Kayıp Aranıyor!

Kimisi bürokrat, kimisi Türkiye´nin önemli şirketlerinde üst düzey yöneticiydi. Onların en büyük özelliği, bir zamanlar hep gündemde olmalarıydı. Yüzlerine hepimiz aşina olmuştuk. Ama şimdilerde on...

1.02.2000 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Kimisi bürokrat, kimisi Türkiye´nin önemli şirketlerinde üst düzey yöneticiydi. Onların en büyük özelliği, bir zamanlar hep gündemde olmalarıydı. Yüzlerine hepimiz aşina olmuştuk. Ama şimdilerde onları hiçbirini göremiyoruz. Rüşdü Saracoğlu, Zekeriya Temizel, Bülent Şenver bunlardan sadece bir kaçı. Peki şimdi onlar ne yapıyor? 
 
Herkesin üzerinde uzlaştığı bir saptama vardır; ``Türkiye´de gündem çok hızlı değişir``. Bunu neredeyse kimse tartışmaz. Üstelik sadece gündem değil, gündemi oluşturanlar, insanlar da hızlı değişir. Bir dönem yıldız olup, sık sık basında görünen yöneticiler, birden ortadan kaybolurlar. Üstelik bu ekonominin her kesiminde aktif rol oynayan yöneticiler için geçerlidir. Bazen bir ekonomi bürokratı, bazen de bir üst düzey yönetici...  Hızla dönen gündem çarkları onları da alıp götürüyor. Bazen kendi istekleri, bazen zorunlu nedenlerle, adeta ``kayıplara karışıyorlar``.

Bu isimlerden bazıları ekonomide öylesine söz sahibiydi ki, alınan önemli kararlar bir bakıma iki dudaklarının arasındaydı. Bazılarıysa, önemli kuruluşlarda, yönetim kademelerindeydi. Fakat artık onlar meslek yaşamlarını başka kulvarlarda, daha önceki işlerinden çok değişik alanlarda sürdürüyorlar. Capital, bu kişilerden bir dönem duymaya görmeye çok alıştığımız bazılarını derledi. Şimdi nerelerde olduklarını araştırdı.

``Prensler galerisi``

Bütün bu ekonomi kurmayları güçlerini, elbette bilgi ve birikimlerinin yanı sıra, kendilerine verilen yetkilerden alıyordu. Bunların başında yıldızı Turgut Özal´la birlikte parlayan genç bürokratlar, yöneticiler var. Örneğin, o dönem, Turgut Özal´ın ``ithal prensleri`` nden birisi olan Merkez Bankası´nın eski başkanı Rüşdü Saracoğlu ile Ziraat Bankası eski genel müdürü Coşkun Ulusoy, şimdi gündemde değiller. Gazetelerde ise pek görünmüyorlar. Eski güçleri ise yok.

O yıllarda, ekonomiye yön veren, piyasa dengelerini dudağından çıkacak birkaç sözle altüst eden ilk 5 kişiden birisi olan Saracoğlu, artık sadece danışmanlık yapıyor. Bir dönem milletvekilliği de yapan Saracoğlu, aradığını bulamayınca, tekrar iş dünyasına döndü. Şimdi ise sadece danışmanlık verdiği müşterileriyle ilgileniyor.

Coşkun Ulusoy nerede?

Türkiye´nin en büyük bankasına genel müdür olarak atandığında büyük ilgi uyandırmıştı. Genç yaşına rağmen böylesine önemli bir bankanın başına getirilen Çoşkun Ulusoy, görev yaptığı dönemde gerçekten büyük bir etkinliğe sahipti. Türkiye´nin en seçkin ekonomi bürokratları arasında gösteriliyor, geleceğin ekonomi bakanı olarak bakılıyordu.

Ziraat Bankası´nın başına 1987´de geçen ve Tansu Çiller´in DYP Genel Başkanlığı´nı kazanıp başbakanlık koltuğuna oturmasıyla görevinden istifa etti. Ulusoy, tecrübesini bundan sonra Koç Finans için kullandı. Beş yıl süreyle Koç Finans´ın genel müdürüydü. 1999´da ortaya çıkan bir anlaşmazlık nedeniyle görevinden ayrılıp, kendi şirketini kurdu. O da diğer ``prensler`` gibi artık basında pek görülmüyor.

Temizel´e siyaset yaramadı

Zekeriya Temizel´in yıldızı İstanbul defterdarıyken parladı. Bürokraside merdivenleri hızlı adımlarla çıkan Temizel Maliye Bakanlığı´na kadar yükseldi. Maliye Bakanlığı sırasında ise, güvenilirliği ve dürüstlüğüyle göz doldurdu. Altına imza attığı vergi reformları ve mali milad ile çok sık gündeme geldi. Hatta bir dönem, öncülük ettiği değişikliklerin arkasında duran tek isim oldu.

DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit´in en güvendiği bürokrat olan Zekeriya Temizel´in kaderi 1999 yılında yapılan yerel seçimler sırasında değişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı´na adaylığını koyan, ancak seçimleri kaybeden Temizel, bir anlamda siyasetten dışlanmış da oldu. Artık sadece ekonomik kariyerini danışmanlık yaparak kullanıyor. Bunun yanı sıra, gazeteciliğe de başladı ve Dünya Gazetesi´nde köşe sahibi oldu. 

Son imparator!

Emlak Bankası genel müdürleri, bazen bankanın gücünün etkisi, bazen medyatik kişilikleri tabii bazen de yolsuzluk skandallarıyla hep göz önünde oldu. Bu genel müdürler arasında gündemi en son işgal edenlerden biri Sinan Solok idi.

Genel müdürlüğü sırasında basında röportajlarına ve demeçlerine çok sık rastlardık. Daha sonra, Emlak Bankası Genel Müdürlüğü´nden tartışmalı bir şekilde ayrılan ve hakkında iki dava açılan Sinan Solok, Balkaner Holding´e geçti. Ancak Solok geçtiğimiz günlerde bu görevinde de istifa etti. Emlak Bankası Genel Müdürlüğü´nden çektiği kadar hiçbir şeyden çekmeyen Solok, İngiltere´de yorgunluk atıp, bu sırada doktora da yapıp, muhteşem bir dönüş yapmak istediğini söylüyor. 

Renkli simalar

Şimdi adını fazla duymadığımız bazı isimler, öyle hafızalarımıza yer etmişti ki; örneğin şimdi milletvekili olan Aydın Ayaydın, Emlak Bankası Genel Müdürülüğü´nü yürütürken, popülerliğinin zirvesindeydi. Aynı performansını, bankada olduğu kadar olmasa da, Rekabet Kurulu´nda da devam ettirdi. Şimdilerde ise milletvekili olarak medya spotlarını kendisine çekemiyor.

Ya Osman Ünsal; o bir zamanlar Tansu Çiller´in beyninin yarısıydı! Ağızından çıkacak her kelimeye büyük önem verilirdi. Şimdiler de o artık, o beynini Sabancı Grubu için kullanıyor. Philsa´nın genel müdürlüğünü üstlenen Ünsal´ın sesi soluğu çıkmıyor. Şirketiyle ilgili açıklamalarına bile pek rastlanmıyor.

EN MEDYATİK GENEL MÜDÜR

Bülent Şenver, Pamukbank Genel Müdürlüğü sırasında medya ile tanıştı.  Herhalde hiçbir banka genel müdürü onun kadar medyatik olamadı. Her koşulda, bir dergide, gazetede veya TV´de kendini göstermeyi bildi. Finans dünyasının önde gelen temsilcilerinden biriydi.

Arthur Andersen kökenli Şenver, genel müdürlükten ayrıldıktan sonra Kıbrıs kökenli iş kadını Sıdıka Atalay ile birlikte, Kuzey Kıbrıs´ta Denizbank´ı kurdu. Bir süre sonra da hisselerini Sıdıka Atalay´a devretti.

Uzun bir süredir TABA´nın (Türk Amerikan İşadamları Derneği) başkanlığını yürütüyor. Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlendirilmesi için çalışıyor. Fakat bu görevinde medya da çok sık görünmeyi başaramıyor. Bülent Şenver bu görevinin yanı sıra Halen, danışmanlık da yapıyor.

HEP TEPE NOKTALARDAYDI

Tezcan Yaramancı, hiç çaptan düşmedi. Hep tepe noktalardaydı. Koç Holding kökenli Yaramancı, 1991´den sonra adı en sık duyulan bürokratlardan biri oldu. Önce Türk Hava Yolları´nın genel müdürlüğünü üstlendi. Ardından Çiller´in gözdesi oldu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı´na getirildi. Çiller´le anlaşamadı ve bu görevinden ayrıldı.

Önce Doğan Holding, ardından Turgay Ciner´in Yazeks Holding´inde görev aldı. Tezcan Yaramancı, tüm bu görevleri sırasında herkesin bilgiği bir isim, aşina bir sima oldu. Her geçtiği görevde, etkin olmayı başardı. Fakat şimdilerde onu ortalarda görmek mümkün olmuyor. Gündemde adı çok fazla geçmiyor. Oysa Tezcan Yaramancı, bir yandan danışmanlık yaparken, bir aracı kurumunda ortağı durumunda. 

İŞ BANKASI´NIN EFSANE GENEL MÜDÜRÜ

Ünal Korukçu, 10 yılı aşkın bir süre İş Bankası Genel Müdürlüğü yaptı. Türkiye´nin bu en büyük bankalardan biri olan İş Bankası onun zamanında önemli atılımlar yaptı. Korukçu tüm genel müdürlüğü süresince ağırlığı ile Ankara koridorlarının bilinen etkin simalarındandı. Medya ışıklarını hiç ondan esirgemedi.

Bankalar Birliği Başkanlığı ile gündemdeki yeri daha genişledi. Fakat, görevden ayrılması tatsız olaylarla oldu. Eze Zeytin´e verilen krediler ve Erol Evcil olaylarının başlamasıyla birlikte emekliye ayrıldı. Korukçu için fazla ani ve gösterişsiz bir ayrılık oldu. Şimdiler de ise tecrübesini Yaşar Holding´de başkan yardımcısı olarak kullanıyor.  


 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz