Yıllık ihracatımız 705 milyon doları aştı

ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, bu sektörlerde fiziksel büyüme yerine kalite ve katma değer yükselişi bakımından hala büyük bir potansiyel bulunduğuna dikkat çekiyor.

26.03.2014 23:42:190
Paylaş Tweet Paylaş
Yıllık ihracatımız 705 milyon doları aştı
Antalya ekonomisinin lokomotif sektörlerinin başında turizm ve tarım geliyor. Bu yılın ilk 8 aylık döneminde Türkiye'ye gelen yabancı turistin yüzde 34,3'ünün tercih ettiği Antalya'nın ağırladığı toplam turist rakamı 10 milyonun üzerine çıkıyor.

Tarımda ise üretim değerinde ilk sırada yer alan Antalya, sebze-meyve ve kesme çiçek üretim ve ihracatında lider. ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, bu sektörlerde fiziksel büyüme yerine kalite ve katma değer yükselişi bakımından hala büyük bir potansiyel bulunduğuna dikkat çekiyor.

Denizi, güneşi, birbirinden güzel kumsallan, muhteşem doğası, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü Antalya, Türkiye’de turizmin başkenti olarak anılıyor. Türkiye’ye gelen her üç turistten birini Antalya ağırlıyor.

Bu durum kent ekonomisine de yansıyor. Kentin en önemli gelir kaynaklarından biri turizm, diğeri ise tarım. Türkiye örtü altı üretiminin yarısı Antalya tarafından karşılanıyor. Kent, yaklaşık 10 milyar TL tarımsal üretim değeriyle Türkiye birincisi.

Kentin bitkisel üretim ve özellikle örtü altı tarımda çok büyük bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya’nın 2012 yılında 8 milyar 610 milyon TL olan tarımsal üretim değerinde en büyük payı bitkisel üretimin aldığını hatırlatıyor.

Hazine arazilerinin büyük ölçekli yatırımlara tahsis edilerek organize sera alanlarının geliştirilmesi gerektiği görüşünü savunan Budak, ürün paketleme tesislerine, modern seralara ve Eurepgap standartlarında üretime sektörel teşvik verilmesinin şart olduğunu söylüyor. ~
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Kentin yapısı nedeniyle Antalya’da ağır sanayi bulunmadığını anlatan Budak, OSB’de halen aralarında uluslararası markalarından yer aldığı 155 firmanın üretim yaptığını belirtiyor.

Serbest Bölge’nin ise özellikle yat üretimiyle ün kazandığını belirten Budak, “Serbest Bölge’de 2012 yılında 750 milyon dolar, 2013 yılı Ağustos sonu itibariyle 581 milyon dolar ihracat yapıldı” diyor. ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, sorularımızı yanıtladı:

Antalya’nın Türkiye ekonomisi için önemini değerlendirir misiniz?
Antalya, Türkiye’de katma değer sıralamasında 7’nci, gelir ve tüketim zenginliği bakımından 4’üncü sırada yer alıyor. Katma değer payımız yüzde 3.5 düzeyinde. Turizmde geceleme sayısının yüzde 60’ı Antalya gerçekleştiriliyor.

Tarımda ise üretim değerinde ilk sırada yer alan Antalya, sebze-meyve ve kesme çiçek üretim ve ihracatında lider. Yat üretiminde de Antalya ciddi bir merkez. Bölgesel verilerde ise yeni açıklanan Gayri Safi Katma Değer (GSKD) verilerine göre TR61 Bölgesi (Antalya, Burdur, Isparta), 2010 yılı itibariyle 40 milyar TL GSKD ile İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa-Eskişehir-Bilecik, Kocaeli Bölgesi’nden sonra 6’ncı sırada yer alıyor.

Bölgemiz, Türkiye GSKD içinde yüzde 4,1 paya sahip. Sektörel bazda ise tarımın payı yüzde 8, hizmet sektörünün payı yüzde 4,4 ve sanayinin payı ise yüzde 2’dir. Sektörlerin GSKD içindeki paylarına bakıldığında ise bölgemizde hizmet sektörünün payı yüzde 68,6, tarımın payı yüzde 18,7, sanayinin payı yüzde 12,7 olarak saptanmıştır.

TR61 bölgesinde kişi başına Gayri Safi Katma Değer 15 bin160 TL veya 10 bin 94 dolardır. Türkiye ortalaması 13 bin 406 TL veya 8 bin 926 dolardır. İlk sıradaki İstanbul’da ise bu değerler 20 bin 149 TL veya 13 bin 416 dolardır.~
Son yıllarda bölge ekonomisi nasıl bir değişim gösterdi?
Antalya’ya 2012 yılında havayolu ve denizyoluyla 10,2 milyon yabancı kökenli konuk geldi. 2013 Ağustos ayı itibariyle ise gelen turist sayısı 7,8 milyon. Yerli turistleri ve iç bölgelerden gelen misafirlerle bu rakam 10 milyonun üstüne çıkıyor. Türkiye'ye gelen her 3 turistten birisi Antalya'ya geliyor.

Tarım sektöründe de Antalya, Türkiye'nin başkenti konumunda. Türkiye örtü altı üretiminin yarısının karşılandığı Antalya yaklaşık 10 milyar TL tarımsal üretim değeriyle Türkiye birincisi konumunda yer alıyor. Örtü altı domates üretiminin yüzde 67’si, örtü altı salatalık üretiminin yüzde 45’i, örtü altı biber üretiminin yüzde 53’ü ve örtü altı patlıcan üretiminin ise yüzde 54’ü Antalya'da yapılıyor.

Kentin yapısı nedeniyle Antalya’da ağır sanayi bulunmuyor. Dolayısıyla Antalya sanayisi önemli oranda üç sektöre yani turizme, tarıma ve inşaata dönük faaliyet gösteriyor. OSB’de birinci ve ikinci tevsi alanlarda toplam 280 parsel bulunuyor ve 155 firma üretim yapıyor.

Üçüncü tevsiye alanının da devreye girmesiyle parsel sayısı 321’e ulaşacak. Türkiye’nin en çevreci OSB’lerinden biri olan organize sanayi bölgemizde uluslararası marka firmalar da bulunuyor. Serbest Bölge ise özellikle yat üretimi ün kazanmış durumda.

Burada 2012 yılında 750 milyon dolar, 2013 yılı Ağustos sonu itibariyle 581 milyon dolar ihracat yapıldı. Sanayi ihracatımızda artış yüzde 10 oldu ve 8 ayda 354 milyon dolar olarak gerçekleşti. Maden, mermer ihracatı yüzde 73.5 artmıştır. Serbest Bölge’den yurtdışına ihracatta da yüzde 11 artış kaydedildi.

Şirket kuruluşlarında yüzde 6’ya varan bir azalma görüyoruz. Protestolu senet sayısında 8 aylık artış yüzde 20.8, kredi artışı ise yüzde 31.4’tür. SGK’ya kayıtlı işyeri sayısında yüzde 5,1, çalışan sayısında ise yüzde 7,5 artı. Dahilde KDV tahsilatı artışı da yüzde 10.8’dir.~
Antalya ekonomisinin lokomotifi olan tarım ve turizm sektörlerini değerlendirir misiniz?
İlimiz, bitkisel üretim ve özellikle örtü altı tarım alanında çok büyük bir potansiyele sahip. Bu değerleriyle her yıl TUİK’in yayınladığı GSMH rakamları ile tarımsal üretim değeri açısından Türkiye birincisi durumunda.

2012 yıl sonu itibariyle 8 milyar 610 milyon TL olan Antalya ili tarımsal ��retim değerinde en büyük payı bitkisel üretim alıyor. Türkiye’nin tarımsal ihracatı içinde de Antalya’nın payı oldukça yüksek. Turizmde ise 2013 yılının ilk 8 aylık döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı turistin yüzde 34,3’ü Antalya’yı tercih etti. Türkiye’ye gelen turist sayısı 2013 yılının 8 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,8 artış gösterirken, Antalya’ya gelen turist sayısı da yüzde 7,2 arttı.

Bu sektörlerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Turizmin Antalya ekonomisine katkısı konaklama gelirinden çok, sektöre girdi temin eden birçok sektörün turizme bağlı olmasından kaynaklanıyor. Turistlerin yaptığı harcamada dahi konaklama harcamasının payı 3’te 1 oranında.

Turizm geliri kavramı turistin yaptığı halı, giyim, mücevher gibi alışverişten elde edilen geliri de içine alıyor. Turizm gelirinde Türkiye ortalamasını alırsak yaklaşık 10 milyar dolarlık bir gelirden söz edebiliriz. Bu da Antalya ekonomisinin yaklaşık olarak 3’te 1’ini oluşturuyor.

Turizm, tarım ve ticaret sektörlerinde fiziksel büyüme yerine kalite ve katma değer yükselişi bakımından halen alınması gereken mesafe, değerlendirilmemiş potansiyel bulunuyor. Diğer sektörlerden çok turizmin ülke içinde ve pazar ülkelerindeki gelir artışı ve tüketim eğilimlerinin yakından izlemesi gerekiyor.

Tarım sektöründe ise hazine arazilerinin büyük ölçekli yatırımlara tahsis edilerek organize sera alanlarının geliştirilmesi şart. Ayrıca toptancı haller ve üretici birlikleri kanunlarının modern örtü altı yaş meyve ve sebze üretimi dikkate alınarak değiştirilmesi, toptancı hallerle ilgili son kanun değişikliğinden geri dönülmesi; ürün paketleme tesislerine, modern seralara ve Eurepgap standartlarında üretime teşvik verilmesi gerekli.~
2012 ile 2013'ün ilk 8 ayına ait veriler değerlendirdiğinde Antalya’nın dış ticaret hacmi nasıl bir değişim gösterdi?
2013 yılının sekiz aylık döneminde, Antalya’dan gerçekleştirilen ihracat önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 12.7 artarak 705.7 milyon dolar, ithalat ise yüzde 11.2 artarak 501.3 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2012 yılsonunda ise ihracat 977.9 milyon dolar, ithalat da 666.7 milyon dolar oldu. Antalya için ilk sekiz aylık dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2012 yılında yüzde 138.7 iken, bu oran 2013 yılında yüzde 140.8 olarak gerçekleşti.

İhracatın en fazla olduğu sektörler hangileri?
Toplam ihracatımız 705 milyon 684 bin 176 bin dolara ulaştı. 2013 yılı 8 aylık dönemine baktığımızda ana sektörler itibariyle ihracatımız imalat sanayinde 349 milyon 552 bin 296 dolar, tarım ve ormancılıkta 293 milyon 184 bin 340 dolar, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe ise 61 milyon 674 bin 438 dolar oldu.

Daha ayrıntılı değerlendirirsek 200 milyon 914 bin 720 dolarlık sebze, bahçe ve kültür bitkileri ürünleri, 84 milyon 947 dolarlık meyveler, sert kabuklular, içecek ve baharat bitkileri, 49 milyon 976 bin 359 dolarlık kum, kil ve taş ocakçılığı, 45 milyon 162 bin 141 dolarlık çimento, kireç ve alçı, 39 milyon 388 bin 437 dolarlık plastik ürünleri, 30 milyon 723 bin 569 dolarlık taş, 27 milyon 238 bin 248 dolarlık tahta plaka; kontrplak, yonga levha, sunta, diğer pano ve tahtalar, 24 milyon 340 bin dolarlık demir-çelik ana sanayi, 18 milyon 29 bin 187 dolarlık tekstil elyafından iplik ve dokunmuş tekstil ürünleri ihracatı yapıldı.

İhracatın en fazla artış gösterdiği ülkeler hangileri?
2012 yılında Rusya Federasyonu, Almanya, Çin ve Ukrayna en fazla ihracat yapılan pazarlar oldu. 2013 yılı sekiz aylık döneminde de aynı ülkeler ilk sıralarda yer aldı.~
Bölgenizde önümüzdeki beş yıl içinde hangi sektörlerde büyüme öngörüyorsunuz?
Entegre hayvancılık, su ürünleri yetiştiriciliği, soğuk hava deposu hizmetleri, lisanslı depoculuk, atık geri kazanım veya bertaraf tesisleri, parfüm ile kozmetik ve tuvalet malzemeleri imalatı, hastane-huzurevi yatırımı, seracılık, aromatik kimyasallar, organik tarım, yenilenebilir enerji, günelektrik, doğalgaz, mermercilik-taş ocakçılığı, eğitim, meyve-sebze işlem/ paketleme, turizm (agroturizm, kültür turizmi, sağlık turizmi, spor turizmi gibi) eczacılıkta ve tıpta kullanılan kimyasal ve bitkisel kaynaklı ürünlerin imalatı gibi alanda büyüme öngörüyoruz.

Yatırımcılar için Antalya’nın cazip yönleri neler?
Antalya turizm pazarı düzenli olarak büyüyor. Tarım ihracat pazarları genişliyor. Sanayi sektörü de ihracatını ve dış yatırımlarını ciddi oranda artırıyor. İkinci konut ve yabancıların konut talebi inşaat ve yapı malzemeleri sektörü için önemli pazar yaratıyor. Ayrıca Antalya iklimi ve doğal zenginliği nedeniyle halen önemli potansiyele sahip. Bunların yanı sıra önemli bir hava ulaşımı merkezi. Mersin Karayolu’nun iyileşmesi ve gelecekte demiryolu-hızlı tren ulaşımının söz konusu olması da potansiyeli büyütüyor.

Kentte hangi sektörlere yatırım yapılabilir?
İlk bakışta kırsal veya alternatif turizm, güneş enerjisi, uluslararası yüksek eğitim yatırımları, büyük ölçekli-uluslararası sağlık yatırımları, biyo-teknoloji, çevre teknolojileri, kültür-sanat yatırımları halen yatırım açığı olan alanlar.

Antalya’nın 2023 vizyonunda ATSO olarak yeriniz nedir? Yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
ATSO olarak diyalog kültürünü her zaman ön planda tuttuk. 2023 Antalya’nın yol haritasıyla ilgili düşüncelerimiz kurum/kuruluşlarla girilen diyaloglar çerçevesinde gelişti. Kent için sürekli toplantılar yapılıyor, nitekim yapılmalıdır ama diğer taraftan bu toplantıların sistematik bir bakış açısıyla somut çıktılara dönüşmesi gerekir.~
Bu amaçla öncelikli olarak 2023 Antalya Vizyonunu Arama Konferansı gerçekleştirildi. Kentimizin gelecek vizyonunun konuşulduğu Arama Konferansı’nda somut çıktılara, uygulanabilir somut projelere ulaşmak hedeflendi.

Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın başta olmak üzere bakanlık yetkilileri, STK temsilcileri, oda ve borsa başkanları, kamu kurumlarının temsilcileri, akademisyenler ile iş dünyasının önemli isimlerinin katıldığı konferansta tarımdan ticarete, turizmden sanata kentin geleceği masaya yatırıldı, sorunlar ve çözüm yolları tartışıldı. Arama Konferansı’nı takiben Karar Konferansı gerçekleştirildi.

2023 Antalya Vizyonu Arama Konferansı sonuçlarından elde edilen vizyon, strateji ve proje alternatifleri ile bir karar modeli ortaya çıkmıştı. Bu model Karar Konferansı’nda değerlendirilerek Antalya’nın geleceğini yönlendirecek stratejik öncelikler ve projeler saptanmaya çalışıldı. Gerçekleştirilen konferansların değerlendirmeleri yapılarak Antalya için bütünleştirilmiş ortak sonuçlar elde edildi. Bundan sonra da süreç ATSO ve ilgili kurumlar tarafından takip edilecek.

“ANTALYA’DA İŞSİZLİK ORANI TÜRKİYE ORTALAMASININ ALTINDA”
İŞGÜCÜ ARTTI

TUİK 2012 istihdam verilerine göre Batı Akdeniz’de 201 1 ’de yüzde 9.3 olan işsizlik oranı 2012 yılında yüzde 8.2’ye indi. Antalya’nın işsizlik oranı da yüzde 9.2 olan Türkiye ortalamasından 1 puan düşük. Bölgemizde işgücüne dahil olan nüfus oranı yüzde 56.9 ile Türkiye ortalaması olan yüzde 50’nin üzerinde ve bu rakam en yüksek 2’nci bölge oranı.

2012 yılında bir önceki yıla göre 15 yaş üstü nüfusumuz 95 bin artarak 2 milyon 59 bin oldu. Çalışma hayatına 33 bin kişi katıldı ve işgücümüz 1 milyon 171 bin kişiye yükseldi. 2012 yılında bölgemizde 42 bin yeni istihdam yaratıldı, böylece işsiz sayımız 10 bin azalarak 96 bin kişiye düştü.~

HİZMET SEKTÖRÜ
SGK istihdam verilerine göre bölgemiz istihdamında Antalya’nın payı yüzde 80, İsparta’nın payı yüzde 10.2, Burdur’un payı yüzde 9.6’dır. Genel işsizlik oranımızla birlikte tarım dışı işsizlik oranımız da düşüş kaydetti ve yüzde 12.5’ten yüzdel 1.1’e geriledi. Bölgemizin 1 milyon 74 bin kişilik istihdamında hizmet sektörü yüzde 54 payla birinci sırayı alıyor.

Tarım sektörünün payı 2012 yılında yüzde 3 1.5 düzeyine geriledi. Buna karşılık sanayi sektörünün istihdam payı yüzdel3.5 oranına yükseldi. Türkiye genelinde tarımın istihdam payı yüzde 24.6, sanayinin payı yüzde 26 iken, bölgemizde bu oranlar sırasıyla yüzde 31.5 ve yüzde 13.5 düzeyindedir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz