Erkeklerin dünyası mı? Tekrar düşünün!

Teknoloji odaklı şirketlerin acilen iyi eğitimli kadın çalışanlara ihtiyacı var ama onlar günümüzde ne yazık ki nadir bulunabiliyor.

1.06.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Erkeklerin dünyası mı? Tekrar düşünün!
 Pek çok ülkede genç kadınların mühendislik ve doğal bilimler alanlarında kendilerine kariyer yapmaya çalışmalarının önünde halen devasa engeller var. Tıpkı bu engelleri aşanlar da olduğu gibi..ee Ng'nin iş arama çabaları, onu Silikon Vadisi'ne götürmüş. Burası muhteşem fikirlerin çiçek açtığı ve sadece bir kaçını saymak gerekirse Google, Adobe, Apple ve Fa-cebook gibi çığır açıcı şirketlerin kurulduğu büyüleyici bir yer. 49 yaşındaki Lee, bu yeni kurulmuş teknoloji şirketleri cennetinin tam ortasında Kaliforniya, Berkeley'deki Siemens Teknoloji-Şirket Merkezi'nde (TTB), Sie-mens'in global araştırma organizasyonu olan Kurumsal Teknolojiler'de (CT) çalışıyor. Onun işi Siemens'in iş alanlarında uygulanabilirliği olan fikirleri ve inovasyonları bulup çıkarmak. Lee genellikle doğrudan ilgi uyandırıcı yeni kurulmuşteknoloji şirketlerinin kurucularına gidiyor ve yardım öneriyor. Ancak aslında amacı ağızlarını yoklamak. "Doğru soruların nasıl sorulacağını ve yeni bir şey oluşturmanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum" diyor.

Bu işi elbette büyük ölçüde kendi tecrübelerine dayanarak başarıyor. Singapur vatandaşı olan bu genç kadın, eğitim hayatına bir kız okulunda başlamış. Ardından 16 yaşını bitirdiğinde düz liseye gitmek yerine bir politeknik akademisine gitmeye karar vermiş. "Orada ikinci yılıma girdiğimde bütün sınıf içinde tek kız öğrenci ben kalmıştım, çünkü diğer kızların hepsi pes etmişti. O noktadan sonra en azından anladım ki akademik merak pek de kadınlara göre değil" diye anlatıyor.

Lee 20 yaşına geldiğinde şansını ABD'de denemeye karar vermiş ve makine mühendisliği eğitimi almak için Austin'deki Teksas Üniversitesi'ne kayıt yaptırmış. Ardından ilgi alanının makine mühendisliğinden malzeme araştırmacılığına yöneleceği, ünlü Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ne (MIT) doktora derecesi (PhD) almaya gitmiş. "Bu benim için yepyeni bir alandı" diyor ve ekliyor: "Lisans ve lisansüstü programlarda temel bilgileri edinmiş, diğer doktora öğrencileriyle aynı seviyeye gelebilmek için çok ders çalışmak zorunda kalmıştım. Rekabeti severim, diğerlerinin yanında bilgisiz görünmeye asla katlanamam."

Kariyerinin ilk 3 yılı içindeyken Lee'nin ilk bebeği doğdu ve o sıralar çalışmakta olduğu danışmanlık firmasındaki işinden istifa etti. Ancak işsizliğe sadece sekiz ay tahammül edebildi ve Silikon Vadisi'ndeki bir BT şirketinde yeniden çalışma hayatına dönmeden önce evinden serbest çalışmaya başladı.~
İzleyen beş yıl içinde iki çocuğu daha oldu ve sık alınan izinlerle yarım zamanlı çalışma olanakları gibi, üstlerinin gösterdiği inanılmaz toleransa rağmen sonunda etkin çalışma kapasitesinin sınırlarına ulaştı. Lee, "Eğer sadece yarım zamanlı çalışıyorsanız rutin işler öylesine üst üste birikiyor ki gerçek işinizi yapmaya vakit bulamıyorsunuz" diyor.

Üçüncü çocuğunun doğumundan sonra kocası ev işlerinde ve çocukların bakımında daha fazla sorumluluk üstlenerek Lee'nin dışarıdan serbest çalışmasına yardımcı olmuştu. Böylesi bir yeniden düzenleme çok mantıklıydı çünkü serbest çalışan bir BT uzmanı olarak Lee'nin kocası aynı zamanda akşamları ve hafta sonlarında da çalışabiliyordu.

Lee'nin çocukları artık 19, 17 ve 15 yaş-gidiyor; diğer iki erkek çocuğu ise henüz lise eğitimi aşamasında. Lee, "Artık benim için en önemli olan şey çocuklarımın, ihtiyaçları olduğu zaman kolaylıkla bana ulaşabilmeleri ve herhangi bir sorunları olduğunda dinlemek için onların yanında olabilmem" diyor. Lee artık teknoloji yeteneklerini keşfetme işinin yanı sıra, "şirket eğitim kamplarında" bir eğitimci olarak çalışarak da kendi girişimcilik becerilerini aktarıyor. Bu iş aslında kadınların işle ilgili sorunları daha iyi kavramalarına yardımcı olmakla ilgili. Lee, "Burada başlıca önemli olan iki sorun var. Birincisi çoğu kadının kariyer merdivenlerinde bir üst basamağa çıktıkça kendi yaşamları üzerindeki kontrollerini giderek kaybetmekten ve sadece
kendi yaptıkları işe boğulup kalmaktan korkmalarıyla ilgili. Diğeri ise firmalarda işle ilgili kararlar vermek için gerekli tecrübenin kadınlarda bazen olmamasıyla ilgili" diyor.

Bu eğitim kamplarındaki yeni seminerler artık Siemens'in Global Çeşitlilik Ofisi ile Siemens Kurumsal Teknolojiler'deki dahili kadınlar ağı olan GLOW@CT (Kadınların Global Liderlik Organizasyonu) işbirliğinde veriliyor. Bu programa gelen olağanüstü olumlu tepkiler organizatörleri bile o kadar şaşırtmış ki Çeşitlilik Ofisi şimdi de Brezilya'da bir başka eğitim kampı düzenlemeyi planlıyor. Ayrıca dünyanın dört bir yanında farklı yerler için de ekstra kamplar planlanıyor.~

Bu eğitim kampı aslında Siemens'in MINT (Matematik, Bilgi teknolojileri, Doğal bilimler ve Teknoloji) mesleklerinde çalışan kadınlar için düzenlediği çeşitli projeler ve programlar kapsamındaki pek çok girişiminden sadece biri. Bu programlar kadınların profesyonel çalışma hayatlarının ilk aşamalarındaki sorunlara çözüm buluyor, çünkü her ne kadar çoğu kadın MINT alanlarında gerekli eğitimleri ve kursları almış olsa da çok azı teknik alandaki kariyerini sürdürüyor. Örneğin, Almanya'da üniversitelerden mühendislik diplomasıyla mezun olan her beş mühendisten sadece biri kadın iken çalışan her 10 mühendisten sadece biri kadın. Siemens Kurumsal İnsan Kaynakları Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Brigitte Ederer, "Şirketin her kademesinde kadınların potansiyelinden faydalanmak istiyoruz çünkü buna ihtiyacımız var. Bilhassa üniversitelerin mühendislik ve doğal bilimler mezunu kadın çalışanlara Siemens'te fevkalade fırsatlar sunuluyor. Daha işe başladıkları ilk günden itibaren çığır açıcı teknolojilerle ve yurtdışında heyecan verici görevlerde çalışma ve kendilerini geliştirme fırsatları veriyoruz" diyor.

Genç bayanlar arası ağ. Siemens'te dünya genelinde mühendislik mesleklerinde çalışan kadınların oranı yüzde 14'ün hemen altında ki bu oran Almanya genelinde sadece yüzde 8,5 düzeyinde. Siemens bu dengesizliği gidermek için 10 yıl önce YOLANTE (Genç Bayanlar Teknoloji Ağı) isminde bir akıl hocalığı programı başlattı. Bu programın amacı teknik ve doğal bilimlerdallarıyla ilgilenen kadınları işe almak ve desteklemek. Şu anda bu ağa üye 350 kadın var ve bu rakam kurulduğu 2002 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde artıyor. Bu girişimin her yıl bünyesine 100 yeni üyeyi katıyor olduğu gerçeği de, ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Bu program ile kişisel danışmanlıklar sunuluyor, genç kadınlara yurtiçinde ve yurt dışında stajyerlik arayışlarında yardımcı olunuyor. Ayrıca öğrencilere kendi ilgili alanlarında yarım zamanlı işler bulmalarında destek olunuyor, özel eğitim kursları veriliyor ve şirketteki aktif ve eski program katılımcıları ağına erişim hakkı sunuluyor. Bu yaklaşım sayesinde kadın öğrenciler kariyer gelişimlerinin ilk aşamasında Siemens'i tanıma şansı buluyor ve grubun kurumsal kültürü ile belki ileride içinde çalışıyor olabilecekleri iş ortamı hakkında genel bir görüş sahibi oluyorlar.

Siemens, Berlin'deki Daimler AG Mercedes fabrikası ve Deutsche Telecom genç kadınların potansiyellerinin keşfedilmeden kalmasını engellemek için iş hayatındaki kadınlara eşit fırsatlar sunulmasını destekleyen ve Almanya genelindeki bir girişim tarafından fonlanmakta olan VITAMINT adında bir proje başlattı. Bu proje genç kadınlar için kariyer tercihleri yelpazesinin sınırlarını genişletmek amacıyla öğretmenlere yönelik sürekli eğitim programları sunuyor.~
Bunun yanı sıra şirket temsilcileri ile stajyerler de teknik alanlardaki çeşitli eğitim ve iş analizi programları hakkında bilgiler veriyor ve bu gibi meslekleri seçmekle ilgilenen genç kadınlara destek oluyor. Pratik ve teorik işleri birleştiren Alman çıraklık eğitimi sistemi, Alman sınırlarının dışında da çok cazip ve merak uyandırıcı bulunuyor. ABD Başkanı Obama, Ulusa Sesleniş konuşmasında Siemens'i kendi eğitim girişiminde örnek model aldığını söylemişti. Bilhassa da Siemens'in Kuzey Karolina, Charlotte'da genç kadınların Alman usülüne göre çıraklık eğitimlerini tamamladıkları bir pilot projesinden bahsetmişti. Siemens ayrıca yerel ortaklıklarla birlikte Brezilya, Rusya ve Orta Doğu'da iş tezgahları ile ders verilen sınıfları birleştiren projelerde yürütüyor. Bunun yanı sıra içinde Almanya, Brezilya, Hollanda, İngiltere, Yunanistan, Avusturya ve Danimarka'nın da olduğu pek çok bölgede okul ortaklıkları projeleri yapıyor. Bu programlar okula giden çocuklar arasında doğal bilimlere ve teknolojiye duyulan ilgiyi artırmayı amaçlıyor. Ayrıca ABD'deki Siemens çalışanları çocukları matematik ve bilim ile ilgilenmeye teşvik etmek için çeşitli okullarda Siemens Bilim Günü denilen etkinlikler düzenliyor. Grup aynı zamanda kadınların yarının dünyasının kilit bir parçası olmalarını sağlamak ve potansiyel çalışanları desteklemek için Çin, Tayland, Şili, Filipinler ve Türkiye'de de okullarla birlikte çalışıyor.
Maximilian Heinrich / Christine Auer

Anne Schannong Vinther, Danimarka: Gökyüzü ile yeryüzü arasında
Üzerinde tırmanma elbisesi ve ekipmanlarıyla 70 metre yukarıda havada asılı kalmak için yılda yaklaşık üç kere çalışma ofisinden ayrılan 28 yaşındaki Anne Schannong Vinther, "Burada yukarıda asılı dururken kendimi gerçekten çok özgür hissediyorum" diyor. Vinther aslında Danimarka, Aalborg'daki Siemens Rüzgar Enerjisi'nde çalışan bir mühendis ve orada büyük rüzgar enerjisi tesislerindeki pervane kanatlarının güvenilir çalışmasını sağlamaktan sorumlu. Bu işi yapabilmek için rüzgar türbinlerinin tepesindeki balkondan iple aşağıya sarkması ve pervane kanatlarını yakından kontrol etmesi gerekiyor. Teftiş sonuçlarını doğrudan geliştirme merkezindeki meslektaşlarına ileten Vinther, "Bu iş her ne kadar çok tehlikeliymiş gibi görünse de biz her görevi öylesine detaylı planlıyoruz ki ortada korkulacak bir şey kalmıyor. Güvenlik bizim için her zaman birinci önceliktir" diyor.~

Rüzgarın uyguladığı olağanüstü baskıya rağmen rüzgar türbinlerindeki pervane kanatlarının ömrünün olabildiğince uzun olması gerekir. Hava kitleleri bu kanatların üzerine yaklaşık 100 metrik tonluk bir basınç uygular. Vinther, Aalborg, Siemens'de çalışmaya başladığında bir yandan da master tezini yazıyordu. Şu anda ise kendi ihtisas alanında bir uzman oldu. Okul günleri hakkında, "Matematik ile fiziği her zaman çok sevmişimdir. Çünkü bana elle tutulur somut sonuçlar veriyorlar" diyor. Vinther, "Aalborg'daki endüstriyel yönetim sistemleri üzerinde çalışmak her ne kadar fazlasıyla meydan okuyucu olsa da bir o kadar da ilgi çekici" diyor ve ekliyor: "Sadece belirli bir alan hakkında pek çok şey öğrenmekle kalmıyor, aynı zamanda yeni bilgi alanlarına nasıl erişebileceğinizi de öğrenmiş oluyorsunuz. Bunun bana işimi yapmakta çok büyük faydası oluyor çünkü daima en son yenilikleri takip ediyor olmam gerekiyor" diyor. Vinther'in işinin sevdiği bir başka yönü ise kendi ekibindeki üç erkek ile üç kadının birbirlerini her yönden tamamlıyor olmaları. Vinther, "Birbirimize yüzde 100 güvenebileceğimizi bilmek bizim için çok önemli, özellikle de havada sarkık bir şekilde teftiş yaparken" diyor.

Vinther'ın ofisi, devasa pervane kanatlarının tek bir parça halinde üretildiği tesisin hemen sağında yer alıyor. Bu sayede diğer bölümlerle iletişiminde hiçbir zorluk yaşamıyor. Her ne kadar rüzgar enerjisinin maliyetini daha da düşürmek için üretim süreci giderek daha otomatikleşiyor olsa da bu pervane kanatlarının üretiminde halen dikkate değer oranda el emeğine ihtiyaç duyuluyor. Burada çalışan işçiler ortaya çıkardıkları ürünle gurur duyuyor ve çoğu bu kanatları yapma işini sıradan bir işten çok daha fazlası olarak algılıyor. Vinther, "Sürdürülebilir enerji formları yaratmakla uğraşan bir şirkette çalıştığım için çok mutluyum. Gelecek, rüzgar enerjisi gibi doğal kaynaklarda yatıyor. Bir kere yeşil bir şirkette çalıştıktan sonra asla başka bir yere gitmek istemiyorsunuz!" diyor.
Stefan Schröde

Anitha PC, Hindistan: Yazılım geliştirme
Anitha PC, 5 yıl boyunca Hindistan'daki Visvevaraya Teknik Üniversitesi'nde bilgisayar teknolojisinin temelleri hakkında dersler verdi. 2004 yılında Siemens ilk Bangalore Araştırma Merkezi'ni açtığında ise hiç vakit kaybetmeden iş başvurusu yaptı. Kendi doğum yeri ile babasının adının birleşmesinden ibaret olan ve çok uzun bir soyadının kısaltılmış hali PC gibi alışılmadık bir soyada sahip Anitha, "Bangalore'daki CT tarafından işe alınan ilk grup insan içinde yer alıyordum" diyor. Anitha 1998 yılında Kuvempu Üniversitesi'nin elektrik mühendisliği fakültesinden mezun olduktan sonra bilgisayar bilimlerinde master yapmak için Manipal Üniversitesi'ne gitti. Bu her iki üniversite de daha çok Hindistan'ın Silikon Vadisi olarak bilinen Bangalore'ye ev sahipliği yapan Hint eyaleti Karnataka'da bulunuyor.~
Anitha, "Daha üniversite yıllarındayken yazılımın hayatın her alanında ne kadar önemli bir rol oynadığını farketmeye başlamıştım. Bilhassa içegömülü yazılımlar her geçen gün daha fazla önem kazanıyor ve onlara günümüzde elektrik mühendisliği araç gereçlerinden arabalara ve iletişim sistemlerine kadar her yerde rastlayabilirsiniz. İşte bu yüzden Siemens benim için ideal bir işveren" diyor. Anitha halen Siemens'in bütün sektörleri için geniş bir yelpazede yer alan ürünlere ve ekipmanlara yönelik yazılımlar geliştirmekten sorumlu olduğu gerçeğinden çok hoşlanıyor. Şu sıralar kullanıcı gereksinimlerini ve tasarımlarını inceleyen bir araştırma grubunun sorumluluğunu üstlenmiş durumda.

Anitha, alana özel modelleme dillerini (DSM) bir tekdüze modelleme diline (UML) otomatik olarak tercüme eden bir yöntem keşfetti. Ardından bu yeni teknik için kendisine patent aldı. 2009 yılında mühendislik becerileri gerektiren yeni kurulmuş bir ekipte yöneticilik pozisyonuna getirildi. Onun işi aslında planlama sürecinin ilk aşamalarında müşteri gereksinimleri hakkında doğru bilgiler üretmek. Siemens, Hindistan pazarına yönelik "akıllı ürünler" geliştirmeye her geçen gün daha fazla önem verdiğinden Anitha'nın işinin önemi de giderek artıyor. Kendi ekibiyle Siemens'in sektörlerindeki ilgili ürün geliştirme mühendisleri arasındaki işbirliğinin koordinasyonunu yapıyor. Bu durumu, "Piyasaya çıkacak yeni ürünleri büyük bir hızla yakından incelemek zorundayız ve potansiyel geliştirme sorunlarını henüz ortaya çıkmadan farkedebilmemiz gerekiyor" şeklinde açıklıyor. Anitha aslında kendi işinde her gün çözümler bulmak zorunda olduğu bu yazılım geliştirme sorunuyla uğraşmaktan çok memnun. "Başka türlü herhangi bir şey bana çok sıkıcı gelirdi" diyor. O ayrıca boş zamanlarında farklı şeyler yapmaktan da hoşlanıyor. Ancak her ne kadar rutinlerinden sapmaktan hoşlanıyor olsa da aynı zamanda hayatta istikrarın önemine de çok değer veriyor. Bu özellikle, söz konusu eşi ve küçük kızı olduğunda çok geçerli.
Katrin Nikolaus

Gerlinde Djumlija, Avusturya: Haddehane teknolojileri uzmanı
Gerlinde Djumlija çok uzunca bir süredir kendi inatçı ve ısrarcı karakteri yüzünden hem saygı duyulan hem korkulan bir kadın olduğunu kabullenmiş durumda. O, bugün global iş stratejileri geliştirmekle sorumlu olduğu çelik üretimi alanında tanınmış bir uzman. Djumlija, 1980'li yıllarda Avusturya'nın Steiermark bölgesindeki teknoloji ağırlıklı Leoben Üniversitesi'nde öğrenim gören az sayıda kadın öğrenciden biriydi. Çelik gibi sinirlere sahip olunmasını gerektiren meşhur bir araştırma alanındaki düzinelerce teknoloji meraklısı erkeğin arasında bir turist gibi kalıyordu. Djumlija, o günleri şöyle hatırlıyor: "Anında metalürji dersi müfredatına aşık oluvermiştim. Çünkü içinde olağanüstü miktarda doğal bilimler nesnesi barındıyordu."~

Djumlija 6 yıl sonra master derecesini aldı ve anında kendisine iş teklif edildi. Djumlija, "Üniversitedeki son sınavımın hemen ardından bir mühendislik firmasından birileri beni telefonla aradı ve kendileriyle çalışmak isteyip istemediğimi sordu" diye anlatıyor.

İşte o günden bu yana, teknolojinin içine gömülmüş bir halde sürekli bilimsel araştırmalar yapıyor, endüstriyel tesisler için tasarımlar hazırlıyor ve metalürjik analizler gerçekleştiriyor. "Bir haddehanede yüzlerce ton çelik, binlerce teknik arayüz ve onları çalıştırıp tamir ve bakım hizmetleri sunan sayısız işçi var. Ben halen tüm bu bileşenlerin kusursuzca bir arada çalıştırılabilmesini sağlamanın teknolojik bir sihirbazlık olduğuna inanıyorum" diyor.

Djumlija'nın zaman içinde edindiği deneyimler, sadece daha karmaşık görevleri üstlenmesini değil, aynı zamanda daha büyük sorumlulukları da üstlenmesini gerektirmiş. "Bana verilen her yeni görevi kendimi kişisel ve profesyonel anlamda geliştirme fırsatı olarak görmüşümdür" diyor. Aslında ısrarcılığının ve inatçılığının karşılığını fazlasıyla almış. Djumlija son 3 yıldır Siemens Metal Teknolojileri'nin İş Segmenti'nde yer alan İş Mükemmelliyeti Bölümü'nün başkanlığını yürütüyor. Bu görevinde işi daha çok strateji, ürün yönetimi ve pazarlama gibi alanlara kaymış durumda. Yaklaşık iki ay kadar önce ise Djumlija'ya Siemens'in soğuk ve sıcak haddehanelerle ilgili global iş faaliyetlerinin sorumluluğu verildi ve burada diğer şeylerin yanısıra satış ve proje bölümlerini yönetiyor. Kariyer ve aile hayatının birleştirilmesi konusunda verdiği tavsiye son derece basit: "Kendinizden emin olmalısınız ve ne istediğinizi iyi bilmelisiniz. Benim patronlarım kendi çalışma saatlerimi kendimin ayarlamasına izin verdi. Öğleden sonraya kadar işyerinde kalırım, sonra iki çocuğumla birlikte vakit geçiririm. Akşamları tele-iş yaparım, epostalara cevap veririm ve sunumlar ile iş toplantılarına hazırlık yaparım. Eğer öğleden sonrayı evden dışarıda geçirmek zorunda kalırsam çocuklara kocam veya annem göz kulak olur."

Uzun iş seyahatleri için ise uzakta kalacağı her gün ve her bir çocuğu için her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlıyor. "Organizasyon çok önemlidir. Ancak evde bir büyükanne olmasaydı bunların hiçbiri mümkün olmazdı" diyor.
Anita Bruckmüller~

Dr. Anja Stieglitz, Almanya: Raylı sistemler malzemeleri
Dr. Anja Stieglitz her zaman nesnelerin nasıl çalıştığını öğrenmek istemiş. Daha küçük bir çocukken bile teknolojiye ilgi duymuş ve oyuncak bebekler yerine arabalarla oynamayı tercih etmiş. Genç bir kadın olarak hedeflerinin peşinden büyük bir kararlılıkla koşmuş. Lise diplomasını aldıktan sonra Krefel'deki Niederrhein Üniversitesi'nin makine mühendisliği bölümünden lisans derecesi almak için Siemens'ten burs kazanmış. Stieglitz, Siemens'in birkaç tasarım seminerine katılmanın yanısıra iletişimle ilgili alanlarda eğitim kursları da almış. Yarıyıl tatillerinde ise Siemens'in mühendislik işlerinde daha çok bilgi edinmesini sağlayan bir tren montaj departmanında stajyapmış. Ardından master derecesi almış ve aynı zamanda imalat teknolojilerine adanmış bir çalış-öğren programına dahil olmuş. Daha doktora derecesini almadan önce bile şirkette sürekli iş sözü verilmiş. Bugün 28 yaşında olan Stieglitz, Siemens'in Krefeld'deki raylı sistemler geliştirme merkezinde çalışıyor. Bu merkezin çözüm bulduğu sorunlardan biri de malzemelerin birbirleriyle nasıl tutturulacağıyla ilgili. "Trenlerin farklı bölümleri birbirlerine ya kaynak yapmak ya vidalamak ya da yapıştırılmak üzere tutturuluyor" diyor.

Stieglitz üniversiteye giderken her ne kadar kalabalık bir erkek topluluğunun içinde neredeyse tek kadın olmanın zorluklarını yaşamış olsa da Siemens'te işler farklı. Stieglitz şakayla karışık, "Her ne kadar topu topu 15 kişi burs alabiliyor olsa da Siemens'den burs kazananların yüzde 20'si kadındı. Yüksek lisans programında burs alanların ise yarısı kadın, gerçi burada da beklendiği üzere topu topu toplam dört öğrenci var" diyor. Stieglitz'in kendi işinin en çok sevdiği yönlerinden biri de sunduğu çeşitlilik. Planlar yapıyor, araştırmalar yürütüyor, yapılan işleri tartışıyor ve alınan sonuçları arşivliyor. Aynı zamanda üretim tesislerindeki ürünleri teftiş etmek için Almanya'nın dört bir yanına seyahat etmek zorunda da kalıyor. Üstelik, hangi malzemelerin kullanılacağı ve onların nasıl tasarlanacakları konusunda son sözü daima Stieglitz söylüyor. Bu bir anlamda, "yetişkinler için ileri teknoloji el becerisidir" diyor. Ona göre, kızların teknolojiyle ilgilenmelerini sağlamak çok da zor bir iş değil; "Tek yapmanız gereken şey onlara daha küçük yaşlarındayken hayatta bebek evleriyle oynamaktan ve saç örmekten daha önemli şeyler olduğunu öğretmek." Stieglitz, "Kızlar kız olarak kalabilirler, ancak ebeveynleri kendi kızlarının arabalar, trenler ve bina bloklarıyla oynamalarına da izin vermeli" diyor. Mühendislikle ilgilenen kadınlara tavsiyesi ise şöyle: "Sadece azınlıkta kaldığınız için sakın hevesiniz kırılmasın! İş mühendislik diploması almaya geldiğinde kadınlar erkekler kadar başarılı olduklarını çoktan kanıtlamış durumda". Zaten Anja Stienglitz de bu gerçeğin bizzat kanlı canlı bir kanıtı.
Ines Giovannini


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz