Nanoteknoloji geleceği koruyor

Dördüncü sanayi devrimi olarak nitelendirilen nanoteknolojiyle ortaya çıkan bu ürünler, sadece hayatı kolaylaştırmıyor aynı zamanda çevre ve sürdürülebilirliğe de önemli katkı sağlıyor.

27.03.2014 21:57:090
Paylaş Tweet Paylaş
Nanoteknoloji geleceği koruyor
Günümüzde 4'üncü sanayi devrimi olarak nitelendirilen "Nanoteknoloji" ile üretilen ürünler, daha az enerjiyle çalışıyor, daha iyi performans gösteriyor ve pek çok açıdan kaynak tüketiminin optimum düzeyde kalmasını mümkün kılıyor. 2015 yılında nanoteknoloji ürünlerinin global pazardan yüzde 15 pay alacağı tahmin ediliyor.

Hidrojenle çalışan motorlar ve ısınan otomobilden elde edilen elektrik enerjisi gibi yüzlerce çevreci ürüne hayat veren nanoteknolojinin gelecekte daha yaygın kullanılması da beklentiler arasındaizilmeyen boya, hidrojenle çalışan motor, hafif krosere sahip dayanıklı araba, ısınan otomobilden elde edilen elektrik enerjisi ve dalia bunun gibi yüzlerce ürün...

Dördüncü sanayi devrimi olarak nitelendirilen nanoteknolojiyle ortaya çıkan bu ürünler, sadece hayatı kolaylaştırmıyor aynı zamanda çevre ve sürdürülebilirliğe de önemli katkı sağlıyor. Çünkü nanoteknoloji sayesinde pek çok ürün daha az enerjiyle çalışıyor.

Nanoteknoloji, pek çok açıdan kaynak tüketiminin optimum düzeyde olmasını da mümkün kılıyor. Nanoteknolojinin asıl etkisinin gelecek 10 yılda ortaya çıkması bekleniyor. Örneğin, nanoteknolojinin yaygın kullanımıyla sudan ve elektrikten ciddi tasarruf sağlanacağı tahmin ediliyor. Hatta nanoteknolojik ürünlerdeki gelişmelerle beraber elektronik birçok ürüne ihtiyaç kalmayacağı da hakim görüşler arasında...

YÜZDE 15 PAY ALACAK
Peki nedir nanoteknoloji? Nanoteknoloji, maddeyi atomik ve moleküler seviyede kontrol etme bilimi olarak tanımlanıyor. Geçen yüzyılın son çeyreğinde bilim ve teknolojideki gelişmeler, değişik fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip olan yeni malzemelere talebi tetikledi. ~
Araştırmalar malzeme boyutları nanometre ölçütlerine inince, bilinen özelliklerin büyük değişim göstererek teknolojinin istemleri doğrultusunda yeni ve olağanüstü işlevler kazanabileceğini gösterdi. Böylece, adeta atomların dizilişini tasarlayarak yeni yapay malzemeleri ortaya çıkarabilen, molekülleri işlevsel duruma getirebilen ve elde edilen bu yapıların olağanüstü özelliklerini mevcut ürünlerin özelliklerini geliştirmekte kullanan bu yeni teknoloji nanoteknoloji olarak tanımlandı.

Dördüncü sanayi devrimi olarak nitelendirilen nanoteknolojinin, 2025 yılı itibarıyla hayatımızı büyük ölçüde etkileyeceği düşünülüyor. Son yıllarda başta Amerika olmak üzere çok sayıda ülkede ulusal araştırma merkezleri ve enstitüleri kuruldu. 2015 yılında nanoteknoloji ürünleri pazarının global pazardan yüzde 15 pay alacağı tahmin ediliyor.

TÜRKİYE'DEKİ DURUM
Dünya nanoteknolojiyi hızla kucaklarken Türkiye de nanoteknolojiyi üretir hale gelebilmek için adımlar atmaya başladı. Hatta TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, nanoteknoloji bölümü kurarak, ilk öğrencilerini geçen yıl aldı. Lisans eğitimleri sırasında Arçelik, Havelsan, Roketsan, Toyota,

Vestel gibi pek çok şirketle ortak eğitim gerçekleştirilecek. TÜBİTAK’ın 2023 Vizyon Programı’nda nanoteknoloji de yer alıyor. En önemli gelişmelerden biri de BilkentÜniversitesi’nde Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’nin (UNAM) kurulması. Bu merkezin amacı Türkiye’de nanoteknolojinin araştırma merkezi olmak.

Şu anda Türkiye’de yeni kurulan 13 tane nanoteknoloji şirketi mevcut. Büyük ölçekli şirketler de konuya uzak durmuyor. AR-GE yatırımı yapan birçok şirket, nanoteknoloji konusunda özel çalışmalar yapıyor, kendilerine rekabet avantajı yaratacak nanoteknolojik ürünleri piyasaya sürüyorlar.

Pazarın genel görünümüne baktığımızda nanomalzemelerin olağanüstü özellikleriyle savunma sanayinde, tekstilde, otomotivde, inşaatta, elektronikte, yeni tedavi yöntemlerinde kullanıldığını görüyoruz. 21’nci yüzyıl ise nano yüzyılı oldu.~
Bunu da atom boyutu, tek tek atomların manipüle edildiği boyut olarak tanımlayabiliriz. Nano, en fazla elektronik alanına etkinlik kazandıracak. Daha az enerji harcayan, performansı yüksek cihazların temeli 10 yıl içinde nanoteknolojiye dönecek.”

Arçelik AR-GE Direktörü Cem Kural, “Beyaz eşyada en büyük rekabet, enerji tasarrufu ve maliyet konularında sürmektedir. Nano teknoloji kullanarak geliştirilen üstün yalıtım özelliklerine sahip malzemeler yalıtım kapasitesini arttırmakta, böylece daha yüksek enerji tasarrufu sağlayan ürünler üretilebiliniyor” diyor.

Teknoloji şirketleri de çok uzun zamandır nanoteknolojiyle yakından ilgileniyor. HP Laboratuvarları, 1995 yılından bu yana nanomimari, nanoelektronik, nanomekanik ve nanofotonik alanlarında araştırmalar yapıyor.

Söz konusu araştırmaların sonucunda önemli ürünler de elde edilmiş durumda.  Bunlar arasında eşdeğer bir flaş bellek yongasına kıyasla 10 kat daha hızlı çalışma ve yine 10 kat daha az güç kullanma potansiyeli bulunan memristor tabanlı bilgisayar belleği var.

IBM ise veri aktarımı için kablo yerine ışık kullanan 3D yığılı yongalar üzerine çalışıyor. IBM Türk Teknoloji Lideri Kıvanç Uslu, “Bu, inanılmaz bir performans artışı ve 1.000 kat daha iyi bilgisayar yetenekleriyle elektronik cihazlar için düşük güç tüketimi sunarak bize süper bilgisayarların gücüne sahip akıllı telefonlar sağlayacak” diyor.

IBM’in nanoteknoloji merkezinde odaklanılan alanlardan bir tanesi de daha hızlı ve daha enerji tasarruflu yongalar ve bilgisayar sistemleri için geleceğin iletkenlerini keşfetmek. Uslu, şirketin özellikle maksimum verimlilik için daha az voltaj kullanımı sunan yarı iletken nanotellerle uğraştığını söylüyor. “Başarılı olunduğunda bilgi işlem cihazlarının enerji verimliliği 10 kat artacak” diye konuşuyor.~
DUYARLI ÜRETİM
Tekstil ve hazır giyim sektöründe de nanoteknoloji oldukça yoğun şekilde kullanılıyor. Kiğılı, nanoteknoloji ile smokin üretiyor. Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem, “Nanoteknoloji kullanmamızın birçok avantajı var. Nanoteknoloji ile ürettiğimiz smokinler kırışmıyor, su geçirmiyor ve leke tutmuyor. Bu teknolojiyle üretilmiş ürünlerin çevreye de duyarlı olduğu gözle görülüyor” diyor.

Naksan Holding kuruluşu Atlas Halı da geçtiğimiz aylarda nanoteknoloji sayesinde kendi kendini temizleyen halı üretti. Atlas Halı Genel Müdürü Dr. Meriç Bebitoğlu, ürettikleri bu halıların güneşten, ışıktan aldığı enerjiyle kendi kendini temizleyerek uzun yıllar ilk günkü gibi kalabildiğini söylüyor.

Korteks, 2002’den bu yana nanoteknoloji alanında AR-GE faaliyetleri yürütüyor. Korteks Genel Müdürü Necat Altın, “UV koruma özellikli iplik geliştirdik. Ayrıca nanoteknoloji sayesinde mikron çaplarında olan iplikleri rahatlıkla üretebiliyoruz. Bu, daha sonraki tekstil bitim işlemlerinde su veya kimyasal kullanarak yapılan uygulamaları ortadan kaldırıyor. Çevreye daha duyarlı bir üretim tekniği oluyor” diye anlatıyor.

CAFER AKIN / NNT NANOTEKNOLOJİ AŞ. YÖNETİM KURULU BAŞKANI
NANOTEKNOLOJİNİN REKABET GÜCÜ
DENGE BOZULUYOR

Dünyadaki global pazarda pay sahibi olmanın yolu, nitelik-nicelik ve teknolojik argümanlara sahip olmaktan geçiyor. Bu nedenle tüm sektörlerdeki akredite markalar, alternatifsizliklerini nanoteknolojik ürünlerle sağlıyor.~
Günümüzde sanayinin ve otomotiv sektörünün çevresel açıdan dünya üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiler çok daha fazla ön plana çıktı. Bu sektörlerin salgıladıkları zararlı emisyonlar çevreyi büyük bir hızla kirletiyor ve doğanın dengesini bozuyor.

YÜZDE 20'LİK DÜŞÜŞ
Şirketimizin geliştirmiş olduğu Nanogreen teknolojisi karbon ve Nox gibi zararlı salımları minimuma indiriyor. Dünyaca ünlü Norveç merkezli DET Norske Veritas DNV kurumu tarafından ürünlerimizin test edildiği gemi motorlarında yüzde 20'ye varan oranda zararlı emisyon salımı düşüşü tespit edildi.

DİKKAT ÇEKİCİ ORAN
Bugün dünya devi şirketlerin yüzde 2-3 gibi oranlarda emisyon düşürmeye çalıştıkları bir durumda bu oran oldukça yüksek ve dikkat çekici. Bu, şüphesiz nanoteknolojinin sunduğu çok ciddi inovatif ve alternatifsiz bir çözüm. Ayrıca geliştirdiğimiz Borpower Nanogreen yüzey kaplama teknolojisi sağladığı etkilerle hem makineleri hem bütçeyi hem de çevreyi koruma altına alıyor.

SERDAR ORAN DYO BOYA FABRİKALARI GENEL MÜDÜRÜ
DAYANIKLILIĞI ARTIRIYOR
GELECEĞİN TEKNOLOJİSİ

Geleceğin teknolojisi olarak nitelendirilen nanoteknoloji üzerine çalışmalarımız 2004 yılından bu yana sürüyor. Nanoteknolojik kaplama ve boyalar üzerine 4 adet patentimiz var. 2005 yılından itibaren foto katalitik özelliğiyle kendi kendini temizleyen nanoteknolojik iç ve dış cephe boyalarımız Nanomat, Nanoipekmat ve Nanotex'i pazara sunduk.~
VERİMLİLİK SAĞLIYOR
Nanoteknolojik ürünlerimiz konvansiyonel ürünlere göre daha ince uygulamalarla çok daha yüksek performans göstererek verimlilik sağlıyor. Ayrıca dayanıklılıkları sayesinde, kullanım süreleri uzuyor. Örneğin yüksek paslanma direnciyle metali daha uzun süre koruyabiliyor.

ÇEVREYE DOST
Nanoteknolojik ürünlerimiz, diğer yeni ürün çalışmalarımızda olduğu gibi çevreye ve insan sağlığına duyarlı su bazlı sistemler üzerine yoğunlaşmış durumda. Bu sistemler, düşük atık ve fire oranına sahip, aynı zamanda enerji tasarrufu sağlıyor ve çevreye dost. Hedefimiz ilerleyen yıllarda da enerji verimli, çevre dostu ürün ve hizmetler geliştirme konusunda nanoteknojiden yararlanmak yönünde...

MUSTAFA DEMİRALAY YEŞİM TEKSTİL ÜRETİM DİREKTÖRÜ
AKILLI KUMAŞLARLA BÜYÜK TASARRUF
KİR İTİCİ ÖZELLİK

 2000'li yılların başından itibaren teknolojik kumaşların üretimine başladık. Nanoteknoloji bize akıllı kumaşlar üretme fırsatı veriyor. Nanoteknolojiyi kullanarak ürettiğimiz su, yağ, kir itici özellikteki kumaşlar, günlük kullanımda daha az sıklıkta yıkama gerektirdiğinden uzun vadede sudan, hatta deterjandan bile tasarruf sağlayabiliyor.

DAHA ÇOK YENİLİK
Teknolojik kumaş üretimi için özel bir yatırım yapmadık. Mevcut makine parkurumuz ve teknolojimizle bu kumaşları geliştirebildik. 2004-2008 döneminde AR-GE faaliyetlerinde yer alan 12 çalışanımız varken bu sayı 2011'de 20 kişiye çıkarıldı. Bu artışın en önemli sebebi rekabetçi ortamda çok daha fazla yenilik gereksinimi olması, dünya tekstil trendlerinin sürekli daha estetik, daha çevre dostu, daha kaliteli ve kârlı ürünlere yönelmesinden kaynaklandı.~

NANOTEKNOLOJİNİN PAYI
Teknik teksil ve nanoteknoloji konusunda gelişmiş bir AR-GE altyapısına sahip olan bir şirket olarak, müşterilerimizin beklentileri doğrultusunda her yıl kumaş geliştirme çalışmaları yapmaya devam ediyoruz.

Nanoteknoloji konusunda geliştireceğimiz tüm kumaşları da yine müşterilerimizin talepleri belirleyecek. Nanoteknoloji ile ürettiğimiz kumaşların toplam satışlarımız içindeki payı yüzde 5 civarında. Bu oranı yüzde 10'a çıkarmayı hedefliyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz