Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Özgür Maraş, "2020’de kalkınma finansmanı kuruluşlarından temin edeceğimiz kaynakların 3,5 milyar TL’ye ulaşacağını öngörüyoruz" diyor.
Yatırım bankacılığı; gerek özel gerek kamu oyuncularının aksiyon planları uyarınca son dönemde hareketleniyor. Yeniden yapılanmasını tamamlayan Kalkınma Yatırım Bankası, yatırım bankacılığı ürünlerini ve sermaye piyasası araçlarını daha etkin kullanma hedefiyle oyuna yeniden giriş yapıyor.
Elçin CİRİK
2019’da banka, aktiflerini yüzde 23,3 ve kredilerini yüzde 11 artırdı. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Özgür Maraş ile son dönemde ana faaliyetlerini ve hedeflerini konuştuk:
3,6 MİLYAR TL KREDİ
“Avrupa Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Dünya Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası ile Alman Kalkınma Bankası (KfW) gibi kurumlardan uzun vadeli kredi temin ediyoruz. 2019 Aralık sonu itibarıyla uluslararası finansman kuruluşlarından sağladığımız uzun vadeli kaynak tutarı 3,6 milyar TL eşdeğerine ulaştı. Gelen kaynakların kullanımında dışa bağımlılığı azaltacak, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek projeleri gözetiyoruz. İmalat sanayi, enerji, enerji verimliliği, kimya, maden, turizm, finans, sağlık, ilaç ve tıbbi cihazlar gibi farklı sektörlere kaynak aktaracağız.
HEDEFLERİMİZ
Kredi portföyümüzün dağılımında yenilebilir enerji yüzde 45 ile en büyük payı alıyor. Ardından finans, sanayi ve turizm takip ediyor. Hedefimiz uzun vadeli TL kredilendirmede gerek TLREF’e endeksli, gerekse sabit faizli yapılarla sektörü destekleyerek öncü olmak. Türkiye’de yerleşik mikro ve KOBİ yatırımlarını artırmak amacıyla 6 aracı finansal kiralama kuruluşuyla 100 milyon Euro kredi kullandırılmasını sağladık. 2020’de kalkınma finansmanı kuruluşlarından temin edeceğimiz kaynakların 3,5 milyar TL’ye ulaşacağını öngörüyoruz. Bu yıl sonunda sektörün üzerinde, yüzde 20 büyüme hedefliyoruz.”
"DİJİTALİN PAYI 2021’DE YÜZDE 3 OLUR"
Sigorta tarafında her şirketin dijital kanallara yönelik önemli yatırımları ve büyüme planları var. Ancak gerçekte prim üretiminde bu kanalın etkisinin halen çok küçük olduğu biliniyor. Dünyada İngiltere merkezli olarak İspanya, İtalya ve ABD gibi sekiz ülkede bulunan sigorta karşılaştırma sitesi Tamoniki.com CEO’su Pedro Tabernero ile bu konuyu tartıştık:
MEVCUT TABLO
“İnternetin ilk kullanım amacı bir arama motoru formu dolayısıyla dijital yaklaşımlar, doğası itibarıyla karşılaştırma eğilimine sahip. İnternet kullanıcısı da Türkiye’de ve diğer ülkelerde ürün, hizmet seçerken karşılaştırmayı tercih ediyor. Türkiye’de güncel olarak e-ticaret ve çağrı merkezi kanallarından yazılan toplam primler, toplam prim oranının yüzde 2’sine ulaşmış durumda. Sektör, dijital yatırımlarına hız kesmeden devam ettiği sürece, bu oranın 2021 yılında yüzde 3’e çıkması bekleniyor.
TRENDLER NE YÖNDE?
İnternet kullanıcıları paket ürünler yerine kişiselleştirilmiş ürünlere yöneliyor. Dijital sigortacılığın geleceği de bu. Kişiselleştirilmiş ve kendi iç dinamikleri olan, yeni sigorta formlarının ortaya çıktığını gözlemleyebiliyoruz. Bu doğrultuda, önümüzdeki yıllarda hem dijital kanalların payı artacak hem dijitalleşen müşteri portföyü, sigortacılık sektörünü yeni, özgün ve kişiselleştirilmiş ürünler üretmeye sevk edecek. Burada karşılaştırma siteleri büyük öneme sahip, müşterilerden aldıkları geri dönüşlerle birlikte çalıştıkları sigorta şirketlerine önemli veri yaratıyorlar. Tamoniki olarak bizim aylık ortalama 100 bin ziyaretçimiz bulunuyor. Önümüzdeki dönem ferdi kaza gibi farklı ürünler ve karşılaştırma alanlarına da sitemizde yer vermeyi planlıyoruz.”
GÖSTERGE
Tüketici kredileri, ocak sonu BDDK verilerine göre, yıllık olarak yüzde 21,2 arttı. Alt kırılımı ve asıl büyümenin geldiği ihtiyaç kredilerinde ise yıllık artış yüzde 32,5 oldu.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?