Sektör artan bir ivmeyle büyüyecek

Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Gülsevin Yılmaz, müşterilerine hep içinde kalacakları portföy ve fon yapıları sunmayı hedeflediklerini anlatıyor

1.05.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Sektör artan bir ivmeyle büyüyecek
Geçmişi 27 yıl öncesine dayanan portföy yönetimi sektöründeki yatırımcı sayısı son zamanlarda artmaya başladı. Toplam 61 milyar liralık varlığın yönetildiği sektördeki en büyük kurumlardan birisi de Yapı Kredi Portföy. Türkiye portföy yönetimi sektörünün artan bir ivmeyle büyüme kaydedeceğini söyleyen Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Gülsevin Yılmaz, yasada son yapılan değişikliklerin de buna destek vereceğini belirtiyor. Yılmaz, önümüzdeki dönemde portföy yönetimi sektörünü geliştirecek en önemli etkenlerin kişi başı milli gelirin ve tasarruf oranının artması ile enflasyon ve mevduat faizlerinin kalıcı şekilde düşmesi olacağına dikkat çekiyor.

Giderek gelişen portföy yönetim sektörünün önde gelen şirketlerinden Yapı Kredi Portföy geçen yıl yüzde 15 olan sektörün büyüme ortalamasının üzerine çıkarak yüzde 18 büyüdü. Yurtdışına açılma planlarını gerçekleştirip hem lokal hem global dağıtım kanallarında güçlü pazar konumlarını pekiştirmek istediklerini anlatan Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Gülsevin Yılmaz, ayrıca müşterilerine iyi veya kötü piyasa şartlarını gözetmeksizin hep içinde kalacakları portföy ve fon yapıları sunmayı hedeflediklerini anlatıyor

Türkiye’de portföy yönetim sektörünün yıllara göre durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de portföy yönetimi sektörünün geçmişi yatırım fonlarının kurulmasıyla 27 yıl öncesine dayanıyor. O zamandan bugüne yatırım fonu sektörü 32 milyar TL büyüklük ve 3,5 milyon yatırımcı sayısına ulaştı. Halen toplam yönetilen varlıklar 61 milyar TL civarında. Türkiye'de sermaye piyasalarının derinliğinin artması, hane halkının yatırım kültürünün değişmesi, kurumsal yatırımcıların varlıklarının portföy yönetimi şirketlerinde yönetilmesi ve sermaye piyasalarının AB entegrasyon sürecini desteklemesi ile birlikte Türkiye portföy yönetimi sektörünün artan bir ivmeyle büyüme kaydedeceğine inanıyorum.

Portföy yönetim şirketlerine yönelik SPK yasasının ardından yapılan tüzük değişiklikleri sektör ve yatırımcı açısından ne anlama, geliyor?

Yaklaşık otuz yıldır yürürlükte kalan önceki kanunun ardından yeni kanun geçtiğimiz yıl sonunda yürürlüğe girdi. Bu süre içinde yaşanan gelişim ve değişimlere ikincil düzenlemeleri ile yanıt veren kanunu çerçeve niteliğinde tanımlayabiliriz. Sektörümüzü etkileyen ikincil düzenlemelerin de haziran ayı sonuna kadar tamamlanarak kamuoyu ile paylaşılmasını bekliyoruz.~
Kanunun genelini ele aldığımızda yatırımcının korunmasına verilen önemi, kapsam dahilinde kendisine tanınan hakları, ilişkide bulunduğu kuruluşları düzenleyen ve denetleyen mekanizmaları oluşturduğunu görüyoruz. Küresel uygulamalar ile yakınsama içinde bulunduğunu gözlemliyoruz. Kanunun özünde piyasalar adına güven, şeffaflık ve gelişim temin edilirken, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması yer alıyor. Bu bakış açısının portföy yönetimi sektöründe de düzenleyicinin piyasa gelişimini ve tasarruf sahibinin haklarını ön planda tuttuğunu görüyoruz. Önceki kanun ile karşılaştırıldığında portföy yönetimi şirketinden bağımsızlığı temin edilen bir saklayıcı kuruluşun tanımlanarak bu kuruluşa ve portföy yönetimi şirketlerine, AB düzenlemelerinde benzerlerine rastladığımız görev ve sorumluluklar verildi. Düzenli olarak birbirlerini kontrol etme yükümlülüklerinin verilmesinin sistemi şeffaflaştırma adına atılan önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca taslak evresinde olan tebliğlere baktığımızda, sektör çalışanlarının ve çalıştıkları birimlerin yetkinliğine verilen önemi açıkça görebiliyoruz.

Portföy yönetim sektörünün gelişmesi için nelerin yapılması gerekiyor?
Portföy yönetimi sektörünü geliştirecek en önemli etkenler kişi başı milli gelirin ve tasarruf oranının artması ile enflasyon ve mevduat faizlerinin kalıcı şekilde düşmesi olacak. Yatırım vadelerinin uzaması hem fon endüstrisi, hem sermaye piyasasının gelişimi için kritik öneme sahip. Özellikle uzun vadeli tasarrufların teşvik edilmesi için yapılacak vergi düzenlemeleri ve yapısal düzenlemeler sektör açısından çok önemli. Bu bağlamda BES'te başlanan devlet desteğinin yılbaşından beri bireysel emeklilik sektörünün gelişimine ne kadar katkıda bulunduğunu hepimiz gözlemliyoruz. Kurumsal müşteriler, vakıflar, sigorta şirket fonlarının belirli bölümünün portföy yönetim şirketlerinde yönetilmesi pazarın gelişimi için çok önemli. Fon pazarının gelişimine katkı sağlayacak bir diğer gelişme de ortak platformlarda yatırımcılara diledikleri fonu seçme imkanının sağlanması olacak. Devreye girmesi beklenen banka dışı fon dağıtım kanallarının hayata geçirilmesiyle fon kurucularına ulusal bazda bir yatırım fonu dağıtım kanalı sunulacak ve sektörde fon paylarının dağıtım ağı genişletilmiş olacak. Bu sayede yatırımcılar iyi performans gösteren fonları çok daha kolay ve hızlı bir şekilde alıp satabilecekler.

Yapı Kredi Portföy’ün sektördeki yeri nedir?
Yapı Kredi Portföy'ün ana faaliyet alanı, yatırım fonları, emeklilik fonları, özel fonların kuruluşu, yönetimi ile bireyler ve kurumlar için özel portföy yönetimi ve finansal danışmanlık hizmeti. 2012 yıl sonu itibarıyla yatırım fonları, bireysel emeklilik fonları ve özel portföy yönetimindeki aktifler ile toplam büyüklüğümüz 9,6 milyar TL'ye ulaştı. Yönetmekte olduğumuz 40 yatırım fonu ile yatırım fonu pazarında yüzde 17,6 pazar payıyla ikinci, 16 bireysel emeklilik fonu ile emeklilik fonu pazarında yüzde 16,9 pazar payıyla üçüncü sıradaki öncü konumumuzu sürdürüyoruz. 2012 yılında toplam yönetilen varlıklarda sektör ortalamasının üzerinde büyüme gerçekleştirdik. Sektör büyümesi olan yüzde 15'in üzerinde, yüzde 18 büyüdük. Özel portföy yönetiminde sektörde büyüme yüzde 26 oranında gerçekleşirken, yüzde 42 gibi bir büyümeye ulaştık ve bu üründe tarihsel rekorumuzu kırdık. 2008 yılındaki toplam yönetilen varlıklarda hacmimiz 6,2 milyar TL iken, 2012 sonu itibarıyla 9,6 milyar TL'ye ulaştık. Yani yüzde 55 oranında önemli bir büyüme elde ettik. Düşük faiz ortamında, müşteri tercihlerinin alternatif yatırım araçlarına yöneldiği ve sabit getirili ürünlerden beklenen getirinin arttığı 2012 yılında Yapı Kredi Portföy olarak, ürün portföyümüzü daha da çeşitlendirdik. 6 yeni anapara garantili fonu, 8 yeni yatırım fonu ve Türkiye'nin aktif olarak yönetilen ilk fon hesabını hizmete sunduk.~

Sektörde hangi hizmetlerinizle fark yaratıyorsunuz?
Sahip olduğumuz portföy yönetimi ve finansal danışmanlık lisanslarımız dahilinde tüm ürün ve hizmet segmentlerinde aktif hizmet veriyoruz. Yapı Kredi Portföy, 2006 yılından bu yana dünyanın önde gelen
derecelendirme kuruluşlarından biri olan Fitch Ratings tarafından portföy yönetimi alanında derecelendirilen ilk ve tek Türk portföy yönetimi şirketi unvanına sahip. Geçtiğimiz Mart ayında Fitch Ratings, M2+(tur) olan portföy yöneticisi notumuzu en yüksek derece olan M1(tur)'a yükseltti. Portföy yönetimi alanında global standartlarda en yüksek derecelendirme notunu ifade eden M1(tur), kurumumuzun sektördeki öncü konumu ve deneyimi, artan pazar payı, yatırım performansındaki sürekliliği, risk yönetimi ve teknolojik altyapısı ile 2012 yılı sonunda tarihî yüksek seviyeye ulaşan portföy hacmi dikkate alınarak verildi. M1 (tur) notunun, portföy yönetimi alanındaki deneyimimizin, yatırım süreçlerimizin kalitesinin ve piyasa risklerinin izlenmesindeki etkinliğimizin uluslararası bir teyidi olduğunu vurgulamak istiyorum.

Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Türkiye'nin mevcut konumu, potansiyeli ve finans merkezi projelerinin hayata geçirilmesiyle sermaye piyasalarında bulunduğumuz yeni dönemde hazırlıklarımızı yapıyoruz. Hedeflerimiz içinde yurtdışına açılma planlarımızı gerçekleştirip hem lokal, hem global dağıtım kanallarında güçlü pazar konumumuzu pekiştirmek de var. Müşterilerimize iyi veya kötü piyasa şartlarını gözetmeksizin hep içinde kalacakları portföy ve fon yapıları sunmayı hedefliyoruz. Hem reel getirisini, hem mevduat alternatifini düşünerek planladığımız bu finansal çözümlerde piyasa dalgalanmalarını hissettirmeden rekabetçi getiriler de elde ediyoruz. Bu sayede sadık müşteri tabanımızın genişleyeceğine, yatırımcılarımızın varlıkları ile beraber büyüme hızımızın artarak süreceğine ve Türkiye ile bölgedeki en önde gelen portföy yönetim şirketi olma hedefimizi güçlü kadromuz ile gerçekleştireceğimize inanıyorum.

YABANCI İLGİSİ DEVAM EDECEK Mİ?
Muhtemel not artışının gerçekleşmesi ile Türk piyasalarına ilginin artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Bu sektörün büyümesi ve özellikle Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki hızlı büyüme sonucunda küresel büyük şirketlerin ülkemizde Portföy Yönetimi Şirketleri kurmaları, var olan şirketlere ortak olmaları veya satın almalar gerçekleştirmeleri gündeme gelebilir Bu şartların oluşması için sektör büyüklüğünün belirli eşiği geçmesi beklenmeli. Mevcut durumda Türkiye'ye yatırım yapan yabancı fonlar zaten var. Bazılarının da yatırım için not artışını beklediklerini biliyoruz. Bu yabancı yatırımcıların önümüzdeki dönemde ülkemizde işlem yapmak için aracı kurumlarla iletişim haline geçmelerini bekliyoruz. Portföylerinde Türkiye'nin payını artırmaları, yabancı fonların da iş yapış şekillerini etkileyecek. Ayrıca fon sepetleri fonu gibi yapıların daha fazla gündeme gelebileceği de dikkate alınmalı. Diğer yandan Türkiye'ye ilginin artmasıyla Türkiye'de mevcut olan portföy yönetim şirketlerinin yurtdışında fon kurup pazarlama faaliyetlerini genişlettiğini görebiliriz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz