Yıldız Holding, Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından biri. Toplam 13 şirketi ve 29 bin 500 kişilik çalışan ordusuyla yılda 10,9 milyar dolarlık ciro yaratıyor. Yurtiçinde ve yurtdışındaki 53 fabrikasında gıdadan kişisel bakıma kadar hayatın her alanında ihtiyaç duyulan ürünleri üretiyor. Son yıllardaki hızlı büyümesi ile dikkat çeken kuruluş, yurtiçi ve yurtdışında sunduğu kariyer olanaklarıyla istihdamın da cazibe merkezi konumunda. Bugün Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen şirketleri arasında Yıldız Holding ilk sıralarda geliyor.
Her yıl büyüme planları doğrultusunda işe alımlar gerçekleştiren kuruluş, geçtiğimiz 2 yılda özellikle bilişim ve telekomünikasyon alanında önemli sayıda kişiyi bünyesine kattı. Yıldız Holding İnsan Kaynakları, Hukuk ve Tedarik Zinciri Grup Başkanı Melih Özuyar, “2008’de 850 beyaz yakalı istihdamı yapıldı. Bu rakam 2009’da 450 oldu” diyor. Bu yıl da işe alım konusunda hız kesmeyeceklerini belirten Özuyar, “2010’da 500-600 civarı işe alım planlıyoruz” diye konuşuyor.
İşe alımda yeni mezunları özellikle tercih eden Yıldız Holding’de, toplam alım içinde yeni mezun tercih oranı yüzde 30. Hızlı büyüme ve birleşme süreçleri nedeniyle başlangıç düzeyinde alım yaptıklarını ifade eden Özuyar, yeni mezunların en fazla tercih edildiği bölümlerin de satış, pazarlama ve üretim departmanları olduğunu kaydediyor.
Yıldız Holding İnsan Kaynakları, Hukuk ve Tedarik Zinciri Grup Başkanı Melih Özuyar, İK politikalarını, işe alımda nasıl bir süreç izlediklerini ve bu yıla ilişkin planlarını Genç Capital’e anlattı: En çok çalışılmak istenen şirketlerden birisiniz. Ülker’in insan kaynakları politikasından bahseder misiniz?
2007 yılında Ülker’de işe başladım. O dönem farklı bir İK politikası yaratmaya karar verdik. Önce şirketin var olan politikalarına baktık. Ülker zaten iyi bir şirket. Biz bu yapıyı daha iyiye götürmek için ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Ülker büyümek ve uluslararası alanda oyuncu olmak isteyen bir şirket. Bu nedenle biz de “iyiden en iyiye” şeklinde bir slogan belirledik. Sınıfının en iyisi olacak bir İK yapsı kurmaya çalıştık. Peki bu yapı içinde ilk neye odaklandınız?
İşe alım sistemlerine odaklandık. İşe alım evlenmek gibi bir şey. Doğru kararı verirseniz, düzgün bir evliliğiniz olur. Ama baştan yanlış karar verirseniz o evlilik yürümüyor. Bir de bu evlilikten daha önemli olan, evleniyorsunuz, eşinizi akşam 3-4 saat görüyorsunuz. Şirkette ise 10-12 saat birliktesiniz. Yetkinlik bazlı işe alım sistemleri başlattık. Bunlar, şu an için normal gözükse bile 2006 sonları 2007 başında çok popülerdi. Seçme, yerleştirme, iş başlangıcında oryantasyon, kişinin şirkete uyumu gibi konular üzerine çalıştık. Genellikle insanlar işe başlarken ürkek olur. İhtiyaçlarınızın ilk gün temin edilmesi önemlidir. Buna yönelik sistemi tüm hatlarıyla kurduk. Sistemi sahaya da yaydık. Ülker’in en zor yönlerinden birisi merkezi yapımızın olmaması. Uluslararası bir şirketin dünyadaki hangi ofisine giderseniz gidin, standartlar aynıdır. Biz de İK’da bunu oturtmaya çalıştık. Daha sonra ücret idaresinin bir parçası olan kademe ve derecelendirme sistemleri üzerinde çalıştık. Satış prim sistemini hayata geçirdik. Yüzde 50 baz maaş, yüzde 50 değişken maaş sisteme oturtuldu. Satıcıların ücretlerini ve araç politikalarını gözden geçirdik. Hepsini mobil hale getirdik, laptop verdik. Satıcının giyim kuşamı dahil olmak üzere nasıl davranması gerektiği ile ilgilendik. 2008 ve 2009 yıllarında kaç kişiyi istihdam ettiniz?
Yıldız Holding olarak yurtiçi ve yurtdışında çoğunluğu hızlı tüketim sektöründe olmak üzere bilişim, ambalaj ve gayrimenkul sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerden oluşmaktayız. 2008 ve 2009 yıllarında özellikle bilişim ve telekomünikasyon alanında önemli sayıda istihdam gerçekleştirildi. 2008 yılında 850 beyaz yakalı istihdamı yapıldı. Bu rakam 2009 yılında 450 oldu. 2010’da da 500-600 civarı alım planlıyoruz.