O Kadar Çok Değiştik Ki! Tüketicilerin davranış biçimleri sürekli değişiyor. Bu değişimler hem çok hızlı oluyor hem de radikal! Teknolojideki ilerlemeler hızlı tüketici davranışları ile birleşinc...
O Kadar Çok Değiştik Ki!
Tüketicilerin davranış biçimleri sürekli değişiyor. Bu değişimler hem çok hızlı oluyor hem de radikal! Teknolojideki ilerlemeler hızlı tüketici davranışları ile birleşince, ürünlerde büyük farklılıklar oluşuyor. İşinizi düşünün. Her şeyi hala bundan beş yıl önce yaptığınız gibi mi yapıyorsunuz? Pazar nasıl değişti? Ya tüketiciler? Yaşanan değişimler duraksamıyor. Sürekli ivme kazanıyor!
Dijital dolap dönemi
Örneğin, Women In Touch isimli sitenin yöneticisi Mairan Salzman gelecekte dolapların da dijital olacağını belirtiyor. Böylece, bir kıyafeti nereden aldığınız, nasıl temizlenmesi gerektiği ve en son ne zaman giydiğiniz gibi bilgiler saklanabilecek. Bu elbette hem tüketici için hem de şirketler için bir devrim!
Mikrodalga banka
1967 yılında Iowa’da Amana ilk mikrodalga fırını piyasaya sundu. Bugün Amerika’da evlerin yüzde 90’ınında mikrodalga fırın bulunuyor. Bu açıdan bakıldığında, yapılan araştırmalarda hayatı kolaylaştıran aletlerde bir numarayı alması şaşırtıcı olmasa gerek!
Bunun farkında olan işadamları mikrodalga fırına her gün yeni bir özellik ekliyor. NCR’ın Londra merkezindeki laboratuarlarda Mikrodalga Banka yapıldı bile... Mikrodalga Banka ile online bankacılık, e-posta yollama ve alma, kapağında televizyon seyretme ve barkod okuyucu sayesinde alışveriş listesi oluşturma şansınız var.
DÖRT DÖRTLÜK BİLİŞİMCİ
Çeşitli mekanlarda sektörden uzmanlarla ya da sektör dışından danışmanlara sohbetler sırasında birkaç kere kulağıma aynı isim çalındı: Innova. Bu sohbetlerde, “Innova’ya dikkat edin. Yakın zamanda çok büyük önem kazanacak” deniyordu. Hakikaten son dönemde Innova ismini daha sık duyar olduk. Oldukça genç bir şirket ama çok büyük başarılara imza attılar. Şirketin başında ise Aydın Ersöz bulunuyor. Ersöz’ün oldukça etkileyici bir öz geçmişi var.
Robert Kolej mezunu olan Aydın Ersöz, daha sonra Princeton ile Stanford üniversitelerinde elektrik mühendisliği ve bilgisayar programcılığı bölümlerinde lisans ve yüksek lisans eğitimi gördü. İki üniversitede de not ortalaması 4 üzerinde 4! Çok etkileyici olduğunu söylemiştim...
Aydın Ersöz’ün yönetimindeki İnnova Bilişim, sistem entegrasyonun da lider isimlerden biri. Endüstriden finansa, telekomünikasyondan kamuya her sektörde çözümler sunuyor. Elektronik iş çözümlerine ve operasyonel sistemlerin entegrasyonuna odaklanan İnnova, odaklandığı bu alanlarda yazılım geliştirme, sistem entegrasyonu, danışmanlık, destek, bakım ve eğitim hizmetleri veriyor.
Elektronik iş alanında, İnnova Bilişim, elektronik ödeme sistemleri, elektronik ticaret sitelerine ve portallara güvenlik çözümleri, elektronik fatura sunum uygulamaları ve kiosklar gibi geniş bir alanda, çok çeşitli teknoloji ve çözümlerle çalışıyor.
2004 ÜZERİNE UFAK BİR SOHBET
Hüseyin Beyazıt, dijital dünyada tanınan bir isim. Sektörün önde gelen yetkilileri ile fikir alışverişlerinde bulunuyor. Çeşitli yayın organlarında konu üzerine yazdığı makaleleri var. Yakın bir zamana kadar Columbia Business School’da bu alanda dersler veriyordu.
Kısa bir süre önce Hüseyin Beyazıt ile bilişim sektörü ve özellikle 2004 yılındaki liberalleşme ile ilgili olarak sohbet etme olanağı buldum. Beyazıt’ın bu konuda ilginç ve ufuk açıcı görüşleri bulunuyor.
Sektöre farklı bir bakış
Türkiye’de bu alanda çok yanlış stratejilerin uygulandığını söyleyen Beyazıt, “Böyle giderse teknoloji çöplüğüne döneceğiz” diyor. Beyazıt’ın 2004 yılı için görüşleri ise şu şekilde:
“2004 yılında liberalleşme söz konusu değil. Yani gerçek anlamda bir liberalleşme olmayacak. Yine hakim durumdaki operatörler güçlenecek.
Türkiye’de bilişim ve telekomünikasyon sektörü kötü yönetiliyor. Başkalarının yol haritasını izliyoruz. Diğer sektörlerde var olan iş stratejilerini kalkıp bu sektöre de aynen uyguluyoruz. Fabrika mantığı. Türkiye, Yunanistan’dan çok daha büyük. İsrail’den çok daha iyi. İrlanda’dan çok daha farklı. Çok iyi yerlere gelebilir oysa...
Bir de Türk Telekomünikasyon Kurumu daha özerk değil. Hukuksal yapıyı oluşturamadık. Türkiye’de daha tarif mekanizması, stratejisi belli değil. Deutsche Telekom dünyanın en iyi 3 telekomünikasyon kurumlarından biri. Salomon Smith Barney’un değerlendirmesi bu. Özelleştirileceği zaman; sektör monopol ise değeri 18 milyar dolar, eğer liberalleşmişse, hukuksal yapısı oluşmuşsa değeri 67 milyar dolar olarak belirlendi. Aynı şirket! Hukuksal yapının önemi bu işte. Türk Telekom bu stratejileri iyi belirlerse değeri minimum 34 milyar dolar. Hatta daha da yükselir.”
BİLİŞİMDE “TRABZON”A DİKKAT
İstanbul her şeyin merkezi. Özellikle de iş dünyasının... Hatta öyle ki bazen İstanbul dışında yaşanmıyor gibi gelebiliyor. Bilişim konusunda da Türkiye’de öne çıkan bazı bölgeler var. İstanbul bunların başında geliyor. Ankara ve İzmir onu takip ediyor. Bu alandaki faaliyetler Antalya, Adana, Kayseri, Konya, Gaziantep, Diyarbakır, Trabzon ve Samsun’da da aslında azımsanamayacak boyutlara ulaştı. Son dönemde ise özellikle Trabzon dikkat çekiyor. Zaten Trabzon’da mayıs ayı içinde bunu destekler nitelikte bir bilişim toplantısı düzenlendi.
Analiz Bilişim Trabzon’da büyük bir toptancı. Belirli markaların distribütörlüğünü yapıyor. Kendi satış rakamlarından ve pazar analizlerinden ortaya çıkan Trabzon’un bu konuda gerçekten iyi durumda olduğu. Analiz Bilgisayar Genel Müdürü Namık Somel’ın yorumları şöyle:
Uşaklar ortalamanın üstünde
“Türkiye genelinde geçen yıl yaklaşık 450 bin PC satıldı. Nüfusa oranlandığında kişi başına yüzde 0,70. Trabzon’da ise yaklaşık 7 bin 500 bilgisayar satıldı. Bu yüzde 0,87’ye karşılık geliyor. Biz Trabzon’da milli gelir açısından Türkiye ortalamasının altındayız. Ocak rakamlarına göre, Türkiye ortalaması 2 bin 847 dolar. Trabzon ise 2 bin 241 dolar.
Bilgisayar sektöründe 5 bin firma olduğu söyleniyor. Trabzon’da ise kayıtlı 190 şirket bulunuyor. Bu bize 3,80 gibi bir oran veriyor. Microsoft yetkili eğitim merkezleri 6 ayda bir istatistikler yayınlar. Trabzon orada da yaklaşık yüzde 3. Halbuki diğer sektörlerde bu yüzde 0,5 ile 1 arasında seyreder.”
Bu güzel rakamlar çeşitli nedenlere bağlanıyor. Öncelikle ilde bilgisayar konusunda yapılanma çok iyi. Ayrıca Karadeniz Teknik Üniversitesi burada. Sektörün ilk kurulduğu yıllardan bu yana Trabzon’da bilişim firmaları var. Özellikle son yıllarda birkaç tane oluşum ürünleri daha ucuz temin ediyor. Eskiden her şey siparişle isteniyordu. Ama şu anda Trabzon’da her şeyi bulmak mümkün. Ulusal ya da uluslararası şirketler eğer ilk etapta 5 noktaya açılmayı düşünüyorlarsa, o beş noktadan biri mutlaka Trabzon oluyor. Tüm bu nedenlerden talep de yüksek.
Trabzon’un bilişimci uşakları şimdilerde Bağımsız Devletler ve Kafkasya’ya bilgisayar pazarlamanın planlarını yapıyor.
İSİM DERDİ BİTTİ
Uzmanlara göre business.com gibi domain isimlerinin 7,5 milyon dolara satıldığı günler artık tarihte kaldı. Netcraft isimli bir internet araştırma firmasının son araştırmasına göre, internet tarihinde ilk kez, dot-com, dot-net ve dot-org domain isimlerinden, listelere eklenenlerden çok daha fazlası iptal ediliyor.
2001 yılı ekim ile aralık ayları arasında talep 130 bin düştü. Domain ismi satan Afternic.com Genel Müdürü Michael Tippett, düşüşü, piyasanın doğal haline kavuşması olarak görüyor; “Artık isimler daha gerçekçi fiyatlarla satılıyor. Çok fazla değerlenmişti.”
1,2 TRİLYONLUK BİLGİ
Ünlü araştırma ve stratejik danışmanlık şirketi Computer Economics tarafından yapılan açıklamaya göre, 2002 yılı sonunda dünya bilgi teknolojileri harcaması 1,2 trilyon dolara ulaşacak. Amerika 572,8 milyar dolar harcarken, aynı rakam Avrupa ülkeleri için 325,6 milyar dolar. Asya/Pasifik 267,8 milyar dolar ve Latin Amerika ise 46,7 milyar dolar harcayacak.
Bu harcamaların kalemlerini ise sırasıyla şunlar oluşturacak: Bilgi teknolojileri çalışanları ve departmanları tarafından kullanılan tüketim malzemeleri, bilgi teknolojileri operasyonları ve çalışanları için gerekli tesislerin kullanımı ve yapımı, bilgi teknolojileri çalışanları, dışarıdan alınan hizmetler, yazılım ve donanım.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?