Gallup’un gerçekleştirdiği araştırmaya
göre dünyada çalışanların yüzde
87’si, Amerika’da ise yüzde 70’i
mutsuz. Mutsuzluğun maliyeti ise
oldukça fazla. Araştırmalara göre
mutsuz çalışanların dünya ekonomisine yıllık maliyeti 450-500 milyar doları buluyor.
Uzmanlar mutsuz çalışanın potansiyelini tam olarak
ortaya koyamadığını belirtiyor. Bu durum da verimin
düşmesine, kuruma bağlılığın azalmasına, şirketin rekabet
avantajını kaybetmesine yol açıyor. Üstelik mutsuzluk
kurum içinde bir virüs gibi yayılıyor. Genel olarak şirket içinde bir zehirlenme etkisi de yaratıyor.
Dale Carnegie Enstitüsü’nün yaptığı bir çalışma da
özellikle üstlerinden kaynaklanan
mutsuzluğun çalışanlarda yüzde 80
oranında verimlilik kaybına neden
olduğunu ortaya koyuyor. Aynı çalışma,
mutsuz çalışanların işlerine
bağlılık duyamadığını da gösteriyor.
Society for Human Resource
Management’ın (SHRM) raporu,
mutlu çalışanların mutsuz çalışana
oranla yüzde 20 daha iyi performans
gösterdiğini ortaya koyuyor. Mutlu
çalışanlara sahip işletmelerin 3 kat
daha yaratıcı olduğuna ve yüzde 37
oranında daha iyi bir ticari performans
sergilediğine dikkat çekiyor.
Söz konusu Türkiye olduğunda
ise Gallup’un verilerine göre
Türkiye’de mutsuz çalışanların maliyeti
yılda 50-60 milyar TL.
ÜSTLER EN BÜYÜK PROBLEM
Capital’in Yenibiris.com’la ortaklaşa yaptığı, 2 bin 621
beyaz yakalı çalışanın katıldığı, “Mutsuz
Çalışan” anketinin sonuçları da
Türkiye’de çalışanların ciddi sorunları
olduğunu ortaya koyuyor. Çalışanların
yüzde 85’i iş yerlerinde mutsuz
olduğunu belirtiyor. Uzmanlara
göre, iş yerlerindeki başlıca mutsuzluk
kaynakları arasında şu faktörler
öne çıkıyor: “Yöneticilerle yaşanan
ilişki problemi, düşük maaş ve kariyer
olanaklarının sınırlı olması…” Bu
faktörleri ise takdir görmemek, işin
sıkıcı olması, zayıf yönetim, iş-yaşam
dengesini kuramamak, çevre, şirketin
olanaklar konusunda yetersiz olması
izliyor.
Egon Zehnder Yönetici Ortağı
Murat Yeşildere, şunları söylüyor:
“Sosyal güvenlik sistemi yetersiz. Boyutu küçük, kurumsal yönetim prensiplerinden uzak
çalışan binlerce şirket ve işletmedeki insanın sadece
‘doyduğu yer’ olarak çalışması beraberinde ekonomik,
sosyal, kültürel, psikolojik rahatsızlıkları beraberinde getiriyor.
Sonuç olarak da Türkiye dünyanın en mutsuz çalışanlarının
olduğu ülkelerden biri haline geliyor.”
Capital’in gerçekleştirdiği ankette de katılımcıların
yüzde 27’si, yönetici veya iş arkadaşlarıyla olan ilişkilerinin
mutsuzluğun temel nedeni olduğunu ifade ediyor.
Yüzde 25’i maaşını mutsuzluk kaynağı olarak gösterirken
yüzde 15’i de kariyer olanaklarının sınırlanmasının kendisini
mutsuzlaştırdığını dile getiriyor.
ÖZGÜRLÜKLER ARTMALI
Uzmanlar, şirketlere ve İK profesyonellerine iş yerinde
mutluluk konusuna daha fazla odaklanmalarını tavsiye
ediyor. Korn Ferry Hay Group Bilgi Hizmetleri Pazar Lideri
Ersin Yıldırım, mutlu bir iş yeri yaratabilmek için
öncelikle işe alınan kişileri doğru seçmek gerektiğini belirtiyor
ve ekliyor:
“Doğru insanı seçebilmek ve
elde tutabilmek için rolün gerekliliklerini
iyi tespit ederek, kişinin tercihleri
ve davranışlarıyla olan uyumu
değerlendirilmeli ve nihai karar
bu uyuma bakılarak verilmeli.”
Unida İnsan Gücü Yönetimi ve
Eğitimi Hizmetleri Yönetici Ortağı
Saide Kuzeyli, mutsuz olan ve bu ruh halini işe yansıtanların tespitinin en sağlıklı adım
olacağını söylüyor. “Bu konuda, tamiratı sadece insan
kaynakları departmanına ihale etmeden, çalışanlarla açık,
net ve pozitif iletişimin tüm yönetim ekibinin en önemli
işi olduğunun kabul edilmesi gerekir” diye konuşuyor.
Yazar Metin Hara konuyla ilgili şu yorumu yapıyor:
“Dev şirketler özgürlükleri artırırken sorumluluk bilinci
aşılıyor. Korku ve tehditle iş yaptırma devri sona
erdi. İK direktörlerinin sürekli kendini geliştirmeye, kalıplaşmış
kurumsal tekniklerden ziyade kendini ve insanları
anlamaya çalışacağı bir lidere dönüşmesi gerekiyor.”~NE KADAR FARKINDALAR?
Capital’in gerçekleştirdiği “Mutsuz Çalışan” anket sonuçlarına göre çalışanların yüzde 29’u maaşı artarsa mutlu olacağını dile getiriyor. Yüzde 25’i ise yönetici ve iş arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kurmasının kendisini mutlu hissettireceğini belirtiyor. Farklı kariyer olanakları sunulursa mutsuzluğunun giderileceğini itiraf edenlerin oranı da yüzde 23. Peki şirketler bu durumun ne kadar farkında? TAV Havalimanları İK Başkan Yardımcısı Hakan Öker, iç iletişim başlığı altında çalışanların görüş ve önerilerini alarak iş yerinde mutluluğu
ve motivasyonu ön planda tutan etkinlikler düzenlediklerini
söylüyor. “Anketler dışında da çalışanlarımızın bire
bir insan kaynaklarından beklentilerini alarak bağlarımızı
güçlendirmeyi hedeflediğimiz ‘İnsan Kaynakları Biz Bize
Kahvaltıları’ düzenledik” diyor.
BSH de çalışanların memnuniyetini ölçmek ve beklentilerini
anlayabilmek için her iki yılda bir çalışan memnuniyeti
anketi düzenliyor. BSH İnsan Kaynaklarından
Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Aksoy, “Son yıllarda
özellikle çalışma saatlerine getirdiğimiz yeni düzenlemeler,
farklı bölümler için hazırlanan kariyer gelişim projeleri,
iş içeriklerini zenginleştiren projeler, çalışma ortamlarında
iyileştirmeler en fazla etki sağladığımız alanlar
oldu” diye konuşuyor.
MUTLU ŞİRKETLER DE VAR
Mutsuz çalışan maliyetinin önüne geçmek için şirketlerin
aldığı önlemler bunlarla sınırlı değil. P&G Türkiye
ve Kafkasya İK Direktörü Bilgehan Ergenekon Bilen, çalışanlarının
sağlığı, sosyal hayatla bağlantılı olmaları ve
özel hayatla iş hayatını dengeleyebilmelerinin kendileri
için çok önemli olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Ofisimizde
bir katı yeniden dizayn ederekçalışanlarımızın ev
ortamında hissetmelerini sağladık. Bu katta rahat kanepeler,
TV ekranları, oturma grupları, oyun alanı, masaj
koltukları, dinlenme odası gibi farklı opsiyonlar var.”
Turkcell Global Bilgi Turkcell Operasyonları Genel
Müdür Yardımcısı Funda Seyrek Kantarlı, sosyal olanakların
yanı sıra çalışanlarına psikolojik ve fiziksel destek
de verdiklerini belirtiyor.
DHL Express Türkiye Kalite ve İK Direktörü Ayla
Çetinbora ise adil ücretlendirmeye dayalı bir sistemleri
olduğunu belirtiyor. Bunun yanında yan hakların da
son derece geniş ve tüm çalışanlar için aynı standartlarda
olduğuna dikkat çekiyor. DHL’in çalışanlarına yaptığı
çalışmalar sonucunda her yıl düzenli olarak gerçekleştirdikleri
çalışan görüşleri anketine göre, mutlu çalışan
oranı ise yüzde 80.~“ÖZEL PROGRAMLAR UYGULUYORUZ”
MURAT AKGÜN BOYNER BÜYÜK MAĞAZACILIK İK SORUMLU GMY UTKU İLİK / ECZACIBAŞI HOLDİNG İK DİREKTÖRÜ
PERFORMANS KARNESİ
Topluluk olarak çalışan
memnuniyetinden bir adım
öteye giderek çalışan bağlılığını
düzenli araştırmalarla ölçüyor ve
sonuçlarını esas alarak geliştirme
planları uyguluyoruz. Kuruluşlarımız,
“çalışan bağlılığı endeksi” sonuçlarını
son üç yıl içinde yüzde 5 ila yüzde 20 arasında değişen
oranlarda artırdı. “Çalışan Bağlılığı Endeksi”nin tüm
kuruluş genel müdürlerimizin performans karnelerinde bir
kriter olarak yer aldığını da ayrıca belirtmek isterim.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BAŞARI
Çalışan bağlığının artışında
etkili olan pek çok uygulamamız var. Bunların başında
çalışanlarımızın kuruluşlarının temel misyonunu,
değerlerini ve iş hedeflerini bilmeleri, çalışanların bireysel
hedeflerinin kuruluşlarının hedefleriyle bütünleşik bir
yapıda oluşturulması yatıyor.
DENGEYE KATKI
Bunların yanında çalışanlarımızın
iş ve özel hayat dengesine katkı sağlayan “esnek”
uygulamalarımızın da çok önemli bir etki yarattığını
görüyoruz. Yetenek yönetimi bizim üzerinde çok önemle
durduğumuz bir konu. Tüm çalışanlarımızı bir “yetenek”
olarak tanımlıyor ve tümünün yetkinliklerinin gelişimi için
programlar düzenliyoruz.
“MUTLU ÇALIŞAN
DAHA ÖZVERİLİ”
“ÖZEL PROGRAMLAR
UYGULUYORUZ”
MURAT AKGÜN
BOYNER BÜYÜK MAĞAZACILIK İK SORUMLU GMY
İŞLERİN ODAĞI
İşlerimizin
merkezinde Boyner Grup
kültüründen gelen koşulsuz
müşteri mutluluğu ilkesi
var. İnsan kaynakları
açısından ise eğitimden iç
iletişime, motivasyondan ödül
programlarına yürüttüğümüz bütün işlerin odağında
da çalışan mutluluğu var. Örneğin “Başarı Senden,
Tebrik Hepimizden”, farklı kategorilerde fark yaratan
çalışanların ödüllendirildiği ödül programımız.
BÜYÜK AİLE
“Ayın Enleri”nde, mağazalarımızdaki
en başarılı çalışanları duyuruyoruz ve şirket çapında
başarılarının takdir edilmesini sağlıyoruz. Özel gün
iletişimleri kapsamında çalışanlarımızın kalbine seslenen
ve onları değerli hissettiren aksiyonlar hazırlıyoruz.
Örneğin, Anneler Günü ve Babalar Günü’nde genel
müdürümüzün çalışanlarımızın çocuklarına hitaben
kalem aldığı mektup, tüm çalışanlarımızla birlikte büyük
bir aile olduğumuz gerçeğinin altını çiziyor.
DEMOKRATİK ORTAM
Çalışan mutluluğunu sağlamak
onların motivasyonunu yüksek tutabilmek, çalışma
ortamındaki tatmin ve huzurla doğru orantılı. Boyner
Grup’un sağladığı eşitlikçi ve demokratik çalışma
ortamının da bu konuda çok önemli bir katkısı olduğunu
düşünüyoruz. Mutlu bir çalışan işinde daha hızlı, verimli ve
özverili çalışır.~“YETKİNLİKLER GÖREVLE UYUMLU OLMALI”
AYŞE ÖZTUNA BOZOKLAR ODGERS BERNDTSON TÜRKİYE YÖNETİCİ ORTAĞI
EKONOMİK BİR KARAR
Her işe alım yaptığınızda
aynı zamanda ekonomik
bir karar da veriyorsunuz.
Çalışan bağlılığının ve
memnuniyetinin iş sonuçlarına
doğrudan doğruya yansıdığı;
kârlılık, verimlilik, sürdürülebilir
rekabet gücü üzerinde etkili olduğu
açıkça görülüyor. Sadece bunlarla da sınırlı değil,
mutlu çalışma ortamı müşteri sadakati ve çalışan devir
hızı gibi temel kurumsal performans göstergelerini de
yükseltiyor.
GÖNÜLDEN BAĞLILIĞIN SİHRİ
Sirkülasyonun yüksek
olduğu kurumlarda kaybedilen satışlar, düşük verimlilik
seviyesi, müşteri kayıpları gibi dolaylı maliyetler
şirkete büyük zarar veriyor. Kurumların performansında
önemli ölçüde etki yaratan faktör İngilizce ifadesiyle
‘engagement’, yani ‘gönülden bağlılık’tır. Bu da
beraberinde yüksek motivasyonla çalışmak, işe
iştahla sarılmak, işle büyümek, yenilenmek, işe görev
tanımının ötesinde işe gönülden bağlı olmayı sağlıyor.
Bu yaklaşımda belirsizlik ve değişim dönüşümün yoğun
yaşandığı ortamlarda zorluklarla mücadele edebilme
ve dayanıklı olmayı beraberinde getiriyor.
“BAĞLILIK ORANIMIZ
ORTALAMANIN ÜSTÜNDE”
BENGÜ TUNÇLUDEMİR / PLADİS İNSAN KAYNAKLARI
STRATEJİ VE ORGANİZASYONEL GELİŞİM DİREKTÖRÜ
SIK SIK İZİN ALMA
Mutsuz
çalışanları etraflarına da
mutsuzluk yaymalarından
tanıyabilirsiniz. Bununla
birlikte mutsuz çalışanlarda,
sorumluluklarını en az düzeyde
yapma, iş arkadaşlarından
uzaklaşma, sık sık izin alma,
sürekli memnuniyetsizlik halinde
olma, enerjilerinin düşük ve görevlerini sürekli
ihmal etme eğilimindeki tutum ve davranışları
gözleyebilirsiniz.
MUTLULUĞU ÖLÇMÜYORUZ
Çalışan bağlılığı
anketimizde doğrudan mutluluk oranımızı ölçmüyoruz.
Bununla birlikte mutluluğun önemli göstergelerinden
olan bağlılık (engagement) oranımız, Türkiye
ortalamasının üzerinde. Dünyadaki yüksek performans
şirketleri benchmark alıyoruz.
KRİTİK SÜREÇLER
Mutsuzluk eğilimi ile kişilik özellikleri
arasında ilişki olduğu yönünde araştırmalar olduğunu
söyleyebiliriz. Çalışanın ve kurumun beklentilerini doğru
bilmek ve anlamak, çalışanın değerlerinin şirketimizin
değerlerine ve iş yapma kültürüne uyumunu anlamak
ileride ortaya çıkabilecek memnuniyetsizlikleri
engellemek için kritik süreçler oluyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?