"Yeni Hedefimiz Bölgede güçlü ENTEGRE BİR PO"

Şirketin CEO'su MELİH TÜRKER bölgede güçlü bir entegre şirketi olmak istediklerini,bu vizyonda çalıştıklarını söyledi.

1.08.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Yeni Hedefimiz Bölgede güçlü ENTEGRE BİR PO"
Petrol Ofisi, Türkiye’nin en büyük ikinci şirketi. Son yıllarda cirodan ziyade kârlılığı büyütme odağının sonuçlarını, krizin yoğun etkisi altındaki 2009’da aldı. Şirket, ciroda yüzde 18 daralma yaşarken net kârını yüzde 187 oranında artırarak bir rekora imza attı. Petrol Ofisi CEO’su Melih Türker, 2010’da da hedeflere paralel şekilde ilerlediklerini belirtiyor ve “2010 için 15 milyar TL’nin biraz üzerinde bir ciro hedefimiz var. Bu, 2009 cirosunun yüzde 10 kadar üzerinde” diyor. Türkiye’nin en büyük akaryakıt dağıtım şirketi olan Petrol Ofisi, geleceğe ilişkin plan ve yatırımlarını entegre bir enerji şirketi olma ve bölgesel güç haline gelme vizyonu doğrultusunda şekillendiriyor. 2010’da dahil son 5 yılda 2 milyar TL’lik yatırım yapmış olacaklarını ifade eden Türker, şirketin dikey yapılanma stratejisi doğrultusunda Akçakoca doğalgaz üretim sahalarını ve arama ruhsatlarını kapsayan projede Toreador’un sahip olduğu hisseleri 55 milyon dolara aldığını söylüyor.
Türker, “Enerjideki gelişme ve fırsatları yakından izliyoruz. Dengeli bir petrol ve doğalgaz portföyü oluşturarak bölgesel bir güç haline gelmeyi hayal ediyoruz” diye konuşuyor.  Petrol Ofisi CEO’su Melih Türker, şirketin gündemi ve kendilerini geleceğe taşıyacak büyüme stratejilerine ilişkin Capital’in sorularını şöyle yanıtladı:

Capital: 
2009, beklentileriniz doğrultusunda geçti mi?
-  Sonuçta kâr etmek gerekir. Hissedar yatırım yapıyor, bizden de yatırımın geri dönüşünü bekliyor. Geçen yıl, çok ilginçti. Sadece bizim sektörde değil, reel sektörde ve tüm sektörlerde ekonomik sıkıntı çok ciddi hissedildi. Ciro, bizim sektörde petrol fiyatlarıyla doğru orantılı olarak gelişiyor. 2008’de petrol fiyatları tavan yaptı. Dolayısıyla motorin, benzin gibi bitmiş ürünlerin fiyatları da ona göre artmıştı. Fiyatlar artınca cironuz da artıyor. Dolayısıyla 2008’e göre 2009’da ciro düşüklüğü var. Bu, tamamen fiyatlardan kaynaklanan bir durum. Ciro bizim için bir performans göstergesi değil.  2009’da “ilginç” bir olay daha yaşandı. EPDK, tavan fiyat uygulaması getirdi. O uygulama, 2 ay sürdü. Bizim bütçede planladığımız marjları aşağı çekti. Üstelik yatırım planlarımızı da belli marj varsayımlarıyla yapıyoruz. Ama bütün bunlara rağmen Petrol Ofisi, pazarda yaptığı işlerle pazar payını korumayı sürdürdü. Bir de masraf bazı çok önemli. Masraf bazını kontrol etmek, operasyonları daha verimli hale getirmek gerekiyor. Bu, doğal olarak kâr zarar tablosunu da etkiliyor.

Capital: 
Bu sıkı masraf takibiniz sonucunda ne kadar tasarruf ettiniz?
Buna, uzun dönemde bakmak lazım. 2006 sonundan 2009 sonuna kadar nakit masrafımızı 44 milyon TL azalttık. Bizim yüzlerce masraf kalemimiz var.  Markayla ilgili yatırımlarımızda, bu dönem süresince majör bir fark yok. Petrol Ofisi markası çok önemli ve itibarlı. Onun için markaya yönelik reklam harcamalarımızda ve insan gücünde majör bir kısıntı yok.  Ama terminallerimizdeki operasyonlarımızdan tutun da nakliye operasyonlarımıza kadar çok detaylı çalışmalarla çok önemli tasarruflar sağlıyoruz.  Operasyonları nasıl daha verimli hale getirebileceğimizle ilgili çalışmalar yaptık. Amaç, toplam şirketin verimliliğini artırmak ve daha efektif çalışmasını sağlayabilmek. Geçen yılki kârlılığımızın yüksek olmasında bunun etkisi çok önemli. Ayrıca kur farkından kaynaklanan bir etki de vardı.  

Capital: 
Yine geçen yıl “yağlarımızı kasa çevirmeye çalışıyoruz” demiştiniz. Petrol Ofisi bugün ne kadar fit?
O fazla yağlar, herhangi bir kriz zamanında akla gelirse o zaman iş zaten doğru işlemiyordur. Her zaman fazla yağ var. Onu günlük operasyonun içinde göremiyorsunuz. Biz işte buna sürekli bakmaya çalışıyoruz. İstikrarlı bir şekilde formunuza sürekli dikkat ederek başarılı oluyorsunuz.  Biz de onu yapmaya çalışıyoruz.~

Capital: 
Kriz sizi ne kadar zorladı? Krizden ne öğrendiniz?
Bizim sektör krizlerden direkt olarak etkileniyor. Petrol ürünleri sektörü, 2009’da doğal olarak bir daralma yaşadı. Daralması doğaldı. Şimdi ekonomideki toparlanmayı izlemek lazım. Ama bu yıla bakarsak ilk çeyrekte GSMH yüzde 11,7 oranında büyüdü. Genellikle trend şudur: Motorin GSMH’nin büyümesi kadar ya da belki 1 puan üzerinde büyür. Maalesef bunu henüz görmedik.  2010 yılının ilk 6 ay sonuçlarına göre motorinde yaklaşık yüzde 3,5’luk bir büyüme var. Kurşunsuz benzinde ise yüzde 7,1 gibi bir daralma var. Oto gaz yüzde 8 oranında büyüdü. Benzin oto gaz toplamına bakarsak geçen yılla aynı seyrediyor diyebiliriz. Sektörün daha çok büyümesi gerekirken ilk 6 ayda henüz o büyümeyi yakalayamadı.

Capital:
  2010 için nasıl hedefler belirlediniz?
2010 için 15 milyar TL’nin biraz üzerinde bir ciro hedefimiz var. Bu, 2009 cirosunun yüzde 10 kadar üzerinde. Bu yıl sektörde, hepimizin çok değişik uğraşları var. Rekabet Kurumu’nun çıkardığı intifalarla ilgili geçen yıl açıklanan bir karar var. Bayilerle yapılan intifa sözleşmeleri 5 yıla indiriliyor. Bu geçmişe yönelik olarak da uygulamaya konulduğu için örneğin 2007’de bayilerle yapılan 10 yıllık anlaşma da bu yılın eylül ayında sonuçlanıyor. Sektörde 6-7 bin bayi kontratı açığa çıktı. Bizde açığa çıkan 2 bin kontrat var. Sektörün bu yıl en önemli konusu bu kontrat yenilemeleri olacak.

Capital: 
Petrol Ofisi’nin 5 yıl sonra nasıl bir noktada olmasını hayal ediyorsunuz?
-  Benim rüyam şu: Petrol Ofisi Türkiye’deki dağıtım alanındaki gücünü en üst noktaya taşımış, hem Türkiye’de hem komşu ülkelerde arama üretimdeki portföyünü geliştirmiş, bölgesel, güçlü bir şirket haline gelmiş. Mutlu insanlar olsun. Herkes Petrol Ofisi’nde çalışmak istesin. Böyle bir Petrol Ofisi düşlüyorum. Zor da değil, uzak da değil.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz