Ceo’lar Şimdi Çok Temkinli

Davos’ta yabancı CEO’ların nabzını tutan Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, “Sohbet ettiklerimin hiçbiri parlak bir gelecekten söz etmedi. Kimse tedbiri elden bırakmıyor. Demek ki önümüzdeki dönem d...

1.03.2010 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Davos’ta yabancı CEO’ların nabzını tutan Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, “Sohbet ettiklerimin hiçbiri parlak bir gelecekten söz etmedi. Kimse tedbiri elden bırakmıyor. Demek ki önümüzdeki dönem dikkatli kararlar alma dönemi” diyor. Türk CEO ve patronlar da yabancı CEO’larla aynı görüşte. Büyük bir kriz yaşanıyor ve bu süreçte yaşananlardan ağzı yananlar, şimdi yoğurdu üfleyerek yiyor. Yani CEO ve patronlar, 2010’da da “temkinli olacak.” Tedbirli davranılacak konuların başında ise mali disiplin, maliyet kontrolü, nakit akışı, verimlilik ve gelir yönetimi başını çekiyor. Yatırımlar konusunda ise “Cesaretli davranacağız” diyenler olduğu gibi beklemede kalanlar da var. En büyük risk ise “tedbirin” dozunu kaçırıp fırsatları kaçırmak. Türk yönetici ve patronlar bu konuya da hassas yaklaştıklarını söylüyor.

 

hed“Tedbiri Elden Bırakmıyoruz”
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, eski rakamlara ulaşmanın zor olduğunu ve bu yüzden de tedbirli olacaklarına dikkat çektiği değerlendirmesine şöyle devam ediyor:

“Ekonomik göstergeler, 2010’un dünya ve Türkiye ekonomisi için 2009’dan daha iyi bir yıl olacağına işaret ediyor. Ancak büyüme rakamlarının eski seviyelerine ulaşması zor görünüyor. ABD’de ciddi bir bütçe açığı var, ayrıca tüketici hareketlerinin hala yavaş olduğunu görüyoruz. Öte yandan Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarından Avrupa da güçsüz durumda. Dolayısıyla Türkiye’deki büyümenin de sınırlı olacağını, en önemli sorunlarımızdan biri olan işsizliği kabul edilebilir bir seviyeye çekmenin zor olacağını düşünüyoruz. Bu koşullar altında tedbiri elden bırakmadan, küresel rekabet koşullarına uyum sağlamaya çalışıyoruz. Ülkemizin de rekabet gücünü artırmak açısından, faaliyet gösterdiğimiz alanlarda mevcut yatırım planlarımıza devam edeceğiz. Rekabette en önemli gücün Ar-Ge ve inovasyon olduğunu düşünüyoruz. Bu alana önemli bir kaynak ayırıyoruz ve ayırmaya devam edeceğiz.”

“Yapıları Sağlamlaştırma Gayreti Artacak”
Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emine Kamışlı, temkinli olma stratejisini ve yaklaşımlarını şöyle aktarıyor:

“Her zamankinden daha temkinli olunması gereken bir dönemdeyiz ve görülüyor ki ekonomik belirsizlikler 2010’da da devam edecek. Bu dönemde mevcut işlerde, ‘yapılarını sağlamlaştırma’ gayreti ön planda olacaktır. Bu gayret, akla ilk olarak şirketlerdeki ekonomik verimliliklere daha da konsantre olmayı getiriyor. Bunu halihazırda 2008 ve 2009 yıllarında büyük ölçüde yapmış olan şirketler, 2010 yılında serbest nakitlerinin artmakta olduğunu görüp yapı sağlamlaştırma anlamında satın almalar yapmaya gidecektir. Yani temkinli olmak demek, önce mevcudu sağlıklı koruyup sonra akıllı bir şekilde satın almalar veya sinerji sağlayacak ortaklıklar yaparak şirketleri büyütmek demektir.

Bu genel tanımlamaya uygun olarak bizde, ‘temkinli’ bir şekilde bu dönemi geçirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

“Dikkatli Stratejilerle İlerliyoruz”
İyi, kötü dönem ayrımı yapmaksızın sürekli temkinli davrandıklarına dikkat çeken Boydak Holding CEO’su Memduh Boydak, önümüzdeki dönemde daha dikkatli olacaklarını şu sözlerle aktarıyor:

“2010 yılında yönetim ve tüm üretim süreçlerinde verimlilik ve inovasyon, bizim için en önemli kriter olacaktır. İnovasyonu kurum kültürümüzün bir parçası olarak görüyor ve bu şekilde değerlendiriyoruz. Agresif büyüme hedeflerinin yerine daha dikkatli stratejilerle ilerliyoruz. Önümüzdeki dönemde holding olarak yatırımcı kimliğimiz çerçevesinde yeni yatırımlara imza atacağız. Ancak bu konuda çok yönlü fizibilite çalışmaları yapıyoruz. Planlamalarımızda başarısız olmamak için gerçekçi hedefler koyuyor, risk taşıyan ve sonucunu öngöremediğimiz projelerde yer almamaya dikkat ediyoruz. Bünyemize bağlı şirket sayımızı artırmak yerine mevcut şirketlerimizin bazılarını performanslarına göre birleştirmeyi hedefliyoruz. Çalışan sayımızda büyümeye ve ihtiyaca göre belirli bir düzeyde artış sağlayacağız. Ancak insan kaynakları politikamız çerçevesinde personelimizin maksimum performans göstererek çalışması da önemli.”

“Oynaklık Temkinli Olmayı Gerektiriyor”
Cafer Sadık Abalıoğlu Holding CEO’su Faruk Güler, 2010 yılında da en az 2009 kadar temkinli olmanın şart olduğunu söylüyor ve nedenlerini şöyle açıklıyor:

“Bizim işlerimizde kullandığımız ana hammaddelerimiz bakır, selüloz, kağıt, yün ve pamuktur. Bu emtiaların fiyatlanma mekanizması içinde gerçek ihtiyaçların ağırlığı olmasının yanında global fon akışlarının da çok büyük etkisi olduğu görülüyor. Emtia piyasalarında ihtiyaç artışıyla açıklanamayacak fiyat artışları var. Emtia fiyatlarında meydana gelen bu artış, tüketim mallarına yansıtılamamaktadır. Bu nedenlerle önümüzdeki dönemde fiyata dayalı rekabetin artacağını ve farklılık yaratamayan şirketlerin her zamankinden daha çok zor durumda kalacaklarını düşünüyorum.

Dünyada zor durumda olan ülkeler var ve bu durum gerek tüketicilerin gerekse finansal piyasaların güvenini, 2010 yılında da sarsmaya devam edecek. Güven eksikliğinin doğuracağı oynaklık, tüm sektörleri etkileyebilir ve bu konu da temkinli davranmamızı gerektiriyor. 2009 yılında aldığımız yatırım yapmama kararımızı kaldırdık. 2010 yılı içinde Türkiye’de bazı sektörlerimizde ve Romanya’daki şirketimizde yatırım yapacağız, fakat büyük kapasite artırımlarını 2010 yılında da yapmayacağız.”

“Temkinli İyimseriz”
“2010’a temkinli iyimser olarak yaklaşabiliriz” diyen BSH Ev Aletleri CEO’su Norbert Klein, dikkat ettikleri risk unsurlarını şöyle anlatıyor:

“Pazar, 2008 seviyesine bu yıl yeniden ulaşacak. Öte yandan pazarın iyileşme süreci pürüzsüz bir şekilde yol almayacak ve elbette inişler çıkışlar yaşanacaktır. Bu konuda kritik ve risk taşıyan bazı hususlara dikkat ediyoruz. 2010’un ikinci yarısında faiz oranlarında bir artış bekleniyor. Yüksek işsizlik oranı da bir diğer risk faktörü. Bu oran aşağılara çekilemezse ciddi tehditler yaratabilir. Global mali krizin etkileri halen sürerken pazar ve ekonomiyi yönlendiren tüm etkenleri elbette dikkatle izlemekteyiz. Fakat sadece önümüzdeki birkaç aya değil, orta ve uzun vadede gözlem ve araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda Türkiye ekonomisi hakkında görüşlerimizin değişmediğini ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğimizi belirtmeliyim. 2009 yılında pazarın küçülmeye devam ettiği kriz ortamında maliyetlerimizi kontrol altında tuttuk. Sonuç olarak tamamıyla iyimser bir güven ortamının sağlandığı söylenemez, ancak bu tehditleri uluslararası iyi konumumuzu sabitleme ve geliştirme için bir şans olarak görüyoruz.”

hed"Etkin Yatırımlarla Atılımımız Sürecek"
Migros Genel Müdürü Özgür Tort, 2010’da büyümede ve yatırımda temkinli değil atak davranacaklarına dikkat çekiyor. Değerlendirmesi şöyle:

“Perakendeciliğin yapısında büyümek önemli. Duraksama ya da bir önceki yıla göre daha az büyümek bile bir anda dünyada pek çok perakendecinin sizi hızla geçip gitmesi anlamı taşır. Biz hedefimizi, krizin etkileri azaldığında dünyayı daha büyük bir perakendeci olarak karşılamak üzere konumlandırdık. Perakende, reel sektörle tüketici arasında çok önemli bir konumda olduğundan buradaki büyüme, bir taraftan ekonomiyi canlı tutarak üretimin artmasına, diğer taraftan tüketicinin alım gücüne, bulunduğu lokasyona yakınlaşarak tüketicinin talebini canlı tutmasına yol açıyor. Bu çerçevede 2009 yılında, 420 yeni mağaza açtık ve 5 bin kişiyi istihdam ettik. 2010 yılı içinde atak bir yatırım yılı ve 6 bin kişiyi daha istihdam etmeyi planlıyoruz. Bu çerçevede büyüme ve yatırımda temkinlilik değil, etkin yatırımlarla atılım sürecektir. Bu yatırım programımıza, verimlilik ve yenilikçilik kaynak yarattı.

Müşteri talep değişimlerinin etkin takibini yaparak enerji, lojistik gibi kalemlerde yapılan tasarrufla verimlilik artırmak için adım adım temkinli, sürekli ölçülen çalışmalar yine 2010’da da gündemimizin önemli başlıklarından biri olacak.”

“Cesaretimizi Koruyoruz”
Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane, hızlı ama temkinli adımlarla milyar dolarlık ciroya koştuklarına dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor:

“Son 5 yıldır hızlı bir büyüme içindeyiz. Hızlı ama aynı zamanda da temkinli ve emin adımlarla büyüyerek bugün milyar dolarlık ciro hedefine koşuyoruz. İş hayatında temkinli davranmak çok önemli, ancak temkinli olmakla çekimser olmak arasında çizgiyi iyi belirlemek gerekiyor. Teknosa, kriz döneminde çekimser olmadı. Doğru yatırımlara ve verimliliğe odaklandık, yatırımlarımızı aksatmayarak yeni mağazalar açtık.

Krizin en önemli öğretilerinden biri, fiyat/maliyet dengesini kurmaktı.‘Uçan’ fiyatlarla ürün satanlar, bunun yanlış olduğunu öğrendi. Teknosa uygun fiyat politikasını uzun yıllardır sürdürüyor. Bu sayede kriz döneminin daha kolay kontrol edilmesini sağladık. Krizi başarıyla atlatan şirketlere dönüp baktığımızda, hepsinin başarılı kampanya ve adımlarla satışlarını koruduğunu görüyoruz. 2009’un son günlerinde tüketici güven endeksinin düştüğünü, tüketim eğilim endeksinin de düşüşe geçtiğini gördük. Bu bilgiler ışığında, özellikle perakende de 2010’un krizin etkisini azalsa da izlerinin görüleceğini ön görüyoruz. Kriz döneminde uyguladığımız etkili stratejilerle büyüdük. 2010 yılında da cesaretimizi koruyor, mağaza yatırımlarımızı yüzde 25 oranında yükseltmeyi hedefliyoruz.”

“Doğru Borçlanmayla Devam Edeceğiz”
Önümüzdeki dönemde kendisini endişelendiren gelişmelere dikkat çeken Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, bunları şöyle anlattı:

“Doğrusu finansal piyasaların bir türlü ayağa kalkamaması ve hangi yatırımları hangi vadede fonlayacaklarına karar verememeleri bizleri endişelendirmektedir. Ayrıca krizin beklenen zamanda hasarlarının tespit edilmiş olması ve dolayısıyla sonuçlanmasının ardından AB ülkelerinin ilk kez karşılaştığı 3 ülkenin sorunları giderek büyüyebilir mi? Bunu şimdilik bilemiyoruz. Çünkü Euro bölgesinde ilk kez böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Bizler eskiden de olduğu gibi doğru yerlere, doğru borçlanmalarla devam edeceğiz. Almış olduğumuz en büyük ders ise Avrupa veya Amerika’nın en büyük finansal kuruluşlarının bile çok büyük hatalar yapabileceğidir. Bence bu kriz, Türk şirketlerinin kendine olan güvenini bir kez daha perçinledi ve takip etmekte olduğumuz stratejilerin doğruluğunu gösterdi.”

TAV Holding CEO’su Sani Şener ise süren işlerinde maliyet fayda oranına çok dikkat ettiklerini söylüyor ve ekliyor: “Bu orana göre mevcut işlerimizde de yatırımlarımıza devam ediyoruz. Kriz anında ve sonrasında bizim kriz öncesine göre yaptığımız tek şey kısa dönem borçluluğumuzu belirli şirketlerimizden hisse satarak elde ettiğimiz gelirlerle azaltmamızdır.”

“Odağımızda 4 Konu Var”
Önümüzdeki dönemi, aşırı bir şekilde değil ama yine de temkinli olma dönemi olarak gördüklerini söyleyen Index Group CEO’su Erol Bilecik, dikkat edecekleri konu başlıklarını şöyle değerlendiriyor:

“Her zaman olduğu gibi önümüzdeki günlerde de mali disiplin, verimli çalışmayı teşvik eden maliyet kontrolü, yenilikçi iş sistemlerinin geliştirilmesi, kârlılığımızın artırılması ana odaklanacağımız konular olacak. Geleceğine inandığımız konularda yatırım yapmaktan kaçınmama anlayışımızda hiçbir değişiklik olmadı. BT sektöründe 2010’un büyümeye daha rahat izin vereceği bir dönem olarak görüyoruz. Cesaretle yatırımlarımıza devam ediyoruz. Özellikle sektörel olarak 2010’un ikinci yarısı itibarıyla iş hayatında tabiri caizse ‘vitesin daha büyütüleceği’ bir dönem olabileceğini düşünüyoruz.”

İbrahim Aybar/Renault Maıs Genel Müdürü

“2010 Zor Olacak Temkinli Olmak Şart”

Kritik Konular
Her sektörde olduğu gibi otomotivde de 2009, zor bir yıl olarak yaşandı. 2010 yılının da küresel krizin etkileri altında geçireceğini öngörüyoruz. Bu doğrultuda temkinli olma konusuna katılmamak söz konusu olamaz. Tedbirli olduğumuz konuların başında verimlilik, nakit akışı, giderlerin azaltılması, işgücü planlaması ve iletişim yer alıyor. Bu dönemde tüm birimlerin birbirine kenetlenmesi ve destek olması büyük önem taşıyor. Bunun en basit yolu ise iletişim halinde olmak.

Verimlilik Esas
Bu dönemde az zamanda çok iş yapmak, dolayısıyla zamanı verimli kullanmak gerekiyor. Bir zinciri oluşturan halkaların her birinin işini basite indirgeyerek kısa zamanda sonuca vardırması verimliliğe katkıyı sağlayacaktır. İşgücü planlamasının yeniden yapılması içinde bulunduğumuz ortamda kaçınılmazdır. Aşamaları birçok elden geçerek ortaya çıkan bir işin, bu dönemde tek bir elden çıkıyor olması zorunluluk haline geldi. Yeni eleman alınmaması, işgücü ihtiyacının iç kaynaklarda iş yükü daha az olan fonksiyonlardan sağlanması bu konuda diğer tedbirlerdir.

Maliyete Dikkat
Mali yönetim, bu dönemde en büyük sorumluluk üstlenen birimler olacaktır. Giderlerin azaltılması, zorunlu olmayan harcamaların yapılmaması, seyahatlerin azaltılması, işletme giderlerinin etkin kontrolü gibi duyarlılıklar bu konuda yapılan çalışmalara katkı sağlayacaktır. Buna bağlı olarak nakit akışının güçlendirilmesi, stokların ve alacakların azaltılması, yeni yatırımların kontrol altında tutulması, ihtiyaç fazlası demirbaşların elden çıkarılması da bu dönemde dayanışmanın kurallarından olacaktır.

Tedbirli Olma Zamanı mı?
Anadolu Grubu CEO’su Tuncay Özilhan, bu soruya “Evet” cevabını veriyor ve ekliyor: “Hala krizin izleri devam ediyor ve edecek. Hala birçok bilinmeyen var. Hala iç ve dış talep düşük. Ülke riskleri artarak devam ediyor, ülkelerin bütçe disiplinleri zayıfladı. Vergiler artacak. Bilhassa yatırım konusunda yoğurdu üfleyerek yemek lazım. Önümüzdeki dönemlerde enflasyon ve faizlerde artış beklenebilir, bu da artabilecek talebi tekrar aşağıya çeker. 2010’u dalgaların devam edeceği, 2011’i ise yavaş yavaş durulmanın başlayacağı yıl olarak görüyorum.”

Masraflara Dikkat
Akın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Akın’ın ise dikkatinde maliyetler var. Akın’ın değerlendirmesi şöyle: “Masraflarınıza dikkat edecek, girdilerinizde cimri ve kontrollü davranacaksınız. Nakit akışınızı her zamankinden daha dikkatli kontrol altında tutacaksınız. Yatırımlarınızda iki kere hesap yapıp düşünüyorsanız, şimdi on kere hesap yapacaksınız. Ama hep yolunuza devam edeceksiniz.”

Sağlıklı Maliyet
P&G CEO Saffet Karpat’ın odağında da maliyet yapısı olacak. Neden bu konuya odaklanacağını ise yönetici şöyle anlatıyor: “En dikkat edeceğimiz konu maliyet yapısı... Maliyet konusunda yöneticilerin çok dikkatli olması gerekecek. Türkiye’de rekabetin yüksek olduğu sektörlerde, fiyat enflasyonunun çok düşük kalacağını düşünüyorum. Bu nedenle maliyet yapısı sağlıklı olması şirketlere rekabet gücü verecek.”

Jaklin Güner/Ykm Genel Müdürü

“4 Başlıktaki Sapmalar İçin Önlem Alıyoruz”

Temkinli Olmalı mı?
2009 olduğu gibi 2010’da da temkinli olunması gerekiyor. Ancak bu dönemde ortaya çıkan fırsatların değerlendirilmesine engel olmayacak şekilde olmalıdır. Her dönemde özellikle üzerinde durduğumuz satışlardaki reel büyüme ve özellikle m2 verimlilikleri, marjlar, gider ciro oranı, ziyaretin alışverişe dönme sıklığı ve oranı gibi temel parametrelerin yanı sıra yatırım fizibiliteleri, yatırım maliyetlerinin ve giderlerin minimizasyonu ve nakit yönetimi her dönemden daha çok önem kazanmıştır. Bu parametrelerin üzerinde hassasiyetle duruyor ve en küçük sapmada gerekli önlemleri ivedilikle alıyoruz. Ayrıca kaynaklarımızın en verimli şekilde kullanılabilmesi için yaratıcı projeler yapılmaya devam edeceğiz. Özellikle gider tasarrufu, m2 ve tedarik zinciri verimliliği alanlarında.

Risk Dönemleri Ne Zaman?
2010’a iyi başladık ve olağanüstü bir durumla karşılaşmazsak yüzde 10 civarında bir büyüme gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Ancak 2011 yılının ilk yarısının sonunda genel seçim olacağından 2010 yılının son çeyreğinden itibaren siyasi otoriteden de farklı uygulamalar beklenebilir. Dolayısıyla 2010 son çeyrek ve 2011 ilk iki çeyrek dönemi dikkat edilmesi gerekli dönemler olarak algılıyoruz.

Hangi Markalar Fark Yaratacak?
Günümüz perakendesinin başarılı örneklerine baktığımızda, temel faktörün doğru ürün ve fiyat olduğunu görüyoruz.  Krizde de gördük ki, oranı ne olursa olsun indirim tek başına satışı tetikleyici bir enstrüman değil, asıl önemli konu ürünü doğru fiyatlandırmak ve müşterinin beklediği değeri yakalamasını sağlamaktır. Bu nedenle fiyat ürün avantajı olan markalar önümüzdeki dönemde daha fazla öne çıkacak ve fark yaratacak. Bu nedenle tedarikçilerimizle birlikte bu beklenti doğrultusunda ürün bulundurmaya ve destekleyici kampanyalar yapmaya devam edeceğiz.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz