"Yoga huzur veriyor"

Akfen Holding’in genç kuşak yöneticilerinden Pelin Akın Özalp, son bir yıldır yoga yapıyor.

17.09.2019 15:02:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Yoga huzur veriyor"

Akfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi Pelin Akın Özalp, iş dünyasının genç kuşak temsilcilerinden. 2012 yılından beri Akfen Holding’de görev yapan Özalp, yoğun iş temposunda spora ve hobilerine vakit ayırmaya özen gösteriyor. Daha önceleri kickbox ve koşu yapan Özalp, son bir yıldır ise yogaya merak salmış durumda. Düzenli olarak haftada iki kere yoga yapmaya çalışıyor. Yoganın insanın ruhsal olumsuzlarını ortadan kaldıran ve huzur veren bir aktivite olduğunu vurgulayan Özalp, “Yoga bir yandan spor yaparken bir yandan da düşünmeye itiyor. Ayrıca yoganın bana hiç şüphesiz esneklik ve cesaret kazandırdığını da söyleyebilirim” diyor. Yoga dışında seyahat etmekten keyif alan Özalp, uzun zamandır gerçekleştirmek istediği bir gezi programı yapmış kendine. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki güzellikleri kaçırmamak için eşiyle birlikte hafta sonu kaçamakları yapıyor. Son aylarda Karadeniz’de birçok ilin yanı sıra Çanakkale ve Konya’yı ziyaret etmişler. Gündemlerinde yurt içinde yeni seyahatler var. Öte yandan işi gereği çıktığı yurt dışı gezilerinin önüne ya da arkasına bir gün ekleyerek gittiği ülkede zaman geçirmekten de keyif alıyor. Düzenli olarak kitap okumaya başladığından da söz eden Özalp ile iş dışındaki hayatı üzerine konuştuk… 

Yoga yapmaya ne zaman başladınız? 

Yogaya bir yıl kadar önce başladım. Bundan öncesinde kardiyo çalışmalarımın sonunda amatör olarak esniyordum ama düzenli olarak yogaya kısa süre önce başladığımı söyleyebilirim. 

Yogaya başlamanızda neler etkili oldu? 

Kickbox ve koşu yaptığım dönemlerde yogaya karşı “pasif bir spor” olduğu düşüncesiyle önyargım vardı. Ancak sonra fikrine çok güvendiğim bir arkadaşım bu ön yargımı kırdı. Onun yönlendirmesiyle denemeye karar verdim. 

Kimden eğitim aldınız? 

Bebek’te Şebnem Yoga’da eğitim aldım. 

Ne kadar süre eğitim gördünüz? 

Bir yılı aşkın süredir düzenli olarak gitmeye çalışıyorum ama haftada sadece iki kere ancak olabiliyor. 

Yoga size neler kazandırdı? 

Çok şey kazandırdı demek yanlış olmaz. Aslında yoganın felsefesi hiç de yabancı olmadığım bir bakış açısı. Nefes üzerine hakimiyet kurmakla başlayan ve insanın ruhsal olumsuzluklarını süpürüp, huzur iklimine götüren bu kazanımlar ilk başta bana yoganın sürprizleri olarak geliyordu. Bunları hala keşfetmeye ve öğrenmeye devam ediyorum. 

Peki yogayı diğer spor dallarından ayıran nedir sizce? 

Her yoga eğitmeninin kendi farklı yorumu, kendi felsefesi ve kendi anlayışı var. Ona göre tanımlıyorsun yogayı ve her hocadan farklı şeyler öğreniyorsun. Yoga sizi bir yandan spor yaparken bir yandan da düşünmeye itiyor. Oysa diğer hiçbir sporda düşünmüyorsun, hatta düşünmemek için spor yapıyorsun. Öte yanda yoganın bana hiç şüphesiz esneklik ve cesaret kazandırdığını da söyleyebilirim. 

Yoga dışındaki ilgi alanlarınızdan da bahseder misiniz? 

Yoga hayatımın çok da büyük bir zamanını almıyor. Zamanımı dengeleyerek cross fit ve yürüyüş yapmaya devam ediyorum. Kendi vakfımız TİKAV’ın ve başka derneklerin sosyal sorumluluk işleri de ilgi alanlarımı oluşturuyor. Bunlardan kalan vakitlerde alışveriş yapıp, kitap okuyamaya çalışıyorum. Bu aralar fizik ve spiritüellik anlamında yeni konuları keşfetmek ve öğrenmek bana heyecan veriyor.

Hobilerinize vakit ayırabiliyor musunuz? 

Bana kalan zamanlarda özellikle arkadaşlarımı çok ihmal etmemeye çalışıyorum. Efor isteyecek hobiler günün sonunda beni yoruyor. Bu sefer de dinlenmeye vakit ayırmam gerekiyor. O vakti bulamayınca da kendime kızıyorum. Bir hobime vakit ayıracağım diye kendimi yormak yerine, vakit buldukça hobilerime zaman ayırıyorum. Bu tabii kendi hayatımda bulduğum bir çözüm. Herkes için kesinlikle geçerli değil. Bir de bu kuralın içinde spor yok; benim açımdan spora vakit ayrılmak zorunda. 

Hobileriniz arasında en keyif aldığınız neler var? 

Hobilerimin arasında en çok gezmek var. Çok sık seyahat ettiğimiz için, iş gezilerinin önüne ya da arkasına bir gün ekleyerek gittiğim ülkede zaman geçiririm. Yıllardır ülkemizi gezmek istiyordum; bu yıl o şansı da yakaladık. Karadeniz Bölgesi’nde farklı yerlerin yanı sıra Çanakkale, Konya gibi şehirlere hafta sonu kaçamakları yaptık. Bundan sonra da benzer seyahatler yapmayı planlıyorum. 

Kitap okumakla aranız nasıl? 

Düzenli kitap okumaya uzun bir aradan sonra yeniden başladım. 2018 yılının bana en büyük getirisi bu oldu diyebilirim. Daha önce rapor, akademik makale ya da takip etmek zorunda kaldığımız haberlerden kitaba zaman ayıramıyordum. 

En son okuduğunuz kitap hangisi?

İki gün gibi bir sürede Bülent Eczacıbaşı’nın ‘İşim Gücüm Budur Benim’ kitabını çok severek okudum. Daha sonra Şeb-i Aruz’a hazırlanmak için Sinan Yağmur’un Aşkın Gözyaşları Mevlana kitabını bitirdim. Şimdi ise Yılmaz Özdil’in ‘Mustafa Kemal’ kitabını okuyorum. Yapacağım gezilere göre kitabın türüne karar veriyorum. 

Sinema ile aranız nasıl? 

Sinemaya neredeyse hiç gidemiyoruz diyebilirim. Onun yerine Netflix’teki dizileri takip etmeye çalışıyorum. Son dönemde La Casa de Papel ve Suits gibi birkaç diziyi tamamlayarak kısmen de film izleme keyfine varıyorum.

EVDE VAKİT GEÇİRMENİN KIYMETİ

TEKNOLOJİYE ZAMAN AYIRIYOR 
Evlendikten sonra evde daha fazla vakit geçirmeye başladım ve bunun kıymetini yeni anladım. Teknolojiyi anlamak için zaman ayırıyorum. Mesela evdeyken gerek bilgisayardaki dokümanların organizasyonu, kullanışlı app’ler varsa onları keşfetmek gibi işlere kafa yoruyorum.
MUTFAKLA ARASI KÖTÜ Onun haricinde herkes gibi bende haftalık, aylık planlamalarımı ya da evle ilgili yapılacak ufak tefek organizasyonları yaparak zaman geçiriyorum. Kitap okuyup, belgesel izliyorum. Mutfak ile aram pek iyi değil. Yemek yapmak konusunda iyi sayılmam. Yemek yapmak bence sabır işi. Ben ise sabırsız bir kişiliğe sahibim.



“AYDA İKİ SEYAHATİMİZ OLUYOR”

KARADENİZ TURU 
İş gereği çok seyahat ediyoruz. Ayda iki kez kesin seyahatimiz oluyor. Ancak son zamanlarda Türkiye’de en son arkadaşlarımızla Rize ve Trabzon’a gittik. Buralara uzun zamandır gitmek istiyorduk ama geç bile kalmışız. Oksijeni ve doğası inanılmaz, harika yerler. Karadeniz seyahatimiz sırasında yaylalarda başlayan inşaatları görünce biraz da üzüldük.
LONDRA VAZGEÇİLMEZ Son dönemde eşimle birlikte Çanakkale’de bir hafta sonu geçirdik. Bu şehir ve şehitlik bizi çok etkiledi. Bu kadar savaşlı bir tarihin bu kadar şık anlatıldığı ender şehirlerden biri Çanakkale. Zaman zaman yurt dışı seyahatlerimiz de oluyor. Son olarak geçtiğimiz yaz döneminde gittiğimiz Los Angeles gezimizin tadı damağımda kaldı. Ayrıca Londra da her dönem vazgeçilmezimiz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz