Enerjinin yeni rotası

Uzmanlara göre enerjideki bu zorlu dönemeçte “akıllı ve sabırlı” davrananlar kazanacak...

10.02.2016 15:10:020
Paylaş Tweet Paylaş
Enerjinin yeni rotası
Büyük yatırımcılar bekle gör yaklaşımında. Mevcut yatırımcılar ise krizin en az zararla atlatılması çabasında. Hatta çıkış senaryoları üzerinde çalışanlar bile var. Böyle bir ortamda ancak çok ucuza varlık kapabileceğini düşünenler yeni şirket alımı için Türkiye’ye gelir. 2016’nın daha iyi geçeceğine dair şimdilik emare yok.” Bu sözler, küresel enerji uzmanı, Global Resources Corporation Başkanı Mehmet Öğütçü’ye ait. Oysa birkaç yıl önce tablo çok netti. Rakamlar iyimser, potansiyel ve hedefler büyüktü. Zaten o nedenle enerji alanında 2008-2013 döneminde adeta yatırım patlaması yaşandı. Ancak bugünkü tablo, umulandan oldukça uzak… Son dönemde yaşanan ekonomik ve siyasi belirsizlik, oyun planlarını altüst etti. Tüm bunlara petrol ve döviz fiyatlarındaki beklenmeyen dalgalanmalar da eklenince, enerji yatırımlarının geri dönüş takvimi tamamen değişti. Tabii şirketlerin oyun planları da... Peki enerjideki büyük grupların yeni oyun planları nasıl şekillenecek? Yeni fırsatlar nerede aranacak? Enerji uzmanlarına göre önümüzdeki 3 yılda el değiştirmeler, pazardan çıkışlar ve birleşmeler sıklaşacak. Finansal durumu güçlü olmayanları ise zor günler bekliyor. Tabii her krizde olduğu gibi bu dönem de kendi içinde fırsatlar barındırıyor. En önemlisi konsolidasyonla gelen satın alma fırsatları olacak. Pazarı hareketlendirecek bir diğer unsur da özelleştirmeler. 
DENGE NEDEN DEĞİŞTİ?
Son 2 yılda enerjideki dengelerin değişmesinin ardında birçok farklı dinamik var. Bu gelişmelerde hem iç hem dış koşullar etkili. Uzmanlara göre arz fazlasını oluşturan en önemli neden ise Türkiye’nin ekonomik büyümesindeki yavaşlama. PwC Türkiye Enerji, Altyapı ve Madencilik Sektörü Lideri Murat Çolakoğlu, “Ekonomik büyümenin hız kesmesiyle beraber elektrik talebindeki büyüme de yavaşladı. Önümüzdeki 10 yıl içinde elektrik talebinin yüzde 4-5 aralığında artacağını öngörüyoruz” diyor ve devam ediyor: “Arz fazlalığı ve hidroelektrik santrallerin rezervlerinin çokluğu nedeniyle spot piyasa fiyatları düşük seyrediyor. Doğalgaz santralleri maliyetleri karşılayamadığı için kapasitenin altında çalışıyor. Üretimleri üzerinden devlete yüksek katkı payı ödeyen hidroelektrik ve rüzgar santralleri de düşük fiyatlar karşısında zor durumda kalıyor.” EFET (European Federation of Energy Traders) Türkiye Temsilcisi Burak Güler de Çolakoğlu ile aynı fikirde. “Pazardaki duraklamada en önemli faktör, Türkiye’nin büyümesinin yavaşlaması ve bunun elektrik tüketimine etkisi” diyor ve ekliyor: “Ayrıca kurdaki oynaklık hem lokal hem global yatırımları etkiliyor. Dolar pozisyonu olan şirketler, enerji ve özellikle elektrik sektörüne girmeye imtina ediyor. Son olarak yatırım için gerekli olan şeffaf piyasa altyapısının eksikliği de sıkıntı olmaya devam ediyor.” 
ARZ FAZLASI ALARMI 
Uzmanların dikkat çektiği “arz fazlası” konusu, rakamlara da yansımış durumda. 4 yıl önce 44 bin 761 MW olan toplam kurulu güç, birbiri ardına yapılan yatırımlarla 2014’te 69 bin 520’ye, 2015’te ise 71 bin 429’a ulaştı. Son dönemde neredeyse her ay birkaç santral devreye alınıyor. Ancak aynı şeyi yatırımların geri dönüşü için söylemek mümkün değil. Global Resources Corporation Başkanı Mehmet Öğütçü, yaşanan arz fazlasını, “kontrolsüz yatırım ve yetersiz fizibilite”ye bağlıyor ve ekliyor: “Ne yazık ki ülkemizde bazı yatırımlar çok ciddi fizibilite çalışması yapılmadan ‘moda’ olmasına göre yapılıyor. Enerjide de böyle bir sürü psikolojisi yaşandı. Enerji yatırımları en erken 3-5 yıl içinde sonuç veriyor. Alınan kredilerin geri ödenmesi, devletin sürekli oyunun kuralını değiştiren oynak politikalar benimsemesi, birçok yatırımcıyı hayal kırıklığına uğrattı. Beklenilen kazanç kasaya girmemeye başladı.” PwC Türkiye Enerji, Altyapı ve Madencilik Sektörü Lideri Murat Çolakoğlu ise dış koşulların da arz fazlasında etkili olduğunu hatırlatıyor: “Kur artışı bu konuların başında geliyor. Özellikle özelleştirilen elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinin yüksek miktarda döviz borcu bulunuyor. Bu şirketlerden bazılarının finansman zorluğu yaşadığını ve yatırımcı arayışında olduğunu biliyoruz.” ~KONSOLİDASYON ŞART MI?
Piyasadaki durgunluk, en çok finansal açıdan güçlü olmayan şirketleri tehdit ediyor. Uzmanlara göre bu durumda pazardan çıkışlar kaçınılmaz. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, pazarın konsolide olmamasını önemli bir sorun olarak yorumluyor. Ak’ın görüşleri şöyle:“Enerji sektöründe arz güvenliğini tehdit eden en önemli faktörlerden biri konsolidasyon eksikliği. Konsolidasyonların hızlı bir şekilde olması gerekiyor. Türk enerji sektöründe 500’ün üzerinde üretici var. Bu, çok fazla. Piyasanın yüzde 80’ini oluşturan oyuncuların sayısı 36. Oysa Fransa’da piyasanın yüzde 80’ini sadece 4, Almanya’da 3, İngiltere’de 6 şirket oluşturuyor. Enerji işinden anlayan, anlamayan pek çok oyuncu sektöre giriyor. Kilit oyuncuların belirlenmesi gerekiyor.” Yıldırım Group Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, “Konsolidasyon ve verimsiz santrallerin kapanması hem aşikar hem serbest piyasa ekonomisinin en verimli tarafı. Daha çevreci, daha verimli ve dikeyde entegre enerji şirketleri pazar paylarını artıracaktır. Bu ekonomik durum şu anda birçok gelişmiş ülkede görülüyor. Bizde de aynısının olacağını önümüzdeki 3 yıl içinde kademe kademe göreceğiz.” EFET Türkiye Temsilcisi Burak Güler de konsolidasyon beklentilerinin doğru olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Sağlıklı ve şeffaf işleyen piyasalarda, piyasayı rekabet belirler. Bu konjonktürde aslında hemen hemen her grup elindeki varlıkları çıkarmayı düşünebilir. Çünkü yatırımların devam edebilmesi ancak ve ancak sağlıklı ve öngörülebilir bir piyasa altyapısında olabilir.” 
ÇIKIŞLAR OLACAK MI? 
Sektörün önde gelen oyuncuları da pazardaki konsolidasyon eğilimi konusunda uzmanlarla aynı fikirde. Tabii büyüklerin hedefinde bu fırsatları yakalamak var. Enerjisa CEO’su Yetik Kadri Mert, “Bize değer katabileceğine inandığımız tüm fırsatları her zaman değerlendirmeye alabiliriz” diyor ve ekliyor: “Enerjisa portföyüne ilişkin hedefler ve bunların zamanlamasını belirlerken, enerji piyasasındaki talep artışı, liberalizasyonun gelişimi gibi parametreleri değerlendirerek dinamik bir portföy yaklaşımı ile hareket ediyoruz.” Limak Enerji CEO’su Birol Ergüven, “Konsolidasyon sadece Türkiye piyasasına özel bir durum değil. Rekabetin olduğu her piyasada risklerini iyi yönetemeyen ve sermaye yapısı çok güçlü olmayan şirketlerin uzun ömürlü olmasını beklememek gerekir. Önemli olan sektörün zarar görmesini engelleyecek yapısal reformları zamanında tesis etmektir” diye konuşuyor. Gama Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Sıtkı Şerifeken’in görüşleri ise şöyle: “Liberalleşme sürecini daha önce yaşayan ülkelere baktığımızda, zamanla küçüklerin elendiği bir gerçek.Küçük santrallerde gerçekleşen devir ve satın almaların artacağı konusunda hemfikiriz. Bizim elimize de satılması planlanan birçok proje geliyor. Ancak bazı santrallerin mühendislik çalışmalarına ne yazık ki gereken özenin verilmediğini görüyoruz. Bu tarz, yanlış fizibilite çalışmalarına dayanarak yatırım yapan firmaların ellerindeki varlıkları er ya da geç çıkarmak zorunda kalacakları, serbest piyasanın bir gerçeği olarak karşımıza çıkıyor.” ~KÜÇÜKLERİN İŞİ ZOR
Konsolidasyon rüzgarı ise en fazla zayıf halkaları etkileyecek. Güriş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Müşfik Yamantürk de böyle düşünenlerden. Yamantürk, “Bu işte büyüyemeyenler, oluşan elektrik fiyatları ve döviz kurunun geldiği bu noktada santrallerini satmak zorunda kalacak. Ortaklık düşünmüyoruz. İşin başından beri hiç ortaklık düşünmedik. Kendi gücümüz ve kendi imkanlarımızla ne kadar büyüyebiliyorsak o kadar büyüyeceğiz” diyor. RWE Enerji CEO’su Markus Enke, bazı önemli noktaların altını çiziyor: “Özellikle şeffaf olmayan piyasalarda konsolidasyonlardan ziyade küçüklerin elenmesinden bahsetmek daha doğru bir tanımlama olur. Nihayetinde serbestleşme seviyesinden bağımsız olarak hatta muhtemelen ters orantılı olarak, bir şirketin sektörde hayatta kalması uzun vadede ticari, finansal ve düzenleyici riskleri ne kadar kaldırabileceğine bağlıdır. Bu riskler arttıkça ilk elenecek olanlar da küçük şirketlerdir.” Boydak Enerji Genel Müdürü Gültekin Eranıl’ın yorumları ise şöyle: “Rekabetçi bir piyasa ortamında daha verimli üretim yapanlar daha başarılı olacak ve ekonomik olamayan oyuncular yerlerini birer birer daha verimli oyunculara bırakacaktır. Sektörde ölçek ekonomisi elbette çok önemli ve bir fark yaratacaktır ancak ben burada küçüklerin değil rekabetçi olamayanların eleneceğini düşünüyorum.”
YENİ FIRSATLAR NEREDE?
Tabii her krizde olduğu gibi bu dönem de hem riskleri hem fırsatları içinde barındırıyor. Limak Enerji CEO’su Birol Ergüven, “Rüzgar ve güneş ihalelerine hazırlıklarımız devam ediyor. Özellikle yenilenebilir portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz” diyor. Güriş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Müşfik Yamantürk, “Enerjideki özelleştirmelere olumlu bakıyoruz. Fiyatları makul olduğu sürece uygun gördüğümüz projelere talip olacağız. Bunları önemli fırsatlar olarak görüyoruz” diye konuşuyor. Anadolu Grubu Enerji Sektörü Koordinatörü Tuğban İzzet Aksoy, “Enerji üretiminin devlet elinden çıkarak özel sektörün bu alanlarda varlığını artırmasının yaratacağı rekabet ortamı, tüketiciye yarar sağlayacaktır. Enerji alanında fizibilitesini yaptığımız ölçüde yeni yatırım fırsatlarını değerlendirmeyi sürdüreceğiz” diyor. Yıldırım Group Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım’a göre önümüzdeki dönemin fırsatları arasında yeni nesil santraller de öne çıkacak. Yıldırım, “Ekonomik ömrünü doldurmuş olan mevcut üretim filosu devre dışı kalacak. Daha verimli ve çok daha hızlı devreye girip çıkabilen doğalgaz kombine çevrim santrali yatırımlarına fırsat doğacak” diyor.

SABANCININ ENERJİ PLANI
YETİK KADRİ MERT / ENERJİSA CEO'SU
2.500 MW KURULU GÜÇ 

Enerjisa olarak yüzde 58’i yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşan 2.500 MW kurulu gücümüzle Türkiye’nin en büyük serbest üreticisi konumundayız. 2016 için ise 82 MW’lık Yamanlı ve 62 MW’lık Doğançay hidroelektrik santrallerimiz ve 600 MW kurulu güce sahip olacak Bandırma II Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali’mizi devreye almaya planlıyoruz. 
DEĞERLİ FIRSATLAR 
Türkiye’de elektrik sektörü çok hızlı bir büyüme gösterdi. Bu büyüme dahilinde sektör çok değerli fırsatlar ve potansiyel barındırıyor. Fakat bu fırsatların ülkemiz ve kamu yararına kullanılması için sektörün daha verimli, rekabetçi ve sürdürülebilir bir forma ulaşması için liberalizasyon adımlarının tamamlanması gerekiyor. 
ÖNCELİĞİMİZ NE? 
Enerjisa’nın üretim faaliyetlerinde önceliği, varlıklarını sektörün ihtiyaçlarına göre en etkin şekilde yönetebileceği dinamik ve esnek bir yapıya sahip olmaktır. Bu kapsamda, portföyümüz içinde değer katacak çalışmalar olursa değerlendirmeye alıyoruz. Enerji kaynakları bakımından çeşitlendirilmiş, dinamik ve yüksek verimli üretim portföyü stratejilerimizle uyumlu olan, portföyümüze değer katabilecek tüm fırsatlara bakıyoruz.
~5 DEVIN YENI OYUN PLANI
ANADOLU’NUN PLANI

Anadolu Grubu Enerji Sektörü Koordinatörü TUĞBAN İZZET AKSOY, hedeflerini şöyle özetliyor: “Rekabetçi ve dengeli bir portföy hedefliyoruz. Özellikle Gürcistan’da yeni hidroelektrik santrali projelerini araştırıyor ve inceliyoruz. Yeni elektrik ticareti alternatiflerini değerlendireceğiz. Ülkemizde ve komşu ülkelerdeki enerji ihtiyacına cevap verecek yatırımlara odaklanacağız.”
AKFEN ÇEŞİTLENECEK
Toplam kurulu gücü 204 MW olan Akfen’in yatırımlarını holdingin CEO’su SÜHA GÜÇSAV anlatıyor: “Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları açısından önemli yatırım fırsatları mevcut. Uzun vadede büyümenin süreceğini düşünüyoruz. Yatırımlarımız şimdiye kadar ağırlıklı olarak hidroelektrik üzerine kuruluydu. Yatırımlarımızı çeşitlendirerek büyütmeyi hedefliyoruz.”
AK ENERJİ TAKİPTE
“Enerji özelleştirmelerini, ihaleye çıkan santralleri ve yeni satın alma ve ortaklık imkanlarını yakından takip ediyoruz” diyen Akenerji Genel Müdürü AHMET ÜMET DANIŞMAN, planlarını şöyle açıklıyor: “Fırsatları, portföy yapımıza ve mevcut stratejimize uyum çerçevesinde değerlendiriyoruz. Ancak sektöre yapılacak her türlü yatırım için öncelikli olarak belirsizliklerin ortadan kalktığı güvenilir ve öngörülebilir bir yatırım ortamının oluşması gerekiyor.”
ZORLU GÜNEŞE DÖNDÜ
Zorlu Enerji ise güneş enerjisine odaklanmayı planlıyor. Şirketin genel müdürü SİNAN AK, “Konya’da 18 MW’lık güneş enerjisi lisansımız bulunuyor. Lisanslı GES projeleri önceliğimiz. Yurtiçindeki gücümüzün yüzde 61’ini, toplam kurulu gücümüzün yüzde 49’unu yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlıyoruz. Önümüzdeki dönemde yüksek potansiyel gördüğümüz güneş enerjisi gündemimizin yoğunluklu maddesi olmaya başlayacak” diyor.
GAMA NE YAPACAK?
Gama Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü SITKI ŞERİFEKEN, şunları söylüyor: “2016 sonrasında portföyümüzü çeşitlendirerek yenilenebilir enerjiye daha fazla ağırlık vermek istiyoruz. Öncelikle mevcut rüzgar santrallerimizde ufak kapasite artışlarına müteakip, 45 MW gücündeki Kırkağaç RES projesini hayata geçirmeyi planlıyoruz. Satın almalar konusunda ise küçük ve orta ölçekli yenilenebilir enerjiye dayalı, üretime geçmiş santrallerle ilgileniyoruz.”

4 EĞİLİM ÖNE ÇIKIYOR
1 DOĞALGAZ DÜŞÜŞTE! 

Enerji uzmanlarına göre önümüzdeki dönemde doğalgaz yatırımlarına ilgi azalacak. EFET Türkiye Temsilcisi Burak Güler’in yorumları şöyle: “Doğalgaz santrallerinde fırsatların azalacağını düşünüyorum. Yenilenebilir enerjiye yatırımların YEK üzerinden dolar olarak elektrik satışını garantiye alması bu yıl 2015 ve 2016’da doların artışından dolayı iyi gözüküyor. Bu durum orta ölçekli yatırımcılar için iyi olabilir.” 
2 SATANLAR OLACAK 
KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Ayhan Üstün, maliyetleri artan ve TL cinsinden satış fiyatları düşen doğalgaz santrallerinin limitli üretim gerçekleştirdiğine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Elektrik dağıtım alanında hareketli günler bekliyoruz. Kur değişikliklerinden etkilenen veya ana iş alanı elektrik dağıtımı olmayan grupların sektörden çıkmak için satış arayışları içinde olacağını tahmin ediyoruz.” 
3 HES’LER HÂLÂ GÖZDE 
Enerji piyasası uzmanları, yatırımcıların HES’lere ilgisinin süreceğini öngörüyor. Gama Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Sıtkı Şerifeken de aynı konuya dikkat çekiyor: “Özelleştirme kapsamında HES’lerin satışı, bu alana yatırım yapmak isteyen firmalar açısından kısa vadede kurulu güç artışı için önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Ülkedeki bürokratik engellerin azaltılması durumunda daha çok yabancı yatırımcının ülkemize ilgi göstereceğini düşünüyoruz.”
4 YABANCI İLGİSİ SÜRER 
Uzmanlara göre yabancı ilgisi de sürecek. ERG-Verbund ortaklığının Afşin Elbistan’a, Enel’in Osmangazi elektrik dağıtım ve perakende şirketlerine talip olması buna örnek. Fransız EDF yeni yatırımlar planlarken, Çinli Shanghai Electric de Osmangazi ile ilgileniyor PwC Türkiye’den Murat Çolakoğlu, “Ekonomik büyümenin yavaşlaması yatırım iştahını etkiler. Ancak Avrupa’daki büyük enerji ve altyapı şirketleri, kendi piyasalarındaki zorluklar nedeniyle Türkiye’yle ilgilenmeye devam eder” diyor.

MEHMET ÖĞÜTÇÜ GLOBAL RESOURCES CORPORATION BAŞKANI 
RİSKLERE DİKKAT!
İYİ OKUYAN KAZANIR 

Son yıllarda dünya enerji düzeninde hem arz hem talep haritası değişti. 2035’e kadar enerji ve onunla bağlantılı altyapı sektörü için 47 trilyon dolarlık yatırım yapılması gerekiyor. Yakıt türleri değişiyor. Bu dinamikleri okuyup, anlayıp mevcut işlerimize, gelecek planlarımıza nasıl yansıyacağını ortaya koymak önemli. 
YENİ KURALLAR 
Demografik oynamalar, kentleşmenin hız kazanması, orta sınıfın yükselmesi gibi nedenlerle küresel enerji dinamikleri durulmuyor. Eski oyuncuların yazdığı ‘oyunun kuralları’ artık tedavülden kalkıyor. Oyuncuların sahnedeki yeri, rolleri değişiyor. Yeni oyuna uygun esnek, yaratıcı politikalar geliştirmeyenler oyun dışında kalacaklar.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz