Çok büyük hedeflerim var

Metin, milletlerarası bir büyüklüğün bir parçası olmak istediklerini, kimyası tutan gruplarla yatırımlarını paylaşabileceklerini açıklıyor.

1.07.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Çok büyük hedeflerim var

CELAL METİN, SABANCI HOLDİNGİN ESKİ CEO'SU
. AYNI zamanda kimya doktoru. Uzun yıllar Türkiye, Uzakdoğu ve ABD'de yöneticilik yaptı. 6 yıl önce de Sakıp Sabancı tarafından getirildiği Sabancı Holding CEO'luğu görevinden ayrılıp kendi işini kurdu. Şimdi, Met Group çatısı altında enerji, tarım ve hayvancılık yatırımlarına odaklandı. Metin, 10 yıl boyunca Dupont'da yöneticilik yapan oğlu Kerem'i operasyonun, Morgan Stanley'de çalışan kızı İrem'i ise finansın başına geçirdi. Metin, Türkiye'de ve yurtdışında toplam 4 bin megavatlık enerji yatırımı üzerinde çalıştıklarını söylüyor. Türkiye'deki 2 santralden biri Karaman'da diğeri ise Kırklareli'nde olacak. Karaman'daki enerji santralinde en büyük ortağı ise GE. New York Times'ın da övgüyle bahsettiği Karaman'daki santral için Metin, "2008'de bu rüyamın gerçek olacağını hayal bile edemiyordum" diyor ve ekliyor: "Geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde doğalgaz, rüzgar ve güneş enerjisini bir arada kullanarak yüzde 70 verimliliğe ulaştık." Grubun hayvancılık ve tarım yatırımları ise Edirne Uzunköprü'de devam ediyor. Sabancı'dayken de Piyale gibi eski gıda markalarını topladığını söyleyen Metin, gıdada büyüyeceklerini ve nihai tüketiciye kadar gideceklerini söylüyor. Metin'e göre işte başarılı olmak için ise "çıkışı" olan projelere yatırım yapmak gerekiyor. Metin, "90 gün içinde halka açılacakmış gibi hazırlıklı olun" diyor. Aile şirketlerine ise "Çocukları mutlaka işe ortak yapın" tavsiyesinde bulunuyor. Kendisinin de kızını ve oğlunu şirketine ortak yaptığını söyleyen Metin, "Kendilerini ispatladıktan sonra birlikte çalışmaya başladık" diyor. Metin, Sabancı Holding'i ise olması gereken yerden aşağıda bulduğunu söylüyor. "Koç ile Sabancı arasındaki fark açıldı. Sabancı bugün olması gereken yerden 3 kat daha yukarıda olmalıydı" diyen Metin, girişimcilik hayatını, yeni yatırımlarını ve gelecek planlarını şöyle anlattı:

NASIL GİRİŞİMCİ OLDU?
Kimya mühendisiyim. Doktoramı da kimya üzerine yaptım 1975 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra Sabancı Grubu'na katıldım. Daha sonra Sabancı'dan ayrılarak Uzakdoğu'ya gittim. 2003 yılına kadar Çin'in en büyük petrokimya ve enerji grubunda başkan yardımcılığı yaptım. Bu grubunun büyümesinde çok önemli rolüm oldu. Grup şirketlerinin Amerika'da ve Uzakdoğu'da halka arzlarını gerçekleştirdim. Aynı zamanda yöneticilik yaptığım bu şirketlerde, belli ortaklıklarım oldu. 1998'de Singapur'da Met Group'un temellerini attım. Met Capital Partners adında butik bir yatırım bankası kurdum. Bu çok önemli bir işti. Çocuklar okumaya Amerika'ya gidince, İstanbul'a doğru yapılanmaya başladık. Türkiye'ye, 1996 yılında, Erbakan Hükümeti döneminde, büyük bir enerji yatırımı yapmak için döndüm. Bu dönem, Türkiye'nin ilk kez enerji sektörünü tekelden çıkarıp özel sektöre açmayı planladığı günlerdi. İskenderun ile Yumurtalık arasındaki bölgede toplam 1.300 megavatlık enerji santrali kurmak için müracaatımızı yaptık. Tüm anlaşmaları imzaladık. Ciddi miktarda yatırım da yaptık. Maalesef o zamanlar enerji üretiminin devletin işi olduğuna dair çıkan kanunlardan sıyrılamadığımız için bu yatırımımız yarım kaldı. Halbuki bugün Türkiye'nin en stratejik yerinde önemli bir doğalgaz çevrim santralimiz olacaktı. 2003'te ise Sabancı Holding'e, merhum Sakıp Sabancı'nın daveti üzerine 3 yıllığına geldim. Sabancı Grubu'ndaki yıllarımı başarıyla geçirdim. 3 yıllık sürenin 1,5 yıllık zarfında, Sakıp Bey'in son CEO'su olarak görev yaptım. Bu sırada yürütmekte olduğum işlerimin aktif yönetim kurulu üyeliklerinden çekildim. 2005 yılının sonunda ise Sabancı Holding'den ayrıldım ve kendi işim olan Met Group'un yatırımlarına ağırlık verdim.~

GELECEĞİN TEKNOLOJİSİ
Met Group olarak Türkiye'deki yatırımlarımıza 3 yıl önce Samsun'da 890 megavatlık Borasco Projesi ile başladık. Bu projede OMV ile ortak olduk. Daha sonra OMV ile ayrı ayrı yollarımıza devam etme kararı aldık ve projedeki hisselerimi sattım. Bugün itibarıyla Türkiye'de toplam 2 bin megavatlık elektrik enerjisi üretecek 2 tane enerji santrali yatırımı yapıyoruz. Bunların biri Karaman'da, diğeri ise Kırklareli'nde olacak. Kırklareli'ndeki santralimiz 2014'ün birinci çeyreğinde üretime girecek. Karaman'da ise 450 milyon Euro'luk yatırımla 570 megavat gücünde bir doğalgaz santralı kuruyoruz. "Dervish" adı verdiğimiz yeni nesil santralda, doğalgaz, rüzgar ve güneş enerjisini birlikte kullanarak elektrik üretiminde yüksek verimlilik sağlayacağız. 2015 yılında üretime girdiğinde, 600 bin hanenin elektriğini tek başına karşılayacak. Santralin yapımını General Electric (GE) ve Gama konsorsiyumuna ihale ettik. GE ile 2008 yılından beri süren yoğun çalışmalar sonucu 7 bin 800 sayfalık kontrat imzaladık. GE, projeye yüzde 20 ortak oldu. GE ortaklığını artırmak istiyor. Ayrıca bu santrali, 1.080 megavata çıkarmak üzere EPDK'ya müracaat ettik. İkinci fazın 2017 yılında devreye girmesini planlıyoruz. Karaman'daki projemizin birçok özelliği, dünyada enerji alanında ilklere imza atıyor. Bu santralde ilk kez doğalgaz, rüzgar ve güneş enerjisi aynı santralda birleşmiş olacak. Ayrıca santralimiz ciddi mali getiri sağlayacak şekilde gerçekleştirildi. Bu yaklaşımın enerji üretiminin geleceğini temsil ettiğine inanıyorum.

GÜNEŞTE BÜYÜK HEDEF
Enerjide bugüne kadar 3 bin 500 megavatlık bir geliştirmede bulunduk. Bunların hepsinde yenilikçi, yarının teknolojilerini kullanan, 2050'lerin döneminde bile başarılı olacak yapıları kuruyoruz. Tüm yatırımlarımız do-ğalgaza ve rüzgara dayalı olacak. Enerjide sadece Türkiye'de yatırım yapmıyoruz. Güneşte İtalya'da, rüzgarda Hırvatistan'da, doğalgazda ABD'de entegre enerji tesisleri kuruyoruz. ABD'de toplam 1.100 megavatlık 2 enerji santrali üzerinde çalışıyoruz. Bunların biri Nevada'da, diğeri ise Kaliforniya bölgesinde olacak. Şu anda ortağımız yok. Ancak, ilgi duyan birçok grup var. ABD'deki yatırımlarımızda bir Türk şirketiyle stratejik ortaklık yapmayı düşünüyoruz. Ancak projenin bütün yönetimi bizde olacak. Hırvatistan'da ise birinci fazda 60 megavatlık bir rüzgar santrali geliştiriyoruz. Rüzgar ölçüm direklerimizi diktik. Projeyi yakından takip ediyoruz. İtalya'da ise Puglia Bölgesi'nde de 20 megavatlık güneş yatırımı yapmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Güneş enerjisindeki etkinliğimizi önümüzdeki dönemde daha da artıracağız. Körfez Bölgesi'nde de enerji santrali yatırımlarımız olacak. Burada Katar'a ve Kuveyt'e odaklandık. Güneş enerjisi ve doğalgaz kullanarak hem elektrik hem de su üretimi yapacağız. Deniz suyunun normal suya çevireceğiz. Bu projenin çok önemli özellikleri var. Bununla ilgili her türlü yatırımımız hazır. Tamamen GE teknolojilerini kullanmayı planlıyoruz. Ayrıca Met Group olarak GE ile birlikte ABD'li güneş enerji panel ve santralleri üreten E Solar'a ortak olduk. Güneş enerjisi konusunda da uluslararası alanda önemli bir oyuncu olmayı hedefliyoruz.

ORTAKLIK YAPMAYA HAZIR
3 yıldan beri Karaman'da hayata geçireceğimiz enerji santralimizin hayalini kuruyordum. 2008'de bu vizyonu çizerken ben bile zorlanacağımı hissetmiştim. Çünkü istediğimiz santral modeli, teknolojileri ve mühendislikleri zorlayacak bir projeydi. O zaman, bu rüyamın gerçek olacağını hayal bile edemiyordum. Ancak, şimdi geldiğimiz noktada bunu başardık. Rüyam gerçek oldu. Santral, GE Flex-Efficiency 50 teknolojisiyle kurulacak. En önemli özelliği ise rüzgar ve güneş entegrasyonu ile birlikte dünyada yüzde 70 verimlilik gibi en yüksek verimlilik oranı ile çalışacak gaz santralı olacak olması. Bu yeni teknolojinin en güzel yönlerinden birisi, santral 28 dakikada durdurulup tekrar çalıştırılabilecek. Diğer santrallarda bu süre 68 dakikayı buluyor. Aynı zamanda dünyanın ilk entegre yenilenebilir kaynaklı kombine çevrim enerji santralı olacak. İnşaat sırasında 2 bine yakın kişiye istihdam sağlayacağız. Santral bittikten sonra 100'ün üzerinde mühendis görev yapacak.~
Met Group olarak küçük bir yatırımın yüzde 100 sahibi olmak gibi bir vizyonumuz yok. Milletlerarası bir büyüklüğün bir parçası olmak istiyoruz. Toplamda 4 bin megavatlık enerji yatırımı geliştiriyoruz. Kimyası tutan gruplarla yatırımlarımızı paylaşmak istiyoruz. Ayrıca yapacağımız tüm yatırımların tamamını elimizde tutacağız diye bir iddiamız yok. Bugün 2 bin megavatlık bir tesisin değeri 3-3,5 milyar Euro. Bunun yüzde 25'ine sahip olsanız bile çok büyük ekonomik büyüklüğe ulaşmış olursunuz. Ayrıca tek bir projeye yatırım yapmayarak bütün yumurtaları aynı sepete koymuyoruz. Sonuçta benim 250 megavatlık bir rüzgar tesisim olsun diye bir vizyonum yok. Ben dünyada veya bölgede önemli bir yeri olan yatırımın küçük ama etkin bir parçası olmak istiyorum.



Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz