Bir salgının öğrettikleri

4.05.2020 02:36:000
Paylaş Tweet Paylaş
Bir salgının öğrettikleri


Çok değil, sadece birkaç hafta önce bambaşka bir gündemimiz vardı. İnsan ömrünün uzaması ve bu yeni gerçek karşısında dünyanın nasıl değişeceğini yazmıştım geçen ay. Bu ay için sözleşmiştik kaldığımız yerden devam etmek için sizlerle... Ama küresel bir salgınla mücadele ederken başka bir mevzu üzerine yazmak kolay değil.

Konu küresel bir salgın olunca sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı ülke-ülke an be an takip ediyoruz. Karşılaştırmalar yapıyoruz kendimizce. Yaşımız, kökenimiz, unvanımız, gelir ve eğitim seviyemiz her ne olursa olsun Maslow’un ünlü piramidinin en alt iki sekmesine sıkışıverdik: Yaşamaya ve korunmaya çalışıyoruz.

Salgınla birlikte kendimizi yeniden keşfediyoruz. İnsan olmanın, doğal hayatın, dengenin önemini anlıyoruz. Turistler çekilince kısa sürede yeniden balıkla dolan Venedik kanallarını duyunca şaşırıyoruz. Karantina dönemini takiben Wuhan’da hava kirliliğinin seviniyoruz. Biz hayata ara verince doğanın kendini yenileyebildiğine tanık oluyoruz.

Elimizdekiler kıymetini öğreniyoruz yeniden. Sokağa çıkabilmenin, işe gidebilmenin, hatta alışveriş yapabilmenin değerini idrak ediyoruz. Birkaç hafta evde mahsur kalmaktan sıkılmanın nasıl bir şımarıklık olduğunu ancak virüse yakalanırsak, karantinaya alınırsak ya da yoğun bakım ünitesinde yer aramak zorunda kalırsak anlayacağız. 

Daha sık empati yapar olduk öte yandan. Salgına rağmen çalışmaya devam eden doktorlara, sağlık profesyonellerine, eczane, market, belediye, elektrik, telekomünikasyon ve daha nice sektör çalışanına minnet doluyuz. Yaş ve kronik hastalıklar açısından risk grubunda bulunmasak da sevdiklerimize, büyüklerimize ve hatta tanımadığımız kişiler için evde kalmamız, fedakarlık yapmamız gerektiğinin farkındayız.

YÖNETİCİNİN SEYİR DEFTERİ

Kriz dönemlerinde sadece bireyler değil, hükümetler ve iş dünyası da büyük bir sınav veriyor. Üstelik şirketleri, ülkeleri ve ailelerini yönetenlerin yolculuğu birbirine benziyor.

Ortak paydada 3H var: Hakimiyet, hassasiyet ve hareket.

  • Hakimiyet ile başlayalım. Gelişmelere hakim olmadan adım atabilmek mümkün değil. Sadece Çin ile sınırlıyken gündeme dahi giremeyen böylesine büyük bir tehdit, bugün mevcut dünya düzenini sarsacak aşamaya gelmiş bulunuyor. Her gün coğrafya başına rakamlar değişiyor. Liderlere düşen anı yakalamak, doğru verilere ulaşmak, bugünü doğru anlayıp yarını ön görebilmekten ibaret.
  • Hassasiyet, ikinci adım. Süreci en az hasarla atlatabilmek için bütünsel bir bakış açısı gerekiyor. İnsan odaklı düşünmek zorundayız. Denklemde pek çok farklı oyuncu var: Çalışanlar, çalışanların aileleri, müşteriler, iş ortakları, tedarikçiler… Bireylerin sağlığı, finansal güvencesi, farkındalığı, harekete geçirilebilmesi ince ve önemli konular. Ne yaptığınız kadar nasıl yaptığınız da önemli üstelik… Gelişmelerin ve alınan kararların etkin iletişimini sağlamak oldukça zor bir süreç.
  • Hareket ise işin kalbinde yer alıyor. Kurumsal dünyanın önemli problemlerinden olan erteleme içgüdüsü, yetkisizlik, bürokrasi ve atalet, kriz günlerinde aşılamayan dağlara dönüşüyor. En kötü kararın bile kararsızlıktan iyi olduğunu unutuyor yöneticiler. Karar almak, uygulamaya koymak, harekete geçebilmek ve tüm bunları hızlı bir şekilde yapabilmek gerekiyor halbuki. Burada hız kadar manevra yapabilme yeteneği, bir başka deyişle çeviklik de çok önemli…

Salgının ne kadar süreceği şimdilik meçhul. Haftalarca sürebilir. Normale dönebilmemiz yıllar alabilir. Engizisyonun sonunu veba salgını getirmişti, kapitalizmin sonunu koronavirüs getirecek öngörüsünde bulunanlar dahi var. Mevcut düzenle ilgili önemli değişiklikler yapılacağı aşikar. Başta eğitim ve çalışma kültürü olmak üzere önemli değişiklikler bizleri bekliyor. Milyonlarca kişi, dijital altyapının sağlam olması durumunda uzaktan çalışmanın, toplanmanın, hatta kimi endüstrilerde üretmenin mümkün olduğunu deneyerek öğrendi. Önemli tabular, önyargılar kırıldı.

Korona günlerinde ve sonrasında dijitalleşme, inovasyon ve tasarım her zamankinden önemli olacak. Yeni iş modellerinin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi şart.

Sağlık dolu günlerde buluşmak dileğiyle…

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

X olmak

22 EYLÜL, 2023

ChatGPT4: Yeni bir dönem

11 MAYIS, 2023

Üretken yapay zeka

28 MART, 2023

5G'li hayat

14 EKİM, 2022

Hücredeki mucize

27 OCAK, 2022

Gençlik 2.0

29 KASIM, 2021

Türkiye ve inovasyon

14 MART, 2021

Yeni Bir Üniversite Hayali

20 ARALIK, 2020

Üniversite ikilemi

2 KASIM, 2020

Yorum Yaz