"Göstergelerdeki kötüleşme yayılıyor"

"İç siyasi yapıda ve dış politikada sıkışmış durumdayız" diyen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, makro göstergelerdeki kötüleşmenin ekonominin tamamına yayıldığını söyledi.

15.05.2019 14:12:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Göstergelerdeki kötüleşme yayılıyor"

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, iktidar, muhalefet ve başta YSK olmak üzere devlet kurumlarının bu seçimlerde büyük bir sınavla karşı karşıya kaldığını belirterek, bu sınavda kimin ne not aldığını ise ileride tarihin yazacağını söyledi.

TÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı'nda konuşan Özilhan yıllardır seçim maratonlarından herkesin yorgun düştüğünü belirterek, "İyi işleyen bir demokrasinin en temel özelliklerinden birisi iktidarın seçimle el değiştirebilmesidir. Demokrasiler, otoriter rejimler karşısında avantaj sahibidir" dedi.

Seçimlere şaibe düşmemesinin demokrasinin mevcudiyetinin en büyük ispatı olduğunun altını çizen Özilhan, "31 Mart İstanbul seçimleri çerçevesinde gündeme gelmiş olan iddialar, seçimlerin selameti konusunda geçmiş seçimlerde de dile getirilmiş olan şüpheleri yeniden akıllara getirmiştir. Umuyorum ki, Haziran ayında yenilenecek seçimler bu şüphelerin yersizliğini herkese kanıtlasın. Seçim sonuçlarına itiraz, şüphesiz siyasi partilerin en doğal hakkıdır" dedi ve ekledi:

"Hepimiz bu hak arama özgürlüğüne saygı duyarız. Ancak, seçmen iradesine saygı duyulmasını da isteriz. Hakkaniyetli koşullarda seçim ve seçmen iradesi demokrasilerin tartışmasız en temel niteliğidir."

Seçimlere yapılan itirazların niteliğinin seçim kanunlarının düzgün uygulanması konusunda herkesin kafasında soru işaretleri yarattığını belirten Özilhan, seçim kanununda ve uygulamadaki aksaklıkların seçimler sonrasında değil öncesinde giderilmesinin idarenin sorumluluğunda olduğuna dikkat çekti.

"Seçimlere şaibe düşmemesini sağlayacak olan da budur" diyen Özilhan, "Hukukun üstünlüğü ve demokrasisiz hiçbir şey olmaz. Ne ekonomi olur, ne de başka bir şey. Ve demokrasinin ilkeleri evrenseldir. Oraya ya da buraya özgü olmaz. Ya bu ilkelere uyulur ve demokratik bir rejim olunur; ya da uyulmaz ve başka bir şey olunur" diye konuştu.

"Müreffeh Türkiye için üç çıpa var"

Türkiye'nin ekonomide, iç siyasi yapıda ve dış politikada sıkışmış durumda olduğunu belirten Özilhan, birindeki sıkışıklığın diğerini çözmeyi zorlaştırdığını söyledi.

Kısa vadeli sorunları çözmek için de uzun vadede nereye gidileceğinin bilinmesi gerektiğini belirten Özilhan, "müreffeh bir Türkiye'ye" ulaşmak için kullanılacak üç çıpa olduğunu ifade ederek, bunları ekonomide liberal piyasa düzeni, kural temelli uluslararası sistemle olan ittifak ve ülke içinde de demokrasi ve hukukun üstünlüğü olarak sıraladı.

Bu çıpaların sağlamlığı konusundaki endişelerin güven kaybına yol açacağını belirten Özilhan, "Endişeler giderilmeli; hem rotamız netleşmeli, hem de bu rotada kalmamızı güvence altına alan araçlar güçlendirilmeli. Yapısal sorunları çözebilmenin anahtarı budur. Konjonktürel sorunlarla baş edebilmenin yolu da budur" diye konuştu.

Özilhan, temel ilkelerdeki "bulanıklığın" hedeflerden şaşmaya yol açacağını belirterek, 2023 hedeflerinden bu yüzden uzaklaşıldığını, 2023 hedeflerinin artık konuşulamaz hale geldiğini ifade etti.

"Göstergelerdeki kötüleşme yayılıyor"

Türkiye'nin 2002-2007 dönemindeki "parlak günlerine" geri dönemediğini kaydeden Özilhan, ekonomik göstergelerdeki kötüleşmenin giderek ekonominin tamamına yayıldığını kaydetti.

Özilhan, "İç ve dış borç göstergeleri kötüleşiyor; bütçe dengeleri bozuluyor; ihracat artışı duraklıyor; işsiz sayısı artıyor; sanayi üretimi durağanlaşıyor; dolar cinsinden kişi başı GSYH rakamları geriliyor; rezervler eriyor; enflasyon yükseliyor; halkın alım gücü düşüyor; faiz oranları artıyor; Türk vatandaşı Türk Lirası'ndan kaçıyor ve Türkiye küresel rekabette kan kaybediyor" dedi ve şöyle devam etti:

"Biz bu nedenle ekonomi derken demokrasi diyoruz; yargı bağımsızlığı diyoruz; hukukun üstünlüğü diyoruz; insan hakları diyoruz; akademik özgürlükler diyoruz; liyakat diyoruz; ifade özgürlüğü diyoruz."

Bunların yanı sıra bir de toplumsal kutuplaşma ve gerilimin olduğunu söyleyen Özilhan, art arda gelen seçimlerdeki sert ve toplumu ayrıştıran söylemlerin toplumsal huzuru bozduğunu ifade etti.

Özilhan, toplumsal uzlaşı sağlanırsa, güven ortamını tesis edilirse ve yönetim modelindeki sorunlar aşılırsa ekonomideki yapısal sorunları çözme yoluna girileceğini belirtti; bunun da aynı zamanda dış politikadaki sıkışıklığı aşmanın zeminini yaratacağını kaydetti.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren geli��meleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz