Punk pazarlama

Bir şeyleri satan ve onları satın alanlar arasındaki ilişkideki sismik değişime kuralsız ve nüfuz edici bir bakış ortaya koyuluyor.

1.06.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Punk pazarlama
ANA FİKİR Punk Pazarlama, şirketlerin uzun süredir istediği, hak ettiği ve çaresizce ihtiyaç duyduğu soluk kesen bir ayaklanmadır. Bu radikal kılavuzda Richard Laermer ve Mark Simmons, bir şeyleri (ürünleri, hizmetleri, eğlenceyi) satan ve onları satın alanlar arasındaki ilişkide yaşanan sismik değişime kuralsız ve nüfuz edici bir bakış ortaya koyuyor. Bir sektörde hayatta kalmak için devrimci bir yaklaşıma (“Punk Pazarlama” adının anlattığı gibi) ihtiyaç olduğunu ve hepimizin, ticaretin, ürün ve hizmetlerin içeriğinin, tüketicilerin geleneksel kesimlerinin giderek bulanıklaştığını anlamak zorunda olduğumuzu gösteriyorlar. Asla anlaşılmaz olmayan, bazen tartışmalı ama hep eğlenceli olan Punk Pazarlama, tüketicilere ulaşmak isteyen herhangi bir iş insanına ya da yeni güçlerini anlamak ve kullanmak isteyen tüketicilere bir bildiri sunmaktadır. İyi haber şudur: Bu bildiri ezelden beri bilinen ilkeler üstüne kuruludur. Dijital video kaydedicilerin, “markalı” eğlencenin, cep telefonlarının, çok oyunculu online oyunların ve hiç bitmeyen sosyal ağların çağında, pazarlama için uyumlu bir yaklaşım her zamankinden daha hayati hale gelmiştir.

BU KİTABA NEDEN İHTİYACINIZ VAR?
Bu kitap, sizi, tüm değişimi kendi lehinize kullanmanızı sağlayacak araçlarla teçhize edecektir. ~
PUNK PAZARLAMAYA GİRİN 70’li yılların sonunda punk, zamanın yorgun formülsel müziğinin tazelenme ötesi değişimini radyolarda o ana kadar işitilmemiş bir silah atışıydı. Kendi dilimizde iletilen bir ayaklanma talebi, bir eylem çağrısıydı. Stooges, New York Dolls, Sex Pistols ve Clash gibi gruplarca sahneye fırlayan punk rock, tıka basa enerji ve hayat doluydu ve tüm müzik endüstrisini kökten sarstı, diskoları dolduran ve müzik sektörünün kalitesini mahveden işe yaramaz kalabalığı korkuttu. Yeni sahne Atlantik’in her iki yakasındaki gençlerin sesini yükseltmesini sağladı. İlk albümler saf ve yapılandırılmamıştı, insanlar için yine insanlar tarafından yaratılan açık sevinç duygusuna sahipti. Benzer biçimde, pazarlama da tüketicinin içinden çıkan bir solucanın sektörde yerleşik düşünce tarzını yıktığı bir noktaya ulaştı. Punk Pazarlama, tek bir fikir ya da teknik üzerine kurulmamıştır. İster büyük kuruluşlarda yeni oluşumlarda isterse küçük şirketlerde olsun pazarlamacıların, mevcut güç kayışını kendi avantajlarına nasıl kullanabileceklerine dair açık bir ilke kümesine farklı bir tarzda dayalı olarak işlerin yapılışıyla ilgili tanımlı bir yaklaşımdır.

DEVRİMİN MADDELERİ
Madde 1:
Riskten kaçın ve ölün. Değişim zamanlarında en büyük risk, hiç risk almamaktır. sunmaktadır. İyi haber şudur: Bu bildiri ezelden beri bilinen ilkeler üstüne kuruludur. Dijital video kaydedicilerin, “markalı” eğlencenin, cep telefonlarının, çok oyunculu online oyunların ve hiç bitmeyen sosyal ağların çağında, pazarlama için uyumlu bir yaklaşım her zamankinden daha hayati hale gelmiştir.
Madde 2:
Neden, “Neden olmasını” sormayalım. Varsayımlar sadece varsayımlardır. Hiçbir şekilde doğru değillerdir. Varsaydığınız herhangi bir şey genellikle bir yarım gerçek ya da bir zamanlar faydalı bir amaç olarak iş görmüş, ama şu anda gerçekten yaratıcı çözümleri engelleyen bir genellemedir. ~
Madde 3: Güçlü bir duruş edinin. Herkes için her şey olmaya çalışmak, kaçınılmaz olarak herkes için hiçbir şey olmakla sonuçlanır.
Madde 4: Tüketici şakşakçısı olmayın. Müşteriler önemlidir, ama mutlaka her şey demek değillerdir.
Madde 5: Kontrolden vazgeçin. Artık müşteriler markaları kontrol ediyor; bu kadar. Akıllı pazarlamacılar, bunu kabul eder ve bu güçlü gerçekle kavga etmek yerine onu bağrına basar.
Madde 6: Kendinizi gösterin. Marka ve tüketici arasında güvene dayalı bir ilişki, tıpkı iki insan arasında olduğu gibi dürüstlük üzerine kurulur.
Madde 7: Düşman edinin. Bütün markalar, kendilerini başka bir alternatife göre konumlandırmak zorundadır. Mantıksız gelebilir, ama düşman sahibi olmak bir marka için iyidir.
Madde 8: Fazlasını istemelerini sağlayın. Bütün varınızı yoğunuzu bir anda ortaya koymanın baştan çıkarıcılığından kaçının ya da ustaların dediği gibi bildiğiniz her şeyi öğretmeyin. Onlara, bildikleri her şeyi siz öğretin.
Madde 9: Rekabetin ötesinde düşünün. Diğerlerinden daha akıllıca düşünün. Çabuk paranın cazibesine kapılmayın ve su gibi para harcamayın. Ahmak altınının tanımı budur.
Madde 10: Teknolojinin sizi ayartmasına izin vermeyin. Medya artık mesaj değildir. Mesaj, mesajdır ve kendisidir.
Madde 11: Kim olduğunuzu bilin. Neyde iyi olduğunuzu bilmezseniz, kesinlikle olmadığınız bir şey olmaya çalışırsınız.
Madde 12: Pazarlama saçmalıklarına son. Esas noktayı anlayın. Bunu açık ve basitçe ifade edin. Einstein şöyle dedi (bunun pazarlamacılar için söylendiğine inanıyoruz): “Bir şey mümkün olduğu kadar basit yapılmalıdır, daha fazla değil.” ~
Madde 13: Standartlarınızı başkalarının belirlemesine izin vermeyin. Bunu söylediğimiz için üzgünüz, ama iyi artık hiçbir anlam taşımıyor ve sıradanlık hiçbir şey yapmamaktan daha fazla zarar verir. Tekrar ediyoruz: Sıradanlık hiçbir şey yapmamaktan daha çok zarar verir.
Madde 14: Devrimin araçlarını kullanın. Kendi bildirgenizi yazın. Çözümsüzlüğe düştüğünüzde bildirgenin ilkelerini kendinize hatırlatın.
Madde 15: Soru işareti, ah katılımcı! Burası sizin yardım edeceğiniz noktadır. Bu devrimin ana fikri, onu dikte etmek değil, interaktif kılmaktır; yani son maddenin ne olması gerektiğine siz karar verin.

ARACILARI ÖLDÜRÜN
Her türden üstün teknolojinin erişilebilirliği sayesinde tüketiciler, kendi içeriklerini yaratma ve bu içerikle profesyoneller tarafından yaratılan içeriklerle rekabet edebilmenin yollarını bulabiliyor. Biz pazarlamacılar, müşterilerimizi ürünümüze dört elle sarılmaya ve marka inşasına aktif olarak katılmaya teşvik edebiliriz. Çünkü müşterilerin pazarlama mesajlarının pasif alıcıları olduğu düşüncesi geçmişte kaldı. Son olarak, en çok öğrendiğiniz önemlidir: Aracılardan kurtulun ve arkanızı kollayın. Aracılar, müşterilerin sizde yeni ve esnek olanı sevmesi ihtiyacının sağlanması kadar hayati öneme sahip değillerdir.

YAZARLAR HAKKINDA

Richard Laermer,
pazarlama alanında bir otorite, eski bir gazete ve dergi muhabiri. Full Frontal PR and Trendspotting'in (Tam Cephe Halkla İlişkiler ve Trend Belirleme) yazarı ve UnspunRadio'da sunucu olan Laermer, RLMPR'ın CEO'su.

Mark Simmons, Atlantik'in iki yakasında 18 yıldan fazla tecrübeye sahip bir punk pazarlamacı. Kurduğu reklam ajansı Anti-Corp. ile Coca-Cola'nın daha büyük bir dünya devi haline gelmesine yardım etti.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz