Dijital dönüşüm başladı
Telekom sektörüne tüm dünyada yenilikçi teknolojiler yon veriyor. Her geçen gün önemli gelişmelerin yaşandığı sektör, Türkiye’de istenen düzeyde olmasa da büyümesini sürdürüyor.
Bugün Türkiye’de mobil
abone sayısı yaklaşık 69 milyon, mobil penetrasyon oranı ise 0-9 yaş
arası hariç olmak üzere yüzde 100’ün üzerinde. 3g abone sayısı 47,5
milyonu buldu.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Makineler
arası iletişimde kullanılan hat sayısı ise 2 milyon civarına ulaştı.
Toplam mobil trafik miktarı yılın her çeyreğinde artıyor. Türkiye’de
mobil genişbant penetrasyonu yüzde 33,7.
OECD ülkelerinde ise bu rakam yüzde 63’ü buluyor. İletişim teknolojileri pazarının Türkiye’deki büyüklüğü ise 2012 yılındaki 30,8 milyar tl’den 2013’te 42 milyar tl’ye ulaştı. Tüm şirketlerin hedefindeyse yenilikçi ürün ve hizmetlerle dijital devrimden lider olarak çıkmak var.
Tüm dünyada internet, iletişim ve bilgi teknolojilerinin iç içe geçtiği yeni bir döneme girdik. Bu dönemin adı şimdiden dijital çağ olarak adlandırılmaya başlandı. Mobil internet alanındaki gelişmeler ve mobil uygulamalar bu yeni dönemin seyrini belirleyecek.
Önümüzdeki dönemde telekom sektörünün büyümesinde akıllı cihazların yaygınlığının artması ve machine to machine/makineler arası iletişim adı verilen (M2M) alanında kaydedilecek gelişmelerin önemli rol oynaması bekleniyor.~
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, en dikkat çekici telekom trendlerinin temaslı-temassız mobil ödeme sistemleri, makineler arası iletişimin sağladığı imkânlar ile gerçekleşen akıllı enerji, akıllı sağlık, akıllı tarım, akıllı ev uygulamaları, bulut bilişim, giyilebilir bilgisayarlar ile m-ticaret olacağını söylüyor.
Telekom sektörünün son 20 yıl içinde tüm dünyada sabitten mobile, sesten dataya, çevirmeli bağlantıdan genişbanda ve kişisel bilgisayarlardan akıllı telefonlara olmak üzere farklı şekillerde dönüşüme uğradığını ifade eden Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, “Sektör, büyük bir hızla gelişim göstermeye devam ediyor.
İnternet ve mobil iletişim teknolojilerinin yarattığı fırsat alanları ve tüm bu olanaklara tek bir akıllı cihaz üzerinden erişme imkanı, elektronik haberleşmeyi ve özellikle mobil genişbandı günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirdi” diyor.
BÜYÜME DEVAM EDİYOR
Sektör trendlerin yön verdiği bir rüzgarla büyürken Türkiye iletişim teknolojileri pazarının 2012’de 30,8 milyar TL olan hacmi 2013’te 42 milyar TL’ye ulaştı. Türkiye’de telekom sektöründe en dikkat çeken rakamlardan bir diğeri penetrasyona ait.
Eylül 2013 itibarıyla ülkede yaklaşık yüzde 91,1 penetrasyon oranına karşılık gelen 69 milyon mobil abone bulunuyor. 10 yıl önce 20 milyon abone sayısına erişilebilmişken bugün 0-9 yaş nüfus hariç tutulduğunda mobil penetrasyon oranı ilk kez yüzde 100’ün üzerine çıkmış durumda.
Mobil hizmetlerin yaygınlaşmasında dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen 3G, Türkiye’ye ilk girdiği 2009 yılında sadece 7,1 milyon aboneydi. Eylül 2013 itibarıyla bu rakam 47,5 milyon oldu.~
Türk tüketiciler ortalama aylık kullanım miktarlarında 340 dakika ile Avrupa’da en çok mobil görüşme yapan kitle. 2008 yılında yaklaşık 6 milyon genişbant internet abonesi vardı. Son 5 yılda genişbant aboneleri 4 kattan fazla arttı ve 2013 yılı üçüncü çeyrek sonu itibarıyla 33,7 milyona ulaştı.
Bu büyümenin önemli bir kısmını yani 25,5 milyonunu mobil cepten ve bilgisayardan internet kullanıcıları oluşturuyor. Ancak dördüncü yılını tamamlayan mobil internet kullanımında rakamlar halen dünya ortalamalarının oldukça altında. Nüfusa göre mobil internet penetrasyon oranı Türkiye’de yüzde 33,7 iken OECD ortalaması yüzde 62,8.
LOKOMOTİF İNOVASYON
Peki, büyüme potansiyeli yüksek olan Türkiye’de büyüme önümüzdeki dönemde nereden gelecek? Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, bu soruyu “Telekom, sağlıktan tarıma, finanstan eğitime inovatif hizmetler sunarak, yatay kestiği sektörlerde sağladığı verimlilik artışı ile ekonomik büyümenin de lokomotifi.
Mobil iletişim penetrasyonunda meydana gelen her yüzde 10’luk artış, gelişmekte olan ülkelerin GSYİH’sinde yüzde 1,5’lik bir artışı beraberinde getiriyor. Mobil teknolojilerin artan ağırlığı ile şekillenen bilgi ve iletişim teknolojileri Türkiye ekonomisinde 1,8 birimlik çarpan etkisi yaratıyor.
Bu anlamda, telekomünikasyon sektörünün, özellikle mobil teknolojilerin sunduğu inovasyon ve verimlilik araçlarıyla, önümüzdeki yıllarda iletişim odaklı bir yapıdan, toplumsal kalkınma odaklı bir yapıya dönüşeceğini öngörüyoruz” diye yanıtlıyor.
Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan ise önümüzdeki dönemde büyümenin kilit kavramlarının yakınsama ve bulut bilişim olacağını öngörüyor. Erkan şöyle devam ediyor:~
“Yakınsamanın hayatımıza getirdiği kolaylıkları daha yoğun olarak deneyimleyeceğimiz bu yeni dönemde tüm ekranlarda çalışan ve televizyon, telefon, bilgisayar arasında geçişe izin veren uygulamalar öne çıkacak. Bulut bilişim ise 2014 yılında en fazla gelişmeyi beklediğimiz alanların başında geliyor.
Çünkü bu alanda günlük hayata yansıyacak uygulamaların oluşması için hızlı ve kaliteli internet bağlantısı şart.”
AKILLI PLATFORMLAR
Yeni dönemde akıllı platformlar dünyada ve Türkiye’de telekom sektörünün en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor.
Pazar araştırma şirketleri ABI ve Berg Insight’ın verilerine göre 2016 yılında akıllı ölçümleme, ev otomasyonu ve ev enerji çözümlerinin oluşturacağı pazarın hacmi 44 milyar dolara ulaşacak.
GSMA’nın Akıllı Ev Vizyonu Raporu’na göre ise küresel trendler, akıllı ev pazarının yüzde 51’inin ev güvenliği ve otomasyonundan oluşacağını öngörüyor.
Otomasyon sistemlerinin yüzde 33’lük, ev güvenlik sistemlerinin ise yüzde 8’lik yıllık bileşik büyüme oranına sahip olacağı tahmin ediliyor. Ev otomasyonu ve güvenlik pazarı henüz değerlendirilmemiş pek çok fırsatı barındırıyor.
Sektördeki tüm şirketler akıllı platformlar üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Sektördeki şirketler, dünyada dijital bir dönüşüm yaşanırken bu dönüşümün gerisinde kalanın hayatını sürdüremeyeceğinin farkında. Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, “Ulusal bir hedef olarak gördüğümüz akıllı şehirlere ilişkin kamu, özel sektör, yerel yönetimler, vatandaşlar, sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi çok önemli.~
Ortak bir vizyonla hareket edildiğinde önümüzdeki birkaç yılda bu konuda da önemli gelişmelerin somut yansımalarının ortaya çıkabileceğini düşünüyoruz” diyor.
Türk Telekom’dan yapılan açıklamada ise “Teknolojideki gelişmelere paralel olarak akıllı telefonlar, tabletler, akıllı televizyonlar giderek yayılmaya başladı. Sırada ise bizim de ana gündem maddelerimizden birini oluşturan ‘akıllı evler’, ‘akıllı yaşam’ ve ‘akıllı şehirler’ var” ifadeleri dikkat çekiyor.
EN BÜYÜK SORUN VERGİ Mİ?
Sektör büyürken birtakım sorunların da üstesinden gelmeye çalışıyor. Türkiye’de telekom sektörünün en büyük sorunları arasında vergi oranlarının yüksekliği ilk sıralarda yer alıyor.
Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, telekomünikasyonun, Türkiye’de vergi yükü en yüksek sektör olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Abonelik başlangıcında bir kereye mahsus alınan başlangıç vergileri Avrupa’nın başka hiçbir ülkesinde yok.
Bu durum, Türkiye’nin cep telefonu penetrasyonunda istenilen noktaya ulaşmasını yavaşlatıyor. Avrupa’daki penetrasyon yüzde 130’lara ulaşmışken, Türkiye’de yeni yüzde 100’e yaklaştı. Mobil telekomünikasyona uygulanan yüzde 25’lik özel iletişim vergisi de sektörün büyümesini yavaşlatan en önemli unsurlardan biri.
Sektördeki vergilendirme düzeni, kârlılık ve yatırımların geri dönüşü önünde bir engel oluşturuyor. Etkin rekabetin daim kılınması için vergilerde yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Özellikle vergi oranları sürdürülebilir yatırım iklimini olumsuz etkiliyor.
Oranlar, yatırım iştahını azaltıyor ve finansal performansı negatif etkiliyor. Böyle olunca, artan maliyet, günün sonunda tüketicinin hizmete daha uygun fiyatlarla ulaşmasının önünde bir engel olarak kalıyor. Başka bir deyişle, yüksek vergi oranları pazarın büyümesini engelliyor.”~
TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak da yüksek vergilere dikkat çekiyor ve “Türkiye’deki telekom vergi oranının dünyadaki en yüksek oran olmasının sektör büyümesini engellediği aşikar.
Bu konuda yapılacak düzenlemeler ve sağlıklı rekabetin tesisi sektörün büyümesine neden olacak esas faktörler olacak. Sektörün serbestleştirilmesi ve verimli bir rekabet ortamının yaratılması gerekiyor” diyor.
BÜYÜK VERİ VE BULUTLA REKABET
Sektörün rotasına gelince... Şu anda dijital evrende 6 bin-8 bin Exabyte veri bulunuyor. 2020’de 40 bin Exabyte verinin oluşması bekleniyor. Bunun sonucu olarak da son kullanıcının 2 kattan fazla veri üretip kullanacağı öngörülüyor.
Bu nedenle büyük veri kavramı gündemde büyük yer tutuyor. Türk Telekom yetkilileri büyük verilerin maliyeti düşük ortamlarda tutulması, veri merkezlerinde verinin işlenmesi ve analiz edilmesine imkan sağlayan veri ambarlarının oluşturulmasının önemli olduğunu belirtiyor.
Verinin işlenerek bilgiye ve katma değere dönüştürülmesinin gerektiğini belirtiyorlar. Sektördeki tüm uzmanlar da önümüzdeki dönemde büyük veriyi işleyip kendisi için değerli analizler çıkarabilen şirketlerin rakiplerine göre bir adım öne geçeceği konusunda hemfikir.
Büyük veri uygulamaları konusunda çözüm sunan şirketlerin değer kazanacağı görüşü giderek güçleniyor. Telekom sektörünün geleceğine yön verecek bir diğer önemli gelişme de bulut bilişim. ~
Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, artan veri ihtiyacını ve geleceğin veri saklama teknolojisi olan bulut bilişim talebini karşılamak amacıyla Türkiye’nin en büyük veri merkezini inşa ettiklerini belirtiyor.
Fiber internet konusunda da önümüzdeki dönemde daha hızlı yol alınacak gibi görünüyor. Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, artık rekabetin altyapıdan çok altyapı üzerinde sunulan katma değerli ürün ve hizmetler alanında yoğunlaşacağını söylüyor, “Türkiye’yi en ileri teknolojilerle ve en hızlı internet altyapılarıyla buluşturma yatırımlarımıza devam ediyoruz” diyor.
YUSUF ATA ARIAK TELKODER BAŞKANI
“TELEKOM DAHA DA SERBESTLEŞMELİ”
İYİ GELİŞMELER
2013 yılında olumlu olarak değerlendirilebilecek bazı gelişmeler oldu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tüketicilere düşük maliyetle uydu internet hizmeti sağlanması için ruhsat ücretlerini kaldırdı. Yine, BTK tarafından alınan karar doğrultusunda, internet servis sağlayıcıların tüketicilere sundukları internet hız, kota ve tarifelerini Türk Telekom’dan bağımsız olarak serbestçe belirleyebilmelerine imkan tanındı.
MOBİLDE KISMİ REKABET
Telekomünikasyon sektöründe son 12 yılda önemli gelişmelerin yaşandığını ve özellikle cep telefonu hizmetlerinde kısmi rekabet ortamı sağlandığını söyleyebiliriz. Fakat aynı şeyleri maalesef sabit telefon ve internet hizmetleri için söyleyemiyoruz. Bu pazarda Türk Telekom’un sahip olduğu pay halen yüzde 90’lar seviyesinde.~
UÇURUMLAR VAR
Sektörde geride bıraktığımız sürecin anlam kazanabilmesi için sektörün serbestleşmesine yönelik olarak yapılan tüm düzenlemelerin uygulanması gerekiyor. Serbest işletmecilerin Türkiye’deki ve AB’deki pazar payları karşılaştırıldığında rekabette daha gidecek çok yolumuz olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu karşılaştırma vergilendirmede de benzer bir uçurum içeriyor.
KORAY ÖZTÜRKLER TURKCELL KURUMSAL İLETİŞİM VE İLİŞKİLERDEN SORUMLU GMY
MOBİLİTE VE YAKINSAMA DEVRİ
FIRSATLAR HERKES İÇİN
Günümüzde mobilite ve yakınsama telekom sektörüne damgasını vuruyor. Bu alandaki gelişmeler sadece sektör açısından değil hem bireyler hem kurumlar hem de şirketler açısından önemli fırsatlar barındırıyor.
Bugün güçlü altyapımızla elde ettiğimiz avantajlı konumu korumak için bu altyapı üzerine geliştirilecek katma değerli hizmetleri hayatın her alanında daha aktif kullanabiliyor olmalıyız.
ADİL VERGİ ŞART
Hayatımızın her alanını etkileyen katma değerli servis ve uygulamalarda yerli üretimin teşvik edilmesi ve ülkemizin bu sektördeki küresel rekabetçiliğinin artırılması için, katma değerli hizmetlerde adil, makul ve uygulanabilir bir vergilendirme politikası belirlenmesi gerekiyor.~
Aynı zamanda katma değerli hizmetlerin sunumuna ilişkin düzenlemelerin yerli pazarı daraltmayacak şekilde gözden geçirilerek hafifletilmesi önem taşıyor.
YATIRIMLAR SÜRMELİ
Katma değerli servislerin yanı sıra yüksek oranda artan ve önümüzdeki yıllarda daha büyük hızlarla artması beklenen data trafiği hacmine paralel olarak yatırımların da devam etmesi gerekiyor.
Yatırımların sürdürülebilirliği için mobil işletmeciler arasındaki altyapı bazlı rekabetin, önümüzdeki dönemde yeni teknolojilerin ve hizmetlerin sunumunda da teşvik edilmesi büyük önem taşıyor.
Benzer şekilde, sabit telekomünikasyon hizmetlerinde de rekabeti teşvik edecek düzenleyici adımların atılması, fiber altyapı yatırımlarının ve fiber internet sunumunun teşvik edilmesi, bilgi toplumu olma yolunda oldukça kritik bir öneme sahip.
HASAN SÜEL
VODAFONE TÜRKİYE İCRA KURULU BAŞKAN YARDIMCISI
DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ BAŞLATIYORUZ”
HEDEF LİDERLİK
2014’te gündemimizde Türkiye’yi mobil iletişim ve dijitalleşmede dünya ligine çıkarmak var. Yatırımlarımızla şekillendireceğimiz “Dijital Dönüşüm Hareketi”ni ilan ediyoruz.
Bu kapsamda teknoloji yatırımlarımızı, sosyal yatırımlarımızı ve hizmet yatırımlarımızı artıracağımız yeni bir dönem başlıyor. Vodafone olarak Türkiye’nin dijitalleşmesini hızlandıracak yeni dönemin yeni lideri olmaya adayız. ~
YENİ YATIRIMLAR
Yeni dönemimizde yeni yatırımlarımızı kamuoyuna duyurduk. Bunlardan ilki Türkiye’yi kuzeyden güneye, doğudan batıya saran ek fiber optik hat yatırımı dahil 300 milyon TL altyapı yatırım bedeline sahip olacak projemiz.
Proje bünyesinde, TEİAŞ enerji iletim hatlarında bulunan fiber optik kablolarının kullanım hakkı ihalelerini, toplam 45 milyon 699 bin Euro bedelle 15 yıllığına aldık.
Vodafone’un Türkiye’deki fiber optik altyapısını 2,5 katına çıkaracak fiber altyapı yatırımımız mevcut global fiber şebekemize entegre olarak Türkiye’nin, Avrupa’dan Hindistan’a ulaşan ses ve veri ağının köprüsü olma görevini üstlenecek.
AKILLI PLATFORMLAR
Mobil internet penetrasyonunun yükselmesi, ancak akıllı cihazların yaygınlaşmasıyla mümkün. Bu vizyonla, Türkiye’de üretim için siparişini verdiğimiz Vodafone Blade V çok yakında tüketicilerle buluşacak. Türkiye’nin en kapsamlı ilk ve tek mobil sağlık platformu Vodafone Cep Sağlık’ı abonelerimizin hizmetine sunduk.
Vodafone Cep Sağlık’ın sunduğu en büyük yenilik kişiye özel sağlık verilerinin çip üzerinde saklandığı Vodafone Cep Sağlık Kartı. Bu kartla dijital olarak saklanan sağlık bilgilerinin abonenin onayı ile her yerden ve ihtiyaç duyulan her an ulaşılmasını hedefledik.~
ERKAN AKDEMİR AVEA GENEL MÜDÜRÜ
“GELECEK HEYECAN VERİCİ GELİŞMELERLE DOLU”
SES GELİRLERİ GERİLEDİ
Telekomünikasyondaki 5-10 yıldaki gelişmeyi ve değişimi düşündüğünüzde gelecek 5 yılda olacakları gözümüzde canlandırmak heyecan verici. Önümüzdeki dönemlerde GSM sektörünün Türkiye büyümesi üzerinde bir büyüme göstereceğini düşünüyoruz.
Telekom pazarında ciddi bir rekabet ortamı mevcut. Dakika başına gelir son yıllarda 20 kuruşlardan 6-7 kuruşlara kadar geriledi. Yüksek rekabet, şirketlerin kanal ve pazarlama iletişimi maliyetlerini de artırıyor. Özellikle data, cihaz, yeni ürün ve servislerdeki rekabet gitgide yoğunlaşacak.
YENİ RAKİPLER
Bunun yanında önümüzdeki dönemlerde telekomünikasyon alanındaki şirketlerin sektör dışından şirketlerle de rekabeti söz konusu olacak. Örneğin Skype, Whatsapp gibi internet üzerinden konuşma ve mesajlaşma hizmeti veren servisler ses ve SMS gelirlerini negatif etkileyebilecek.
Dolayısıyla kârlılığı korumak için bu alanlarda uygun stratejilerin geliştirilmesi şart. Bu doğrultuda Türkiye’de mobil internet kullanımı artmaya devam ederken, Avea olarak mobil internet kullanımını yaygınlaştırmak için yatırım yapmaya devam edeceğiz.
DATADA BÜYÜYECEĞİZ
Büyüme planlarımızda data gelişimi odak olmaya devam edecek. Hem tablet hem değişik fiyat seviyelerinde akıllı cihazları en uygun şartlarla Avea müşterilerine sunacağız. Bu konuda 2010’dan bu yana yaptığımız atağı 2013’te devam ettireceğiz. Yeni ürün ve servis tarafında özellikle mobil sağlık, tarım, finans gibi alanlarda müşterilerin yeni ürün ve servis ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Makineler
arası iletişimde kullanılan hat sayısı ise 2 milyon civarına ulaştı.
Toplam mobil trafik miktarı yılın her çeyreğinde artıyor. Türkiye’de
mobil genişbant penetrasyonu yüzde 33,7. OECD ülkelerinde ise bu rakam yüzde 63’ü buluyor. İletişim teknolojileri pazarının Türkiye’deki büyüklüğü ise 2012 yılındaki 30,8 milyar tl’den 2013’te 42 milyar tl’ye ulaştı. Tüm şirketlerin hedefindeyse yenilikçi ürün ve hizmetlerle dijital devrimden lider olarak çıkmak var.
Tüm dünyada internet, iletişim ve bilgi teknolojilerinin iç içe geçtiği yeni bir döneme girdik. Bu dönemin adı şimdiden dijital çağ olarak adlandırılmaya başlandı. Mobil internet alanındaki gelişmeler ve mobil uygulamalar bu yeni dönemin seyrini belirleyecek.
Önümüzdeki dönemde telekom sektörünün büyümesinde akıllı cihazların yaygınlığının artması ve machine to machine/makineler arası iletişim adı verilen (M2M) alanında kaydedilecek gelişmelerin önemli rol oynaması bekleniyor.~
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, en dikkat çekici telekom trendlerinin temaslı-temassız mobil ödeme sistemleri, makineler arası iletişimin sağladığı imkânlar ile gerçekleşen akıllı enerji, akıllı sağlık, akıllı tarım, akıllı ev uygulamaları, bulut bilişim, giyilebilir bilgisayarlar ile m-ticaret olacağını söylüyor.
Telekom sektörünün son 20 yıl içinde tüm dünyada sabitten mobile, sesten dataya, çevirmeli bağlantıdan genişbanda ve kişisel bilgisayarlardan akıllı telefonlara olmak üzere farklı şekillerde dönüşüme uğradığını ifade eden Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, “Sektör, büyük bir hızla gelişim göstermeye devam ediyor.
İnternet ve mobil iletişim teknolojilerinin yarattığı fırsat alanları ve tüm bu olanaklara tek bir akıllı cihaz üzerinden erişme imkanı, elektronik haberleşmeyi ve özellikle mobil genişbandı günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirdi” diyor.
BÜYÜME DEVAM EDİYOR
Sektör trendlerin yön verdiği bir rüzgarla büyürken Türkiye iletişim teknolojileri pazarının 2012’de 30,8 milyar TL olan hacmi 2013’te 42 milyar TL’ye ulaştı. Türkiye’de telekom sektöründe en dikkat çeken rakamlardan bir diğeri penetrasyona ait.
Eylül 2013 itibarıyla ülkede yaklaşık yüzde 91,1 penetrasyon oranına karşılık gelen 69 milyon mobil abone bulunuyor. 10 yıl önce 20 milyon abone sayısına erişilebilmişken bugün 0-9 yaş nüfus hariç tutulduğunda mobil penetrasyon oranı ilk kez yüzde 100’ün üzerine çıkmış durumda.
Mobil hizmetlerin yaygınlaşmasında dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen 3G, Türkiye’ye ilk girdiği 2009 yılında sadece 7,1 milyon aboneydi. Eylül 2013 itibarıyla bu rakam 47,5 milyon oldu.~
Türk tüketiciler ortalama aylık kullanım miktarlarında 340 dakika ile Avrupa’da en çok mobil görüşme yapan kitle. 2008 yılında yaklaşık 6 milyon genişbant internet abonesi vardı. Son 5 yılda genişbant aboneleri 4 kattan fazla arttı ve 2013 yılı üçüncü çeyrek sonu itibarıyla 33,7 milyona ulaştı.
Bu büyümenin önemli bir kısmını yani 25,5 milyonunu mobil cepten ve bilgisayardan internet kullanıcıları oluşturuyor. Ancak dördüncü yılını tamamlayan mobil internet kullanımında rakamlar halen dünya ortalamalarının oldukça altında. Nüfusa göre mobil internet penetrasyon oranı Türkiye’de yüzde 33,7 iken OECD ortalaması yüzde 62,8.
LOKOMOTİF İNOVASYON
Peki, büyüme potansiyeli yüksek olan Türkiye’de büyüme önümüzdeki dönemde nereden gelecek? Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, bu soruyu “Telekom, sağlıktan tarıma, finanstan eğitime inovatif hizmetler sunarak, yatay kestiği sektörlerde sağladığı verimlilik artışı ile ekonomik büyümenin de lokomotifi.
Mobil iletişim penetrasyonunda meydana gelen her yüzde 10’luk artış, gelişmekte olan ülkelerin GSYİH’sinde yüzde 1,5’lik bir artışı beraberinde getiriyor. Mobil teknolojilerin artan ağırlığı ile şekillenen bilgi ve iletişim teknolojileri Türkiye ekonomisinde 1,8 birimlik çarpan etkisi yaratıyor.
Bu anlamda, telekomünikasyon sektörünün, özellikle mobil teknolojilerin sunduğu inovasyon ve verimlilik araçlarıyla, önümüzdeki yıllarda iletişim odaklı bir yapıdan, toplumsal kalkınma odaklı bir yapıya dönüşeceğini öngörüyoruz” diye yanıtlıyor.
Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan ise önümüzdeki dönemde büyümenin kilit kavramlarının yakınsama ve bulut bilişim olacağını öngörüyor. Erkan şöyle devam ediyor:~
“Yakınsamanın hayatımıza getirdiği kolaylıkları daha yoğun olarak deneyimleyeceğimiz bu yeni dönemde tüm ekranlarda çalışan ve televizyon, telefon, bilgisayar arasında geçişe izin veren uygulamalar öne çıkacak. Bulut bilişim ise 2014 yılında en fazla gelişmeyi beklediğimiz alanların başında geliyor.
Çünkü bu alanda günlük hayata yansıyacak uygulamaların oluşması için hızlı ve kaliteli internet bağlantısı şart.”
AKILLI PLATFORMLAR
Yeni dönemde akıllı platformlar dünyada ve Türkiye’de telekom sektörünün en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor.
Pazar araştırma şirketleri ABI ve Berg Insight’ın verilerine göre 2016 yılında akıllı ölçümleme, ev otomasyonu ve ev enerji çözümlerinin oluşturacağı pazarın hacmi 44 milyar dolara ulaşacak.
GSMA’nın Akıllı Ev Vizyonu Raporu’na göre ise küresel trendler, akıllı ev pazarının yüzde 51’inin ev güvenliği ve otomasyonundan oluşacağını öngörüyor.
Otomasyon sistemlerinin yüzde 33’lük, ev güvenlik sistemlerinin ise yüzde 8’lik yıllık bileşik büyüme oranına sahip olacağı tahmin ediliyor. Ev otomasyonu ve güvenlik pazarı henüz değerlendirilmemiş pek çok fırsatı barındırıyor.
Sektördeki tüm şirketler akıllı platformlar üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Sektördeki şirketler, dünyada dijital bir dönüşüm yaşanırken bu dönüşümün gerisinde kalanın hayatını sürdüremeyeceğinin farkında. Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, “Ulusal bir hedef olarak gördüğümüz akıllı şehirlere ilişkin kamu, özel sektör, yerel yönetimler, vatandaşlar, sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi çok önemli.~
Ortak bir vizyonla hareket edildiğinde önümüzdeki birkaç yılda bu konuda da önemli gelişmelerin somut yansımalarının ortaya çıkabileceğini düşünüyoruz” diyor.
Türk Telekom’dan yapılan açıklamada ise “Teknolojideki gelişmelere paralel olarak akıllı telefonlar, tabletler, akıllı televizyonlar giderek yayılmaya başladı. Sırada ise bizim de ana gündem maddelerimizden birini oluşturan ‘akıllı evler’, ‘akıllı yaşam’ ve ‘akıllı şehirler’ var” ifadeleri dikkat çekiyor.
EN BÜYÜK SORUN VERGİ Mİ?
Sektör büyürken birtakım sorunların da üstesinden gelmeye çalışıyor. Türkiye’de telekom sektörünün en büyük sorunları arasında vergi oranlarının yüksekliği ilk sıralarda yer alıyor.
Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, telekomünikasyonun, Türkiye’de vergi yükü en yüksek sektör olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Abonelik başlangıcında bir kereye mahsus alınan başlangıç vergileri Avrupa’nın başka hiçbir ülkesinde yok.
Bu durum, Türkiye’nin cep telefonu penetrasyonunda istenilen noktaya ulaşmasını yavaşlatıyor. Avrupa’daki penetrasyon yüzde 130’lara ulaşmışken, Türkiye’de yeni yüzde 100’e yaklaştı. Mobil telekomünikasyona uygulanan yüzde 25’lik özel iletişim vergisi de sektörün büyümesini yavaşlatan en önemli unsurlardan biri.
Sektördeki vergilendirme düzeni, kârlılık ve yatırımların geri dönüşü önünde bir engel oluşturuyor. Etkin rekabetin daim kılınması için vergilerde yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Özellikle vergi oranları sürdürülebilir yatırım iklimini olumsuz etkiliyor.
Oranlar, yatırım iştahını azaltıyor ve finansal performansı negatif etkiliyor. Böyle olunca, artan maliyet, günün sonunda tüketicinin hizmete daha uygun fiyatlarla ulaşmasının önünde bir engel olarak kalıyor. Başka bir deyişle, yüksek vergi oranları pazarın büyümesini engelliyor.”~
TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak da yüksek vergilere dikkat çekiyor ve “Türkiye’deki telekom vergi oranının dünyadaki en yüksek oran olmasının sektör büyümesini engellediği aşikar.
Bu konuda yapılacak düzenlemeler ve sağlıklı rekabetin tesisi sektörün büyümesine neden olacak esas faktörler olacak. Sektörün serbestleştirilmesi ve verimli bir rekabet ortamının yaratılması gerekiyor” diyor.
BÜYÜK VERİ VE BULUTLA REKABET
Sektörün rotasına gelince... Şu anda dijital evrende 6 bin-8 bin Exabyte veri bulunuyor. 2020’de 40 bin Exabyte verinin oluşması bekleniyor. Bunun sonucu olarak da son kullanıcının 2 kattan fazla veri üretip kullanacağı öngörülüyor.
Bu nedenle büyük veri kavramı gündemde büyük yer tutuyor. Türk Telekom yetkilileri büyük verilerin maliyeti düşük ortamlarda tutulması, veri merkezlerinde verinin işlenmesi ve analiz edilmesine imkan sağlayan veri ambarlarının oluşturulmasının önemli olduğunu belirtiyor.
Verinin işlenerek bilgiye ve katma değere dönüştürülmesinin gerektiğini belirtiyorlar. Sektördeki tüm uzmanlar da önümüzdeki dönemde büyük veriyi işleyip kendisi için değerli analizler çıkarabilen şirketlerin rakiplerine göre bir adım öne geçeceği konusunda hemfikir.
Büyük veri uygulamaları konusunda çözüm sunan şirketlerin değer kazanacağı görüşü giderek güçleniyor. Telekom sektörünün geleceğine yön verecek bir diğer önemli gelişme de bulut bilişim. ~
Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, artan veri ihtiyacını ve geleceğin veri saklama teknolojisi olan bulut bilişim talebini karşılamak amacıyla Türkiye’nin en büyük veri merkezini inşa ettiklerini belirtiyor.
Fiber internet konusunda da önümüzdeki dönemde daha hızlı yol alınacak gibi görünüyor. Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, artık rekabetin altyapıdan çok altyapı üzerinde sunulan katma değerli ürün ve hizmetler alanında yoğunlaşacağını söylüyor, “Türkiye’yi en ileri teknolojilerle ve en hızlı internet altyapılarıyla buluşturma yatırımlarımıza devam ediyoruz” diyor.
YUSUF ATA ARIAK TELKODER BAŞKANI
“TELEKOM DAHA DA SERBESTLEŞMELİ”
İYİ GELİŞMELER
2013 yılında olumlu olarak değerlendirilebilecek bazı gelişmeler oldu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tüketicilere düşük maliyetle uydu internet hizmeti sağlanması için ruhsat ücretlerini kaldırdı. Yine, BTK tarafından alınan karar doğrultusunda, internet servis sağlayıcıların tüketicilere sundukları internet hız, kota ve tarifelerini Türk Telekom’dan bağımsız olarak serbestçe belirleyebilmelerine imkan tanındı.
MOBİLDE KISMİ REKABET
Telekomünikasyon sektöründe son 12 yılda önemli gelişmelerin yaşandığını ve özellikle cep telefonu hizmetlerinde kısmi rekabet ortamı sağlandığını söyleyebiliriz. Fakat aynı şeyleri maalesef sabit telefon ve internet hizmetleri için söyleyemiyoruz. Bu pazarda Türk Telekom’un sahip olduğu pay halen yüzde 90’lar seviyesinde.~
UÇURUMLAR VAR
Sektörde geride bıraktığımız sürecin anlam kazanabilmesi için sektörün serbestleşmesine yönelik olarak yapılan tüm düzenlemelerin uygulanması gerekiyor. Serbest işletmecilerin Türkiye’deki ve AB’deki pazar payları karşılaştırıldığında rekabette daha gidecek çok yolumuz olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu karşılaştırma vergilendirmede de benzer bir uçurum içeriyor.
KORAY ÖZTÜRKLER TURKCELL KURUMSAL İLETİŞİM VE İLİŞKİLERDEN SORUMLU GMY
MOBİLİTE VE YAKINSAMA DEVRİ
FIRSATLAR HERKES İÇİN
Günümüzde mobilite ve yakınsama telekom sektörüne damgasını vuruyor. Bu alandaki gelişmeler sadece sektör açısından değil hem bireyler hem kurumlar hem de şirketler açısından önemli fırsatlar barındırıyor.
Bugün güçlü altyapımızla elde ettiğimiz avantajlı konumu korumak için bu altyapı üzerine geliştirilecek katma değerli hizmetleri hayatın her alanında daha aktif kullanabiliyor olmalıyız.
ADİL VERGİ ŞART
Hayatımızın her alanını etkileyen katma değerli servis ve uygulamalarda yerli üretimin teşvik edilmesi ve ülkemizin bu sektördeki küresel rekabetçiliğinin artırılması için, katma değerli hizmetlerde adil, makul ve uygulanabilir bir vergilendirme politikası belirlenmesi gerekiyor.~
Aynı zamanda katma değerli hizmetlerin sunumuna ilişkin düzenlemelerin yerli pazarı daraltmayacak şekilde gözden geçirilerek hafifletilmesi önem taşıyor.
YATIRIMLAR SÜRMELİ
Katma değerli servislerin yanı sıra yüksek oranda artan ve önümüzdeki yıllarda daha büyük hızlarla artması beklenen data trafiği hacmine paralel olarak yatırımların da devam etmesi gerekiyor.
Yatırımların sürdürülebilirliği için mobil işletmeciler arasındaki altyapı bazlı rekabetin, önümüzdeki dönemde yeni teknolojilerin ve hizmetlerin sunumunda da teşvik edilmesi büyük önem taşıyor.
Benzer şekilde, sabit telekomünikasyon hizmetlerinde de rekabeti teşvik edecek düzenleyici adımların atılması, fiber altyapı yatırımlarının ve fiber internet sunumunun teşvik edilmesi, bilgi toplumu olma yolunda oldukça kritik bir öneme sahip.
HASAN SÜEL
VODAFONE TÜRKİYE İCRA KURULU BAŞKAN YARDIMCISI
DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ BAŞLATIYORUZ”
HEDEF LİDERLİK
2014’te gündemimizde Türkiye’yi mobil iletişim ve dijitalleşmede dünya ligine çıkarmak var. Yatırımlarımızla şekillendireceğimiz “Dijital Dönüşüm Hareketi”ni ilan ediyoruz.
Bu kapsamda teknoloji yatırımlarımızı, sosyal yatırımlarımızı ve hizmet yatırımlarımızı artıracağımız yeni bir dönem başlıyor. Vodafone olarak Türkiye’nin dijitalleşmesini hızlandıracak yeni dönemin yeni lideri olmaya adayız. ~
YENİ YATIRIMLAR
Yeni dönemimizde yeni yatırımlarımızı kamuoyuna duyurduk. Bunlardan ilki Türkiye’yi kuzeyden güneye, doğudan batıya saran ek fiber optik hat yatırımı dahil 300 milyon TL altyapı yatırım bedeline sahip olacak projemiz.
Proje bünyesinde, TEİAŞ enerji iletim hatlarında bulunan fiber optik kablolarının kullanım hakkı ihalelerini, toplam 45 milyon 699 bin Euro bedelle 15 yıllığına aldık.
Vodafone’un Türkiye’deki fiber optik altyapısını 2,5 katına çıkaracak fiber altyapı yatırımımız mevcut global fiber şebekemize entegre olarak Türkiye’nin, Avrupa’dan Hindistan’a ulaşan ses ve veri ağının köprüsü olma görevini üstlenecek.
AKILLI PLATFORMLAR
Mobil internet penetrasyonunun yükselmesi, ancak akıllı cihazların yaygınlaşmasıyla mümkün. Bu vizyonla, Türkiye’de üretim için siparişini verdiğimiz Vodafone Blade V çok yakında tüketicilerle buluşacak. Türkiye’nin en kapsamlı ilk ve tek mobil sağlık platformu Vodafone Cep Sağlık’ı abonelerimizin hizmetine sunduk.
Vodafone Cep Sağlık’ın sunduğu en büyük yenilik kişiye özel sağlık verilerinin çip üzerinde saklandığı Vodafone Cep Sağlık Kartı. Bu kartla dijital olarak saklanan sağlık bilgilerinin abonenin onayı ile her yerden ve ihtiyaç duyulan her an ulaşılmasını hedefledik.~
ERKAN AKDEMİR AVEA GENEL MÜDÜRÜ
“GELECEK HEYECAN VERİCİ GELİŞMELERLE DOLU”
SES GELİRLERİ GERİLEDİ
Telekomünikasyondaki 5-10 yıldaki gelişmeyi ve değişimi düşündüğünüzde gelecek 5 yılda olacakları gözümüzde canlandırmak heyecan verici. Önümüzdeki dönemlerde GSM sektörünün Türkiye büyümesi üzerinde bir büyüme göstereceğini düşünüyoruz.
Telekom pazarında ciddi bir rekabet ortamı mevcut. Dakika başına gelir son yıllarda 20 kuruşlardan 6-7 kuruşlara kadar geriledi. Yüksek rekabet, şirketlerin kanal ve pazarlama iletişimi maliyetlerini de artırıyor. Özellikle data, cihaz, yeni ürün ve servislerdeki rekabet gitgide yoğunlaşacak.
YENİ RAKİPLER
Bunun yanında önümüzdeki dönemlerde telekomünikasyon alanındaki şirketlerin sektör dışından şirketlerle de rekabeti söz konusu olacak. Örneğin Skype, Whatsapp gibi internet üzerinden konuşma ve mesajlaşma hizmeti veren servisler ses ve SMS gelirlerini negatif etkileyebilecek.
Dolayısıyla kârlılığı korumak için bu alanlarda uygun stratejilerin geliştirilmesi şart. Bu doğrultuda Türkiye’de mobil internet kullanımı artmaya devam ederken, Avea olarak mobil internet kullanımını yaygınlaştırmak için yatırım yapmaya devam edeceğiz.
DATADA BÜYÜYECEĞİZ
Büyüme planlarımızda data gelişimi odak olmaya devam edecek. Hem tablet hem değişik fiyat seviyelerinde akıllı cihazları en uygun şartlarla Avea müşterilerine sunacağız. Bu konuda 2010’dan bu yana yaptığımız atağı 2013’te devam ettireceğiz. Yeni ürün ve servis tarafında özellikle mobil sağlık, tarım, finans gibi alanlarda müşterilerin yeni ürün ve servis ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz.
