Yeni projelerim var aklım hâlâ otomobilde

Otomotiv sektörünün duayenlerinden Mermerler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer sorularımızı yanıtladı.

1.10.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni projelerim var aklım hâlâ otomobilde
Mermerler Grubu, iş dünyasında Türkiye’ye getirdiği Mazda, Chery gibi otomobil markalarıyla tanınıyor. Mermerler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer, bugün gelirlerinin önemli kısmını gayrimenkul ve kiralarından elde ettiklerini belirtiyor. Mermer, yakın dönemde çok değerli bölgelerde en az 150 milyon dolarlık otel, ofis, konut ve hastane projesini hayata geçirmeyi planlıyor. Otomotivde son dönemde hayal kırıklıkları peş peşe gelse de heyecanını yitirmediğini söyleyen Mermer, “Türkiye’ye Çin’den yeni otomotiv markalarıyla uçak getireceğim” diyor.

Yüksel Mermer, iş dünyasında otomotiv denince ilk akla gelen isimlerden biri. Bugün de TOBB Otomotiv Satıcıları Sektör Meclis Başkanı olan Mermer, uzun yıllar Türk iş dünyasının içinde varlığını sürdüren Mermerler Grubu’nun yönetim kurulu başkanı. Babası Muzaffer Mermer’in kurup belli bir noktaya getirdiği Mermerler Otomotiv, grubun hala en fazla odaklandığı şirket. Ancak bugün Mermerler Grubu gelirlerinin en önemli kısmını kira ve gayrimenkulden kazanıyor. Türkiye’nin en değerli bölgelerinde önemli gayrimenkulleri bulunan Mermer, yakın dönemde en az 150 milyon dolarlık otel, ofis, konut ve hastane projeleri hayata geçirecek. 80’lerde Mazda’yı Türkiye’ye getiren ve adı hala Mazda’yla anılan Mermerler Grubu, Mazda ile önce büyük bir başarı elde etmiş ardından istikrarı koruyamamıştı. 5 yıl önce Mazda doğrudan Türkiye’ye girme kararı alınca Mermerler’in Mazda ile ilişkisi de sona erdi.

Ardından Çinli Chery ile şansını deneyen Mermerler, bu markayla da umduğunu bulamadı. “İlk yıl 10 bin adet satış hedefliyorduk ama hedeflere ulaşamadık” diyen Mermer, Avrupa’nın yaşadığı kriz yüzünden rekabetin çok ağırlaştığını söylüyor ve “Bu rekabetten kimsenin kazandığını zannetmiyorum” diyor.

Her zaman herkesin tanıdığı bir grup olsa da hiçbir zaman çok fazla büyümeyi tercih etmediklerini söyleyen Mermer, “Her gün diken üstünde oturmaktansa risk almamayı tercih ettim. Bugüne kadar 3 büyük hayal kırıklığı yaşadım. 1974’te Volvo’yu, 80’lerde Mazda’yı ve geçtiğimiz yıllarda Chery’yi Türkiye’de yatırıma ikna ettim. Ama ilki 74 Kıbrıs Harekatı yüzünden, diğerleri de bürokrasi yüzünden rafa kalktı. Bunlar beni çok üzdü” diyor. Yine de umudunu yitirmeyen Mermer, Türkiye’ye Çin’den yeni otomotiv markaları ve uçak getireceğini söylüyor. Otomotiv sektörünün duayenlerinden Mermerler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:~
Capital: Türk iş dünyasında uzun yıllardır var olan bir ailesiniz. Mermer Ailesi’nin öyküsü nasıl başladı? Bugüne nasıl geldiniz?
- Babamın babası Yusuf Ziya Mermer’le soyadımız ticaret dünyasında duyulmaya başladı. Babam Muzaffer Mermer ticaret hayatına 11 yaşındayken 1943’te Kırşehir’de başlamış. İstanbul, Ankara ve Kayseri kentleriyle ticaret yapıyormuş. Kendini dokuma ve deri işlerinin içinde bulmuş. Babasıyla birlikte ticarete iyice alışınca okulu da bırakmış. Hep yeni işler ve fırsat peşinde koşmuş. Kırşehir küçük ve mütevazı bir il. Kırşehir’in mevcut üretim gücünün ve potansiyelinin komşu illerle birleşmesi gerektiğini düşünen babam, taşımacılık yapmaya karar vermiş. 1950’lerin başında ilk otobüsünü başka bir araçtan bozma olarak kendi yaparak adını Yüksel koymuş. Böylece otomotiv piyasasında ilk hamlesini gerçekleştirir. Babam Kırşehir’e döndüğünde Yozgat - Yerköy ve Ankara’ya taşımacılık işlerini başlattı. Sonraki yıl da Kırşehir Ankara arası işletilecek posta taşıması için ihaleye girdi. İkinci yıl ihaleyi kazandı. Böylece Ankara’ya hem yolcu hem günlük posta taşımasını sağlayarak Kırşehir’in en önemli nakliye şirketlerinden biri oldu. Daha sonra petrol taşımacılığı işine girdik. Sonra bu işten çıkıp otobüs taşımacılığına konsantre olmaya karar verdik. Babam 1958’de Kırşehir’deki işlerini kardeşi Rasim Mermer’e devretti ve İstanbul’a geldik.

Capital: İstanbul’da hangi işe girdiniz?
- Babam, Sirkeci bölgesinden bir otel ve hemen altında bulunan dört dükkanı satın alarak işlerinin büyük bir kısmını İstanbul’a taşıdı. Kırşehir’de devam ettirdiğimiz Dodge, Bedford, Enter ve Renault bayiliklerini İstanbul’da sürdürmeye karar verdik. Böylece Beşiktaş, Balmumcu bölgesindeki benzin istasyonunu satın alarak Mermerler Otomotiv’in temellerini attık.

Capital: İlk otomotiv distribütörlüğünüz nasıl başladı?
- İlerleyen yıllarda Mitsubishi’nin mümessili olan Sabancı Grubu’yla temasta bulunduk. Mitsubishi’nin İstanbul’daki tek satış noktası olduk. Mitsubishi bayiliği ile İstanbul’da 2 yıl boyunca büyük bir satış grafiği yakaladık ve Mitsubishi’nin marka bilinirliğine büyük katkıda bulunduk. Mitsubishi’nin diğer bayilikleri de açılınca Mermerler Grubu olarak atılımlarımızı farklı bir markayla ve bu sefer distribütörlük alanında sürdürmeye karar verdik. 1985 yılında Mazda’ya talip olan 14 şirket arasından sıyrılarak Mazda ile Türkiye distribütörlüğü anlaşmasını imzaladık.~
Capital: Mazda, bir dönem Türkiye’de çok popülerdi. Daha sonra neden iyi gitmedi?
- Araçlar ilk etapta satılmadı. Tüketicinin Uzakdoğu otomobillerine “Japon işi” önyargısıyla yaklaştığı bir dönemdi. Bu dönemde çok zorluk yaşadık. Ama 90’lı yıllara gelindiğinde Mazda ile Türkiye pazarında ciddi bir patlama yarattık. O yıllarda Mazda 323 ve onu izleyen 626 modeliyle inanılmaz bir satış grafiği yakaladık. Mazda’yı Türkiye’de iyi bir noktaya getirerek Uzakdoğu otomobillerinin de Batı’da üretilen araçların standardında ve kalitesinde olabileceğini ortaya koyduk. Türk otomotiv pazarında bir ilki daha başarmış olduk. Türkiye çapında 90’ın üzerinde bayi ve servis ağıyla çalışıyorduk. Bu çalışmalar sonucunda Mazda sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu ve Balkanlar’da da belirli bir noktaya geldi.

Capital: Mermerler Otomotiv’in en uzun işi Mazda’ydı değil mi? Neden bıraktınız?
- En uzun giden işimiz o oldu. Hatta Mazda yetkilileri, distribütörlüğü bize verirken Singer satıcılığını örnek gösterdi ve işin dededen oğula devam edebileceğini söylediler. Ama sonra politikaları değişti. 24 yıl Mazda’nın tek değişmeyen distribütörü bizdik. Diğerleri hep değişti. Şimdi kendileri Türkiye’ye geldi. Mazda’nın satışları da bizden sonra çok düştü. Bizim zamanımızda Mazda’nın en popüler olduğu yıllarda 1 yıl sonrasına araç almak isteyenleri sıraya koyuyorduk. İlk getirdiğimizde Japon malı tanınmıyordu. Japon otomobillerini Türkiye’ye tanıttık ve kabullendirdik.
Capital: Mazda neden geriledi?
- Ekonomik krizler. sadece Mazda’yı değil, bütün markaları etkiledi. Dayanıklılık yönünden Alman Mercedes’i ve BMW ile anılan bir markaydı.

Capital: Ne zaman bıraktınız peki?
- Biz bırakmadık. Bırakmaya niyetimiz de yoktu. Kendilerinin aldığı bir karar vardı, bu işi tüm dünyada kendileri yapmaya karar verdiler. Ama bunda pek başarılı olamadılar. Çok büyük yatırımları da yok. Biz çok yatırım yaptık. Şu anda elimizde 25 bin çeşit Mazda yedek parçası var. Bunlar Kartal’daki depomuzda duruyor.

Capital: 2013 ’ün ilk 8 ayında 700 civarında Mazda satılmış.
- O hiçbir şey değil. Hatta gülünç. Yazık, Mazda’ya evladımız gözüyle bakıyoruz. Bütün aile onun daha yukarı çıkabilmesi için çok emek verdik.

Capital: Sonra Chery’yi Türkiye’ye getirdiniz. Onun satış rakamları da çok iyi görünmüyor. Chery neden başarılı olamadı?
- Chery Türkiye’de çok da ucuz değil. Şu anda satışlarımız hiçbir şey değil. Çünkü, Çin AB’ye girmesin diye gümrük var. AB’de sürekli standart değişiyor.~
Çin’den Türkiye’ye gelen araçlar Avrupa standartlarında. Avrupa bölgesine satmadıkları için az üretiyorlar. Bizim de tüm sıkıntımız orada. Satışlar arttığı zaman çok imalat yapacaklar. Ama bize gelen araçlar orada yapılanlardan daha pahalı. Çin’de üretiliyor ama otomobillerde Alman, İtalyan parçaları var.

Capital: Yani ortalama bir Chery’yi ne kadara alıp ne kadara satıyorsunuz?
- 10 bin dolara aldığımızı 25 bin dolara satmamız gerekiyor. Arada gümrük, ÖTV, KDV çok büyük vergiler var.

Capital: Daha çok satmak istemiyor musunuz?
- Satıldığı zaman araç vermediler. Türkiye’de rekabet de çok. Şirketler sadece ne kadar çok satarız diye düşünüyor.

Capital: Chery’de hedefiniz nedir peki?
- Başlangıçta hedefimiz yıllık 10 bin adet satmaktı. Olmadı. Herkes çok satmak ister ama öyle bir zamandayız ki Türkiye’de 50’den fazla marka var. Herkes birbirine rakip. Ben hiçbirinin para kazandığını zannetmiyorum. Şu anda yeni modelleri bekliyoruz ona göre yeni satış hedeflerimizi belirleyeceğiz.

Capital: Türkiye her zaman ekonomik krizle yaşayan bir ülke. Benzin fiyatları sürekli artıyor. Ama sizin arabalarınız diğer markaların neredeyse yarı fiyatında. Neden o zaman 10 bin hedefinize ulaşamadınız? Chery neden çok satılamıyor?
- Bunun sebebi, Avrupa’da krizin devam etmesi. Orada kriz olunca Avrupalı markaların Türkiye’de fiyatları çok artmadı. Bu da işimizi etkiledi.

Capital: Geçtiğimiz yıllarda Chery ile Türkiye’de büyük bir üretim yatırımı yapacağınızı açıklamıştınız. O proje ne durumda?
- Yerli otomobil hayalim vardı. Yüzde 100’ünü Türkiye’de yapmak için Chery’yi ikna etmiştik. Yapacaktık ama bize sahip çıkmadılar. Yer bile tahsis etmediler.

Capital: Planladığınız 500 milyon dolarlık bir yatırım olacaktı, iptal mi oldu?
- İptal olmadı ama hala bekliyoruz. İnsan bir hevesle çıkınca hemen olsun istiyor. Kocaeli civarında yer istedik. Kanunda 250 bin doların üzerindeki yatırımlarda arsa tahsis edilmesine dair bir hüküm var. Verirsiniz, 5 yılda yapmadın mı, geri alırsınız. Biz istedik 5 bin dönüm, onlar 200-300 dönüm verdi. Böyle büyük bir yatırım olunca, yeri büyük tutmalısınız ki sonra yan sanayiler yanına gelebilsin. Chery’i ikna ettik.~
Chery, Avrupa malı olacaktı. Buradan bütün ülkelere dağılacaktı. Şu anda Çin’den gelen mallara gümrük var. Türkiye’de üretilseydi Avrupa’ya satışta gümrük avantajı olacaktı. Proje rafa kalkmadı ama bekliyoruz. Çinliler de bekliyor.

Capital: Neden Carousel’den sonra AVM yatırımı yapmadınız? Carousel Türkiye’nin 4’üncü AVM’si. Başarılı bir proje. Neden devam etmediniz?
- Biz otomotiv işimize odaklanmayı tercih ettik. Başka sektörlere giriyoruz ama otomobil kanımıza işlemiş. Carousel’deki ortağımız Süleyman Çetinsaya Avrupa Konutları ile iyi iş çıkardı. AVM’ye çok ihtiyaç yok. Önüne gelen AVM açıyor. Bilinçsizce, incelemeden yapıyorlar. Yazık, sonra batıyor, insanlar işsiz kalıyor. Bunlar ölü yatırıma dönüşünce çevirmesi çok zor. Yerinde, doğru yatırımlar yapmak lazım.

Capital: Turizm sektöründe de Bodrum Yalıçiftlik’te Bodrum Park Resort adlı otelle bulunuyorsunuz. Turizmde büyüme planınız var mı?
- Şimdilik bekliyoruz. Öncelikle elimizdeki işleri toparlamayı düşünüyoruz. Bodrum’daki otel bu yıl daha iyi oldu. Orada mülk bizim ancak işletmesini dışarıya verdik.

Mermer in yatırım ajandası
1- Grubumuzun temeli babam tarafından, Yozgat-Yerköy ve Ankara’ya taşımacılık işiyle başladı. Ardından Kırşehir-Ankara posta taşımasıyla devam etti.
2- Daha sonra petrol taşımacılığı işine girdik. Bu işten çıkıp otobüs taşımacılığına konsantre olmaya karar verdik.
3- 1958’de İstanbul’a geldik. Kırşehir’de devam ettirdiğimiz Dodge, Bedford, Enter ve Renault bayiliklerini burada sürdürmeye karar verdik.
4- 1960’larda Mitsubishi’nin İstanbul’daki tek satış noktası olduk. 2 yıl boyunca büyük bir satış grafiği yakaladık ve Mitsubishi’nin bilinirliğine büyük katkıda bulunduk.
5- 1985 yılında Mazda’ya talip olan 14 şirket arasından sıyrılarak Türkiye distribütörlüğü anlaşmasını imzaladık. 2007’ye kadar sürdürdük.
6- Yerli otomobil hayalim vardı. Yüzde 100’ünü Türkiye’de yapmak için Chery’yi ikna etmiştik. Ama bize sahip çıkmadılar.~
7- Grup olarak gelirlerimizin en büyük kısmı gayrimenkullerimizden geliyor. AVM ve özel mülklerden gelen kira gelirlerimiz var.
8- Gayrimenkulde şimdi Anadolu Yakası’nda, Kozyatağı’nda iş merkezi yapıyoruz. Balmumcu’da ise otel-iş merkezi planlarımız var. Sanırım 150 milyon dolarlık bir yatırım olur.
9- Beşiktaş’ta Conrad Oteli’nin önündeki tarihi yerler benim. Çok değerli bir bina... Zamanında 53 Afrika ülkesi buradan yönetilmiş. Ama altına girmek ve kat yapmak lazım. Ondan dolayı bekliyor.
10- Beylikdüzü’nde de çok büyük arazim var. Oralarda da projeler var ama daha taslak aşamasında. Zamanı net değil. Ofis, ev ya da hastane de olabilir.

"40 YILDA DÖRT BUYUK HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM"
74 HAREKATIYLA RAFA KALKTI

Bugün Chery’yle ortak üretim yatırımı için nasıl hayal kırıklığı yaşadıysak, 1974 yılında Gölcük’te Volvo tır fabrikasını kuracaktık. İşlemler tamamlanmak üzereydi. Tam fabrikayı kuracağız Kıbrıs Harekatı başladı. O zamanki para da 100 milyondu hiç unutmuyorum. Projeye 2,5 milyon lira harcadık. Yerini seçtik. Kıbrıs Harekatı Türkiye’ye çok şeyler kaybettirdi. Aradan 20 yıl geçti, şimdi orayı Ford aldı. Çok da iyi oldu. Sahibi kim olursa olsun yeniliğe ihtiyacımız var. Bunlara sahip çıkılmalı.
BÜROKRASİ ENGELİ
Bir hayal kırıklığını da 90’larda yaşadık. Mazda yatırımı yapacaktık, o da olmadı. İstanbul Anadolu Yakası’nda bir otomobil fabrikası vardı. Onu devletten satın alacaktık. Mazda’yla da her şey hazırlandı, onda da kısmetsizlik oldu. Bürokratik engeller var. 3 üretim girişimimiz de olmadı.
GAYRETLER BOŞA GİTTİ
Şu an Mermerler Grubu’nun bulunduğu Balmumcu’daki bu binamızı, Volvo için yapmıştık. Burada Volvo’nun mühendisleri çalışacaktı. Aşağısı da teşhir yeri olacaktı. Önce çekici üretecektik, sonra otomobil de üretilecekti. Sonra başka markalara kısmet oldu.
LASTİKTEKİ HAYAL KIRIKLIĞI
Yine o dönemde Kırşehir’de Amerikalı bir lastik fabrikasıyla ortak yatırım yapacaktık. Onun da yerini aldık, her şeyini yaptık. O da Kıbrıs Harekatı yüzünden olmadı. Adı da Oral San. Orta Anadolu Lastik Sanayii A.Ş. idi.

"RİSK ALMAMAK HER GÜN DİKEN ÜSTÜNDE OTURMAKTAN İYİDİR"
ACELEMİZ YOK

Bizim acelemiz yok. Dürüstlükle gelinebilecek en üst noktadayız. Fazla riske girmeyi sevmiyoruz. 3 imkanımız varsa 1’ini kullanıyoruz. Bugünlere çok zor geldiğimiz için riski sevmeyiz. Babam bizi böyle yetiştirdi.~
İÇİMİZE KAPALIYIZ
İçine kapalı bir grubuz. Pek risk almayız. Bu doğru değil ama rahatız. Risk almamak her gün diken üstünde oturmaktan iyidir. Rahmetli babam ‘Kazanın ama ülkeye de vergi vereceksiniz’ derdi. Hep birlikte büyümeliyiz.
ÇOCUKLAR YANIMDA
Kardeşlerimin ayrı ayrı yerleri var. Ağabeyim Mehmet Bey. Veysel ve Yücel Beyler de küçük kardeşlerim. Otomotivde de varlar, kendi yatırımları da var. Çocuklarım benim yanımda. Kardeşlerimle bazı işlerde beraberiz bazılarında değiliz.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz