- Anasayfa
- İş Dünyası
- Söyleşiler
- Başarı için kendinizi tüketmeyin
Başarı için kendinizi tüketmeyin
Dünyanın en güçlü kadınlarından Arianna Huffington’la kendi hayatında yarattığı değişimi, bu değişimin başarısına etkisini ve kendi değişim reçetesini konuştuk...
Arianna huffington, dünyanın en güçlü kadınları arasında yer alıyor. Huffington Post Medya Grubu’nun kurucusu ve başkanı. Yeni çıkardığı kitabı Thrive ile dikkatleri bir kez daha üzerinde toplayan Huffington, kitabında yöneticilere iş ve özel yaşam dengesini nasıl oturtacaklarına dair ipuçları veriyor.
İyilik, bilgelik, meraklı ve verici olmak ekseninde oluşturduğu formülünü paylaşıyor ve “Başarı için insanın kendisini tüketmesi son derece anlamsız” diye konuşuyor.rianna Huffington, dünyanın önde gelen medya gruplarından Huffington Post Medya Grubu’nun kurucusu ve başkanı, Time Dergisi’nin açıkladığı “100 Etkili Kişi" sıralamasında yer alıyor.
Dünyanın en güçlü kadınları arasında gösteriliyor. Huffington’ın 14’üncü kitabı Thrive ise oldukça fazla ses getirdi, Huffington, bu kitabında yöneticilere hayatlarını yeniden tanımlamalarının yolunu gösteriyor. İyilik, bilgelik, meraklı ve verici olmak ekseninde oluşturduğu formülünü paylaşıyor.
Başarı için insanın kendisini tüketmesinin anlamsızlığına değiniyor, Kendi yoğunluğundan kurtulmasının hayatını nasıl değiştirdiğini de anlatıyor ve “Keşke geriye
dönebilsem ve kendi kendime ‘Arianna, senin performansın çok çalışmazsan ve kendi kendini yeniden üretecek imkanların önünü tıkamaktan vazgeçersen artacak’ diyebilsem.
Bunu böyle düşünmemek beni türlü vesveselerin, stresin ve bunalımların içine soktu diyebilirim” diye konuşuyor. Dünyanın en güçlü kadınlarından Arianna Huffington’la kendi hayatında yarattığı değişimi, bu değişimin başarısına etkisini ve kendi değişim reçetesini konuştuk:
Thrive’de sizin güç ve para arkasında kurulu olan yaşamınız yeniden tanımlanıyor, Hayatınızı yeniden tanımlamaya ne zaman başladınız?
Hayatımı yeniden tanımlamaya korkunç bir acıyla uyanışımdan sonra başladım. 5 Nisan 2007 sabahı ofis olarak kullandığım evimde yerde kan gölü içinde yatıyordum. Merdivenlerden aşağı doğru inerken, başımı masanın kenarına çarptım. Gözüm kesildi ve çene kemiğim kırıldı.~
Uykusuzluktan ve yorgunluktan bitmiştim. Kendime gelir gelmez, bir anda kendimi doktordan doktora koşuştururken buldum, Beyin MR’ından kalp ekosuna kadar değişik tetkikleri yaptırmak zorunda kaldım. Herhangi bir hasar olup olmadığını tespite çalıştık. Herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadı ama doktor muayenehanelerinde kendime hayatımın gidişatıyla ilgili sorular soracak yeterli zamanı bulabildim.
Bu klasik anlamda bir uyanıştı ve beni gerçekten uyandırdığını söyleyebilirim. O andan itibaren hayatımda pek çok değişiklik oldu. Hayatımda yeni “nefes alma alanları” açıldı, Hayata daha derin bir perspektiften bakmaya başladım. Beni hayatta, yaptığım işlerde ve doktorların muayenehanelerinin dışında başarılı kılacak günlük pratiklere yoğunlaştım.
Bugün itibarıyla başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz? Şimdiki bakış açınız nedir?
Uyanışımdan önce başarı için insanın kendisini tüketmesinin başarıyı elde etmek için gerekli bir fiyat olduğunu düşünüyordum, Bundan daha azı doğru olamazdı, Sonra şunu fark ettim ki başarı için sadece sıkı çalışmak, kuralları ve sınırları belli bir alanda koşup çabalamak yeterli değil, İnsanın kendisini yenilemesi için zaman ayırması, bilgiye,
bilgeliğe, meraka yönelmesi ve verici olması da başarı için gerekli faktörler arasında yer alıyor.
Keşke geriye dönebilsem ve kendi kendime şunu diyebilsem: “Arianna, senin performansın çok çalışmazsan ve kendi kendini yeniden üretecek imkanların önünü tıkamaktan vazgeçersen artacak.” Bunu böyle düşünmemek beni türlü vesveselerin, stresin ve bunalımların içine soktu diyebilirim.
Uyanışınızdan sonra hayatınızda neler değişti?
En sonunda annemin hayat felsefesini özetleyen çok meşhur bir sözündeki gibi yaşamaya başladım: “İçinde bulunduğun anı ıskalama,”~
Dünya çapında büyük bir internet haber sitesini yönetirken, işlerden bu şekilde nasıl ayrı kalabildiniz, bunu nasıl başardınız?
Huffington Post’ta haberler hiç dumıadığı için editörler, muhabirler ve teknik çalışanlar için devamlı motive edici bir faaliyet vardır. Bu faaliyet, 24 saat boyunca sürüp gider. Bu da gereksiz vesveselere, kuruntulara, tükenmişlik sendromlarına zaman bırakmaz.
İş dışında da işle ilgili faaliyetler yaptırmayız. Örneğin çalışanların iş saatleri dışında işle ilgili mesajlarına bakmalarını ve bunlara saatler sonra ya da hafta sonları yanıt vermelerini kesinlikle istemiyoruz.
Thrive’de hayatımızı kolaylaştırıcı birtakım araçları, teknikleri ve tüyoları günlük yaşamımıza dahil ettim, Bütün bunlar büyük farklılıkların ortaya çıkmasına neden oldu, Örneğin, geceleri elektronik aletlerimi kapatıp onlardan ayrı kalacağım özel bir zaman dilimi oluşturdum. Onları nazikçe yatak odamın dışına taşıyorum.
Dijital dünyadan soyutlanmak size hayallerinizi, dürtülerinizi ve yaratıcılığınızı harekete geçirecek zaman tanıyor. Bir de sabah uyandığınızda güne sakın ola ki o tatlı akıllı telefonunuza bakarak başlamayın. Kendinize sadece bir dakika ayırın ve derin nefes alın. Gününüzle ilgili planınızı, niyetinizi ve hedeflerinizi belirleyin ve inançla yola koyulun.
İşadamlarının ve iş dünyasında bulunanların, sizin tavsiyelerinize uyarak iş dünyasının kamıaşasmdan kurtulabileceğine inanıyor musunuz?
İş hayatında hala yanlış bir mitin olduğunu görüyoruz. İşteki yüksek performansla iş için kendimize çok iyi bakmak arasında çok yakın bir ilişki var. Aynı zamanda şirketlerin alt kademelerinde çalışan işçilerin sağlığıyla şirketin uzun vadeli sağlığı arasında sıkı bir ilişki olduğu da gözleniyor. ~
Bu ikisinin birbirinden ayrı olduğunu düşündüğümüz taktirde hem bireysel hem de bütün olarak ağır bir bedel ödemek zorunda kalabiliriz. Bu söylediğim yanlış, vesveseli düşünceleri ortadan kaldırabildiğimiz taktirde, hem iş çevresi hem de kendimiz için iyi bir yaşam alanı meydana getirebiliriz. Hem hayatın tadını çıkarabilir hem de iş performansını olması gerektiği gibi artırabiliriz.
Para ve güç dışında başarının farklı 3’üncü parametresi olduğunu söylüyorsunuz, Nedir bunlar, biraz açar mısınız?
Evet, hayatımızı doğru yaşayabilmek. sadece bize verilenlerle yetinmemek için para ve güç dışında başka başarı ölçülerine de ihtiyaç var. Bunlar: İyi olma, bilgelik, merak ve verici olmaktır.
İlk önce, iyi olmak ne anlama geliyor onu açayım, Eğer başarının ne olduğunu yeniden tarif etmezseniz, iyi olma ve sağlıklı olma konusunda ödeyeceğiniz bedel yükselmeye devam eder, Tıpkı kendi hayatımda ve sağlığımda olduğu gibi... İyi olma kavramını başarının tanımına eklediğimizde, zamanla olan ilişkimizin şekli de değişiyor.
Harvard profesörlerinden Leslie Perlow’un “zaman kıtlığı” olarak adlandırdığı tarzda bir yaşamı sürdürmeye devam edersek yeteneklerimizi sınamamızı sağlayan bir unsuru kaybetmiş oluruz. Merak ise kainattaki gizemin sırlarını çözmeye çalışmak, o lezzeti almak, günlük olağan işlere zaman ayırdığımız gibi hayatımızı dolduran küçük mucizelere de tanık olmak demek.
Bunun yanında günlük yaşamımızda çevremize baktığımızda çok başarılı, zeki ve korkunç derecede önemli kararlar alan liderlerin olduğunu görüyoruz. Siyaset, işdünyası, medya gibi alanlarda bu tip liderler hep karşımıza çıkıyor. Onlarda eksik olan IQ değil, bilgelik. Bunun böyle olması da hiç sürpriz değil aslında. Kendi iç dünyamızdaki bilgeliğimizi keşfedebilmemiz için içimizde buna engel olan tıpayı çıkarmamız gerekiyor. ~
Bunu yapabilmemiz için de halihazırda var olan bütün elektronik cihazlardan, ekranlardan, sosyal medya aygıtlarından soyutlanmamız ve kendi iç dünyamızla bağlantıya geçmemiz şart. Kendimize, yüksek dereceli empati ve sevecenlikle vericilik duygusunu aşılayabilmemiz de çok önemli. Eğer iyi olma, bilgelik ve merak unsurları hayatımızda yeni bir uyanışa neden olacaksa doğal olarak içimizdeki insani duygular da bu olanlara olumlu bir tepki olarak ortaya çıkacaktır.
İşadamları hayatlarına daha fazla zaman ayırmaları gerektiğine dair sinyallerin nasıl farkına varabilir?
Bu tip sinyaller bizim profesyonel işlerimizle ve sorumluluklarımızla ilgili olmayan sinyallerdir. Ne verebiliriz, nasıl bağlanabiliriz, ailemiz için neyi ne kadar ifade ediyoruz, arkadaşlarımız için neyiz ve kimiz, küçük isteklerimiz, hayat boyu tutkularımız, bizi güldüren şeyler gibi....
Bu sinyallere genellikle iş hayatında rastlanmaz. Genellikle şu tip övgü ifadelerinde bu sinyallere rastlamayız: “Başkan yardımcısı olduğunda şu işi başardı” ya da “Yönetimi sırasında şirketinin pazar payını artırdı” ya da “Asla çalışmayı bırakmadı, öğle yemeğini bile masasında yedi!” Tüm bunlardan bir sinyal çıkmaz.
Bugünkü iş ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugünkü iş dünyasına baktığımızda iki farklı ve karmaşık dünya görüyorsunuz. Bir dünyada iş raporları, kafanıza takmanız gereken detaylar, iş manifestosu, iş yeri kültürü, büyük büyüme hayalleri var. Diğer dünyada ise alt kademede iş ortamını daha zevkli ve yaşanabilir hale getirmeye çabalayan bir iş dünyası görüyorsunuz.
İnsanların kitabınızdan nasıl faydalanacaklarını umuyorsunuz?
Thrive insanlara ne yaptıkları ve ne yapmaları gerektiği hususunda köprü kurmak için tasarlandı. Kitabı okuyanlar bilgelik, merak, iyilik ve vericilik hakkında olumlu görüşlere sahip olacak ve bu konuda zihinlerinde ufuk açılacak. Bu konularda neyi, nerede, nasıl yapmaları gerektiği konusunda iş dünyasında yer alanlara faydalı olacağımız kanaatindeyim. ~
DEĞİŞİM İÇİN KÜÇÜK İPUÇLARI
Öğle yemeğinizi çalışma masanızdan uzakta bir yerde yiyin. Ayrıca, birisiyle konuşuyorsanız niçin onunla ayakta konuşmuyorsunuz? Silikon Vadisi yöneticilerinden Nilüfer Merchant, bu uygulamayı “konuş yürü” modeli olarak tanımlıyor.
Her gün meditasyona beş dakika ayırın. Bu süre bazen 15-20 dakikaya kadar çıkabilir ama hiç değilse birkaç dakika ayırabilmeniz bile size kabiliyetlerinizi geliştirebilmeniz ve yeni dünyalara açılabilmeniz için bir kapı aralayacaktır. Varlığı ispatlanmış faydalara erişebileceksiniz.
Hayatta artık işinize yaramayan ne varsa atın. 40 yaşıma geldiğimde kafamda daha önce var olan ve yarım kalmış projeleri kafamdan söküp attım. Yemek yapmayı öğrenmek, Almanca öğrenmek, iyi kayak kaymak bunların arasındaydı. Pek çoğu ya yarım kalmış ya da hiç başlanamamış projelerdi.
O projelere yoğunlaşmak enerjimi azaltıyordu. Her biri hayatımdan bir parçayı götürüyordu. O projeleri “kafamdan silmek” müthiş bir rahatlama hissi ve enerji verdi. Niçin gereksiz bavulları arabamın bagajında taşıyayım? Sadece Almanca öğrenme projemi gerçekleştirdim. Diğerlerini eledim. Gergin ya da dağılmış hissettiğinizde 10 saniye boyunca derin nefes alın. Bu size hayatınızı kucaklama imkanı da verecektir.
"MALİYET AVANTAJI DA SAĞLIYOR"
MEDİTASYONUN FAYDASI
ABD’nin en önemli üçüncü sağlık sigortası tedarikçilerinden Aetna’nın CEO’su Mark Bertolini, boynunun kırılmasına yol açan korkunç bir kayak kazasının ardından yoga, akupunktur ve meditasyonun faydalarını keşfetti.
ÇALIŞANLARA DA UYGULADI
Daha sonra şirketindeki 49 bin çalışanının da bunları uygulamasını sağladı. Duke Üniversitesi’nde bu çalışmayı maliyetleri azaltıcı etkisi olması için geliştirdi. Sonuçlar?~
VERİMLİLİK ARTTI
Aetna’nın yeni sağlık programına katılanlarda günlük 69 dakikalık ilave verimlilik gözlendi. 2012 yılında sağlık harcama maliyetlerinde yüzde 7’lik düşüş görüldü. Her hafta bir saat yoga yapılması, işçiler arasında stresi üçte bir oranında azalttı.
İyilik, bilgelik, meraklı ve verici olmak ekseninde oluşturduğu formülünü paylaşıyor ve “Başarı için insanın kendisini tüketmesi son derece anlamsız” diye konuşuyor.rianna Huffington, dünyanın önde gelen medya gruplarından Huffington Post Medya Grubu’nun kurucusu ve başkanı, Time Dergisi’nin açıkladığı “100 Etkili Kişi" sıralamasında yer alıyor.
Dünyanın en güçlü kadınları arasında gösteriliyor. Huffington’ın 14’üncü kitabı Thrive ise oldukça fazla ses getirdi, Huffington, bu kitabında yöneticilere hayatlarını yeniden tanımlamalarının yolunu gösteriyor. İyilik, bilgelik, meraklı ve verici olmak ekseninde oluşturduğu formülünü paylaşıyor.
Başarı için insanın kendisini tüketmesinin anlamsızlığına değiniyor, Kendi yoğunluğundan kurtulmasının hayatını nasıl değiştirdiğini de anlatıyor ve “Keşke geriye
dönebilsem ve kendi kendime ‘Arianna, senin performansın çok çalışmazsan ve kendi kendini yeniden üretecek imkanların önünü tıkamaktan vazgeçersen artacak’ diyebilsem.
Bunu böyle düşünmemek beni türlü vesveselerin, stresin ve bunalımların içine soktu diyebilirim” diye konuşuyor. Dünyanın en güçlü kadınlarından Arianna Huffington’la kendi hayatında yarattığı değişimi, bu değişimin başarısına etkisini ve kendi değişim reçetesini konuştuk:
Thrive’de sizin güç ve para arkasında kurulu olan yaşamınız yeniden tanımlanıyor, Hayatınızı yeniden tanımlamaya ne zaman başladınız?
Hayatımı yeniden tanımlamaya korkunç bir acıyla uyanışımdan sonra başladım. 5 Nisan 2007 sabahı ofis olarak kullandığım evimde yerde kan gölü içinde yatıyordum. Merdivenlerden aşağı doğru inerken, başımı masanın kenarına çarptım. Gözüm kesildi ve çene kemiğim kırıldı.~
Uykusuzluktan ve yorgunluktan bitmiştim. Kendime gelir gelmez, bir anda kendimi doktordan doktora koşuştururken buldum, Beyin MR’ından kalp ekosuna kadar değişik tetkikleri yaptırmak zorunda kaldım. Herhangi bir hasar olup olmadığını tespite çalıştık. Herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadı ama doktor muayenehanelerinde kendime hayatımın gidişatıyla ilgili sorular soracak yeterli zamanı bulabildim.
Bu klasik anlamda bir uyanıştı ve beni gerçekten uyandırdığını söyleyebilirim. O andan itibaren hayatımda pek çok değişiklik oldu. Hayatımda yeni “nefes alma alanları” açıldı, Hayata daha derin bir perspektiften bakmaya başladım. Beni hayatta, yaptığım işlerde ve doktorların muayenehanelerinin dışında başarılı kılacak günlük pratiklere yoğunlaştım.
Bugün itibarıyla başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz? Şimdiki bakış açınız nedir?
Uyanışımdan önce başarı için insanın kendisini tüketmesinin başarıyı elde etmek için gerekli bir fiyat olduğunu düşünüyordum, Bundan daha azı doğru olamazdı, Sonra şunu fark ettim ki başarı için sadece sıkı çalışmak, kuralları ve sınırları belli bir alanda koşup çabalamak yeterli değil, İnsanın kendisini yenilemesi için zaman ayırması, bilgiye,
bilgeliğe, meraka yönelmesi ve verici olması da başarı için gerekli faktörler arasında yer alıyor.
Keşke geriye dönebilsem ve kendi kendime şunu diyebilsem: “Arianna, senin performansın çok çalışmazsan ve kendi kendini yeniden üretecek imkanların önünü tıkamaktan vazgeçersen artacak.” Bunu böyle düşünmemek beni türlü vesveselerin, stresin ve bunalımların içine soktu diyebilirim.
Uyanışınızdan sonra hayatınızda neler değişti?
En sonunda annemin hayat felsefesini özetleyen çok meşhur bir sözündeki gibi yaşamaya başladım: “İçinde bulunduğun anı ıskalama,”~
Dünya çapında büyük bir internet haber sitesini yönetirken, işlerden bu şekilde nasıl ayrı kalabildiniz, bunu nasıl başardınız?
Huffington Post’ta haberler hiç dumıadığı için editörler, muhabirler ve teknik çalışanlar için devamlı motive edici bir faaliyet vardır. Bu faaliyet, 24 saat boyunca sürüp gider. Bu da gereksiz vesveselere, kuruntulara, tükenmişlik sendromlarına zaman bırakmaz.
İş dışında da işle ilgili faaliyetler yaptırmayız. Örneğin çalışanların iş saatleri dışında işle ilgili mesajlarına bakmalarını ve bunlara saatler sonra ya da hafta sonları yanıt vermelerini kesinlikle istemiyoruz.
Thrive’de hayatımızı kolaylaştırıcı birtakım araçları, teknikleri ve tüyoları günlük yaşamımıza dahil ettim, Bütün bunlar büyük farklılıkların ortaya çıkmasına neden oldu, Örneğin, geceleri elektronik aletlerimi kapatıp onlardan ayrı kalacağım özel bir zaman dilimi oluşturdum. Onları nazikçe yatak odamın dışına taşıyorum.
Dijital dünyadan soyutlanmak size hayallerinizi, dürtülerinizi ve yaratıcılığınızı harekete geçirecek zaman tanıyor. Bir de sabah uyandığınızda güne sakın ola ki o tatlı akıllı telefonunuza bakarak başlamayın. Kendinize sadece bir dakika ayırın ve derin nefes alın. Gününüzle ilgili planınızı, niyetinizi ve hedeflerinizi belirleyin ve inançla yola koyulun.
İşadamlarının ve iş dünyasında bulunanların, sizin tavsiyelerinize uyarak iş dünyasının kamıaşasmdan kurtulabileceğine inanıyor musunuz?
İş hayatında hala yanlış bir mitin olduğunu görüyoruz. İşteki yüksek performansla iş için kendimize çok iyi bakmak arasında çok yakın bir ilişki var. Aynı zamanda şirketlerin alt kademelerinde çalışan işçilerin sağlığıyla şirketin uzun vadeli sağlığı arasında sıkı bir ilişki olduğu da gözleniyor. ~
Bu ikisinin birbirinden ayrı olduğunu düşündüğümüz taktirde hem bireysel hem de bütün olarak ağır bir bedel ödemek zorunda kalabiliriz. Bu söylediğim yanlış, vesveseli düşünceleri ortadan kaldırabildiğimiz taktirde, hem iş çevresi hem de kendimiz için iyi bir yaşam alanı meydana getirebiliriz. Hem hayatın tadını çıkarabilir hem de iş performansını olması gerektiği gibi artırabiliriz.
Para ve güç dışında başarının farklı 3’üncü parametresi olduğunu söylüyorsunuz, Nedir bunlar, biraz açar mısınız?
Evet, hayatımızı doğru yaşayabilmek. sadece bize verilenlerle yetinmemek için para ve güç dışında başka başarı ölçülerine de ihtiyaç var. Bunlar: İyi olma, bilgelik, merak ve verici olmaktır.
İlk önce, iyi olmak ne anlama geliyor onu açayım, Eğer başarının ne olduğunu yeniden tarif etmezseniz, iyi olma ve sağlıklı olma konusunda ödeyeceğiniz bedel yükselmeye devam eder, Tıpkı kendi hayatımda ve sağlığımda olduğu gibi... İyi olma kavramını başarının tanımına eklediğimizde, zamanla olan ilişkimizin şekli de değişiyor.
Harvard profesörlerinden Leslie Perlow’un “zaman kıtlığı” olarak adlandırdığı tarzda bir yaşamı sürdürmeye devam edersek yeteneklerimizi sınamamızı sağlayan bir unsuru kaybetmiş oluruz. Merak ise kainattaki gizemin sırlarını çözmeye çalışmak, o lezzeti almak, günlük olağan işlere zaman ayırdığımız gibi hayatımızı dolduran küçük mucizelere de tanık olmak demek.
Bunun yanında günlük yaşamımızda çevremize baktığımızda çok başarılı, zeki ve korkunç derecede önemli kararlar alan liderlerin olduğunu görüyoruz. Siyaset, işdünyası, medya gibi alanlarda bu tip liderler hep karşımıza çıkıyor. Onlarda eksik olan IQ değil, bilgelik. Bunun böyle olması da hiç sürpriz değil aslında. Kendi iç dünyamızdaki bilgeliğimizi keşfedebilmemiz için içimizde buna engel olan tıpayı çıkarmamız gerekiyor. ~
Bunu yapabilmemiz için de halihazırda var olan bütün elektronik cihazlardan, ekranlardan, sosyal medya aygıtlarından soyutlanmamız ve kendi iç dünyamızla bağlantıya geçmemiz şart. Kendimize, yüksek dereceli empati ve sevecenlikle vericilik duygusunu aşılayabilmemiz de çok önemli. Eğer iyi olma, bilgelik ve merak unsurları hayatımızda yeni bir uyanışa neden olacaksa doğal olarak içimizdeki insani duygular da bu olanlara olumlu bir tepki olarak ortaya çıkacaktır.
İşadamları hayatlarına daha fazla zaman ayırmaları gerektiğine dair sinyallerin nasıl farkına varabilir?
Bu tip sinyaller bizim profesyonel işlerimizle ve sorumluluklarımızla ilgili olmayan sinyallerdir. Ne verebiliriz, nasıl bağlanabiliriz, ailemiz için neyi ne kadar ifade ediyoruz, arkadaşlarımız için neyiz ve kimiz, küçük isteklerimiz, hayat boyu tutkularımız, bizi güldüren şeyler gibi....
Bu sinyallere genellikle iş hayatında rastlanmaz. Genellikle şu tip övgü ifadelerinde bu sinyallere rastlamayız: “Başkan yardımcısı olduğunda şu işi başardı” ya da “Yönetimi sırasında şirketinin pazar payını artırdı” ya da “Asla çalışmayı bırakmadı, öğle yemeğini bile masasında yedi!” Tüm bunlardan bir sinyal çıkmaz.
Bugünkü iş ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugünkü iş dünyasına baktığımızda iki farklı ve karmaşık dünya görüyorsunuz. Bir dünyada iş raporları, kafanıza takmanız gereken detaylar, iş manifestosu, iş yeri kültürü, büyük büyüme hayalleri var. Diğer dünyada ise alt kademede iş ortamını daha zevkli ve yaşanabilir hale getirmeye çabalayan bir iş dünyası görüyorsunuz.
İnsanların kitabınızdan nasıl faydalanacaklarını umuyorsunuz?
Thrive insanlara ne yaptıkları ve ne yapmaları gerektiği hususunda köprü kurmak için tasarlandı. Kitabı okuyanlar bilgelik, merak, iyilik ve vericilik hakkında olumlu görüşlere sahip olacak ve bu konuda zihinlerinde ufuk açılacak. Bu konularda neyi, nerede, nasıl yapmaları gerektiği konusunda iş dünyasında yer alanlara faydalı olacağımız kanaatindeyim. ~
DEĞİŞİM İÇİN KÜÇÜK İPUÇLARI
Öğle yemeğinizi çalışma masanızdan uzakta bir yerde yiyin. Ayrıca, birisiyle konuşuyorsanız niçin onunla ayakta konuşmuyorsunuz? Silikon Vadisi yöneticilerinden Nilüfer Merchant, bu uygulamayı “konuş yürü” modeli olarak tanımlıyor.
Her gün meditasyona beş dakika ayırın. Bu süre bazen 15-20 dakikaya kadar çıkabilir ama hiç değilse birkaç dakika ayırabilmeniz bile size kabiliyetlerinizi geliştirebilmeniz ve yeni dünyalara açılabilmeniz için bir kapı aralayacaktır. Varlığı ispatlanmış faydalara erişebileceksiniz.
Hayatta artık işinize yaramayan ne varsa atın. 40 yaşıma geldiğimde kafamda daha önce var olan ve yarım kalmış projeleri kafamdan söküp attım. Yemek yapmayı öğrenmek, Almanca öğrenmek, iyi kayak kaymak bunların arasındaydı. Pek çoğu ya yarım kalmış ya da hiç başlanamamış projelerdi.
O projelere yoğunlaşmak enerjimi azaltıyordu. Her biri hayatımdan bir parçayı götürüyordu. O projeleri “kafamdan silmek” müthiş bir rahatlama hissi ve enerji verdi. Niçin gereksiz bavulları arabamın bagajında taşıyayım? Sadece Almanca öğrenme projemi gerçekleştirdim. Diğerlerini eledim. Gergin ya da dağılmış hissettiğinizde 10 saniye boyunca derin nefes alın. Bu size hayatınızı kucaklama imkanı da verecektir.
"MALİYET AVANTAJI DA SAĞLIYOR"
MEDİTASYONUN FAYDASI
ABD’nin en önemli üçüncü sağlık sigortası tedarikçilerinden Aetna’nın CEO’su Mark Bertolini, boynunun kırılmasına yol açan korkunç bir kayak kazasının ardından yoga, akupunktur ve meditasyonun faydalarını keşfetti.
ÇALIŞANLARA DA UYGULADI
Daha sonra şirketindeki 49 bin çalışanının da bunları uygulamasını sağladı. Duke Üniversitesi’nde bu çalışmayı maliyetleri azaltıcı etkisi olması için geliştirdi. Sonuçlar?~
VERİMLİLİK ARTTI
Aetna’nın yeni sağlık programına katılanlarda günlük 69 dakikalık ilave verimlilik gözlendi. 2012 yılında sağlık harcama maliyetlerinde yüzde 7’lik düşüş görüldü. Her hafta bir saat yoga yapılması, işçiler arasında stresi üçte bir oranında azalttı.
