PepsiCo’nun CEO’su Indra Nooyi, Kraft’ın CEO’su Irene Rosenfeld, ADM’in CEO’su Pat Woertz, Xerox’un CEO’su Anne Mulcahy… Dünyanın en güçlü kadınları arasında sayılan bu yöneticilerinin ortak bir öz...
PepsiCo’nun CEO’su Indra Nooyi, Kraft’ın CEO’su Irene Rosenfeld, ADM’in CEO’su Pat Woertz, Xerox’un CEO’su Anne Mulcahy… Dünyanın en güçlü kadınları arasında sayılan bu yöneticilerinin ortak bir özelliği var: Göreve geldikleri tarihten itibaren şirketlerini, rakiplerinden daha hızlı büyüterek başarılı bir performans sergilediler. Türkiye’de de aynı özellikleri taşıyan kadın yöneticiler var. Meral Egemen, Ayşe Özger, Esin Mete, Canan Ediboğlu, Piraye Antika, Hatice Çim Güzelaydınlı gösterdikleri performansla benzerlerinden ayrılıyor. En önemlisi bu kadın yöneticiler, şirketlerini büyütme hızıyla da rakiplerinden farklılaşıyor.
Indra Nooyi, dünyanın en büyük içecek şirketlerinden biri olan PepsiCo’nun başkanı ve CEO’su…1994’te PepsiCo’da göreve başlayan Nooyi, zirveye giden merdiveni çok hızlı tırmandı. 2001’de grubun iki numaralı koltuğuna, mali işlerden sorumlu başkanlığına getirildi.
Pepsi’yi, New York Borsası’nın tek taş pırlantası yaptı. Grubun cirosunu 5 yılda, 9 milyar dolardan 33 milyar dolara taşıdı. Pepsi’nin hisse senetlerinin değeri de yine 5 yılda yüzde 70 yükseldi. Aynı dönemde Coca-Cola hisseleri ise yüzde 30 değer yitirdi. Ekim 2006’da CEO’luğa gelen Nooyi, grubun, 2007’de uluslararası piyasada yüzde 22’lik büyüme yakalamasını sağladı. 2008 itibarıyla PepsiCo’nun cirosu 39,4 milyar dolardan 43,3 milyar dolara çıkmış durumda. Şirketin performansından memnun olan yönetim kurulu ise “Bütün bunları Indra Nooyi sağladı” diyerek hakkını teslim ediyor. Nooyi, bugün dünyanın en güçlü kadınlarından biri olarak gösteriliyor.
Irene Rosenfeld ise Kraft’ın CEO’su. Rosenfeld 22 yıl çalıştığı Kraft’da, 2006’da CEO koltuğuna oturdu. Göreve gelişinin 2’nci yılında şirketi düzlüğe çıkardı. 2005 yılında Kraft, 34 milyar dolarlık gelire ulaştı. Şirket, Rosenfeld’den sonra büyümeye geçti ve 2008 yılında 42,2 milyar dolarlık gelire ulaştı. Rosenfeld de tıpkı Indra Nooyi gibi dünyanın en güçlü kadınlarından biri…
Indra Nooyi ve Irene Rosenfeld, kadın olmaları dışında ortak bir özelliğe sahip. Her ikisi de şirketlerine kazandırdıkları büyüme ivmesiyle tanınıyor. Sadece bu iki isim değil, Archer Daniels Midland’ın(ADM) CEO’su Pat Woertz, Xerox’un CEO’su Anne Mulcahy gibi pek çok kadın yönetici dünyanın dev şirketlerini yönetiyor. Üstelik bu kadınlar, iş dünyasında gerek şirketlerini büyütme hızlarıyla gerek rakiplerini zorlamalarıyla göz dolduruyor.
Rakiplerine Fark Attılar
Sadece Amerika’da değil Türkiye’de de birçok kadın yönetici, performanslarıyla göz dolduruyor. Capital 500, Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Bireysel Emeklilik Sistemi verilerine dayanarak Türkiye’deki kadın CEO’ların performansını analiz ettik. Her bir kadın CEO’nun, görev süresi boyunca gerçekleştirdiği büyüme performansını hesapladık. Bu rakamı, rakiplerinin büyüme oranıyla karşılaştırdık. Çalışmamız, Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Genel Müdürü Ayşe Özger, Toros Gübre Genel Müdürü Esin Mete, AvivaSa Genel Müdürü Meral Egemen, Shell Türkiye Genel Müdürü Canan Ediboğlu’nun, göreve geldikleri andan itibaren şirketlerini, sektör ortalamasının üzerinde bir performansla büyüttüğünü ortaya çıkardı.
Başarılı performans sergileyen isimlerden biri olan Meral Egemen, rekabetin yoğun yaşandığı bireysel emeklilik sektöründeki tek kadın yönetici. Sistemin Türkiye’de devreye girdiği yıl sektörde yönetici olarak yerini alan Egemen, AvivaSa Genel Müdürü olarak 2002 yılından itibaren görevinin başında. Rakipleri, 2002-2008 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 108,9 oranında büyürken Egemen, şirketini, yüzde 134,5 oranında büyüterek sektör ortalamasının çok üzerinde bir performans sergiledi.
2003 yılında Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Genel Müdürü olan Ayşe Özger, 2003-2007 arasında şirketini yıllık ortalama yüzde 30,4 büyüttü. Rakibi konumundaki şirketler ise aynı dönemde yıllık ortalama yüzde 10,4 oranında büyüyebildi.
Shell Türkiye Genel Müdürü Canan Ediboğlu da 2003 yılında göreve geldi. 2007 yılına kadar şirketinin yıllık ortalama yüzde 25,4 oranında büyümesini sağladı. Ediboğlu’nun rakiplerinin aynı dönemdeki büyüme hızı, yıllık ortalama yüzde 8,7’de kaldı.
Genelde erkek yöneticilerin ağırlıkta olduğu gübre sektöründe çalışan Esin Mete, 1991 yılından itibaren Toros Gübre’nin genel müdürü. Mete de diğer kadın meslektaşları gibi şirketini büyütme hızı konusunda rakiplerinden önde gidiyor. Mete, 2002-2007 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 22,7’lik büyüme performansıyla şirketinin, sektördeki liderliğini korudu. Rakipleri ise yıllık ortalama yüzde 21,8’lik büyüme hızıyla onu takip etti.
Rekabette Öne Çıktılar
Bankacılık sektörlerinde de kadın yöneticiler rakiplerini geride bırakıyor. Bu isimlerden biri olan Piraye Antika, 1993 yılından itibaren HSBC’nin genel müdürlüğünü yapıyor. Antika, 2001-2007 arasında bankasının aktiflerini yıllık ortalama yüzde 32,9 büyüttü. Aynı dönemde rakiplerinin yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 22,1 düzeyinde kaldı.
Finansın başarılı isimlerinden biri de Hatice Çim Güzelaydınlı… 2002 yılından itibaren Tekstilbank Genel Müdürü olan Güzelaydınlı, 2002-2007 yılları arasındaki 5 yıllık zaman diliminde bankayı yıllık ortalama yüzde 21,8 oranında büyüttü. Rakiplerinin yıllık ortalama büyüme hızı ise yüzde 21,4’de kaldı.
Öte yandan çok fazla büyük oyuncunun yer aldığı ve rekabetin hızlı yaşandığı tekstil ve giyim perakendeciliği sektöründe de kadın yöneticilerin etkisi hissediliyor.
Boyner Genel Müdürü Aslı Karadeniz de bu isimlerden biri. Karadeniz, göreve geldiği 2003 yılından 2007’ye kadar şirketini yıllık ortalama yüzde 11,7 oranında büyüttü. Hey Tekstil’in kurucusu ve genel müdürü Aynur Bektaş da şirketini sektörde belli bir noktaya taşıma konusunda iddialı bir performans sergiledi. 2002-2007 yılları arasında Bektaş, şirketini yıllık ortalama yüzde 6,8 oranında büyütmeyi başardı.
İşlerine Tutkuyla Bağlılar
Peki nasıl oluyor da kadınlar, erkek rakiplerine oranla daha başarılı bir performans sergiliyor? Bu sorunun yanıtını araştıran uzmanlara göre iş hayatında, kadına yönelik engelleri simgeleyen “cam tavanı” aşmak, kadınları daha dirençli ve güçlü kılıyor. Uzmanlar, sayıları erkeklere oranla az olan kadınların daha mücadeleci olduğuna dikkat çekiyor. İşlerine tutkuyla yaklaşmalarının başarıyı getirdiğini ifade ediyorlar. İnsan kaynakları ve yönetim uzmanı Profesör Andrew Mayo, “Cam tavanı aşmak o kadar zor ki bir kez bu tavanı aşarak en üst noktaya çıkabilenler, bu tür zorlukları yaşamayan erkek meslektaşlarına oranla daha iyi donanıma sahip oluyor” diyor.
Korn/Ferry International Yönetici Ortağı Şerif Kaynar da kadınların, sayıca daha az oldukları için daha rekabetçi ve çalışkan olduğunu söylüyor. “Hırsla işlerinde başarıya endeksleniyorlar” diye konuşuyor.
Kadınlar, liderliğin yanında girişimci olarak da öne çıkıyor. Kadınların Sahip Olduğu Küçük İşler Yönetim Ofisi’nin hazırladığı rapora göre Amerika’da, özel sektördeki şirketlerin yüzde 40’ını kadınlar elinde bulunduruyor. Girişimciler de tıpkı profesyonel yöneticiler gibi şirketlerini hızlı büyütüyor. “Leadership Code/Liderlik Kodu” isimli kitabın yazarlarından Kate Sweetman, “Amerika’da kadınların kurduğu şirketler, kendi sektörünün en az 2 katı hızda büyüyor” diye konuşuyor.
Kadını başarılı kılan özellikler arasında, yaratıcılık ve risk almadaki cesaretleri de uzmanların dikkatinden kaçmıyor. Uzmanlar, risk alma konusunda pek çok kadının erkeklerden daha cesur olduğunu belirtiyor.
Başarılılar Ama Kazançları Az
Her ne kadar kadınlar performanslarıyla erkek rakiplerini geride bırakıyor ve çoğu zaman zorluyor olsalar da hala iş dünyasında cinsiyetleri yüzünden çeşitli sorunlarla karşılaşıyor.
Kate Sweetman eğitimli, deneyimli ve özgüvenli kadınların, istedikleri noktaya gelebilmek için büyük zorluklarla yüzleşmek durumunda kaldığını söylüyor. Büyük bir şirkette çalışmanın gerektirdiği tüm fedakarlıkları yapsalar bile tepe noktaya ulaşma şanslarının uzak olduğunu ekliyor. Sweetman, “Catalyst’in yaptığı araştırmaya göre genel müdür yardımcısı seviyesindeki kadın ve erkek, bir üst noktaya çıkma konusunda aynı derecede istekli. Ancak araştırma, erkeklere oranla daha fazla sayıda kadının bu pozisyonda görevi bıraktığını gösteriyor. Bunun nedeni de birçoğunun terfi alamıyor olması” diye konuşuyor.
Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Genel Müdürü Ayşe Özger de kurallarını yüzyıllardır erkeklerin koyduğu bir düzende, kadın yönetici olmanın hala çok zor olduğunu doğruluyor. “Bence kadınlar, iş dünyasında en ağır işleri, çok fark ettirmeden yaparak fark yaratıyor. Ne yazık ki çoğu, ‘vazgeçilmez ikinci adam’ olarak kalıyor” diyor.
Şerif Kaynar’a göre de iş dünyasında kadınlar için binlerce engel var. Kaynar, bunlardan en önemlisinin, hala önceliklerinin aile ve çocukları olacağı düşünülerek kadınlara ciddi yerlerde rol verilmemesi olduğunu söylüyor. Kadınların yönetimde yer almasının, daha emekleme safhasında olduğunun altını çizdikten sonra, “Bazı pozisyonlarda erkeklerle aynı ücreti bile alamıyorlar” diye konuşuyor.
Araştırmalar da kadınlar açısından durumun çok adaletli olmadığını bir kez daha kanıtlıyor.
2008 yılında Amerika’da CEO maaşlarına yönelik bir çalışma, bonus ve tazminatlarda kadınların ortalama olarak yıllık 1,7 milyon dolar kazandığını, bu rakamın erkeklerin kazandıklarının yüzde 85’ine denk geldiğini ortaya koyuyor.
Kadın Yöneticiye Talep Artıyor
Kadınların başarılarıyla öne geçmesi, yaşanan son krizde kadın yöneticilere olan talebi artırdı. Hatta Almanya’da, “Küresel kriz hırslı erkek yöneticiler yüzünden çıktı” iddiası tartışma yarattı. Ülkenin önde gelen ekonomi uzmanlarından Monika Schulz-Strelow, “Eğer kadınlar bankaları yönetseydi kriz yaşanmazdı” diye açıklama yaptı. Krizden dolayı iflasın eşiğine gelen İzlanda’da batan iki devlet bankasının erkek CEO’ları görevden alınarak yerine iki kadın CEO atandı. Ülkedeki diğer bankaların üst yönetimine de kadın yöneticiler atandı.
Son dönemde dünya genelinde daha çok kadın bankacı görmek şaşırtıcı olmayacak. Sadece bu sektörlerde değil, dünya genelinde tüm sektörlerde kadına olan talebin artması bekleniyor. Bu beklentinin arkasında yatan neden, kadınların sektörlerinde sergiledikleri başarılı performansın yanında dünyada dengelerin kadınlar lehine değişmeye başlaması. Örneğin Andrew Mayo, Amerika ve İngiltere’de şirketlerin çeşitlilik yaratmak adına kadınlara daha fazla şans tanıdığını belirtiyor. “Birçok İngiliz şirketinde, yönetim kurulunda, en azından bir kadın üyeye sahip olmak önemli olmaya başladı. Ayrıca şirketlerin insan kaynakları politikalarının, kadınların çalışmasını kolaylaştıracak şekilde oluşturulması da onların sisteme dahil edilmesine imkan veriyor” diyor.
Bu gelişmelerle birlikte kadınların iş dünyasındaki yükseliş trendinin sürmesi kaçınılmaz görülüyor. Yapılan tahminlere göre 2020 yılına kadar başkan yardımcısı ya da daha üstteki pozisyonların her 5 tanesinden 1’inde kadın yönetici olacak.
Kate Sweetman/Yönetim Uzmanı, “Liderlik Kodu” Kitabının Yazarı
“Kadının Etkisi Artıyor”
İşe Daha Bağlılar
Kadınların iş dünyasında etkisi ve başarı oranı artıyor. Bunun nedeni de gelişmiş dünyada üniversiteye gidip uzmanlık kazanmaları. Hatta eğitimli kadın sayısı erkekleri bile geçiyor. Şirketler de aile yapısına uygun insan kaynakları politikası geliştiriyor. Böylelikle kadınların iş dünyasındaki sayısı artırıyor. Ayrıca kadınlar, işlerine daha bağlı. Bu da onların bir şirkette daha uzun kalmasını ve yükselmesini mümkün kılıyor.
Farklı Bakış Açısı
Beynin Cinsiyeti (Gender Brain) adlı son araştırmanın sonuçları, beni oldukça şaşırttı. Bilim bize, kadın ve erkeklerin eşit olduğunu, fakat aynı olmadığını söylüyor. Son bulgulara göre kadın beyni oldukça çok bilgiyi alıyor ve bu bilgiyi sağduyulu bir şekilde kullanıyor. Kadınlar bilgileri bütünleştirmek, çapraz bağlantılar kurmak ve karar alırken birçok açıdan düşünme eğiliminde. Erkekler ise eylem odaklı, basitleştirme taraftarı ve ayrıntılara daha az dikkat ediyor.
Etik Kaygıları Var The Economist dergisinin hesaplamalarına göre kadınlar, genel olarak son birkaç on yıldır, dünyanın ekonomik büyümesinde ciddi bir katkıda bulundu. Bu da kadının iş dünyasındaki etkisi. Dünya Bankası’nın yaptığı bir çalışma da kadınların yoğun olduğu şirketlerde suiistimal ve rüşvet gibi yolsuzlukların daha az olduğunu ortaya koyuyor. Beyin Cinsiyeti araştırması da kadınların etik konulara daha hassas olduklarını kanıtlıyor.
Her Yerde Olacaklar Kadınları gelecekte her yerde göreceğiz. Fakat ağır sanayi yerine tüketici odaklı sektörlerde daha başarılılar. Amerika’da finansal servislerde çok iyi olduklarını görüyoruz. Çünkü bu sektörler, kadınlar için çalışma ortamı ve politikaları oluşturuyor. Aslında kadının başarısı, işten ziyade çalışma ortamıyla alakalı. Eğer yetenek yönetimi sistemleri ve kültürü varsa, desteklenip teşvik edilirlerse her yerde başarılı olma şansları çok yüksek.
Peter Fısk/Strateji ve Yönetim Uzmanı
“Bu Dünya, Kadınların Dünyası”
2 Tip Kadın Lider Var
Bugünün dünyasında cam tavana ihtiyaç yok. Birçok ülke ve sektörde böyle bir tavandan bahsedilemez. Bugün 2 tür başarılı kadın lider var: Bunlardan biri erkek oyununu erkeksi, akılcı davranarak, odaklı olarak, sıkı oynayarak ve agresif tavırlar sergileyerek oynuyor. İkincisi de daha kadınsı davranışlar sergiliyor; soldan ziyade sağ beyinlerini kullanıyor, olaylara sezgileriyle yaklaşıyor, düşünceli, ilgili ve katılımcı.
Kadınlar Nerede Başarılı?
Biz şu anda iş dünyasının daha insancıl, daha açık olması gerektiğini fark ediyoruz. İş dünyası, insanları önemsemeli ve insana hizmet etmeli. Bu değerler kadın liderlerde daha fazla. Bilginin, yenilikçiliğin, insanın ve hizmetin önemli olduğu sektörlerde kadınlar daha başarılı. Örneğin perakende, seyahat ve eğlence sektörlerinde öne çıkıyorlar. Ama öte yandan her sektörde kadınlar büyük bir etkiye sahip.
Kadınları Anlamak
Tüketici olarak dünya genelinde ev ihtiyaçlarına yönelik satın almanın yüzde 90’ını etkiliyorlar. Satın alma kararında etkileri seyahatte yüzde 80, otomotivde yüzde 70, elektronik ürünlerinde yüzde 60 oranında. Dolayısıyla bu dünya, kadının dünyası. Mel Gibson’un “What Women Want / Kadınlar Ne İster” filmi iş dünyasına dair en çılgın şeylerden birini ortaya koydu. İş dünyasında erkeklerin pek çoğu, kadınlara satış yapmanın yollarının neler olduğunu anlamaya çalışıyor.
Kadın CEO’lardan Başarı Formülleri
Ediboğu’nun Sırrı
Shell Türkiye Genel Müdürü Canan Ediboğlu, tam 30 yıldır aynı şirkette. Shell’de çeşitli kademelerde görev aldıktan sonra 2002’de genel müdür oldu. Genel müdürlüğe geçişiyle birlikte köklü atılımlar gerçekleştirdi. Shell&Turcas birleşmesi, Tüpraş’ın özelleştirilmesi ihalesine girilmesi bu atılımlardan birkaçı… 2003’te akaryakıt sektöründe yüzde 16,6’lık payı olan Shell Türkiye, 2008’de bu payı, yüzde 24’e çıkardı. Ediboğlu, kendisini lider olarak güçlü kılan özelliğinin dinlemek ve anlamaya çalışmak olduğunu belirtiyor.
Özger’in İddiası
Eczacıbaşı Pazarlama Genel Müdürü Ayşe Özger, 27 yıl önce şirkette göreve başladı.1995’te Eczacıbaşı Rhone-Poulenc’ın genel müdürlüğüne yükseldi. Bu dönemde şirket kârını, yüzde 155 oranında artırdı. Pazar payını ise 2’ye katladı. 2003’te de Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Genel Müdürlüğü koltuğuna oturdu. Şirketin 2003’te 308 milyon TL olan cirosu, 2007’de 889 milyon TL’ye ulaştı. Özger, “Değişimi ve yeniliklerle gelen gereksinimleri çabuk görebilmem ve hedefleri çok şeffaf olarak birey bazında paylaşabilmem başarılı olmama katkı sağladı” diyor.
Egemen’in Gücü
AvivaSa Genel Müdürü Meral Egemen, şirkette genel müdür olarak görev aldığında 40 kişilik bir ekibi ve 7 bilgisayarı vardı. Ancak 3 yıl içinde bu şirketi, bireysel emeklilik sektöründe lider hale getirdi. Bugün AvivaSa sektörde en fazla katkı payı yaratan şirket. Egemen başarıyı getiren özelliklerini şöyle sıralıyor: “Hırslı, takipçi, açık ve şeffaf olmam beni güçlü bir yönetici yapıyor. Empati kurmaya çalışmak, çalışanlarla yönetim arasında kazan-kazan ortamı yaratmak kadın olmanın getirdiği ince avantajlar. Tüm bu özelliklerin birleşimiyle başarılı olduğumu söyleyebilirim.”
Mete’nin Başarısı
Esin Mete, Tekfen Holding’de 1973’te göreve başladı. 1991’de Türkiye’nin ilk özel sektör gübre üreticisi Toros Tarım’ın genel müdürü, 2000’de Tarımsal Sanayi Grubu’ndan Sorumlu Tekfen Holding Başkan Yardımcısı oldu. Alanında bir dev olan şirket, bugün yüzde 33’lük payıyla lider durumda. Mete, bir şirketi sıfırdan bu noktaya getirmesine yardımcı olan özelliklerini şöyle anlatıyor:
“Başarımın temelinde ‘yapabileceğimin en iyisini yapmak’ yatıyor. Vasat sonuçlarla yetinmem. Yüksek sorumluluk duygum da bana iş hayatında başarıyı getiren bir unsur.”
Nilüfer Gözütok
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?