Unilever, Siemens gibi markalar yeni binalarına taşınırken bazı inşaat şirketleri yeşil bina konseptini bireysel konutlarda da uygulamak için kolları sıvadı.
Küresel ısınma, susuzluk, çevre kirliliği ve doğal kaynakların hızla tüketilmesi yapı sektöründe çevre dostu binaların yapılmasını gündeme getirdi. Çevre dostu bina yapımına ilgi giderek artarken yeşil bina olarak tabir edilen yapılar ortaya çıktı. Belli standartlar getirilerek sertifikalanmakta olan yeşil binalar yapı sektöründe daha değerli, doğaya saygılı, ekolojik, konforlu ve enerji tüketimini azaltan binalar olarak yeni bir yönelim ortaya çıkardı. Binalar, dünyadaki enerjinin yaklaşık üçte birini kullanıyor. Yeşil bina uygulamaları ile enerji tasarrufu, doğayı koruma ve konforlu bir yaşam ortamı hedefleniyor. Binaya "yeşil bina" unvanını; yer seçimi, tasarım, inovasyon, binada kullanılan yapı malzemelerinin özellikleri, yapım tekniği, atık malzemelerin yeniden kullanımı konularındaki seçici yaklaşımlar veriyor. Türkiye'de kendi alanında önde gelen birçok şirket yeşil binalar konusunda son 5 yıldır çalışıyor. Siemens'in Gebze'de inşa ettirdiği bina Türkiye'nin ilk "altın yeşil bina" sertifikasını (LEED Gold) almaya hak kazandı. Bu sertifikayı alabilmek için 7 tane ön koşulu yerine getirmek ve en az 39 puan almak gerekiyor. Siemens, 42 gibi yüksek bir puanla sertifikayı almaya hak kazandı. Öte yandan Unilever de yeni binasını LEED Gold ödülüyle taçlandırdı.
Türkiye'nin sertifikalı ilk binası Siemens'in
Siemens'in 2009 yılında Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyete başlayan üretim tesisi, Türkiye'nin ilk altın yeşil bina sertifikasını (LEED Gold) almaya hak kazandı. Açılımı, "Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik" (LEED) olan ve sadece ABD'deki Çevre Dostu Binalar Konseyi tarafından verilen sertifikayı alabilmek için 7 kriterin yerine getirilmesi gerekiyor. Istanbul'da 90 bin metrekare alanda, enerji, endüstri ve sağlık sektörlerine yönelik faaliyet gösteren Siemens, Türkiye'deki büyüme planları çerçevesinde, Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde 150 bin metrekare alana yatırım yaptı. Bu sertifikayı alabilmek için en az 39 puan gerekiyor. Siemens 42 gibi yüksek bir puanla sertifikayı almaya hak kazandı. Siemens Genel Müdürü Hüseyin Gelis, "Aydınlatma, ısıtma, soğutma ve havalandırma gibi uygulamalarda, yüksek verimli, teknolojik ve yenilikçi sistemlerin kullanılması ile yüzde 30 enerji tasarrufu hedefleniyor. Ayrıca ithal çim yerine az su tüketen yerel bitkilerin tercih edilmesi, sprinkler sulama sistemi yerine damlama sisteminin kullanılması ve biyolojik su arıtma sisteminin çıkışındaki suyun peyzaj alanlarında kullanılması ile yüzde 70 oranında su tasarrufu elde edilmiştir" diyor.
LEED SERTİFİKASI ALMAK İÇİN 7 KRİTERİN YERİNE GETİRİLMESİ GEREKİYOR
• İnşaat aktivitelerinde kirliliğin azaltılması
• Mekanik sistemlerde CFC (kloroflorokarbon) gazı kullanılmaması
• Elektro-mekanik sistemlerin ASHRAE 90.1.2004 standardına göre tasarlanması
• Elektro-mekanik sistemlerin bağımsız ve tecrübeli bir ekip tarafından test edilmesi ve devreye alınması
• Bina işletmeye alındıktan sonra atıkları ayrı olarak toplamak için uygun kapların konulması
• Havalandırma sistemlerinin ASHRAE 62.1.2004 standardına göre tasarlanması
• Binada sigara içilmemesi
Unilever yeşil binasında yüzde 50 daha az su harcıyor
Dünyadaki merkezlerinde yeşil binalara yönelen Unilever ilk olarak Hamburg'da yeşil bina konseptli bir merkez inşa etmişti. Şirket Türkiye'de de aynı uygulamaya gitti. Unilever'in Ümraniye'deki 10 bin metrekarelik kurumsal iç mekan projesi Türkiye'nin ilk LEED sertifikası alan projesi olarak tarihe geçti. Altensis'in tasarım ve uygulamada danışmanlık hizmeti verdiği projede yağmur suyu toplama ve çok verimli HVAC sistemleri sayesinde yüzde 40 su ve yüzde 30 enerji tasarrufu sağlandı. Unilever Türkiye Kurumsal iletişim Müdürü Ebru Şenel Erim, Unilever'in yeni binasının özelliklerini şöyle anlattı: "Ümraniye'deki genel merkez binamız Türkiye'de LEED sertifikası alan ilk bina. Tüm ofis gereçleri yeşil ofis konseptine uygun olarak tasarlandı. Sağlığa zararlı hiçbir madde, boya kullanılmadı. Bu binada yüzde 31 daha az elektrik, yüzde 50 daha az su harcıyoruz. Sensörlü ışıklar kullandık. Lavabolarda su tasarruflu armatürler ve susuz pisuarları tercih ettik. Ofis içinde güneş ışığından maksimum oranda faydalanıyoruz. Yağmur suyunu biriktiriyoruz ve klozetlerde, bahçe sulamada, topladığımız bu yağmur suyunu kullanıyoruz. Kağıtsız ofis ortamımız var. Kullanılan tüm mobilya ve dekorasyon ürünleri geri dönüşümlü ürünlerden seçildi. Bu konuda Nurus Mobilya ile çalıştık ve kendilerine de özellikle geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilmiş mobilyalar istediğimizi belirttik. Ayrıca bu mobilyaların üretiminde ne kadar ağaç kullanıldıysa onun 10 katı ağaç dikmelerini istedik ve yaptılar."
Bireysel yeşil konutta ilk adım Varyap'tan geldi
Varyap, Batı Ataşehir'de inşa ettiği Varyap Meridian ile Türkiye'nin ilk ve tek LEED kayıtlı yeşil lüks konut projesini hayata geçiriyor. İstanbul'a katma değer sağlayacak ekolojik, yüksek standartlı karma bir proje olan Varyap Meridian, mimariden peyzaj tasarımına ve altyapı mühendisliğine kadar tüm alanlarda uyguladığı bütünsel sürdürülebilirlik ilkesi ile lüks bir konut projesinin de istenirse ne kadar çevreci olabileceğini gözler önüne seriyor. Daha tasarım aşamasında alınan önlemler; çevreci malzeme seçimi ve atık yönetimiyle projede yüzde 40'a varan enerji ve su tasarrufu, proje sakinlerine yüksek konforda minimum tüketim maliyeti sağlayacak.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?