından iyi bir örnektir. Shell, her türlü ayrımcılığa olduğu gibi, cins temelinde ayrımcılığa da karşıdır. Bunu yalnızca şirket prosedürlerinde, kural ve normlarında büyük bir önemle belirtmekle kalmıyor. Aidiyet ve farklılık politikalarıyla da kurum kültürünün önemli bir parçası kılıyor. Ülkemizdeki diğer kuruluşların da bu konuya daha fazla önem vermesi gerektiğini düşünüyorum.  
 
Bugüne kadar iş yaşamında kadın olmanın avantajını ya da dezavantajını yaşadınız mı?  
 
Ben kadın olmanın dezavantajını yaşamadım. Çünkü, sonuçta başarı cinsiyete ait değil, iyi bir eğitim almaya, kendini sürekli geliştirmeye bağlı bir şeydir. Ben bir yandan iyi bir eş, iyi bir anne olmanın sorumluluğunu üstlenirken, bir yandan da işimi en iyi şekilde yapmaya odaklandım. Yaşamımın çeşitli boyutları arasında doğru bir denge kurabildiğime, çeşitli sorumluluklarımı uyumlu bir şekilde bir araya getirebildiğime inanıyorum.    
 
Akaryakıt sektöründe kadın yönetici olmanın zorlukları var mı?  
 
Akaryakıt sektörü, ekonominin barometresi gibidir. Uluslararası piyasalarla da, ülkenin ekonomik durumuyla da yakından bağlantılıdır. Bu nedenle hem finansal, hem endüstriyel, hem de sosyal bir boyutu var. Bu nedenle bana göre kadın ya da erkek olsun, bu sektörde yönetici olmak gerçekten büyük sorumluluklar gerektiren bir görev.  
 
Burada cinsiyet değil, geniş bir bilgi ve deneyim birikimi önemlidir. Üstelik bu birikimin çok çeşitli alanları kapsaması gerekir: Finans, ekonomi, işletme, pazarlama, satış, insan kaynakları bu alanlardan sadece birkaçıdır.  
 
Canan Ediboğlu, nasıl bir yönetici?  
 
Yönetimde her zaman açıklığa, seffaflığa, bilgi paylaşımına ve katılımcılığa inanıyorum. Bu doğrultuda çalışanlarımızın karar süreçlerine dahil edilmesine her zaman çok önem veririm. Tüm çalışma hayatımda vizyon, koçluk ve ekip çalışması temelinde, şirket vizyonunu gerçekleştirmeye yönelik, pozisyon hedefli değil, yetenek hedefli bir organizasyon yapısını benimsedim.    
 
“MOTİVE OLMAK ÖNEMLİ”  
 
Japan Tobacco International’deki (JTI) ilk ve tek kadın genel müdür olan Servisîmin Cömert, iş hayatında başarılı olmanın sırlarını şöyle anlattı:  
 
BAŞARIDA KADIN ÖZELLİKLERİ İş hayatında başarılı olabilmek için, artık gerekli olduğu kabul edilen yumuşak değerler, yani iyi insan ilişkileri, kuvvetli iletişim özellikleri, motivasyon, takım çalışmasına yatkınlık kadınların en önemli özellikleri. Bu yüzden iş hayatında kadınların başarıları ve etkinliği giderek artıyor.  
 
ERKEKLERİ TAKLİT ETMEDİM Ben başarıya ulaşmak için, hiçbir zaman erkekleri taklit etmedim. Her zaman kendim olmanın, var olan olumlu ve iş hayatında yararlı olan özelliklerimi ön plana çıkarmanın avantajını yaşadım. Bu özellikler; dinlemek ve değerlendirmek, insanlara erişebilmek ve takım elemanı olabilmek oldu.  
 
EN ÖNEMLİ UNSUR İNSAN İş hayatında en önemli unsurun insan olduğuna inanıyorum. Motive olan insanın her güçlüğü aşabileceğini düşünüyorum. Bunu sağlayabilmek için kişilerin yaş ve pozisyonlarından bağımsız, özgürce fikirlerini belirtip tartışabilecekleri bir ortamın yaratılması, iş hayatında adil kuralların geçerli olması, başarının ödüllendirilmesinin gerekliliğini şart olarak görüyorum.  
 
Arzuhan Yalçındağ  
 
Kadın yönetici olmanın zorlukları nelerdir?
 
 
Çalışan kadınların genel anlamda hem anneliğe ve evlerine,hem de işkadınlığına organize olmaları;erkeklere göre biraz daha fazla emek harcamalarını gerektiriyor.Ancak,ülkemizde çalışma ortamındaki kadına baktığımızda, ayrımcılık veya herhangi bir sorunla karşılaştığını düşünmüyorum.Dünyanın gelişmiş bir çok ülkesinden daha medeni bir durumda olduğumuzu kendi deneyimlerimden de biliyorum.Bundan 10 yıl önce bir iş seyahati için gittiğim Japonya’da ekipten geri planda kalan iş kadınları konservatif toplumlarda çalışan kadına nasıl davranıldığının bir göstergesiydi.Ülkemiz Avrupa ve Amerika ülkeleri ile kıyaslandığında kadın çalışan ve yönetici açısından çok daha iyi bir pozisyonda konumlanıyor.  
 
Türk iş dünyasında kadınların etkinliği,gücü sizce yeterince hızlı artıyor mu?  
 
Evet,Türk iş dünyasında kadınların etkinliği gün geçtikçe artıyor.Burada asıl düşünmemiz gereken nokta,iş dünyasında aktif olmayan kadınların eğitim ve yönlendirme ile iş hayatına atılmalarını sağlamak.Türk ekonomisi iş gücü açısından emsal ülkeler olan Yunanistan,Portekiz ve Polonya’nın gerisinde kalıyor.Ama,asıl dikkat etmemiz gereken nokta,bu etkinliğin ,gücün artması mı yoksa kadınların ekonomiye,istihdam ve iş gücü olarak daha fazla katılım sağlaması mı?Bunun en önemli nedeni kadınların iş hayatına katılım payının Türkiye’de düşük olması.Kadınların ekonomiye,istihdam ve iş gücü olarak dahil olmalarına odaklanmalıyız.Kadınların analitik ve detaycı düşünme yetenekleri,sağduyuları şirketlere ve global anlamda ülke ekonomisine çok farklı bir dinamizm ve sinerji getirecektir.  
 
Türkiye,TÜSİAD’ın başında bir kadın görebilecek mi?Bu yönde güçlü kadınlar geliyor mu?  
 
TÜSİAD;çalışmaları,raporları ve verdiği mesajlar ile Türkiye için önemli bir kurumdur.TÜSİAD’ın şimdiye kadar başında bulunan yöneticiler de gerek deneyimleri gerekse geniş vizyonları ile Türkiye için çok başarılı işler yapmışlardır.Türkiye’deki çalışan kadın sayısı arttıkça tabi ki TÜSİAD’a kadın başkanlar da gelecektir.Ama bu konuda kadın veya erkek olmalı diye ayırımcı düşünmüyorum.Kurumun misyonunu en iyi yerine getirebilecek kişinin başta olmasından yanayım.  
 
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz