İhracat 13 milyar doları geçecek

Krizden sonra ekonomik açıdan ciddi anlamda kan kaybettiklerini ifade eden Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör Başkanı Şenol fiankaya, Bursa'nın son 2 yılda kendini toparladığını söylüyor. fienkaya, "2009 yılında 9 milyara düşen ihracatımız, 2010'da 10,6 milyar oldu. 2011 sonunda ise 13 milyar doları geçme ihtimali var" diyor.Türkiye'nin otomotiv üssü olan ve dünyanın en büyük otomotiv üretim merkezleri arasında önemli bir yer edinen Bursa, ihracat hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. 2008 krizinin ardından sarsıntı yaşayan dünyada kendi payına düşen zararı kısa sürede kapatan şehir, atölyeden fabrikaya, fabrikadan holdinge geçen başarı hikayeleriyle dolu. Türkiye'nin ihracat şampiyonu İstanbul'u yakından takip eden Bursa, Türkiye'nin 2'nci büyük İhracatçı Birliği konumunda bulunuyor. Uludağ İhracatçı Birlikleri 2010 yılını 18,5 milyar dolarlık ihracat rakamı ile kapattı. Bu dönemde birlik ihracatı 2009 yılına göre yüzde 8 artış gösterdi. UİB'in Türkiye ihracatındaki payı yüzde 16,5 oldu. Uludağ İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Şenol fiankaya, nisan ayında ihracatta yüzde 16 artış gerçekleştirerek 1 milyar 881 milyon dolarlık dış satışa ulaştıklarını kaydediyor. fiankaya, UİB bünyesindeki Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği'ne dikkat çekerek, "İhracatta, lider sektör otomotiv endüstrisi gibi, hedefimize dört teker üzerinde son sürat ilerliyoruz" şeklinde konuşuyor. Uludağ İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Şenol fiankaya, Capital'in Bursa'nın ekonomik yapısıyla ilgili sorularını yanıtladı:

Sektörel olarak 2009 ve 2010 yıllarıyla ilgili değerlendirmeniz nedir? 2011 yılı hedef ve beklentiler nelerdir?
- 2010 yılını değerlendirdiğimizde, UİB ihracatında en önemli sektörün 15,7 milyar dolar ihracat ve yüzde 85 payla otomotiv olduğunu görüyoruz. Onu 934 milyon dolarlık ihracat rakamı ve yüzde 5 payla tekstil, 495 milyon dolarlık ihracat ve yüzde 3 payla hazır giyim ve konfeksiyon, 179 milyon dolar ihracat ve yüzde 1 payla meyve-sebze mamulleri ve 101 milyon dolar ihracat ve yüzde 1 payla yaş meyve-sebze sektörleri takip ediyor. 2010 yılında diğer sektörlerin UİB üzerinden ihracatı 1 milyar doların üzerinde ve payı da yüzde 5 oldu. 2008 yılı, Türkiye genelinde olduğu gibi UİB ihracatının da zirve yaptığı yıl oldu. UİB 2008 yılında 25,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 2009 yılında ise ihracat rakamlarımızda küresel ekonomik krizin etkisiyle ciddi bir düşüş yaşandı. 2010 yılında ihracatımızda tekrar toparlanma yaşandı ancak özellikle yıl boyunca devam eden düşük kur sorunu ihracat rakamlarımızın daha yukarılara çıkmasını engelledi. Yine başlıca pazarımız konumunda bulunan AB ülkelerinde durgunluğun devam etmesi de ihracatımızı olumsuz etkiledi. Ancak tüm bu olumsuzlukların yanında ihracatçılarımızın alternatif pazarlara yönelme konusunda başarı gösterdiği de söylenebilir. UİB, 2010 yılında 175 ülkeye ihracat gerçekleştirdi. ~
Rusya Federasyonu'na yönelik UİB ihracatımız yüzde 105, İsrail'e yönelik ihracatımız yüzde 119, Arjantin'e yönelik ihracatımız yüzde 173, Avustralya'ya yönelik ihracatımız yüzde 90, Brezilya'ya yönelik ihracatımız da yüzde 50 artış gösterdi. Bu nedenle, alternatif pazarlara ulaşabilmek 2011 yılı ihracat rakamlarımız için de önem taşıyor. İhracat rakamlarımız 2010 yılıyla birlikte toparlanma eğilimine girdi. Ancak 2008 yılı rakamlarına ulaşmanın 1-2 yılı daha alacağını tahmin ediyoruz. 2011 yılında birlik olarak 20 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduk. Özellikle 2010 yılı boyunca ihracatçılarımızı olumsuz etkileyen düşük kur sorununun 2011 yılı ile birlikte ortadan kalkması ve AB pazarındaki daralmanın ve durgunluğun biraz olsun azalmaya başlaması bu yıl ile ilgili bizlere umut vaat ediyor. Nitekim UİB ihracatımız yılın ilk iki ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 3 milyar 296 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yıl boyunca artış oranının yüzde 10'da kalması bile 2011 yılı hedefimizi gerçekleştirmemiz için yeterli olacak. Biz UİB olarak, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2011 yılında da ihracatçılarımız için çalışmaya devam edeceğiz. Milli Katılım fuar organizasyonlarımız, ticaret ve alım heyetlerimiz, eğitim seminerlerimiz yıl boyunca sürecek. Dış Ticaret Müsteşarlığı ve TİM koordinasyonunda yürütülmekte olan ülke masaları projesi ile hedef ülkelerle ilgili olarak ihracatçı şirketlerimize sürekli bilgi akışı ve destek sağlamaya da devam edeceğiz.

Sektör bazında ihracatın kayıpları ne şekildedir? En fazla kayıp hangi sektörde oldu?
- Otomotiv birliğimiz 2010 yılını yüzde 8 artışla, tekstil birliğimiz yüzde 10 artışla, hazır giyim birliğimiz yüzde 8 artışla, meyve-sebze mamulleri birliğimiz de yüzde 3 artışla kapattı. Yaş meyve-sebze birliğimizde görülen yüzde 5 düşüş ise göreceli. Çünkü bu sektörümüz zaten krizde en az düşüşü yaşadı, bu nedenle 2010 sonunda bu sektörde yüksek bir artış görünmüyor.

Kriz sonrasında başarıya ulaşmak, kaybedilen rakamlara yeniden çıkabilmek için kilit nokta nedir?
- Kriz sonrasında ülke olarak kaybedilen rakamlara yeniden çıkıyoruz. Burada başarıyı yakalamaktaki kilit nokta, bazı değişimleri iyi takip etmekten geçiyor. Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerdeki iç talepte çok sınırlı genişlemeler olacak. Gelişen ülkelerde ise görece daha hızlı bir genişleme yaşanacak. Gelişen ülkelerin arasındaki ticarette ise hızlı bir artış olacak. Finansman alanında ise daha önceki dönemlerde bol ve ucuz olan imkanlar artık daha kısıtlı bir düzeyde devam edecek. Bu ve benzeri gelişmeleri tüm ihracatçı sektörlerimizin iyi takip etmesi ve doğru değerlendirmesi gerekiyor.

Bursa'nın kalesi ihracat, öngörülen hangi vadede yükselme trendini gerçek anlamda yakalayacak?
- 2010 yılı verilerine 2011 yılı ilk 4 aylık döneme baktığımızda Bursa'nın 2011 yılı sonunda yükselme trendini tam anlamıyla yakalayabileceğini görmekteyiz.

Bursa önümüzdeki dönemlerde hangi sektörlerde ivme kazanır?
- Bildiğiniz gibi Türkiye ihracatı 2010 yılı sonunda 114 milyar dolar oldu. Bursa da 2010 yılında 11 milyar dolar ihracat yaptı ve İstanbul'un ardından yine ikinci il olmayı başardı. Bugün Bursa otomotiv ana ve yan sanayi, tekstil, hazır giyim, makine ve gıda sektörlerinde Türkiye'nin en önemli üretim ve ihracat merkezlerinden biri ve bu sektörlerde güçlenmeye devam edecek. Bursa, son yıllarda gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri, dış ticaretin gelişimine yönelik sayısız proje ve tanıtım faaliyetleri ile Türkiye dış ticaretine büyük ivme kazandırmayı sürdürecek.~

İhracat rakamlarının artması için hükümetten beklentiler neler?
- Her kesimin mutabık olduğu, üretime ve ihracata dayalı büyüme modelinin daha etkin uygulanmasını istiyoruz. Hükümetten, istihdam üzerindeki ağır vergilerin ve enerji fiyatlarının yüksekliği, en büyük maliyet girdilerimizden olan elektrik, doğalgaz, SSK primleri gibi konularda sanayiciyi destekleyen politikalar üretmesini bekliyoruz. Ar-Ge desteklerinden tekstil ve konfeksiyon sektörünün daha fazla yararlanması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Ayrıca dış ticaret alanında, fikri mülkiyet ve patent hakları ihlallerinin önüne geçecek denetim mekanizmalarının daha efektif işletilmesini beklemekteyiz.

Beklentileriniz sektör ve ihracatçılar olarak neler?
- Bugün Türkiye, dünyanın pek çok ülkesinden yatırım çeken, aynı zamanda iş yapma yöntemleri bakımından da örnek olabilen bir ülke konumuna yükseldi. Bu başarı, Türkiye'nin ihracata yönelik kalkınma stratejisi kapsamında katma değeri yüksek; moda, tasarım ve markaya yönelik ürünlere odaklanmasına ilaveten Ar-Ge ve teknoloji yatırımları ile gerçekleşti. 2010 yılında Bursa 1 milyar dolar dış ticaret fazlası vermeyi başardı. Bursa ilimiz 1 milyona yaklaşan çalışanı ile ayrıca ülke istihdamında önemli bir yer teşkil ediyor. Tarımda, sanayide ve turizmde epey iddialı pozisyonu olan kentimizin, küresel bir oyuncu olmaya devam etmesi için bilişim ve finans sektörlerinde kurumsallaşmaya ihtiyacı var. Kobilerimiz stratejilerini bu yönde yenilemek durumunda. Bir başka husus, halihazırda Bursa'daki işletmelerin aracı finans kurumları ile ortaklık tesis etme düzeyi, olması gerekenin altında. Bütün bu verileri genel anlamda değerlendirdiğimizde, Bursa küresel ekonominin yeni araçlarına ve yöntemlerine kendini ne düzeyde adapte ederse o kadar fazla başarıya ulaşır. Bursa son yıllarda hem ülkemizde hem de dünyada daha fazla tanınır oldu. Bu başarıyı sürdürmek hepimizin ortak çabasıyla mümkün olacak.