Factoring'in Kadınları

Rengin Ekmekçioğlu, Pelin Kubilay, Banu Torun, Tülay Uluser Güler ve Deniz Veral… Türkiye’nin önde gelen factoring şirketlerini yönetiyorlar. Sektörün üst kuruluşu Factoring Derneği&#82...

1.05.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Rengin Ekmekçioğlu, Pelin Kubilay, Banu Torun, Tülay Uluser Güler ve Deniz Veral… Türkiye’nin önde gelen factoring şirketlerini yönetiyorlar. Sektörün üst kuruluşu Factoring Derneği’nin yönetiminde de etkinlikleri bir hayli fazla. Yarattıkları işlem hacimleriyle sektörün gelişiminde önemli rol oynayan beş kadın yöneticiyi bir araya getirdik. Beş kadın yönetici, hedeflerini ve gelecek planlarını Capital’e anlattı…    
 
Finans, kadınların yoğun olarak çalıştığı sektörlerden biri. Genel dağılıma bakıldığında çalışanların yüzde 45’inin kadın, yüzde 55’inin de erkek olduğu görülüyor. Ancak kadınların bu kadar yoğun olduğu bu sektörde üst düzey yönetime gelindiğinde sayı bir hayli azalıyor. Örneğin bankacılık sektöründeki 50’yi aşkın bankada şu andaki kadın genel müdür sayısı 4. Rakam genel müdür yardımcılarında da oldukça düşük. Ortalama 10 genel müdür yardımcısının olduğu büyük bankalarda, bu pozisyondaki kadınların sayısı ikiyi geçmiyor.  
 
Ancak factoring sektöründe durum farklı. Hem genel müdür hem de genel müdür yardımcılarına baktığımızda kadınların etkinliklerinin bir hayli fazla olduğunu görüyoruz. Ayrıca Factoring Derneği’nin başkanı da bir kadın. Son olarak derneğin genel sekreterliğine de bir kadının atanması sektördeki kadın ağırlığını biraz daha artırdı.  
 
Yapı Kredi Factoring Genel Müdürü ve Factoring Derneği Başkanı Rengin Ekmekçioğlu, Dış Factoring Genel Müdürü Pelin Kubilay, Tekstil Factoring Genel Müdürü Banu Torun, Akın Factoring Genel Müdürü Tülay Uluser Güler ve Factoring Derneği Genel Sekreteri Deniz Veral bu kadınlardan sadece beşi…  
 
Sektörün en büyük şirketlerinin ve derneğin başında olan bu beş yönetici kendilerini, iş yaşamına bakışlarını, factoring sektörü ve şirketlerine ilişkin hedeflerini Capital’e anlattı.  
 
“Öncü olmaya devam edeceğiz”     
 
Rengin Ekmekçioğlu / Yapı Kredi Factoring  
 
Rengin Ekmekçioğlu, finans sektörünün yakından tanıdığı bir isim. Yapı Kredi Factoring genel müdürlüğü görevinin yanı sıra Factoring Derneği’nin de başkanı olarak görev yapıyor. Aynı zamanda Factor Chain International’de de yönetim kurulu üyesi.  
 
Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, burslu olarak The America University'de yüksek lisansını yaptı. Çalışma hayatına girmesi ise 1982 yılına rastlıyor. İlk iş deneyimini Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda yaşayan Ekmekçioğlu, daha sonra, İktisat Bankası, Facto Finans, Heller Factoring’de çalıştı. Ardından da Yapı Kredi Factoring’e geçti.  
 
İş yaşamında kendisi için önemli olanın, sürekli öğrenmek ve öğretmek olduğunu söylüyor. Bu özelliğini de “Yeniliğe açığımdır ve öğrenmek bana her zaman heyecan verir” diye açıklıyor. Nasıl bir yönetici olduğu sorusuna ise, “Benimle çalışanlara sormalısınız” diye cevap veriyor ve ekliyor:  
 
“Ben her zaman adil olmaya çalışıyorum. Bildiklerimi paylaşırım. Heyecanlıyımdır ve bu heyecanıma katılan yaratıcı kişilerle çalışmayı yeğlerim. Mükemmeli aradığım da söylenir.”  
 
Rengin Ekmekçioğlu, iş yaşamındaki en önemli hedefinin uyumlu ve başarılı bir ekip oluşturmak olduğunu, bunu da başardığını söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:  
“Yapı Kredi Factoring hem yurt içinde hem de yurt dışında örnek alınan bir şirket oldu. Bunun dışında şirket çalışanlarının iş dışında beceriler kazanmalarını teşvik etmek istiyorum. Tüm bunların yanı sıra şirketimizin uluslararası başarılarını artırmak da bir diğer hedefim.”  
 
Rengin Ekmekçioğlu, factoring sektörünün başlangıç noktasına göre çok iyi yol aldığını söylüyor. Sektörün daha iyi konumda olabileceğini, ancak yaşanan ekonomik krizlerin gidişatı olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Ekmekçioğlu, “Krizler olmasaydı bugün 10 milyar dolar ciro Türkiye factoring sektörü için ulaşılabilen ciro olabilirdi. Daha etkin kullanımı için derneğimizin faaliyetlerinin yanı sıra sektörün hukuksal yapısının da kesinlik kazanması gerekiyor” diyor.  
 
Türkiye’nin öncü factoring şirketi olmayı sürdürmeyi hedeflediklerini söylüyor. Bu amaçla da bir taraftan pazar paylarını artırırken, diğer taraftan da risk kontrolünü en iyi şekilde yürüten stratejilerine devam edeceklerini söylüyor.  
 
“Mevzuat değişirse sektör gelişir”  
 
Pelin Kubilay / Dış Factoring  
 
Yatılı olarak okuduğu Galatasaray Lisesi’nden 1982 yılında mezun olan Pelin Kubilay, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. “Okul hayatım boyunca çalışkan, ama içe dönük bir öğrenciydim. Hayalim ise bol seyahat ve uluslar arası ilişkileri içeren bir işti. Bu nedenle dış ticaret şirketinde çalışmaya başladım. Ancak beklediğimi bulamayınca 9 ay sonra işi bıraktım” diyerek ilk iş tecrübesini anlatıyor.  
 
Finans sektörüyle tanışması ise, 1988 yılında Türkiye’de yeni yeni tanınmaya başlanan leasing sektörüyle oluyor. Pazarlama yetkilisi olarak girdiği sektörde, kariyer basamaklarını hızla çıkmayı başarıyor ve yaklaşık 10 yıl içinde genel müdürlük koltuğuna oturuyor. Factoring sektörüne ise 2001 yılında genel müdür olarak giriyor. Şu anda Dış Factoring ve Dış Leasing’in genel müdürlüğünü yürütüyor.  
 
“İş yaşamında benim için önemli değerlerin başında; açıklık, güven, doğruluk, işe bağlılık, sahiplenme ve başarı geliyor” diyen Kubilay, nasıl bir yönetici olduğunu ise şöyle anlatıyor:  
 
“Ben insanın değerine, ortak değerlere, iş kararlarında katılıma ve ekip çalışmasına önem veren bir yöneticiyim. Sonuç odaklıyım, çabuk karar veririm. İş paylaşımında delegasyona önem veririm. Arkadaşlarımın görevlerinin gerektirdiği yetki ve sorumluluk alanlarını onlara vermeye gayret ederim. İletişime açığım, sert yönetime inanmam.”  
 
İş yaşamındaki hedefi ise, yönetiminde bulunduğu şirketlerin sektörün öncüleri arasında yer almalarını sağlamak. Ayrıca çalıştığı sektörleri, AB ve dünya standartlarına getirecek, yenilik ve düzenlemelere katkıda bulunabilmek de hedefleri arasında yer alıyor. Pelin Kubilay, sektörün gelişmesi için mevzuat değişikliklerinin yapılması gerektiğini söylüyor. Şirket olarak ise müşterilerine en yüksek getiriyi sağlamak için çalıştıklarını söylüyor. Rakamsal hedefleri hakkında ise şu bilgileri veriyor:  
 
“2003 yılı itibariyle pazar payımızı toplam ciroda yüzde 5’e çıkardık. 2004 yılında bu pazar payımızı korumayı ve 370 milyon dolarlık ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda 2003 yılı ciromuzu bu yıl yüzde 30 artırmayı planlıyoruz. Ayrıca müşteri portföyümüzü genişleterek, sayıyı 300’e çıkarmak hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bunu yaparken kaliteli aktif yapımızı korumayı hedefliyoruz.”  
 
“Factoringi daha iyi tanıtmalıyız”  
 
Banu Torun / Tekstil Factoring  
 
Banu Torun, TED Ankara Koleji ve ODTÜ Endüstri Mühendisliğini bitirdikten sonra iş yaşamına İstanbul'da başladı. Alarko ve Şişecam’da pazarlama ve ihracat departmanlarında çalıştıktan sonra finans sektörüne İktisat Bankası‘nda Kredi Pazarlama Yetkilisi olarak girdi. Bankacılığın hızlı temposuna ABD'ye giderek bir süre ara verdi. Burada bir taraftan pazarlama konusunda eğitim alırken, diğer taraftan da Türkiye’nin de içinde bulunduğu pek çok ülkeyle iş yapan BDIM’de 2 yıl koordinatör olarak çalıştı.  
 
Factoring sektörüne ise, ABD dönüşü Euro Factoring'le giriş yaptı. Tekstil Factoring'in kuruluşundan beri çeşitli kademelerde görev aldı ve Mart 2002’de de genel müdür oldu.  
İş yaşamında, her kademede çalışılan şirketi benimsemek ve yapılan işe sahip çıkmanın kendisi için öncelikli olduğunu belirten Banu Torun, sözlerini şöyle sürdürüyor:  
 
“İnsanların işlerini doğru şekilde yapmalarının ötesinde ortaya koydukları istek, heyecan ve çabanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Başarı, bu durumda zaten kendiliğinden ortaya çıkar. Elbette ki güvenilirlik, çalışkanlık ve planlama çok önemli değerlerdir. İş hayatında farklılık yaratmayı her zaman hedeflemişimdir. İş ve özel yaşamı doğru dengelerde tutarak başarıyı hayatın tüm aşamalarına yaymak gerektiğini düşünüyorum.”  
 
Kendisini işleri delege eden ve inisiyatif kullandıran bir yönetici olarak tanımlıyor. Ne yaptığını bilen, uyumlu bir ekiple çok iddialı olmayan hedeflere kararlı ve sağlam  adımlarla ilerlemek amacında olduğunu söylüyor.  
 
Factoring sektörünün kısa sürede çok hızlı ve sağlıksız büyüdüğü için özellikle Anadolu’da yeterince ve doğru tanınmadığını söylüyor. Türkiye’de fakoringin etkin ve doğru şekilde kullanılmasının yaygınlaşması için öncelikle tanıtımının iyi yapılması gerektiğini ifade ediyor. Banu Torun, şirket olarak hedeflerini ise şöyle anlatıyor:  
 
“Tekstil Factoring kuruluşundan beri müşteri memnuniyetini ön planda tutar. Çözüm ortağı olduğu müşterilerinin büyümelerine, yeni pazarlar bulmalarına, yeni ürünler geliştirmelerine yönelik desteğimizi önümüzdeki dönemde artırarak sürdüreceğiz. Hizmet kalitesinden ödün vermeden müşterilerimizle kalıcı ve verimli ilişkiler geliştirmek, daha önce factoring yapmamış olan küçük ve orta ölçekli firmaları factoringle tanıştırmak da hedeflerimiz arasında yer alıyor.”  
 
“Fiyat rekabeti sektörü olumsuz etkiliyor”  
 
Tülay Uluser Güler / Akın Factoring  
 
Tülay Uluser Güler, henüz 20 yaşındayken, 1985 yılında İTÜ Petrol Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Petrol mühendisliğinde kadın olarak kariyer yapmanın imkansıza yakın olduğunu görünce, bankacılık sektörüne yöneldi. Interbank’ta başladığı meslek yaşamına, Tekstilbank ve Osmanlı Bankası’nda devam etti. 2000 yılında Tekstilbank’ın kurucu ortağı Nuri Akın’ın teklifi üzerine Akın Factoring’in kurulmasında etkin rol oynadı.  
 
İş yaşamında, dürüstlük başta olmak üzere, iyi niyet, pozitif yaklaşım, sonuç odaklı çalışma ve hataya bakış açısının çok önemli olduğunu söylüyor. Güler, sözlerini şöyle sürdürüyor:  
“Çünkü yaptığımız işte, para gibi kıymetli bir emtiayı yönetirken, aynı zamanda müşteri memnuniyetini de sağlamak zorundayız. Yani insanla ve bağlı olarak hatayla iç içeyiz. Bu nedenle, hata yaptığında, hatayla değil çözümü ile uğraşan ve tekrarlanmaması için öneride bulunan çalışan benim için muteberdir.”  
 
Hayatın önemli bir bölümünü iş ortamında geçirildiğini hatırlatıyor. Bu nedenle de huzurlu bir ortam ve çalışan mutluluğunun kendisi için çok önemli olduğunu söylüyor. Birlikte çalıştığı insanların yaratıcılıklarını teşvik ederek, bilinçli ve katılımcı bir ortamda çalışmaları için çaba harcadığını ifade ediyor.  
 
Factoring sektörünün, özellikle, kriz dönemlerinde şirketlerin nakit akışında büyük desteği olduğunu söylüyor. Bu nedenle, vazgeçilmezliklerinin fark edildiğini düşünüyor. Dünyada factoring sektörünün gelişimine göre, ülkemizde factoring sektörünün daha da büyümesinin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Ancak sektör olarak en büyük handikaplarının alt yapı eksikliği olduğunu ifade ediyor. Problemleri ise mevzuat yetersizliği, fatura sistemi, karşılık ayrılamaması olarak sıralıyor. Ayrıca fiyat konusunda yapılan haksız rekabetin de sektörü olumsuz etkilediğini söylüyor. Şirket olarak vizyonlarının sektörde saygın ve öncü kurum olmak olduğunu söylüyor. Tülay Uluser Güler, şunları söylüyor:  
 
“Misyonumuzu ise çalışanımızın, sermayedarımızın ve müşterimizin memnuniyetini en üst noktaya getirmek olarak belirledik. Stratejimiz de büyüme performansını, muhafazakar bakış açısıyla, sağlam-verimli mali yapı ve yüksek hizmet kalitesini sağlayarak gerçekleştirmek. Bu yol haritasında, kârlılığı öncelikli tutarak emin adımlarla ilerliyoruz.”  
 
Factoringden kopamadı  
 
Deniz Veral / Factoring Derneği  
 
Deniz Veral, kariyerinin en üst basamaklarındayken, ailesine daha çok vakit ayırmak için TEB Factoring genel müdürlüğünden istifa etti. Yaklaşık iki yıllık bir dinlenme süresinin sonunda sektöre yeniden dönüş yaptı. Ancak bu defa Factoring Derneği Genel Sekreteri olarak. Böylece hem ailesine hem de çok sevdiği işine vakit ayırma fırsatı yakaladı.  
 
Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nden sonra Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdi. Hemen ardından Borusan Grubu’nda çalışmaya başladı. Daha sonra kendi deyimiyle “masanın diğer tarafını” görmek için bankacılığa geçti. Bankacılıktaki ilk deneyimini ise o dönemde Koç-Amerikan Bank olan Koçbank’ta yaşadı. Daha sonra TEB Grubu’na geçti. TEB Factoring’in kuruluşunda genel müdür yardımcısı olarak görev aldı. Bir süre TEB’e geçerek ticari bankacılık grubunun yeniden yapılanmasında direktör olarak çalıştı. Ardından da kendi isteğiyle ayrılana kadar TEB Factoring’in genel müdürlük koltuğuna oturdu.  
 
Deniz Veral’a göre, iş yaşamında yaptığınız işten hem maddi hem de manevi anlamda tatmin almak oldukça önemli. Ayrıca, etik değerlere bağlı çalışarak yeni projelerde ve işlerde yer alabilmenin de iş tatmini açısından vazgeçilmez olduğunu düşünüyor. Bunu yaparken de iş hayatıyla özel hayatı dengede tutmak gerektiğini söylüyor ve ekliyor:  
 
“Ancak iş hayatından tatmin alırken özel hayatınızı da dengede tutabilmeniz şart. Hedeflediğim tepe noktada görev yaparken, özel hayatımda daha yapmadığım çok şey olduğunu, ailem ve özel hayatım ile ilgili hedeflerimde çok geride kaldığımı gördüm. Ve özel özel hayatımla ilgili hedeflere öncelik vermeye karar vererek, işi bıraktım.”  
 
Factoring’in 90’lı yılların başından beri tanınan bir finansal araç olduğunu hatırlatıyor. Bu nedenle de tüm yasal alt yapı eksikliklerine ve sorunlara rağmen gelinen noktanın önemli olduğunu vurguluyor. Ancak diğer ülkelerle kıyaslandığında GSMH’den aldığı payın hâlâ çok düşük olduğunu söylüyor. Deniz Veral, şöyle devam ediyor:  
 
“Mali sektörün ağırlığının hala bankacılık üzerinde olması, zor zamanlarda reel sektörün kaynak sorunu yaşamasına neden oluyor. Halbuki factoring,leasing gibi alternatif finansal araçların ağırlığının artması, kaynaklardan en düşük payı alan KOBİ’lerin desteklenmesinde önemli rol oynayacaktır. Bu amaçla biz de factoringin daha iyi tanınmasını ve yasal sorunlarının çözülerek, yaygın kullanımını sağlamak için girişimlerimize devam ediyoruz.”  
 
EMEKLİLİK HAYALLERİ  
 
Factoring sektörünün 5 kadın yöneticisi boş zamanlarını nasıl geçirdiklerini ve emeklilik hayallerini şöyle anlattı:  
 
Sanatla İlgilenecek  
 
Rengin Ekmekçioğlu, resim ve heykel başta olmak üzere güzel sanatlarla ilgileniyor. Sergiler, kitaplar ve seyahatler de vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. En büyük şikayeti ise, yoğun iş temposu nedeniyle tüm bu hobilere vakit bulamamak. Bu nedenle emekliliğinde sanatla daha fazla ilgileneceğini söylüyor. Ekmekçioğlu, “Ben emekli olursam herhalde sanat veya design okulunda bir iki yıl geçiririm ve bugüne kadar gördüklerimle öğrendiklerimi birleştirip uygun bir iş yaparım. Tabii seyahatlere daha fazla zaman ayırırım” diyor.  
 
50 Yaşında Yarı Emekli  
 
Pelin Kubilay, boş vakitlerinin çoğunu ise 3 yaşındaki oğluna adamış durumda. Bunun dışında ev dekorasyonuyla uğraşmayı ve kitap okumayı vazgeçilmezler listesine ekliyor. En büyük zevklerinden birinin de eski filmleri izlemek olduğunu söylüyor. Emeklilik günlerine ilişkin hayallerini ise şöyle anlatıyor:  
 
“Eğer yapabilirsem 50 yaşında yarı emekli olma hedefim var. Emekli olunca, görmeyi çok istediğim bazı yerlere uzun seyahatler yapmayı düşünüyorum. Mesela Hindistan, Tibet, Çin öncelikle gitmeyi istediğim yerler. Tabii kendime ve aileme daha çok vakit ayıracağım.”  
 
İlkokul Ödevi Yapıyor  
 
10 yaşında bir kızı olan Banu Torun, boş zamanının büyük bir kısmını da kızına ayırıyor. Eşiyle birlikte sinemaya ve caz konserlerine gitmeye ve yakın dostlarla birlikte seyahatlere çıkmaya bayıldığını söylüyor. Evdeki zamanının önemli bir bölümünü ise ilkokulu ödevi yaparak geçirdiğini ifade ediyor. Henüz emekliliğin kendisinden uzak olduğunu düşünüyor. Bu nedenle de bu konuda çok plan yapmamış. Banu Torun, “Çok klasik de olsa emekliliğimde dünyanın ilginç ve pek fazla keşfedilmemiş yerlerine seyahat etmek isterim” diye konuşuyor.  
 
Stk’larda Çalışacak  
 
Tülay Uluser Güler, iş dışında kalan zamanını ise ağırlıklı olarak 9 yaşındaki oğluna ayırıyor. Hafta sonlarını ise yazarlık ve dans kurslarına ayırıyor. Geçtiğimiz aylarda Çocuk Esirgeme Kurumu’nda yaptığı gönüllü annelik programını ise emekliliğinde ya da öncesinde devam ettirmek istiyor. Hedefi ise bu tarz sosyal toplum kuruluşlarında profesyonel yöneticilik yapmak. Böylece iş hayatında kazandığı tecrübe ve bilgi birikimini yararlı bir alanda değerlendireceğini söylüyor. Emekliliği ise yoğun geçen iş yaşamının ardından keyifle karşılayacağını ifade ediyor.  
 
Üretmeye Devam  
 
Deniz Veral da tüm kadın yöneticiler gibi iş dışındaki zamanını kızlarıyla geçiriyor. Spor yapıyor ve kitap okuyor. İş yaşamında profesyonel anlamda hedeflerine ulaştığını düşünüyor. Şu andaki işiyle de çok sevdiği sektöre faydalı olmayı hedefliyor. Emeklilik hayalini ise şöyle anlatıyor:  
 
“Emekliliğimi normal iş hayatı temposunun dışında, ama yine üretmeye devam ederek geçirmek isterim. Bu arada, uzun ve zaman kısıtlaması olmayan gezilere çıkarak hem Türkiye’de hem dünyada daha çok yer görmek de emeklilik hayallerimin en önemlisi.”  

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz