Artık
herkes farkında... Krizle birlikte global arenada satılığa çıkan şirket
sayısında artış var. Özellikle bu yıl bu konuda bir patlama yaşanması
bekleniyor. Enerji, finans, madencilik ve havayolu taşımacılığı gibi
sektörlerde pek çok şirket, olası satın alma ve birleşmelere açık
olduğunun sinyallerini veriyor. Satılık şirketlerin bulunduğu
coğrafyalarda yüzde 70 ağırlıkla Amerika ve Avrupa ön plana çıkıyor.
Uzmanlar, tüm bu verileri global M&A piyasalarında yeni bir dalganın
başlangıcı şeklinde yorumluyor. Fiyatların neredeyse yarı yarıya
düştüğü, alıcılardan çok satıcıların bulunduğu bu yeni dalga ise
özellikle son yıllarda yurtdışı fırsatlarını takip eden Türk şirketleri
için pek çok mesaj barındırıyor. Aslında global krizin başladığı
2008'den bu yana satılık şirketler konuşuluyor. Her geçen yıl bu
şirketlerin sayısının artacağı öngörülüyor. Ancak bu beklenti,
geçtiğimiz 5 yılda tam olarak karşılanmış değil... Hatta 2012, şirket
birleşmeleri ve satın almaları açısından son 10 yılın en kötü yılıydı.
Rakamlarla ifade edecek olursak global anlamda M&A pazarı geçtiğimiz
yıl, 2,3 trilyon dolarlık işlem hacmiyle 2007’deki büyüklüğünün
yarısında kaldı. Ancak 2013’e adım atılmasıyla birlikte bu manzaranın
büyük ölçüde değişmesi bekleniyor. Uzmanlara göre global krizden
etkilenen şirketlerin artık daha fazla dayanması çok güç. Bu nedenle de
pek çoğu satış kararı almış durumda. Bu durumun bilincinde olan pek
çokTürk şirketi de yurtdışı fırsatları yakından takip ediyor. Mevcut bu
tablo, nakdi olan Türk şirketleri için bir şans olarak
değerlendiriliyor. Satın alma fırsatı bakan şirketlerin harekete geçmesi
için özellikle 2013 iyi bir zaman olarak nitelendiriliyor. İşte bu
nedenle Capital olarak Türk şirketleri açısından cazip olabilecek
dünyadaki satılık 47 şirket fırsatını araştırdık. Hangi bölgelerin,
hangi sektörlerin ve hangi ölçekten şirketlerin satılık şirketler
cephesinde ön plana çıkmaya başladığını ortaya koyduk.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. SAYIDA ARTIŞ VAR
Global piyasaların nabzını en iyi ölçen uzmanlardan Templeton Emerging
Markets Group Başkanı Mark Mobius da bu durumun altını çiziyor. “2013’te
özellikle yaşadıkları finansal problemler nedeniyle daha çok sayıda
şirketin birleşme ve satın almaya başvuracağı bir dönem yaşanacak”
diyor. TSKB Kurumsal Finansman Grup Müdürü Hakan Aygen, “Özellikle Euro
Bölgesi’nde satışa konu şirket, fabrika ve marka sayısında bir artış
olduğunu gözlemliyoruz. Kuzey Amerika için de benzeri bir durum söz
konusu” diye anlatıyor. Ancak Aygen hemen devamında da farklı bir duruma
dikkat çekiyor: “Diğer coğrafyalardaki satılık şirket sayısındaki
artışların tamamını global krize dayandırmak hatalı olur. İş planlarını
realize etmek için yabancı sermaye arayan birçok sağlıklı ve yüksek
potansiyelli Güney Amerika ve Asya şirketi var. Bunların sayısındaki
doğal artışı krizin genel etkilerinden müstakil değerlendirmek gerekir”
diye konuşuyor.