Havacılıkta Türk markası çıkaracağız

"Halka açılacağız. 2015 için 1 milyar, 2023 için ise 2 milyar doları yakalamayı hedefliyoruz.

1.10.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Havacılıkta Türk markası çıkaracağız

MUHARREM DÖRTKAŞLI, Türkiye'nin en büyük savunma ve havacılık şirketlerinden TUSAŞ'ın, yabancı ismiyle TAİ'nin (Turkish Aerospace Industries) genel müdürü. Şirketini son 6 yılda 6 kattan fazla büyüttü. 2005'te 92 milyon dolar olan ciro 2010'da 600 milyon dolara ulaştı. Bu süreçte çalışan sayısı ise 2 binden 4 bine yükseldi. Türkiye'nin ilk yüzde 100 yerli uçağı "Hürkuş"un gelecek yıl uçmaya başlayacağını söyleyen Dörtkaşlı, "Havacılıkta Türk markası çıkaracağız. Marifet tasarladığını üretmekte" diyor ve otomotivden önce havacılıkta ilk milli araca sahip olacağımızı müjdeliyor. Yolcu uçağı da geliştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Dörtkaşlı, ekliyor: "Halka açılacağız. 2015 için 1 milyar, 2023 için ise 2 milyar doları yakalamayı hedefliyoruz. 5 yılda Türkiye'nin en büyük ilk 20 şirketi arasına gireceğiz." Ankara'ya 35 kilometre uzaklıktaki İstanbul yolu üzerindeki Akıncı ilçesinde hummalı bir telaş var. İlçedeki 500 milyon metrekare alan üzerine kurulu Türk Uzay ve Havacılık AŞ'de (TUŞAŞ) bin 500 mühendis Türkiye'nin ilk yerli üretimi hava araçlarını geliştirmek için gece gündüz çalışıyor. Yarısından fazlasını ODTÜ'lü mühendislerin oluşturduğu teknik ekibin takviminde bir aksama olmazsa Türkiye'nin ilk yüzde 100 yerli tasarımı uçağı "Hürkuş" gelecek yıl, insansız hava aracı Anka ise 1,5 yıl sonra teslim edilecek. 2015'ten itibaren ise milli istibarat ve haberleşme uydularının üretimine başlanacak. 10 yıl öncesine kadar TUŞAŞ'ta sadece savaş uçaklarının montajının yapıldığı düşünülürse bugün gelinen nokta hayal gibi... Genel müdür Muharrem Dörtkaşlı, ürün ve tasarımda elde ettikleri başarının finansal performanslarını artırdığını söylüyor. 6 yılda dünyanın en büyük savunma şirketleri arasına giren TUSAŞ, Capital 500 araştırmasına göre de bu yıl en büyük şirketler arasında 146'ncı sıradan 106'ncılığa yükseldi. En büyük artış ise ciroda. Dörtkaşlı, "Bugün sadece bir projeden elde ettiğimiz gelirimiz 6 yıl önceki ciromuza eşit" diyor ve ekliyor: "Türk mühendislerimizin geliştirdiği hava araçları Hürkuş, Anka ve Göktürk Türkiye'nin en çok konuştuğu markalar arasına girecek." Dörtkaşlı'nın söylediği takvim gerçekleşirse Türkiye'nin ilk yüzde 100 yerli uçağı "Hürkuş" milli otomotivden önce bitecek. Dörtkaşlı'nın bundan sonraki hedefi ise daha büyük projeler alabilmek için halka açılmak. "En büyük arzumuz Türkiye'nin ilk milli yolcu uçağı, helikopteri ve savaş uçağını üretmek" diyen Dörtkaşlı ile TUSAŞ'taki büyük değişimi konuştuk:

Capital: TUSAŞ, 1984'te kuruldu. Aradan geçen 27 yılda dünyada sektöründe geldiği nokta nedir?
- TUSAŞ, F-16 savaş uçaklarının üretimini yapmak için kurulan yabancı sermayeli bir şirketti. 20 yıl önce TUSAŞ'a girdiğimde başkalarının tasarladığını üreten taşeron bir sanayimiz vardı. İşin yüzde 90'ını yapıp, paranın yüzde 9'unu alan taşeron bir şirkettik. 2005'in hemen başında şirketimizin yüzde 49'unu oluşturan yabancı hisselerin tamamını 29 milyon dolara satın aldık. Satın alma sonrasında yerli ortak TUSAŞ ile TAI birleşti. Tek bir milli şirket haline geldik. Bugün, dünyanın en büyük ilk 100 savunma şirketinden birisiyiz. Artık şirketimizin yüzde 1'inin değeri 30 milyon dolardan aşağı değildir.

Capital: 2005 yılındaki ortaklık yapısındaki değişikliğin ciroya, kârlılığa etkisi ne oldu?
- 6 yılda montaj ağırlıklı çalışan bir yapıdan tasarım ve üretim yapan bir şirket haline geldik. Bunun sonucunda ciro ve kârlılıkta hızlı büyüme yakaladık. 2005'te 92 milyon dolar olan ciromuz 600 milyon dolara yükseldi. 2 bin olan çalışan sayımız 4 bine çıktı. 1,5 milyon olan çalışma saati 7,5 milyona yükseldi. Yılda birkaç proje ile ilgilenirken bu sayı bugün 100'ün üzerine çıktı. Şu anda yürüttüğümüz bir projenin cirosu 2005 yılındaki toplam ciromuza eşit. 2010'da, 185 milyon dolarlık ihracat yapıp 66'ncı olduk. Bu yıl ise ihracatımız 400 milyon doları geçecek.~

Capital: Ciddi büyüme ağırlıklı olarak neden kaynaklandı?
- Rakiplerimize göre rekabetçiyiz. Zamanında teslimat yapıyoruz. Kalitede çok iddialıyız. Ayrıca son derece dinamik bir kadromuz var. Büyümek için hem sivil hem de askeri projelerimizin sayısını artırdık. Yabancı hisselerini satın aldıktan sonra özgün ve milli hava araçlarını geliştirmeye ağırlık verdik. Bunun sonucunda yurtdışı iş hacmimiz arttı. İhracatımız toplam satışlarımızın 3'te 2'sine yükseldi. Özellikle yurtdışında aynı müşteriye daha fazla iş yapar hale geldik. Yeni müşteriler kazanmak için yeni stratejiler geliştirdik. Bugün, 120 farklı proje yürütüyoruz. Sivil projelerimizden elde ettiğimiz ciromuzda büyük artışlar yakaladık. Örneğin Section 18'de Airbus'ın tek tedarikçisi olduk. Şu anda sadece bu projeden 70 milyon doların üzerinde bir ciromuz var. Air-bus'ın satışları arttıkça bizim de sadece bu projeden elde ettiğimiz gelir 90 milyon doları yakalayacak. Ayrıca daha ciroya yansıtmadığımız işlerimiz var. Bu projeleri 2014 gibi tamamlayıp ürün olarak satmaya başladığımız zaman ciro patlaması yaşamaya başlayacağız.

10 adımda büyümenin rotası
1- Şirketin yüzde 50'sine sahip yabancı yatırımcıların hisselerinin tamamı satın alındı.
2- Özgün ve ürün sahibi olma stratejisi çevresinde stratejik plan yapıldı. Tasarıma ve özgün model geliştirmeye ağırlık verildi.
3-  1.500 mühendisin 990'ı tasarımda görevlendirildi.
4- Tersine beyin göçü başlatıldı. ABD'de ve Avrupa'da çalışan Türk mühendislerinden 8'i TUSAŞ'ta çalışmaya başladı. Sayının artması bekleniyor.
5- AR-GE'ye 2 yılda 130 5 milyon yatırım yapıldı. İlk yerli insansız hava aracı"Anka", "Hürkuş" isimli eğitim uçakları ve "Atak" adlı yerli helikopter geliştirildi.
6- Yurtdışına odaklanıldı. Yurtdışı projelerin sayısı ve etkinliği
7- Airbus gibi büyük üreticilerin tek tedarikçisi olundu.
8- Fiyat ve kalite rekabeti artırıldı.
9- Zamanında sevkiyat yapma stratejisi benimsendi.
10- 120 farklı projeyi yönetmek lOiçin grup başkanlıkları kuruldu.

Capital: Büyümede izlediğiniz temel stratejiniz ne oldu?
- Büyümemizi sağlayan temel vizyon değişikliğimiz mühendisliğimize verdiğimiz önemi artırmamız oldu. Stratejik plan yaptık. Bu doğrultuda belirlediğimiz kategorilerdeki helikopter, uçak ve insansız hava araçlarını kendimiz geliştirmeye karar verdik. Bunun üzerine mühendisliğe daha fazla yatırım yaptık. Çalışan sayımızı 6 yılda 2 binden 4 bin kişiye çıkardık. Mühendis sayımızı artırmaya özen gösterdik. TUSAŞ'ta bin 500 mühendis çalışıyor. Artık atmosfer içindeki ve üzerindeki her şeyin tasarımına ve üretimine talibiz. Montaj ve üretimle başlamış olduğumuz noktayı tasarıma getirdik. Artık kendimiz hava araçlarımızı tasarlıyoruz. Ürettiğimiz tüm sistemler özgün ve egemendir. Üretim ve tasarım anlamında hiçbir yere bağımlılığımız kalmadı. Temel stratejimiz ürün sahibi olmak ve olmaya devam etmek. Mühendislere ve özgün tasarıma yapmış olduğumuz yatırım, son 5-6 yılda meyvelerini vermeye başladı. Şu anda yüzde 100 yerli tasarım ve üretim olan insansız hava uçağımız Anka'nın uçuş testlerini yapıyoruz. Anka, özellikle son dönemde gündemde olan İsrail'in ürettiği insansız hava aracı Heron'ların müdahili, hatta daha iyisi olacak. Kısa süre sonra testleri tamamlanacak ve Anka'ları seri olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine sokacağız. Yurtdışından da bu ürüne çok büyük ilgi var. Dünyanın pek çok ülkesine insansız hava araçlarının ihracatını yapacağız.~

Capital: Ne zaman yüzde 100 yerli helikopter ve uçakları gökyüzünde uçarken göreceğiz?
- Yıllardan beri F-16'ların üretimini yaptık. Bu işlerden para kazandık. Ancak esas marifet bu değil. Marifet kendi tasarladığımızı üretmekte. Bunun için tasarımı, mühendisliği bize ait uçak ve helikopter üretmek için yürütülen çalışmalara 4-5 yıldır çok ciddi yatırım yapıyoruz. Ürünlerimiz çok yakın zamanda piyasaya çıkacak. "Hürkuş" ismini verdiğimiz eğitim uçaklarımız gelecek yıl uçacak. "Atak" helikopterlerimizin de test denemelerini
yapıyoruz. İlk yerli uydumuz "Göktürk"ü de geliştirme aşamasındayız. 2012 yılında Göktürk adını verdiğimiz istihbarat uydumuz fırlatılacak. 2015'ten itibaren hem istihbarat hem de haberleşme uydularını TUSAŞ'ta üretip geliştireceğiz. Milli ve özgün helikopter, savaş uçağı geliştirme projelerimiz var. Bu projeler tamamlandığında Anka, Hürkuş, Atak, Göktürk Türkiye'nin en çok konuştuğu markaları olacak.

Capital: Sivil havacılık Türkiye'de çok hızlı büyüyor. Bununla ilgili ne gibi planlarınız var?
- Bölgesel yolcu uçağı üretmek bizim çok önem verdiğimiz projelerden biri. Yıllardan beri hem Boeing'e hem de Airbus'a parça üretiyoruz. Ancak sıfırdan bize ait bölgesel yolcu uçağı geliştirmek konusunda çok önemli girişimlerimiz var. 90-100 kişilik bölgesel yolcu uçağını sıfırdan tasarlayıp üretebiliriz. Ayrıca ürettiğimiz uçakları bütün dünyaya satma konusunda da iddialıyız. Bunu tek başına yapabileceğimiz gibi pazarı genişletmek için diğer firmalarla ortak da olabiliriz. Bölgesel yolcu uçağı projesine bir an önce başlamak istiyoruz.

Capital:
Devlet ihalelerinde yerli üretim desteklenecek. Bunun önümüzdeki dönemde TAI'ye etkisi ne olacak?
- Bundan 20 yıl önce TSK'ya teslim edilen ürünlerde yerli üretimin katkısı yüzde 20'den bugün yüzde 50'lere yükseldi. Türkiye'nin alım gücünün yerli sanayiye kaldıraç ve fırsat olarak döndürülmesi gerekiyor. Bu işler dünyada da bu şekilde yürütülüyor. Örneğin, bir ülkeden "Nükleer Santral" dış alımı konuşulurken, o ülkenin Atak Helikopter ihtiyacını da dış satımla biz karşılayabiliriz. Büyüyen sivil havacılık filomuzun önemli bir ihracat fırsatı ve kalıcı ortaklıklar yaratacağına inanıyorum. Yoksa Türk sanayi son derece niteliksiz bir şekilde sadece montaja dayalı kalır.

Capital: Bundan sonrası için gündeminizde neler var?
- Harman zamanında doğru hamleleri yapıp doğru işlere çengel atmak lazım. En kısa zamanda halka açılmak istiyoruz. Hisselerimizin sermayedarlarımızca uygun bulunan bir miktarını halka açacağız. 2015 itibarıyla 1 milyar dolar ciro hedefliyoruz. 2023 itibarıyla da 2 milyar doları geçeceğimize inanıyoruz. Çalışan sayımız ise 6 bini yakalayacak. Yüzde 50'si ihracat ve yüzde 50'si mühendislik esaslı gelirler olmak üzere, iş almak için koşturmaya devam edeceğiz ve 6 yılda 15'e katladığımız taahhüt hacmimizi artıracağız. Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin en büyük ilk 20 şirketi arasında olacağız. Buradan da kolay kolay çıkmayız.

Capital: Yurtdışında satın alma, ortaklık planlıyor musunuz?
- Bugüne kadar hep alnımızın teriyle büyüdük. Şirket satın almaları vasıtasıyla büyümedik. Bundan sonra bazı niş teknolojilerde özellikle tedarikçilerimiz arasında yurtdışında veya yurtiçinde satın alma fırsatları araştırıyoruz. Yazılım, uydu ve insansız hava araçları konularında da şirket alabiliriz. Bunun dışında yeni ortaklıklar da planlıyoruz.~

Capital: Son 6 yılda hangi alanda yeni müşteri kazandınız?
- Lockheed Martin, Airbus, Boeing, Agusta'nın dünyadaki en büyük tedarikçileri arasına girdik. Çok rekabetçi olduğumuza inanıyoruz. Son dönemde en önemli kazandığımız yeni müşteri Kanadalı Bombardier ve ABD'li Northrop Grumman şirketleri oldu. Yeni imzaladığımız projelerin önümüzdeki yıllarda ciroya çok daha fazla katkısı olacak. Havacılıkta iş biraz stratejik dağıtılıyor. Stratejik dağıtım sırasında Türkiye'nin alım gücünün yüksekliğinde bize bir fırsat verilirse her işi alırız. Sonra da müşteri bizden ayrılmaz.

AR-GE'YE 80 MİLYON DOLAR
MÜHENDİS SAYISI ARTTI
Türkiye'nin en büyük AR-GE merkezlerinden birine sahibiz. Şirkette çalışan bin 500 mühendisin 990'ı tasarım ve AR-GE laboratuarlarımızda görev yapıyor. Rekabetçi olabilmek için her yıl AR-GE'ye ciddi yatırım yapıyoruz. Geçen yıl AR-GE'ye 80 milyon dolar yatırım yaptık. Son dönemdeki en önemli AR-GE projemiz ise yeni nesil savaş uçaklarının üretimi için yaptığımız yatırım oldu.
TEK TEDARİKÇİ
Bugüne kadar AR-GE ve mühendisliğe yaptığımız yatırımın karşılığını fazlasıyla aldık. 2005'te gelirlerimizin yüzde 81'i üretimden oluşurken şimdi ciromuzun yüzde 65'i mühendislik kökenli faaliyet oluşturuyor. 3 yılda yaptığımız 130 milyon dolarlık yatırım sayesinde artık F-35 savaş uçaklarının ortak gövdesini ABD'nin dışında dünyada sadece Türkiye üretiyor.

İSRAİL'İN ELİNDEN COK İŞ ALDIK"
AIRBUS PROJESİ
Bugün geliştirdiğimiz pek çok projede yabancı rakiplerimizin önüne geçtik. Önceden Airbus'ın tek koridorlu uçaklarının orta gövdesi sadece İspanya'da üretilirken bugün bu konuda Airbus'ın tek tedarikçisi biz olduk. Bütün yeni Airbusların 6,5 metre çapındaki ön ve orta gövdelerini biz üretiyoruz. Buradan ciddi bir ciro elde ediyoruz. Bazı uçak ve helikopter modernizasyonu projelerinde İsrail'in elinden çok iş aldık. Eskiden İsrail'in yaptığı işlerin artık hiçbirisi İsrail'e gitmiyor.
RAKİPLERİ GEÇTİ
Önceden TSK'nın kullandığı F-4 ve F-5 uçaklarının hepsini İsrail modernize etmişti. Şimdi C-130'u, T-38'i biz kendimiz modernize ediyoruz. Ayrıca modernizasyon sırasında kullandığımız yazılım çözümlerimizin hepsi milli ürünlerden oluşuyor. Dolayısıyla F-16 modernizasyonunda Belçika ve Hollanda'dan, C-130 modernizasyonunda ise İngiltere, İsrail gibi ülkelerden müşteri ve pazar kaptık.

"TERSİNE BEYİN GÖÇÜNÜ BAŞLATTIK"
ODTÜ'LÜLER AĞIRLIKTA
1.500'ü mühendis olmak üzere 4 bine yakın personeli olan Türkiye'nin en seçme kuruluşuyuz. Son 6 yılda her yıl 400-500 kişiyi işe aldık. Bunların çoğu da yeni mezun. 8-10 yıl önce havacılık ve uçak mühendisliği alanında mezun olan gençleri, kendi alanlarında çalışamıyordu. Makine ya da inşaat mühendisliği gibi diğer dallarda istihdam ediliyordu ancak son 5 yıl içinde ODTÜ mezunlarının askere gitmeyenler dahil tamamına yakını TUSAŞ'a geldi. Mühendislerimizin yarıdan fazlası ODTÜ mezunu. Yeni alımlarla yaş ortalamamız 28'e düştü. Her yıl 30 bine yakın iş başvurusu alıyoruz bunun için çok seçici davranıyoruz. En yüksek puanlı ilk 10 üniversiteyi tercih ediyoruz.
8 KİŞİ DÖNDÜ
TUSAŞ'ta mühendislerimizin kazandıkları tecrübeleri ve birikimleri kullanabilecekleri ortamları oluşturduk. Türkiye'nin ABD'de ve Avrupa'da çok önemli beyin diasporası var. Yurtdışına gidenler Türkiye'de kendilerini tatmin edecek iş bulamadıkları için gitti. Amerika'ya, Avrupa'ya giden kıymetli mühendislerimizin ülkemize dönmelerini sağlayabilmek için hazırladığımız çok büyük projeler sayesinde motivasyon oluşturduk. Özellikle havacılık ve uzay alanında tecrübeli olan mühendislerimizin bir kısmını Türkiye'ye döndürebiliriz. ABD'de aldıkları maaşı veremezsek de gelip burada projelerimize katkıda bulunma ve memleketlerine hizmet etme olanağı bulurlar.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz