Bulut bilişimin yükselişi

İnternet olağanüstü çetrefilli ve geniş kapsamlı bir altyapı ve bugün artık sadece bir iletişim aracından veya bir bilgi kaynağından çok daha fazlasını ifade ediyor. Geleceğin dijital dünyasında "bulut bilişim", kilit bir rol oynayacak. Çok değil önümüzdeki birkaç yıl içinde, dünyadaki tüm verilerin yüzde 34'ünün bulut hizmetleri aracılığıyla saklanacağı düşünülüyor. "Bulut bilişim" hepsi de gerçek kullanım değerlerine göre faturalanan saklama kapasiteleri, programlama ve dışarıdaki bilgisayarlar üzerinde analizler sunmak gibi hizmetler sağlıyor. Sonuçta şirketler artık sunucu satın almaya, işletmeye ve bakımına, yazılımlara ve veri saklama birimlerine para harcamak zorunda kalmayacak. Bu sayede esnekliklerini artırabilecekler. Uluslararası araştırma ve danışmanlık şirketi Gartner'ın yaptığı yeni bir çalışma, bugün 68,3 milyar dolar seviyesinde olan global bulut hizmetleri pazarı hacminin, 2014 yılına kadar iki kattan fazla artarak 148,8 milyar dolara çıkacağına işaret ediyor. Geçen yıl ABD'deki bulut hizmetleri tedarikçileri, bu sektörde dünya genelinde yaratılan gelirlerden yüzde 58'lik bir pay almıştı. En büyük ikinci piyasa olan Avrupa'nın (yüzde 23,8) ardından ise Japonya (yüzde 10) geliyor. Bir başka IDC araştırmasına göre ise bulut tabanlı hizmetlerin önemli kullanıcıları arasında orta ölçekli şirketler göze çarpıyor. Latin Amerika'daki orta ölçekli şirketlerin yüzde 41 'i, IT hizmetlerini buluttan alırken, bu rakam Asya'da yüzde 35, Avrupa'da ise sadece yüzde 19 seviyesinde. Büyük şirketlerin genelinde veri ve erişim güvenliği ile yasal mevzuata uyum hakkında endişe var. Oysa bulut hizmetleriyle muazzam tasarruf sağlamak mümkün. Ekonomi ve Şirket Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan 2010 tarihli bir araştırmaya göre, sadece Almanya'da son beş yıl içinde tür bir tasarruf yapılmış olsaydı ekonomiye 38 milyar Euro kazandırılmış olacaktı.
Facebook ve Xing gibi sosyal paylaşım ağlarıyla Twitter gibi mikro blog uygulamaları da global şebekeleşmenin çok önemli birer bileşeni. Örneğin 2010 sonu itibarıyla Facebook'un dünya genelindeki kullanıcı sayısı 647 milyon civarında. ABD'deki internet kullanıcılarının yüzde 40'ından fazlası Facebook'tayken bu oran Hindistan'da sadece yüzde 1 düzeyinde.
Bu rakam Brezilya'da ise yüzde 3'ün hemen altında. 2011 itibarıyla Çin'de 700 bin Facebook kullanıcısı varken, Rusya'da bu rakam 1,6 milyon düzeyinde. ~
Ruslar ve Çinliler genellikle Rusya'da 86 milyondan fazla kullanıcısı olan Vkontakte ile Çin'de 390 milyon kullanıcıya sahip Qzone ve 160 milyon kullanıcısı olan Renren gibi kendi ülkelerinin ağlarını kullanmayı tercih ediyor. Sosyal ağlar aynı zamanda dahili birer platform şirketlerdeki iletişim alışkanlıklarını da değiştiriyor. Her geçen gün daha çok sayıda şirket, kendi ürünleri ve markaları hakkındaki yorumları takip ederek, tartışmalara katılarak ve hem yeni trendleri hem yeni çalışanları araştırarak, kendilerini sanal platformlarda temsil ediyor. Bu sayede tüketiciler tek yönlü reklamlara maruz kalmak yerine artık şirketlerle doğrudan iletişim kurabiliyor. Gartner uzmanları, Web 2.0 tarafından sunulan yeni iletişim kanallarının, çığır açacak teknoloji trendlerine önayak olacağını düşünüyor. Bu eğilimlerden biri de Gartner'ın çok sayıda insanın gönüllülük bazında ve ücretsiz olarak entelektüel içerik yaratması olarak tanımladığı "ortak akıl". Ortak akla yönelik ilk platformlardan biri ise, içeriğinin kullanıcılar tarafından sadece görülmesine değil, tarayıcıyla çevrimiçinde doğrudan değiştirilmesine de imkan veren wiki'ler.




 











Sylvia Trage