MADENCİLİKTE ENGEL SAVAŞI
Madencilik sektöründe son dönemde önemli sıkıntılar var. Maden fiyatlarındaki gerilemeni yanı sıra bürokratik uygulamalar sıkıntının ana sebebi. Sektör oyuncuları,
mevcut durumun farklı uygulamalarla aşılabileceğini
düşünüyor.
Sektöre en büyük yatırımı yapan isimlerden Saray
Halı’nın sahibi Necati Kurmel de bu noktada görüş belirtiyor.
Madencilikteki izinlerin Başbakanlığa bağlandığı
kararnamenin kaldırılması gerektiğini ifade eden Kurmel,
“Dünya emtia fiyatlarında süregelen gerilemeden etkilenen, iki yıla yakın fiilen dondurulan maden ve
orman izinleri sonucu arama ve işletme faaliyetleri kısıtlanan
pek çok işletme bugün değil kâr etmek, faaliyetlerini
dahi sürdürmekte zorlanıyor, çoğu ocak kapanıyor”
diyor. Kurucusu olduğu Adana Aladağ’daki krom
işletmeleri Akmetal ve Pınar AŞ’nin krom fiyatlarının 300
doların altına gerilemesi ile döndürülemez hale geldiğini
söylüyor. Bugünkü yapı nedeniyle yabancı yatırımcının
da Türkiye madenciliğine ilgisinin tamamen
kesildiğini dile getiren Kurmel’in tavsiyesi ise
bürokratik engellerin kaldırılması.
ÇELİK AKTİF PAZARLAMA PEŞİNDE
Türkiye 2012 yılında çelik üretiminde 35,9
milyon tonluk üretim ve 19,8 milyon tonluk
ihracat rakamına sahipti. Üretimde dünya
8’incisi ihracatta dünya 7’ncisiydi. 2015 yılında
31,5 milyon tona düşen üretim miktarı ile
dünya sıralamasında 9’unculuğa, 16,1 milyon
tona inen ihracatla da 10’unculuğa geriledi.
Rakamlardaki bu düşüşün öncelikli olarak
Çin’in büyümesindeki daralmadan kaynaklandığını
belirten Çelik İhracatçıları Birliği
Başkanı Namık Ekinci, yurtiçinde de düşük maliyetli
ve yüksek katma değerli ürün üretememekten dolayı
sektörde ithalatın artış gösterdiğini söylüyor. Ekinci sözlerine
şöyle devam ediyor: “Bu durumdan dolayı 2015
yılında bir önceki yıla göre yüzde 40 artışla 20,6 milyon
ton yarı mamul ve nihai mamul ithalatı gerçekleştirdik.
Bu durumun sonucu olarak da üretim kısmalarına gittik
hatta tesis kapanmaları yaşadık.”
Ekinci, sektörün beklediği atılımı yaşaması için ise
yeni bir yol haritasının şart olduğunu düşünüyor. Birçok
şeyi farklı yapmayı gerektiren bu yol haritasını şöyle tanımlıyor:
“Hammadde kaynakları etkin kontrol edilmeli
ve daha aktif pazarlama yapılmalı. Yüksek katma değerli
ürün üreten tesislere sahip olunmalı. Stratejik yatırımlarda
ve ticarette AR-GE’ye gereken önemin verilmesi gerekli.
Profesyonel yönetime ağırlık verilmesi de önemli.”