Cemal Ererdi Axa Oyak’ın genel müdürü. Sigorta sektöründe çok önemli değişikliklerin yaşanacağı yeni bir döneme girildiğine dikkat çekiyor. Yerli yatırımcının sigortaya eskisi gibi ilgi duymadığını...
Cemal Ererdi Axa Oyak’ın genel müdürü. Sigorta sektöründe çok önemli değişikliklerin yaşanacağı yeni bir döneme girildiğine dikkat çekiyor. Yerli yatırımcının sigortaya eskisi gibi ilgi duymadığını, önümüzdeki dönem sektörün önemli bir bölümünün yabancı şirketlerin kontrolünde olacağını söylüyor. Ererdi, “Yıllardır beklediğimiz konsolidasyon bu yıl içerisinde ya da en geç gelecek yıl gerçekleşecek. Sadece pazar payı düşük olan değil, orta ölçekli tüm şirketler bu kapsama girecek. Her ay 2-3 tane şirketin isminin ya da patronunun değişebileceği bir döneme girdiğimizi düşünüyorum” diyor. Alman, Hollandalı ve Fransızların şirket peşinde olduğuna dikkat çekiyor.
Tüm finans sektöründe olduğu gibi, sigortacılıkta da 2005, büyüme yılı oldu. Sektör geçtiğimiz yıl yüzde 20 büyüme sağladı. 2006’nın ilk 3 ayında da bu trend devam etti ve yüzde 10 oranı yakalandı. Sigorta sektörü, bu yılı da yine enflasyonun üzerinde büyüyerek kapatmanın hesaplarını yapıyor.
Şu anda pazarın yüzde 85’i ilk 20 şirket tarafından paylaşılıyor. Yine toplam pazarın yüzde 25’ini ise iki şirket yönetiyor. Bunlardan biri ise Axa Oyak. Şirket, toplam prim üretimine göre son 2 yıldır ikinci sırada. 2005 yılında pazar payı yaklaşık yüzde 10 düzeyinde olan şirket, 2006’da bu oranı artırmayı hedefliyor.
İlk 3 ayda yüzde 19’luk bir büyüme sağladıklarını söyleyen Axa Oyak Genel Müdürü Cemal Ererdi, “Bu yıl, 2005’teki tutucu iş yazma anlayışımızı değiştirmeyi düşündük ve bunun için bir strateji oluşturduk. Pazar payımızın gelişeceğini, yıl sonuna kadar yüzde 18-25 arası bir büyüme yakalayabileceğimizi öngörüyoruz” diye konuşuyor ve devam ediyor:
“2005’le başlayan serbest rekabetle olgunlaşma dönemi, 2006’da da devam edecek. Bu yıl özellikle büyük sigorta şirketlerinin öne çıkması bekleniyor. Diğer sigorta şirketleri ise, performanslarının sermayedarları tatmin etmemesi nedeniyle isim ya da ortak değişikliği içerisine girecek. Dolayısıyla, artık yıllardır sözünü ettiğimiz konsolidasyonun, bu yıl içerisinde gerçekleşeceği gözleniyor.”
Axa Oyak Genel Müdürü Cemal Ererdi, sigorta sektöründe 2006 yılı ilk 3 aylık performansı, beklenen gelişmeleri ve Axa Oyak’ın hedeflerini Capital’e anlattı.
Cemal Ererdi’nin sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Konsolidasyon Geliyor
2005’le başlayan serbest rekabetle olgunlaşma döneminin, 2006’da artık gerçekten devam edeceği gözleniyor. Bu yıl özellikle büyük dediğimiz sigorta şirketlerinin öne çıkması bekleniyor. Şu anda sektördeki ilk 2 büyük şirket, piyasanın yüzde 25’ini elinde bulunduruyor. Bunlardan biri de Axa Oyak.
Diğer sigorta şirketlerinin ise, performanslarının sermayedarları tatmin etmemesi nedeniyle önümüzdeki dönem isim değişikliği ya da ortak değişikliği içerisine girmesi bekleniyor. Dolayısıyla, yıllardır sözünü ettiğimiz konsolidasyonun, bu yıl artık gerçekleşeceği gözleniyor.
Fiyatta Yeni Dönem
Geçmişte serbest rekabetin oturma döneminde yapılan, yandaki şirketin fiyatına göre hareket etme anlayışı da bu yıl ve önümüzdeki dönemde değişecek. Daha bilimsel, daha istatistiğe dayalı doğru bir fiyatlama sistemi gelecek. Bugüne kadarki zararlar sonrasında şirketler artık bu işten daha az zararla kurtulmaya dönük adımlar atmaya başladılar. Bu, sigortalıya da doğru yansıyacak. Sigortalı bugüne kadar çok farklı fiyat aralıkları içerisinde fiyat alabiliyordu. A şirketi ile B şirketi arasında yüzde 50’ye yakın fiyat farkı olabiliyordu. Aynı şekilde A şirketinin bir acentesi ile diğer acentesi arasında yüzde 40’a yakın fiyat farkı olabiliyordu. Ya da banka ile broker arasında çok büyük bir fiyat farkı olabiliyordu. Tek fiyat politikasına dayanmayan bir anlayışın başarılı olamayacağını sektör gördü. Dolayısıyla artık yavaş yavaş biraz daha disiplinli iş yazma prensibine dönülüyor gibi gözüküyor.
2006 Nasıl Başladı?
İlk 3 ayın performansına yönelik olarak ne yazık ki henüz elimizde yayınlanmış rakam yok ancak tahminim, ilk 3 ayda yüzde 10’luk bir büyüme gerçekleştiği yönünde. Yıl sonuna kadar da yine enflasyonun üzerinde bir büyüme gerçekleşecek. Araç satışlarının 2003, 2004 ve 2005 yıllarına göre çok fazla gerilememesi de sektörü olumlu etkiliyor. Sigortalanma oranı kredi verme işlemlerinin artması ile birlikte artıyor. Finans sektörünün yaygınlaşması sigorta sektörüne de çok olumlu yansıyor. Zaten Batı’da da trend bu yönde.
Hangi Alanlar Öne Çıkacak?
2006’da yüzde 10-12 gibi bir oranda büyüyeceğiz gibi görünüyor. Türkiye’de genellikle sektörün lokomotifi, otomobil yani kasko sigortalarıdır. Kasko sigortalarındaki artışın bu yıl da olumlu olacağı görülüyor. Sağlık sigortalarında şirketlerin yaptığı hamleler var. Bir de sigortalıların bu konuda duyduğu ihtiyaçlar var. Bu ikisi birleştiği zaman sağlık sigortaları tarafında da bir hareket olması bekleniyor.
Diğer branşlarda çok önemli, öne çıkan gelişmeler yok. Yalnız, son dönemde özelleştirmeler öne çıkıyor. Geçmiş dönemde kamu kurumlarının çoğu sigorta yaptırmıyordu. Bu kurumlar özelleştirme ile birlikte sigortalanmaya başlıyorlar.
Bankacılığın Etkisi Oldu Mu?
Bu özellikle kasko alanında ortaya çıkan bir gelişme oldu. Bir ölçüde de konut kredilerindeki sigortalanma oranı da etkili oldu. Yayınlanmış istatistiki bir değeri yok ama ben kasko portföyünün en az yüzde 10-15’i civarında bir etkinin buradan geldiğini düşünüyorum. Mortgage’ın da hem evin sigortası hem de kredi alanların hayat sigortası anlamında etkili olacağını düşünüyorum.
Sektörde çok büyük prim artışı sağlayacak en önemli gelişme ise trafik sigortalarındaki limitin AB normlarına çıkması olacak. AB normlarında bugün 600 YTL civarında bir prim ödeniyor. Çünkü pek çok ülkede limitsiz teminat veriliyor. Türkiye’de ise ödenen prim 120-150 YTL civarında. Demek ki 4 misli bir büyüme sağlanacak çok önemli bir branştan söz ediyoruz. Burada çok ciddi bir büyüme potansiyeli var.
Her Yerde Rekabet Yoğun
Aslında sektörde rekabetin olmadığı alan yok. Türkiye’de trafik sigortalarının limitleri ve primleri Hazine tarafından tespit edilir. Dolayısıyla, bir tarife rejimi söz konusu. Bu çok yanlış ve rekabetçi bir yapının olması için kalkması gerekiyor. Ancak bu alanda bile çok ciddi bir rekabet var. Sonuçta tüm dünyada denenmiştir ve herkese tek tip elbise giydirmek mümkün değildir. Dolayısıyla, bu tek tip elbisenin sağından solundan girişler, genişlemeler, yırtılmalar olacaktır.
Türkiye’de şirketler, istisnasız her alanda prim üretimini ana hedef olarak benimsediği için, prim yazmak adına her türlü fiyat kırma söz konusu oluyor. Bu nedenle, sigortalılar daha ziyade belli fiyat farklarına yönelik uygulamayı yapan şirketi seçme eğiliminde. Ama büyük şirketlerin zaten hizmet kalitesi de belli bir noktaya geldi. Bu bakımdan büyük bir problem yok.
Acentelerin Rolu Değişir mi?
Dağıtım kanalları itibariyle acentelik sisteminin çok daha profesyonel biçimde gelişmesini bekliyoruz. Kısa dönemde bir değişim olmayacak. Acentelerin payı artmaya devam edecek. Ancak uzun dönemde değişiklik olacaktır. Bütün dünyadaki oluşumda banka sigortacılığı yavaş yavaş gelişiyor.
Direkt sigortacılık payı Avrupa’da artmaya başladı. Yine Avrupa’da broker’ların özellikle orta ölçek üzerindeki endüstriyel risklerdeki payı yüksek. Türkiye’de de bunlara benzer gelişmeler olacaktır diye bekliyoruz.
Şirket Sayısı Azalacak Mı?
Alınan sonuçlara baktığımız zaman ve Hazine’nin çok olumlu bir şekilde şirketlerin sermaye ve özkaynaklarına dönük getirdiği Avrupa Birliği normları, şirketlerin artık çok fazla zamanı kalmadığını gösteriyor. Bu da söz konusu konsolidasyonların bu yıl içerisinde ya da en geç gelecek yıl içerisinde gerçekleşeceğine işaret ediyor. Sadece yüzde 1’ler düzeyinde pazar payı olan değil, orta ölçekli tüm şirketlerin de bu kapsamda değerlendirilebileceği bir döneme gelmiş bulunuyoruz. Bu açıdan ben önümüzdeki dönem her ay 2-3 tane şirketin ya isminin ya patronunun değişebileceği bir döneme girdiğimizi düşünüyorum.
Yabancı Payı Hızlı Artacak
Bugün itibariyle sigorta sektöründe yüzde 45 civarında bir yabancı payı var. Zaten, Axa, Allianz, AIG gibi dünyanın en büyük şirketleri baştan itibaren Türkiye’de sigorta sektörüne girdiler. Son dönemde yerli yatırımcı sigortaya artık pek ilgi duymuyor. Kârlılık anlamında geçmiş performans bunu desteklemiyor.
Önümüzdeki dönem de bu trend devam edecek. Ancak yabancı şirketler gelmeye devam edecek. Sektörün önemli bir bölümü de yabancı şirketlerin kontrolü altına girecek. Konsolidasyon beklentimizde olan şirketlerin tamamının yabancı şirketlere geçmesi bekleniyor.
Alman, Hollanda ve Fransız şirketlerinin sırada olduğu ifade ediliyor. Zaten şu anda da 2-3 şirketimiz yabancı ortakla görüştüklerini ya da arayış içinde olduklarını açıklamış durumdalar.
“AXA OYAK KÂRLI VE VERİMLİ BİR ŞİRKET”
Pazarda 2’nci Sırada Axa Oyak olarak 2006 yılında, 2005 yılında daha tutucu olan iş yazma anlayışımızı değiştirmeyi düşündük ve bunun için bir strateji oluşturduk. 2005 yılında ciddi teknik zararlar olabileceğini öngörmüş ve biraz daha tedbirli olmayı seçmiştik. 2006 için ise pazar payımızın gelişeceğini öngördük. Sektörde şu anda 2’nci sıradayız. Ancak bu daha ziyade, bireysel emeklilik şirketlerindeki sağlık portföyünün hayat dışı şirketlere devri ile ortaya çıkan bir durum. Yoksa sağlık portföyü dışarıda tutulduğunda Axa Oyak yine birinci sırada yer alıyor. Biz, emeklilik şirketimiz olmadığı için sağlık portföyümüzü hayat şirketimizde devam ettirdik.
Büyüme Hedefi İlk 3 ay itibariyle baktığımız zaman yüzde 19’luk bir büyüme sağladık. Bu sanıyorum sektörün üzerinde bir büyüme. Hayat branşında ise yüzde 8’lik bir büyüme sağladık. Yıl sonu için yüzde 15 gibi bir büyüme hedeflemiştik. Ancak gidişatımız bunun daha da artacağını gösteriyor. Bu yıl beklentimiz en az yüzde 18, en fazla yüzde 25 civarında bir büyüme gerçekleştirmek yönünde. Şu anda 550 milyon Euro civarında prim yazan bir şirketiz. Bu da Avrupa ölçeğinde orta ölçekle büyük arasında bir şirket anlamına geliyor.
Yüzde 90 Kârlılık Diğer yandan çok ciddi kârlılık hedeflerimiz var. Geçtiğimiz yıl yüzde 90 oranında bir kârlılığa ulaştık. 2005 yılında tüm sektörün teknik kârlılığının yüzde 30’unu tek başımıza yönetmiş bir şirketiz. Bu yıl da aynı gelişmenin olacağını düşünüyoruz. Çünkü sigortacılıkta bir önceki yıl daha rekabetçi fiyatlarla yazılan işlerin sonuçları bir yıl sonra alınıyor. Bizim beklentimiz diğer çok fazla iş yazan şirketlerin 2006 yılında hasar anlamında zorlanacakları yönünde. Bunun bize bir avantaj olarak yansıyacağını öngörüyoruz.
Verimlilik Önemli Verimlilik anlamında da çok önemli çalışmalar yaptık. 2002 yılında göreve başladık. 2002 sonunda bin 5 kişiydik, şu anda 600 kişi ile çalışıyoruz. Bu süre içerisinde iş hacmimiz 2,5 misli, poliçe sayımız 2 misli arttı. Ancak eleman sayımız yüzde 40 düştü. Bunda uyguladığımız yeni tekniklerin etkisi oldu. BPM (business performance management) adı verilen çok önemli bir çalışmamız oldu. Sektörde, Türkiye’de bu çalışmayı yapan belki de tek şirketiz. Bu bizim “inhouse” yani kendi içimizde ürettiğimiz bir uygulama. Ancak bunu Axa da beğendi ve bütün dünyada uygulama kararı aldı.
“ŞİRKET SATIN ALMA ARAYIŞIMIZ SÜRÜYOR”
Alternatifleri İnceliyoruz Her iki ortağımız da, hem Axa hem Oyak Türkiye’de daha da büyümek istiyor. Bunun da yolu yeni bir şirket satın almak ya da ciddi bir birleşme yaratmaktan geçiyor. Biliyorsunuz Başak Sigorta özelleştirmesine girdik. Ancak Groupama daha uygun bir fiyat teklif etti. Ancak biz Türkiye’de önümüze çıkan birkaç alternatifi incelemeye devam ediyoruz. Portföyümüze değer katacağını, kârlılığımızı olumlu etkileyeceğini düşündüğümüz noktada ciddi bir atılım içerisinde olacağız.
Hedefteki Şirketler Axa’nın Türkiye’ye bakış açısı çok olumlu. Oyak’ın da sigortada ciddi bir büyüme hedefi var. Bu hedefler doğrultusunda biz de Türkiye’deki fırsatları izliyoruz. Hedefte bir-iki şirket var. Bir şirketi satın alırken o şirketin portföyünün kalıcı olup olmadığına bakıyoruz. Ayrıca, önümüzdeki dönem banka sigortacılığının daha gelişeceğini görüyoruz ve bu nedenle de satın alacağımız şirketin banka network’ünün olup olmadığına da bakıyoruz. Arayışımız devam ediyor ve bunu 2006 ya da en geç 2007’de sonuçlandıracağız.
GLOBAL PAZARDAKİ 3 ÖNEMLİ TREND
Konsolidasyonlar Artacak Dünya sigorta sektörünün gündemine baktığımız zaman, büyük şirketler daha ziyade doymuş pazarlarda çalışıyor. Son iki yılda bu büyük şirketlerin ellerinde çok ciddi kârlar ve fonlar birikti. 11 Eylül’den sonra fiyatların artmasıyla birlikte ayakta kalan sigorta ve reasürans şirketleri giderek daha kârlı hale geldiler. Elde kalan kârlar ve fonlarla şirket satın almaları gündeme geldi. Dolayısıyla dünyada sigorta şirketlerinin gündeminde şirket satın almalarla büyüme ve yatırımcılarına daha fazla gelir sağlama var. Önümüzdeki dönem çok ciddi birleşme ve satın almalar görüyor olacağız.
Yayılma Ve Denetim Global sigorta endüstrisinde ikinci önemli gelişme de, büyük sigorta şirketlerinin tekrar az gelişmiş piyasalara yönelerek, oradaki büyüme trendlerinden yararlanmaya çalışması. Yayılma politikası tekrar gündemde. Daha ziyade de Asya ve Orta Doğu’ya doğru gelişiyor Üçüncü önemli gelişme ise, sigorta şirketlerinin 11 Eylül’de ortaya çıkan büyük rezerv açıklarının kapatılması için şirketlerin daha fazla denetime, risk yönetimine sahip olması yönünde.
HANDE D. SÜZER
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?