10 yaş gençleşme formülü

Saudi Telecom Kıdemli Başkan Yardımcısı CENK SERDAR, eşiyle birlikte çıktığı bu eşsiz yolculuğu CEOLife okurları için kendi ağzından anlattı. İşte detaylar…

27.07.2017 11:11:000
Paylaş Tweet Paylaş
10 yaş gençleşme formülü

1950’lerden bu yana dünya sosyetesinin evler satın alıp yaz tatilini geçirdiği Wörthersee gölü kenarında, Alp Dağları’nın oksijen zengini havasında kurulan Viva Mayr’de bir haftada kendinizi yenilemeniz mümkün. Bu yenilenmeyi yoğun mineralli suların serinliğinde, doğanın ruh ve bedenle en uyumlu, en doğal ortamında kurulmuş olan bir mekanda deneyimlemek ise cabası. Saudi Telecom Kıdemli Başkan Yardımcısı CENK SERDAR, eşiyle birlikte çıktığı bu eşsiz yolculuğu CEOLife okurları için kendi ağzından anlattı. İşte detaylar…

Son 20 yıldır aynı kiloda olup, ne yesem hızla yakan bir metabolizmaya sahip olmam kesinlikle büyük bir şans ama beni tanıyanların iyi bildiği üzere ne yediğime de oldukça dikkat etmeye çalışıyorum. İş hayatımın fırsat verdiği ölçüde sağlıklı bir beslenme ve yaşam tarzı, eşim Aslı’nın da bu konudaki ilgisi sayesinde son 12 yılda güzel bir alışkanlık haline geldi. Sağlıklı beslenme ve detoks ile 2005 yazında, Bodrum’da o zaman yeni açılmış olan LifeCo merkezinde, Turkcell’in üst düzey yönetim ekibinin 3 günlük bir eğitim süreci ile tanıştım. Bir yandan, sevgili Ayşe Öztuna tarafından bizim için özel hazırlanmış olan ‘sağ beyin’ eğitimini alıp bir yandan da detoks programına katılacaktık. Hafifleştirilmiş bir beslenme düzeninin vücudu dinlendirerek enerjisini daha az hazma ve daha çok sağ beyne yönlendireceği varsayılmıştı ve gerçekten de öyle oldu. Ama sağlıklı beslenme konusunda hayatımızdaki esas dönüm noktası, eşim Aslı’nın da benim deneyimimin hemen ardından LifeCo’ya gitmesi ile başladı. Önce eve alınan tüm taze gıdalar organik oldu, sonra süpermarket alışverişi yerine tedarikçiden doğrudan alınan çiğ sütler, ev yapımı yoğurtlar, evde yetiştirilip özel bir alet ile sıkılan çim suları derken, her geçen yıl daha da özenle tasarlanmış, mümkün olduğunca sağlıklı bir yaşam tarzına doğru ailecek yolculuk ettik ve hepimiz bu yaşam tarzını sever olduk. Daha katı dönemlerden geçmiş olsak da artık hiçbir şeyin yasak olmadığı evimizde, herkes kendi sağlıklı beslenme dengesini yüzde 80 tutturmuş bir şekilde gidiyoruz. 

YAŞLI TATİLİ YAPTIK

2016 yılında, birkaç yıl üst üste yoğun programlı tatil sonrasında, bünyemizin tatilin yeme, içme, gezme ritminden bitkin düştüğünü düşünüp bedenimize ve ruhumuza gerçek bir tatil sunmaya karar verdik. Evet, arkadaşlarımızın tabiriyle “yaşlı tatili” yapıp,yeme içme ve gezme olmayan bir tatil yapalım dedik. Juicing veya tamamen aç kalarak yapılan detoksların bünyemize iyi gelmediğini fark ettiğimiz için farklı bir alternatif araştırırken, karşımıza Aslı’nın arkadaşı Mine Kalpakoğlu’nun Facebook hesabında paylaştığı Viva Mayr’in enfes manzarası önünde, yüzünden sağlık fışkıran resmi çıktı. Sessizliğin hakim olduğu, dinlenme ve terapiden başka hiçbir programı olmayan Viva Mayr Maria Worth kampüsüne haziranda gitmeye karar verdik. Programımızı mart ayında yaptık ve yerler tükenmeden ve fikrimizi değiştirmeden bir oda ayırdık. 

FİŞTEN ÇEKİLMİŞ 10 GÜN 

Viva Mayr’e gitmeden bir hafta önce başladı detoks programımız: Et, kahve, çikolata gibi gıdaları tamamen kesip bünyemizi hazırladık. Sonuçta, seyahat günü geldi ve ikimiz de bir hafta boyunca aynı yerde kalıp hiçbir şey yapmayıp, üstelik güzel restoranlara gitmeden geçirilecek monoton bir hafta konusunda oldukça endişeli bir şekilde vardık oraya. Ama varır varmaz da doğanın güzelliği ve ortamın dinginliği bizi anında dinlendirdi ve bir hafta boyunca da yaşanacak deneyimimize güzel bir başlangıç yapmamızı sağladı. Viva Mayr tekniklerine ve detaylara girmeden evvel kısaca size sunu söyleyeyim: Eğer sadece kendinize ve vücudunuza ayırabileceğiniz bir haftanız varsa mutlaka böyle bir deneyimden geçin. Aslında ciddi anlamda fiziksel ve ruhsal enerji isteyen dış etkenlerden, ki buna önemli ölçüde azaltılmış internet faaliyetleri de dahil, içinde detoks olsun olmasın insanı ciddi anlamda dinlendiriyor. Sanki fişten çekilmiş bir alet gibi tüm sistemimin yavaşladığını ve dinlendiğimi hiç bu kadar hissetmemiştim. Günde 10 saat civarında uyku, bir saate ya da programa bağlı olmamanın dayanılmaz hafifliği ve sadece bedenin iyileşmesine odaklanmış bir beynin paha biçilmez suskunluğu ikimizin de bu program sonunda kendimizi 10 yaş gençleşmiş gibi hissetmemize ve arkadaşların dediğine göre görünmemize sebep oldu. Kendinizle her anlamda yalnız kalabilmek, oradaki ortamın sağladığı beyin detoksu. Viva Mayr’deki diğer detoks ise hayatımda yediğim en lezzetli sağlıklı yemeklerden oluşan bir sağlıklı beslenme programı. İste bu iki detoks yaklaşımını, ruhunuzu da besleyen bir manzara eşliğinde yapmak isterseniz Viva Mayr Maria Worth tesisinin bulunduğu Wörthersee tam biçilmiş kaftan. 

EN DOĞAL ORTAM

Viva Mayr Maria Worth 1950’lerden bu yana dünya sosyetesinin evler satın alıp yaz tatillerini geçirdiği Wörthersee gölü kenarında Alp Dağları’nın oksijen zengini havasında, yoğun mineralli sularının serinliğinde, doğanın ruh ve bedenle en uyumlu, en doğal ortamında kurulmuş. Kişilerin, farklı sağlık sorunlarını gidererek, sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürdürmelerini sağlayan bu merkezde, yemek alışkanlıklarının ve sindirim sisteminin öncelikli olarak düzeltilerek iyileştirilmesi esasıyla, vücudun hormon üretimini düzenlemek, bedenimizi zararlı oksidanlardan temizleyerek vücut enerjisini artırmak ve yaşlanmayı yavaşlatmak, ideal kiloya kavuşturmak gibi hedefler için detoks planları uygulanıyor. Size tavsiyem, ya pazar öğlen ya da pazartesi sabah merkeze gelin ki doktor ile zaman kaybetmeden programınızı oluşturma fırsatı bulun. Mayr Metodu olarak adlandırılan bu yöntem, Dr. F.X Mayr tarafından başlatılarak bugüne kadar geliştirilen uzun ve bilimsel çalışmaların sonucunda ortaya çıkmış. Alınan başarılı sonuçlar Mayr metoduna dünya çapında haklı bir ün kazandırmış. Biz de bu metotla ertesi sabah saat 8’de Dr. Adriana Fink ile ilk randevumuzda tanıştık. Dr. Fink farklı bir doktor, çok güler yüzlü, kendinden emin, son derece sıcak kanlı ama bir o kadar da disiplinli bir insan. İşine her sabah 30 dakikalık bisiklet yolculuğuyla geliyor. En soğuk kış günleri hariç gölde yüzüyor ve son derece mutlu ve huzurlu gözüküyor. 

İLGİNÇ TEKNİK 

Kısa bir mülakattan sonra ilk kinesoterapi seansımı yapıyor. Bu çok ilginç bir teknik çünkü doktor elinize içinde farklı mineral, vitamin ve gıda maddelerinin bulunduğu küçük tüpleri vererek bacak kaslarınızın direnç gücünü ölçerek bu mineral ve vitaminlerde eksikliğiniz var mı veya mesela yumurta sarısına toleransınız düşük mü ölçebiliyor. Kan tahlili yerine geçen ilginç bir teknik. Benim gibi bilimsel tekniklere inancı tam olan bir insan için oldukça şüphe çekici bir yaklaşım ama bunca insan için işe yaradığına göre daha fazla beynimle sorgulamak yerine tekniği ve tedaviyi kabul etmeyi seçiyorum. Bu kinesiyoloji testi ve mülakat sonrasında bana özel olarak planlanan bütüncül bir terapi ve beslenme reçeteleri öneriliyor. Dr. Fink zayıflama değil şişmanlamaya ihtiyacım olduğundan dolayı bana Extra Large menüye tabii olacağımı söylüyor neyse ki… Eşim de ben de Candida Diet’e tabi tutuluyoruz. Candida, birçoğumuzun bağırsağına yerleşen bir nevi mantar. Bu mantar, sağlıklı bağırsak bakterilerinin yerini alarak sağlımız için en önemli olan hazım fonksiyonumuzu zayıflatıyor. Özelikle karbonhidrat ve şekerden beslenen candida’dan kurtulmak, sağlıklı bir vücudun temeli olduğundan, 1 haftası Viva Mayr’de geçecek olan toplam 4 haftalık kürümüze hemen başlıyoruz. 

SAĞLIĞA ODAKLANDIK

Günlük terapi listemde detoks banyosu, burun acıcı özelliği olan burun refleks terapisi ve en önemlisi Dr. Fink ile her gün karın masajı ve günlük gelişim sohbeti vardı. Elektroliz ayak banyosunun deriden toksinleri çabucak ve etkili bir şekilde ortadan kaldırdığı söyleniyor. İyonize salin solüsyonları, eliminasyonu daha da harekete geçiriyormuş. Lavanta kokulu bir yağa bulanarak burnuma sokulan kulak pamukları ilk önce gıdıklayıcı ve garip bir his yaratsa da gerçekten nefes kanallarını açıp derin ve güzel soluk almamı sağladı. Aslı birkaç mineral eksikliği ve ikinci gün gelen yoğun baş ağrısı için bir intravenoz takviye de aldı. Onun dışında her gün masaj ve hafif yürüyüş yaptık. Aslı yağmur yağan tek günde yılmadı 2 saatlik dağda yürüyüş programına katıldı ve tabii ki iyi bir yüzücü olarak her gün gölde yüzmeyi de ihmal etmedi. Sabahları güne ödevlerimiz olan ağzı özel bir yağ ile 10 dakika çalkalama, ardından bağırsakları temizleme görevini üstelenen özel toz karışımlarımızı içme, bazıları için Epsom tuzu gibi ritüellerle başlamak, işler ve sorunlar yerine bedenimize ve sağlımıza odaklanmamızı sağladı.”

MAYR METODU'NUN OLMAZSA ODLMAZLARI

  • Metabolizmanızı olumsuz yönde etkileyen kafeini ve şekeri kesinlikle tüketmeyeceksiniz. İlk 3 günde yorgunluk ve baş ağrısı hissedebilirsiniz ancak bu “temizlenmenin” etkisinden dolayı. 
  •  Vücudumuzun temposu saatler ilerledikçe yavaşlar. Bu sebeple insan vücudu günün ilk yarısında yediği hemen hemen her şeyi rahatlıkla sindirebilir. Ancak daha sonraki yenilen gıdaların sindirimi zorlaşır. Bunun için asıl gıdaların büyük bir bölümünün saat 16:00’ya kadar tüketilmesi gereklidir. 
  •  Sebze ve meyveler akşam değil gündüz tüketilmelidir. 
  •  Akşam yemeğinde çorba veya hafif pişirilmiş balık veya sebzeler tercih edilmelidir. Akşam yemeği saati 18:00’den geç olmamalıdır. Bu sayede siz yatağa gitmeden sindirim tamamlanmış olur.
  •  Kilo vermenin en önemli sırlarından biri de gıdaları çiğneme tekniğidir. Yemekleri ne kadar çok çiğnerseniz o kadar az yiyerek doyarsınız. Çok çiğnemek hem beyne tokluk sinyalinin ulaşması için gerekli zamanı sağlar hem de besinin bileşenlerine daha kolay ayrılmasını ve daha kolay sindirilmesini sağlar. Yemek yerken lokmaları ağzınızda en az 30-40 kez çiğneyin, tamamen sıvı hale geldikten sonra yutun. İlk aşamada 15’in üzerine çıkamazsanız endişelenmeyin, zamanla gelişecektir. 
  •  Sabah kahvaltıdan önce bir bardak ılık su için. Gün içinde de 2-3 litre su tüketin. Suyu yemekle değil yemek aralarında içmelisiniz. Yemekle birlikte içilen su, sindirime yardımcı olan tükürüğün kaybolmasına sebep olur. En ideali yemekten 15 dakika önce ve yemekten 1 saat sonra su içmektir. 
  •  Su haricinde bitki çayı, meyve suyu ve süt tüketebilirsiniz. Çay ve kahve içmek 14 gün boyunca kesinlikle yasak. 
  •  Karbonhidratlar enerji kaynağı olduğundan tamamen kesmek doğru değil. Ancak temel beslenme kaynaklarını taze sebze ve meyvelerden oluşturmak, karbonhidratlı besinleri ise yan unsur olarak kullanmak gerekiyor. Ayrıca tam tahıllı ürünlerin tercih edilmesi öneriliyor. 
  •  Yağ tüketiminde doymuş yağlardan uzak durmak çok önemli. Almanız gereken omega 3, 6, 9 türü yağlar, fındık, zeytin, ayçiçeği, keten tohumu ve kenevir gibi ürünlerde bulunur. Özellikle Omega 3 vücuttaki yağların yakılmasına da yardımcı olur. Ancak kırmızı et ve sosis gibi işlenmiş et ürünlerindeki yağlar oldukça zararlıdır.
  • l Karaciğer ve böbrek gibi vücudu temizleyen organlar için gerekli olan proteinlerin mutlaka yeterli miktarda alınması gerekiyor. Bu sebeple en az iki günde bir balık veya peynir ve et gibi hayvansal ürünler tüketilmelidir. Ancak protein ihtiyacının baklagillerden karşılanması vücut sağlığı için daha yararlıdır.


YEMEKLER MICHELIN YILDIZLI ŞEFLERDEN

LEZZET MUTLU ETTİ Beni en mutlu eden anlar elbette yemek yeme anlarıydı. Yemek miktarı azalmış olsa da aç kalmadık ve yediklerimizden tat aldık. Ayrıca, iki Michelin yıldızlı şefleri Martin Stein ve ekibi tarafından hazırlanan yemekler hem görsel hem de lezzet anlamında bizi gerçekten mutlu etti. Dr. Fink bize Viva Mayr spelt ekmeği yerine buharda haşlanmış patates tavsiye etmişti. 

ÖĞÜN İÇERİKLERİ Sabah kahvaltısında patates veya bu özel ekmek, keten tohumu yağı ve protein seçeneklerinden biri olan yumurta, keçi peyniri veya avokadolu ezme vardı. Öğlen en zengin ve lezzetli menü karşımıza çıkıyordu. Son öğün ise en geç 19:00’da yenilen, daha hafif, çorba, patates ve yine özel ezmelerden oluşuyordu. Her öğün ile birlikte aldığımız takviye doğal haplar, temizlenen bünyemize destek vermeyi amaçlıyordu. 

BİRKAÇ KİLO VERDİK Kendimize ve vücudumuza odaklı geçirdiğimiz bir hafta sonunda, hiç hesapta yokken birkaç kilo da verdik. Merkeze sadece bu amaçla gelen müşteriler bizden daha sıkı bir diyete, daha fazla zaman ve tedavi ile çok iyi sonuçlar aldıklarını söyledi. Kaldığımız süre boyunca, bizim gibi sadece vücudunu dinlendirmek isteyenlerden tutun da kilo vermek isteyen, kanser tedavisinin bir parçası olarak gelen birçok farklı insanla tanıştık. Bir de bu program sayesinde harika iki yeni arkadaş edindik. Biri bu harika tesisin Türk müdürü Serhan Güven, diğeri ise detoks arkadaşımız olan Sermet Severöz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz