En kritik kararım

Sizin için iş liderlerine hayatlarındaki en kritik kavşakları sorduk. İşte birbirinden ilginç yanıtlar…

21.06.2018 11:39:000
Paylaş Tweet Paylaş
En kritik kararım

Aslı Sözbilir


Büyük bir şirkette tepe yöneticiyseniz zaman zaman kritik kararlar almanız kaçınılmaz. Satın almalar, birleşmeler, yeniden yapılanmalar ve hatta sektör, iş değiştirmek bunlardan birkaçı olabilir. Ama bir de özel hayatınızda aldığınız ve iş dahil tüm yaşamınızı radikal şekilde etkileyen dönüştürücü kararlar var. Okul seçimi, yurt dışına gitmek, evlenmek, çocuk yapmak veya sigarayı bırakmak gibi… Biz de buradan yola çıkarak iş liderlerinin kapısını çaldık ve onlara, “İş dışındaki hayatınızda şimdiye dek verdiğiniz en kritik karar neydi” diye sorduk. Ve onlardan bu zorlu karar sürecini, sonuçlarını anlatmalarını istedik. Kimi küçük yaşta baba ocağından ayrılmanın, kimi meslek/okul seçiminin hayatının en önemli dönemeci olduğunu söylerken kimi de evliliğin ya da yurt dışı tecrübesinin kişisel yol haritasında çok kritik etkileri olduğunu anlatıyor. 

EVDEN UZAKTA

DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Orkun Saruhanoğlu çocuk yaşta yaptığı “yatılı okul” seçiminin hayatında çok kritik bir rol oynadığı görüşünde. Saruhanoğlu, “İlkokulun ardından 10 yaşında Sakarya’dan İstanbul’a yatılı öğrenci olarak gitmek hayatımı değiştirdi” diye konuşuyor. Saruhanoğlu karar sürecini ve sonuçlarını şöyle anlatıyor: “1980’lerin ortasıydı, ailemden ayrılma pahasına bu kararı verdim. Her hafta cuma gecesi eve gidip pazar öğlen okula geri dönüyordum. O yaştaki bir çocuk için çok zor bir hayattı. O günlerde şehirlerarası ulaşım da çok kolay değildi. Bugünlerde 1-1,5 saatte arabayla gittiğiniz mesafe o tarihte tren ile dört saat sürüyordu. Jetonlu telefonlarla iki üç akşamda bir görüşme yapabiliyordun. Kararlarımı kendim veriyordum ve doğal olarak tüm sonuçlarına da kendim katlanıyordum. Bugün geriye dönüp baktığımda o karar bana hayatın zorluklarıyla mücadele etme azmi ve gücünü kazandırdı. Ondan sonraki hayatımda, özellikle işimde, hep bunun faydasını gördüm.” Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane de benzer şekilde evden uzakta okuma kararının hayatını dönüştürdüğünü düşünüyor. Üniversite tercihlerini yaparken sadece İstanbul’daki okulları yazdığını anlatan Nane, bu kararının gerekçesini şöyle açıklıyor: “Kendi ayaklarımın üstünde durabilmek, iş hayatının kalbi olan bir şehirde yaşayıp kariyerimi zenginleştirmek istiyordum. Elbette kolay bir karar olmadı, çünkü ben Mersin’de doğup büyümüş biriyim, tüm ailem Mersin’deydi. Bu kritik kararla birlikte aile evimden ayrılıp hayat yolculuğuna başladım.” Nane kararından bir gün bile pişman olmadığını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Her zaman kendi kararlarını kendi veren biri oldum. Üniversiteyi İstanbul’da okudum ve hedeflediğim gibi kariyeri de burada ilerlettim. Yani kararım başarıyla sonuçlandı.” 

KANADA MI TÜRKİYE Mİ? 

Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın da en kritik kararı üniversite seçimiyle ilgili. O kadar ki merhum iş adamı Üzeyir Garih dahi süreçte rol oynamış. Okyay, bu zorlu süreci şöyle anlatıyor: “Babam kendi okuduğu okul olduğu için hep Boğaziçi’nde okumamı hayal ediyordu. Ama son gece tercihlerimi değiştirdim ve İTÜ’yü yazdım. Çünkü mühendis olmak istiyordum. Fabrikayı görmüş çok etkilenmiştim. Orası tuttu ve babam bana çok kızdı! Bir hafta küstü. Üzeyir Garih’i devreye soktum ‘Babamla konuşun, bana çok kızgın’ dedim. Ama sonradan tabii mühendis olmamın faydasını o da gördü.”

VMware Türkiye Ülke Müdürü Murat Mediçeler ise en kritik dönemeci üniversite mezuniyetinin hemen ardından yaşadı. Mediçeler, “Hayatımda işle ilgili konular dışında verdiğim en zor ve kritik karar Kanada’da lisansüstü eğitimi almak yerine Türkiye’de kalıp çalışmaya başlamak oldu” diyor. Kararının zorluğunun nereden kaynaklandığını ise şöyle açıklıyor: “Üniversite yıllarında Kanada’ya gitmek istediğimi çevreme sık sık tekrarlamıştım. Bunun temel nedeni o dönemde Kanada vatandaşı olma sürecinin nispeten daha kolay olması ve Kanada’nın vatandaşlarına ve hatta ailelerine ciddi sosyal haklar tanımasıydı. Sonunda kararımı hayata geçirme zamanı geldiğinde aksi yönde tavsiyede bulunan iki büyüğüm oldu. Her ikisi de aynı soruyu sordular: ‘Sen ne yapmak istiyorsun? Kuralları net, rahat ama daha standart bir hayat mı? Yoksa belirsizliğin daha fazla olduğu, diğer yandan eğlencesi ve getirisi daha yüksek olabilecek bir hayat mı?’ Görüşüne güvendiğim iki büyüğümün ayrı yer ve zamanlarda neredeyse aynı şeyleri söylemesi beni etkilemişti. Bu nedenle zor olsa da çoğunluğu dinlemedim, eğlencesi ve riskleri daha fazla olabilecek diğer yandan da aileme ve arkadaşlarıma daha yakın olabileceğim hayatı yani Türkiye’de kalmayı seçtim. Bugün 25 yıl öncesine bakıp gençliğimde aldığım bu zor ve kritik kararın ne kadar doğru olduğunu görmek beni çok mutlu ediyor.” 

ZOR SEÇİMLER

Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin yurt dışında tahsil seçiminin en kritik kararlarından biri olduğu görüşünde. Gigin, “İnşaat mühendisliği ve makine mühendisliğini Londra’da, University College London’da okudum. Tahsil, iş yaşantıma verdiği istikamet, öğrendiklerim, orada tanıdığım kimseler yani networking anlamında ehemmiyetli bir karardı” diye konuşuyor. Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik ise iş yaşamı dışındaki en kritik kararının çocuklarının yurt dışı eğitimiyle ilgili olduğunu söylüyor. Nedenini de şöyle özetliyor: “Benim biri 20, biri 23 yaşında iki kızım var. Onların yurt dışında eğitime gitmeleri benim için kritik bir karar oldu. Onlardan uzaklaşmak ve ‘Orada ne yaparlar’ düşüncesi açıkçası biraz zordu. Bu bencilce bir düşünce değil, sürekli onları gözlemleyememe durumu, annesel bir kaygıydı. Doğru mu yaptım diyerek kendimi sorguladığım zamanlar oldu. Büyük kızım liseyi de yurt dışında bitirdi. İsviçre’ye, Amerika’ya gitti. Şimdi ikisi de Londra’dalar.” MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu’nun iş dışındaki en kritik kararı ise meslek seçimi oldu. Ortaokul sıralarında Devlet Üretme Çiftlikleri’nde çalışarak geçirdiği yaz tatillerinin etkisiyle hep ziraat mühendisi olmayı hayal ederken üniversite sınavının getirdikleri onu güç bir seçime zorladı. Boysanoğlu bu süreci şöyle anlatıyor: “Devlet lisesinden mezun olduktan sonra ODTÜ hariç toplu bir sınav oluyordu, ona girdim. İlk tercih olarak ziraat mühendisliğini yazdım. Ancak aynı dönemde ODTÜ’nün sınavlarına da girdim. Sonuçlar açıklandığında ODTÜ’de hem mühendislik hem de mimarlık bölümlerini kazandığımı öğrendim. Ancak mimarlık fakültesi benim ilk tercihimdi, bu yüzden mimarlığı seçtim. Bölüm seçiminde verdiğim bu karar hayatımın en zorlu kararlarından biriydi. Bugün MESA markasına baktığımda üniversitede verdiğim o zorlu kararın, ne kadar yerinde olduğunu görüyorum.” 

~

EVE DÖNÜŞ

AvivaSA CEO’su Fırat Kuruca ise hem özel hem iş hayatında en büyük dönüşümü 2004 yılında “yurda dönerek” yaşadı. Kuruca, “15 yıl severek ve büyük özveriyle çalıştığım şirketten ayrılarak, yurt dışından Türkiye’ye dönme kararı aldım. 15 yıl uzun bir süre, yaşadığınız yeri, alışkanlıklarınızı ve sevdiklerinizi geride bırakmak zorunda kaldığınızı düşünürseniz, alınması zor bir karardı diyebilirim” diyor. Ancak Kuruca’nın bu önemli kararı çok olumlu sonuçlandı. 2005’te yurda dönüşte finanstan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak katıldığı AvivaSA’da 2017 yılı başında CEO’luk görevini devraldı.İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık’ın verdiği en zorlu karar ise 1970’lerde aile ocağı Bursa’ya dönmek oldu. Varlık iş yaşamını da derinden etkileyen bu kritik dönemecin hikayesini şöyle anlatıyor: “1971 -1972 yıllarında zamanın Türkiye’sinde en iyi 3 firmadan biri olan İntergaz Mutfak’ta çalışıyordum. Teknik ressam olarak başladığım iş yerinde fabrika müdürü (genel müdür) olmuştum. Pozisyonum iyiydi, aynı iş yerinde devam edebilir, iş yeri sahibi olabilirdim. Bursa’ya ailemin yanına dönme kararımı söylediğimde patronum oldukça şaşırdı ve ‘Ben Yunanistan’a döneceğim. Bu şirketi kim yönetecek?’ diyerek beni vazgeçirmek için ısrar etti. Gerçekten hayatımın en zor kararıydı. Bir taraftan sektörün en iyi şirketi; pazar, üretim her şey hazır, diğer taraftan ailem, doğduğum büyüdüğüm şehir ve sil baştan iş kurmak… Çok uzun süre düşündüm. Sonunda eşim ve çocuğumla 26 yaşında Bursa’ya dönme kararı verdim. Eski Anadol otomobilimi satarak, borçlanarak sıfırdan küçük bir atölye kurdum. Sonrasında ikinci, üçüncü büyük atölye derken, üretim kapasitemiz hızla arttı ve Türkiye çapında hizmet veren bir marka olduk. Bugün ise İnoksan 82 ülkeye ihracat yapan, uluslararası örnek bir marka olarak konumlanmış durumda.” 

EŞ DESTEĞİ

 Evlilik herkes için kritik bir kavşak noktası ama bazıları için daha özel bir anlama sahip. Örneğin AE Arma- Elektropanç Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan kendisi için en zorlu ama bir o kadar da güzel kararın “21 yaşında evlenmek” olduğunu söylüyor. Kızılhan süreci şöyle özetliyor: “Eşimle birbirimizi o kadar çok sevdik ki okullarımızın bitmesini bekleyemeden evlendik. 23 yaşında kızımız dünyaya geldiğinde eşimle üniversiteye devam ediyorduk. Aileme bakabilmek için gündüzleri çalışıyor, geceleri de okuluma gidiyordum. Bu, herkesin başaracağı bir durum değildir ama biz çok şükür eşimle bu işin üstesinden en iyi şekilde geldik.” Kızılhan bu kritik kararın hayatına olağanüstü pozitif katkıları olduğu görüşünde: “Stabil düzen ve her zaman seni başarıya sevk eden bir eşin olursa; iş hayatında da mutlu ve başarılı olmak kaçınılmazdır. Evlendikten sonra kendi işimi kurmam gerektiğini düşünerek radikal bir kararla işimden ayrıldım ve 24 yaşında kendi ofisimi açtım. Başarımda eşimin de büyük katkısı var, beni çok teşvik etti.” Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem de “İş dışındaki en kritik kararım evlilikti” diyenlerden. Suerdem, “Bir kişiyle bir ömrü birlikte geçirmeye söz vermek, hem kendiniz hem karşınızdaki kişi adına ağır bir yükümlülük. Bu nedenle doğru adımı attığınızdan emin olmanız gerekir. Ben de kritik bir karar veriyor olmanın bilincinde bir şekilde adımımı attım. Şu anda kararımdan son derece mutluyum” diye konuşuyor. Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı ise sadece kendisi için değil herkes için evliliğin en kritik karar olduğu görüşünde. Nedenini de şöyle açıklıyor: “Hayatın boyunca paylaştığın insanı seçiyorsun. Anneni babanı seçme şansın yok ama eşini seçme şansın var. Bir evlilik hayatın içinde başarıyı getiren veya götüren olabiliyor diye düşünüyorum. O yüzden bence evlilik en önemli karar. Benim hayatımı da çok olumlu değiştirdi. Çünkü doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum. Bugün iş hayatımda bir başarı varsa tartışmasız eşimin desteği vardır. Çok net. Çünkü arkada o destek olmasa, her seyahatimin, her sabah erken kalkışımın, eve her geç kalışımın tartışmasını yaşasak bugün burada olamazdık diye tahmin ediyorum.” 

SAĞLIKLI YAŞAM TERCİHİ 

Hafele Türkiye ve Bölgesi İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun ise iş dışında verdiği en önemli kararın yaşam tarzını değiştirmek olduğunu söylüyor. Uytun yaşam kalitesini nasıl artırdığını şu sözlerle anlatıyor: “Ben yıllarca sigara içip sonra bırakıp ardından tekrar başlamıştım. İkinci başladığımda çok kısa bir süre sonra tekrar bıraktım. Sigarayı bıraktıktan sonra kilo da verdim, sağlıklı olmayı seçtim.Bu kapsamda yürüyüşlerimi artırdım, yediklerime dikkat ettim.Şekeri, tuzu ve unu azalttım. Her bireyin ailesine ve topluma karşı sağlıklı olmak gibi bir sorumluluğu var. Bunları alt alta koyduğumda da o sorumluluğu yerine getirdiğimi düşünüyorum.” Bir de hem iş hem özel yaşamı etkileyen kritik kararlar var. Örneğin Doğtaş Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ve Alarko Holding CEO’su Ayhan Yavrucu’nun devlet memuriyetinden istifa ederek özel sektöre geçmeleri buna birer örnek. Doğan, “Ben devlet parasız yatılı okulunda okudum, 6 yıl mecburi hizmetim vardı. O mecburi hizmet bitince memurlukta gelecek göremedim, en sonunda da istifa ettim. İyi ki etmişim, Doğtaş öyle doğdu” diyor. Yavrucu ise en kritik kararında eşinin nasıl etkili bir rol oynadığını şu sözlerle anlatıyor: “Benim babam, etrafımdakilerin hepsi devlet memuruydu. Benim hedefim de devlette yükselebilip orada kalmaktı. Ama hesap uzmanıyken Alarko’dan bir teklif aldım. Geçeyim mi geçmeyeyim mi uzunca süre düşündüm sonra bir gün karım dedi ki, ‘Ne düşünüyorsun, limon satsan bu parayı kazanırsın istifa et ve git.’ Ben de onun bana verdiği gazla istifa edip, geçtim. Kararımdan çok mutluyum.” İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın da hayatında aldığı en zor kararın, 6 yıllık maaşlı tecrübeden sonra kendi şirketini kurmak olduğunu söylüyor. Ayaydın, “Çünkü mesai saatlerinden bağımsız olarak gecenizi gündüzünüze katarak çalışmanın ne demek olduğunu, kendi işinin patronu olmanın tüm zorluklarını gördüm ve yaşadım”diyor.

~


“HAYAT ÇİZGİMİ EN ÇOK YURT DIŞINDA EĞİTİM KARARI ETKİLEDİ”ZEKİ KONUKOĞLU / SANKO HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI

FARKLI DEĞERLER
Genelde aldığım kararları önemserim. Ölçer, tartar, etraflıca düşünür öyle karar veririm. Karar verdikten sonra arkasında durur, arada kararımı kontrol ederek yoluma devam ederim. İnsan hayatı boyunca birçok karar alır, bunların hangisi daha kritik, bir bakıma bunlar sonuçlara göre şekillenir. Hayat çizgimi en çok etkileyen konu, üniversite eğitimime yurt dışında devam etme kararımdı. 1970’lerde Gaziantep’ten çıkıp İstanbul’u, Ankara’yı yeterince tanımazken İngiltere’de üniversite okumak o günlerde hayal gibiydi.
UZUN YOL Gaziantep’ten Leeds’e bugün 6-7 saatte gidilebilirken o tarihte biraz acemilik, biraz şanssızlık, biraz da imkanların kısıtlı olması nedeniyle 36 saatte gittiğimi unutamıyorum. Farklı bir ülkede, farklı bir toplumda, farklı bir kültürü yaşamak, eğitim almak, ailenizden, dostlarınızdan, alışkanlıklarınızdan, gazetenizden, kuru fasulyeden uzak kalmak insanın hem farklı değerlerin kıymetini anlamasını sağlıyor hem de olgunlaşmasına büyük katkı yapıyor.
GEZDİM, OKUDUM ‘Çok okuyan mı, çok gezen mi bilir’ derler. Okul sayesinde hem çok okumuş hem de çok gezebilmiş olduk. Bu sayede ülkeme döndüğümde farklı bir anlayış ve bakış açısına sahip biri olarak yaptığım işler farklı ve daha verimli şekillendi, yapabildiğim işler arttı. Öğrencisi olduğum üniversite ve üniversitedeki farklı kültürlerin bileşenleri daha geniş düşünmemde ve daha sağlıklı kararlar almamda büyük bir etken oldu.
ÜNİVERSİTENİN İZİ Evlilikten tutunuz, iş hayatımda kadar aldığım her kararda üniversite tercihimin izleri oldu. Lisan bilenlerin parmakla sayıldığı bir dönemde İngiltere’deki yükseköğrenim sayesinde işimde daha başarılı oldum. Her şeyden önce lisan biliyordum. Birden fazla ülkenin kültürü ile yoğrulmuştum. Mühendis olmuş, artan özgüvenim beni daha çok cesaretlendiriyor, önüme gelen konuların üzerine daha rahat ve güvenle gidiyordum.



“EN KRİTİK KARARIM TÜRKİYE’YE DÖNMEKTİ” 

AYLİN SOMERSAN COQUİ / ALLIANZ TÜRKİYE CEO’SU 

YOL AYRIMI 
Bu serüven yaklaşık 20 yıl sürdü. Ardından Almanya’da çalıştığım dönemde aldığım iki teklifle yol ayrımına geldim. Ya yeniden Amerika’ya ya da yeniden Türkiye’ye gidecektim. Hayatımdaki en kritik ve zorlu kararı da bu sırada verdim. Uzun yıllar sonra Türkiye’ye dönecek, zorlu bir satın alma ve birleşme sürecinin içinde yer alacak ve Türkiye’de kariyeri ilk defa deneyimleyecektim.
ÇOCUK FAKTÖRÜ İki ülke arasından Türkiye’yi seçmemdeki en büyük faktör, o dönem çok küçük olan çocuklarımın bu ülkeyi tanımasını istememdi. Alman olan eşim de bu kararımı çok destekledi. Ocak 2013’te Türkiye’ye gelerek Allianz Sigorta ile Allianz Hayat ve Emeklilik’in mali işler genel müdür yardımcılığını üstlendim. Bu daha da zor bir sürecin başlangıcıydı çünkü Yapı Kredi Sigorta ve Yapı Kredi Emeklilik’in satın alınma operasyonunu yönetmem gerekti.
MUTLU SON Sürecin tamamlanmasının ardından, Temmuz 2013 itibarıyla Allianz Yaşam ve Emeklilik’in de mali işler genel müdür yardımcılığı görevine getirildim ve yönetim kurulu üyesi seçildim. 2016 yılının ilk gününden bu yana da Allianz Türkiye CEO’su, Allianz Sigorta ile Allianz Hayat ve Emeklilik’in icra kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyesi, Allianz Yaşam ve Emeklilik’in de yönetim kurulu başkanı ve murahhas üyesi olarak görev yapıyorum.
YURT DIŞI SERÜVENİ Robert Kolej’den mezun olduktan hemen sonra 1994 yılında eğitim için ABD’ye gittim. Bu aslında uzun yıllar sürecek bir yurt dışı serüveninin başlangıcıydı. Önce Davidson College’da üniversite eğitimi, ardından Harvard Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimimi tamamlayıp profesyonel iş yaşamıma da yine New York’ta başladım. New York’un ardından Newport Beach, Londra, İsviçre, Münih gibi birçok farklı yerde çalıştım.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz