Elektriğin yüzde 2’si RWE'den

RWE Turkey Holding CEO’su ve RWE&Turcas güney elektrik üretim Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ralph Jaeger, Türkiye’deki önemli büyüme fırsatlarını değerlendirmek amacıyla pazara girdiklerinin altını çiziyor.

25.03.2014 13:13:580
Paylaş Tweet Paylaş
Elektriğin yüzde 2’si RWE'den
Doğalgaz kombine çevrim elektrik santrali ile giren RWE, müşterilerine uygun enerji çözümleri ve elektrik sağlıyor. RWE Turkey Holding CEO’su ve  RWE&Turcas güney elektrik üretim Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ralph Jaeger, Türkiye’deki önemli büyüme fırsatlarını değerlendirmek amacıyla pazara girdiklerinin altını çiziyor. Jaeger, denizli'deki santral için 500 milyon euro’nun üzerinde yatırım yaptıklarını, toplam elektrik üretiminin yüzde 2’sini kendilerinin sağladığını kaydediyor.

Türkiye’ye Denizli’deki Doğalgaz kombine çevrim elektrik santrali ile giren RWE, 2013 yılı ilk yarısında da Demirer Enerji, Peker Enerji ve Mön İnşaat adlı şirketlerle toplam 100 MW’ın üzerinde kapasiteli iki rüzgar ve iki hidroelektrik santralinin yıllık üretim kapasitesinin satın alınmasına dair önemli anlaşmalar imzaladı.

RWE Turkey Holding CEO’su ve , RWE&Turcas Güney Elektrik Üretim Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ralph Jaeger, bu işbirliklerinin RWE’nin mevcut enerji tedarik portföyünü çeşitlendirme ve pazar payını artırma çalışmaları doğrultusunda perakende satış faaliyetlerinin büyümesi için atılmış önemli bir adım olduğunu kaydediyor.

Türkiye’nin istikrarlı büyüyen ekonomisiyle Ortadoğu’ya ve Kuzey Afrika’ya açılan stratejik bir kapı olduğunun altını çizen Jaeger, Avrupa enerji sektöründe de parlayan bir yıldız olduğunu ifade ediyor. Ancak Jaeger, Türkiye’de liberalleşme sürecini tamamlamış bir enerji piyasasından bahsetmenin henüz mümkün olmadığı görüşünde:

RWE, enerji sektörünün hangi alanlarında faaliyet gösteriyor?
1898 yılında temelleri atılan RWE, enerji sektöründeki 115 yıllık deneyimiyle bugün Avrupa’nın önde gelen beş elektrik ve gaz şirketinden biri konumunda. RWE, petrol, gaz ve linyit üretiminde uzmanlığı, konvansiyonel ve yenilenebilir enerjiye dayalı elektrik santrallerinin inşaatı ve işletmesinde bilgi birikimi, emtia ticareti, elektrik ve gaz iletimi ve satışı alanlarında deneyimi ile enerjinin tüm alanlarında faaliyet gösteriyor. 70 bin çalışanı ile Avrupa’da yaklaşık 16 milyon müşterisine elektrik ve yaklaşık 8 milyon müşterisine gaz temin ediyor. RWE, 2012 yılında yaklaşık 53,2 milyar Euro konsolide gelir elde etti.~

Türkiye’de ne zamandan bu yana faaliyette?
RWE, Türkiye’deki önemli büyüme fırsatlarını değerlendirmek amacıyla, 2008 yılında iştiraki RWE Turkey Holding, kurarak Türkiye enerji pazarına giriş yaptı. Türkiye’de, ilk yatırımımız olan Denizli Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali’miz gelişen Türkiye ekonomisine güvenilir ve verimli elektrik sağlıyor. Santral yüzde 70 RWE, yüzde 30 Turcas Petrol ortaklığı olan RWE&TURCAS Güney Elektrik Üretim tarafından kuruldu.

RWE, Avrupa genelinde müşterilerimize kapsamlı enerji hizmetleri ve uygun fiyatlarla müşteriye özel çözümler sunan güvenilir ve etkin bir iş ortağı. Denizli Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali’mizle Türkiye’deki müşterilerimize de uluslararası standartlara uygun enerji çözümleri sunuyoruz.

Denizli’deki santraliniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’deki ilk büyük yatırımımız olan, Denizli’deki Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali, 775 MW net üretim kapasitesine sahip. Santral iki gaz, bir buhar türbini ve hava soğutmalı yoğuşturucu tasarımıyla inşa edildi. Denizli Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali ağustos ayında ticari faaliyete başladı.

500 milyon Euro'nun üzerinde yatırım yapılan son teknoloji ürünü santral yüzde 56’nın üzerinde verimlilikle çalışarak Türkiye'nin arz güvenliğine destek verirken toplam elektrik üretimine de yüzde 2 katkı sağlıyor. Aynı zamanda Türkiye'deki en çağdaş ve çevre dostu tesislerden biri olan santralin bölgeye istikrarlı ve uzun vadeli bir gelişim potansiyeli sağlayacağına inanıyoruz.~

Önümüzdeki dönemde faaliyetlerinizi genişletmek istediğiniz alanlar neler? Yeni yatırımlar planlıyor musunuz?
Yatırım kararlarımızı alırken pazardaki gelişmeleri dikkatle gözlemliyoruz. Ürettiğimiz elektriği şeffaf ve rekabete dayalı bir enerji piyasasında satabiliyor olmamız büyük önem arz ediyor. Ancak Türkiye’de liberalleşme sürecini tamamlamış bir enerji piyasasından henüz bahsetmek mümkün değil.

Hükümetin bu konuda yürüttüğü çok önemli çalışmalar var. Biz de özel sektör temsilcileri olarak bu süreci destekliyoruz. Fiyatların arz ve talep dengesiyle belirlendiği, liberalleşmiş bir enerji piyasası kurulması yatırımlarımıza da yön verecek. RWE olarak enerji tedarik zincirinde üretimden son tüketiciye kadar her halkada faaliyet gösteriyoruz.

Türkiye’de enerji arz güvenliğini ve çevre dostu enerji üretimini destekliyor, müşterilerimize yenilikçi ürün seçenekleri sunarak sektöre katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Dengeli bir üretim portföyünün bu aşamada önemli olduğunu düşünüyoruz. Portföyümüzü çeşitlendirmek amacıyla 2013 yılında yenilenebilir enerji alanında önemli işbirliklerine imza attık.

2013 yılı ilk yarısında Demirer Enerji, Peker Enerji ve Mön İnşaat adlı şirketlerle toplam 100 MW’ın üzerinde kapasiteli iki rüzgar, iki hidroelektrik santralinin yıllık üretim kapasitesinin satın alınmasına dair önemli anlaşmalar imzaladık. Bu işbirlikleri, RWE’nin mevcut enerji tedarik portföyünü çeşitlendirme ve pazar payını artırma çalışmaları doğrultusunda perakende satış faaliyetlerinin büyümesi için atılmış önemli bir adım.

Türkiye'de enerji sektörünü ve enerji politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yapılmasını beklediğiniz düzenlemeler var mı?
Türkiye istikrarlı büyüyen ekonomiye sahip, Ortadoğu’ya ve Kuzey Afrika’ya açılan stratejik bir kapıdır. 2012 itibariyle büyüme oranı düşmüş olsa da Avrupa enerji sektörü perspektifinden parlayan bir yıldız olarak değerlendirilmekte. Tüm bu faktörler, hükümetin liberal, şeffaf ve rekabetçi bir enerji piyasası oluşturma hedefiyle birleşince Türkiye önemli bir pazar olarak öne çıkıyor. ~

Türkiye'de enerji sektörü, liberal bir enerji piyasası hedefine doğru ilerliyor. 2013 yılında bu hedefe doğru çok olumlu adımlar atıldı. Liberal bir piyasanın kurulması Türkiye’nin arz güvenliğini artırırken özel şirketlerin yatırımlarına da güvenlik sağlayacak. Şeffaf bir piyasanın oluşması, yerli ve yabancı yatırımı da artıracak.

Son yapılan yasal düzenlemelerle, elektrik dağıtım piyasasında üretim, toptan ve perakende satış şirketleri arasında rekabet oluşturulması, elektrik satış hizmetlerinde serbest rekabet piyasasının oluşturulması hedefleniyor.  EPDK'nın amacı tüm son kullanıcılara tedarikçilerini seçme imkanı vermek. Seçenek imkAnı ve rekabet piyasada büyümeyi desteklemekle kalmayıp son kullanıcılar için de fayda yaratacak.

PİYASASI DA LİBERALLEŞMELİ

Türkiye’de elektrik piyasasında "tam bir serbestlik" için doğalgaz piyasasının da liberalleşmesi gerekiyor. Elektriğin fiyatını belirleyen faktör, hammadde dağılımındaki ağırlığından dolayı doğalgaz kullanılarak üretilen elektriğin maliyet yapısı. Türkiye’de de bugün elektriğin önemli bir kısmı doğalgazdan üretiliyor. Bu nedenle doğalgaz piyasası liberalleşmeden, elektrik piyasasının tam anlamıyla liberalleşmesinden bahsetmek mümkün değil.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz