Enerjide güneş ve rüzgar, tekstilde pamuk, polyester elyaf ve teknik tekstil, lojistikte depolama, kimya sektöründeyse petrokimya tesisleri yatırımda açık olan alanlar olarak öne çıkıyor...
Ayçe Tarcan Aksakal
Tüm sektörleri yakından etkileyen sanayideyse robotlu otomasyon yatırımına ihtiyaç var. Sektör uzmanlarına göre yatırım açıklarının kapatılmasıyla önemli bir ivme yakalanıp sektör cirolarının ortalamada yüzde 30 ila 60 arasında artması beklenebilir. Sektör ihracatlarında da yüzde 50’lere varan büyüme olası…
Merkez Bankası’nın verilerine göre kapasite kullanım oranı temmuzda haziran ayına göre sadece 0,3 puan arttı. Özellikle dayanıksız tüketim mallarında kapasite kullanımında gerileme görülüyor. İş insanları da kapasite kullanım oranında yaşanan soruna işaret ediyor ve finansman sıkıntısı nedeniyle ihtiyaç duyulan yatırımları yapamadıklarını belirtiyor. Hazır giyim ve tekstil sektörünün yüksek enflasyon, kur baskısı, işçilik ve enerji maliyetleri gibi pek çok sorunla boğuştuğunu söyleyen Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, “Müşterilere fiyat vermekte zorlandığımız için alamadığımız siparişler olabiliyor. Bu ortamda ihtiyaç duyduğumuz yatırımların gündeme alınması biraz zor” diyor. Sadece hazır giyimde değil tekstilden enerjiye, kimyadan bilgi teknolojilerine kadar hemen her sektörde kritik alanlardaki yatırım açığı artıyor. Yatırım açığı yaşanan alanlar ise farklılık gösteriyor: Enerjide güneş ve rüzgarda, kimyada petrokimya tesislerinde bu açık kendini hissettiriyor. Otomotivde mobilite, elektrikli araç ve şarj istasyonları alanında boşluk sıkıntı yaratıyor. Sanayi sektöründe robotlu otomasyon yatırımlarına, endüstriyel mutfak ürünlerindeyse pizza fırını taşı, buzdolabı kompresörü yatırımlarına ihtiyaç var.
AÇIĞI KAPATMA MALİYETİ
En fazla yatırım açığının bulunduğu sektörlerin başında gayrimenkul, enerji, kimya, sanayi, hazır giyim, tekstil, bilgi teknolojileri ve iletişimi sektörleri geliyor. Gayrimenkul sektöründe en büyük yatırım ihtiyacını kentsel dönüşüm ve niteliksiz konutların yenilenmesi oluşturuyor. Deprem felaketi öncesinde yaklaşık 4 milyon adet konutun yenilenmesi gerekirken depremle buna en az 650 bin konut daha eklendi. Türkiye’de yıllık konut üretiminin yaklaşık 500 bin seviyesinde olduğunu söyleyen Cushman & Wakefield TR International Yönetim Kurulu Başkanı Tuğra Gönden, “Sadece deprem bölgelerine yönelik ve kentsel dönüğüm amaçlı üretim yapılsa bile mevcut ihtiyacı karşılamak en az 10 yıl sürer” diyor. Sektördeki en büyük yatırım açığının nitelikli ve depreme dayanıklı konutların kısa sürede üretimi sağlayacak teknolojiler alanında olduğunu belirten Gönden, 5 milyon konut üretiminin sadece inşaat maliyetinin en az 400 milyarı bulduğunu belirtiyor. Gönden, “Yıllık 500 bin konut üretiminin prefabrikasyon yöntemiyle yapılması için yaklaşık 2-3 milyar dolar civarında teknoloji yatırımı gerekiyor” diyor. Son dönemde sektörde arsaya ulaşım ve girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı ciddi sorun yaşandığını söyleyen Artaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, “Sektörel anlamda en büyük yatırımın, bu sıkıntıların ortadan kaldırılması için yapılması gerektiğini düşünüyoruz” diyor. Çetinsaya, yarım kalmış projeleri de yeniden sisteme dahil ederek ciddi bir konut arzının sağlanabileceğini belirtiyor. Modüler inşaat pazarının dünyada geçen yıl 91 milyar dolar olduğunu ve 5 yılda 120,4 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini söyleyen Turner International Başkan Yardımcısı & Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç da sektörde modüler inşaat ve yeşil bina üretimi konusunda ciddi yatırım açığı bulunduğunu belirtiyor. Kılıç, “Türkiye’de kentsel dönüşümle yenilenmesi planlanan yaklaşık 7 milyon hanenin yeşil bina olması 500-800 milyar dolar enerji tasarrufu sağlayabilir” diyor.
STRATEJİK YATIRIM ALANLARI
Sadece gayrimenkul ve inşaatta değil kimyadan otomotive tekstilden gıda ve enerjiye kadar pek çok sektörde stratejik alanlarda yatırım açığı var. Örneğin, tüm alanlara girdi sağlayan sektörlerin başında gelen kimya sektörü, yüzde 70 oranında dışa bağımlı durumda. Bu oran plastikler ve mamullerindeyse yüzde 90’ı buluyor. Kimya sektöründe ithalatın önüne geçmek için petrokimya yatırımlarının önemli olduğunu söyleyen İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Türkiye’de 5 tane daha petrokimya yatırımına ihtiyacımız var” diyor. Tekstilde başta pamuk olmak üzere bazı elyaf tipleri ve teknik tekstilde yatırım ihtiyacı bulunduğunu söyleyen Kipaş Holding Başkan Yardımcısı ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz de Türkiye’nin yıllık pamuk tüketiminin 2 milyon ton olmasına karşın üretiminin 800 bin ton civarında olduğunu vurguluyor. Doğal elyaflara olan talebin artmasıyla pamuğun daha fazla üretilmesine ihtiyaç olduğunu söyleyen Öksüz, “Son dönemde polyester elyaf yatırımları artsa da hala iç talebi karşılayacak seviyeye ulaşmadı” diyor. Öksüz, teknik tekstil tarafındaki yatırım açığının kapatılması halinde bu alandaki ihracatın 5 milyar doları geçeceğini söylüyor. Otomotivdeyse dünyada hızla pazar payını artıran elektrikli araçlar ve buna bağlı ürünlerde yatırım açığı yaşanıyor. Sektörde hibrit ve elektrikli araçlar alanında daha fazla yatırıma ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Europcar Türkiye CEO’su Fırat Fidan, “Elektrikli araç kullanımının artmasıyla hızlı şarj sistemleri ve istasyonlar da yatırım yapılması gereken alanlar arasında” diyor.
DİĞER SEKTÖRLERDE DURUM NE?
Enerjide sektöründe özellikle yenilenebilir enerji tarafında yatırım açığı dikkat çekiyor. Türkiye’de çok ciddi rüzgar enerjisi yatırım potansiyeli bulunduğunu söyleyen Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, “Türkiye’nin rüzgarda toplamda 200 bin megavata yakın potansiyeli var. Ancak halen 11 bin 640 megavat seviyesinde bulunmak bizi bu alanda daha fazla mesafe yol kat etmek için hırslandırıyor” diyor. Sektörün yılda en az 3 gigavat yeni kurulu gücü gerçekleştirecek kabiliyette olduğunu söyleyen Erden, bunun için yılda 3,6 milyar Euro yatırım gerektiğini belirtiyor. Erden, ayrıca enerji depolama, hidrojen ve deniz üstü rüzgar gibi yeni alanlarda da yatırım açığının olduğunu ifade ediyor. Bilişim sektöründeyse en fazla yatırım açığı erken aşama teknoloji girişimleri, veri merkezi, enerji ve telekom altyapılarıyla nitelikli insan kaynağı alanında bulunuyor. TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, “Erken aşama teknoloji girişimlerinden 100’üne yatırım yapılsa 5 yılda en az 20 milyar dolar değerinde şirketler yaratmış oluruz” diyor. Tombalak, sektörün yıllık 5 milyar dolar ek ihracat rakamına ulaşacağını da söylüyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) alanında hızlı katma değer üretebilmesi için yatırım yapması gereken alanın daha çok yazılım sektörü ve insana yatırım olduğunu söyleyen Index Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Datagate Genel Müdürü Salih Baş da sektörde ağırlıklı mikro işlemci ve ekran üretimi gibi büyük yatırım alanlarında yatırım yapılmasına ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. Baş, “Son yıllarda yabancı akıllı telefon markaları Türkiye’de üretim yapmaya teşvik edilse de çok başarılı sonuçlar alınmadı” diyor.
YENİ NESİL İHTİYAÇLAR
Pek çok sektörde yeni nesil yatırım ihtiyacı var. Yeni nesil kümelenme alanlarına yatırım yapılması gerektiğini söyleyen Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Dursun, bu açığı kapatmak için ilk etapta 150 milyon dolarlık yatırıma ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Makine yatırımının verimsizlik oluşturduğunu buna karşın yeni fabrika yatırımına ihtiyaç duyduklarını söyleyen Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Başkanı Güçlü Kaplangı, “Türkiye’de pizza fırını taşı, buzdolabı kompresörü üretilmiyor. Bu alanda yatırım açığı var” diyor. Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy ise unda teknolojik yeniliklere yönelik revizyon yatırımlara ihtiyaç duyduklarını söylüyor. Büyümedeki en büyük sorunlarının yetersiz bağlama yeri olduğunu söyleyen Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkanı Murat Bekiroğlu, “Sektörde marina ve barınma maliyetini düşürebildiğimiz ölçüde yurt içinde tekne sahipliği artar” diyor. Marina yatırımlarının artmasının sektörün ciro büyümesini yüzde 100’e yakın artıracağını söyleyen Bekiroğlu, “Marina kapasitesini en az yüzde 50 oranında artırmamız, Türkiye’nin hem yat üretiminde hem yat turizminde dünyada ilk 3’te yer almasını sağlar” diyor.
HAMMADDE YATIRIMI
Pek çok sektörde en önemli yatırım açıklarının başında yerli hammadde yatırımı bulunuyor. 18 milyar dolar üretim büyüklüğüne sahip mobilya, ağaç ve ahşap eşya sektörü doğrudan ve dolaylı olarak 1 milyon kişiyi istihdam ediyor. Toplam ihracat hacmi 6 milyar dolar olan sektör, dış ticaret fazlası veren nadir sektörler arasında yer alıyor. Sektörde yatırımların önünün açılması ve ihracat artması için yerli odun arzının artırılması ve fiyatların yabancı rakiplerle rekabet edebilir konuma getirilmesi gerektiğini söyleyen MDF ve Yonga Levha Sanayicileri Derneği Başkanı Haluk Yıldız, “Sektörümüzün üretim hacmi yurt içi tüketimini fazlasıyla karşıladığı için iç talebe yönelik yeni yatırım ihtiyacı bulunmuyor” diyor. Hammadde ihtiyacı demir ve demir dışı metaller sektöründe de yaşanıyor. Sektörde hammaddede yerli üretimin talebi karşılamadığını söyleyen İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “Geçen yıl sektör olarak 3,85 milyar dolar dış ticaret açığımız bulunuyordu. Bunun önemli bir kısmı hammadde teminiyle ilgili” diyor. Sektörde LME onaylı depolama yatırımlarına da ihtiyaç olduğunu söyleyen Tecdelioğlu, bu alandaki yatırımların sektörün ithalatında önemli bir maliyet oluşturan primlerin aşağıya düşmesini sağlayacağını ifade ediyor.
BÜYÜMEYE KATKI
Yatırım açığının olduğu alanlarda yapılan stratejik yatırımlar sektörün ciro büyümesi ve kârlılığına olumlu katkı sağlıyor. Aynı zamanda ihracatını artırıyor. Teknoloji ve otomasyon temelli yatırımların yapılmasının sektörde en az yüzde 20-30 bandında ciro büyümesi sağlayacağını söyleyen Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, 5 yıllık dönemdeyse bu yatırımların sektörün toplam cirosunu en az yüzde 30-40 büyüteceğini belirtiyor. Deri ürünleri üretiminde kapasite artışını sağlayacak en az iki organize sanayi tesisine ihtiyaç olduğunu söyleyen Uluslararası Deri Sanayicileri Konseyi (ICT) Başkanı ve Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner, “Gerekli organize sanayi bölgeleri yatırımlarının yapılması halinde her yıl en az yüzde 10 büyüme gerçekleşir” diyor. Uyguner, bu sayede 5 yılda 2 milyar dolar sektör ihracatının en az 3 milyar dolara ulaşacağını belirtiyor. Yatırım hedeflerine ulaşılması halinde sektörün toplam cirosunun 4 katına çıkabileceğini söyleyen İDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca da istihdamının 4 katına, ihracatın ise 3 katına çıkacağını ifade ediyor. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, önümüzdeki 5 yılda sektörde ihtiyaç duyulan yatırımların yapılması halinde ihracatlarının yüzde 50 büyüyeceğini söylüyor. Taycı, “Yatırım açığının kapanması 13 milyar dolarlık ihracatımızı 19,5 -20 milyar dolar bandına taşıyabilir” diyor. Yeni yatırımların büyümeye pozitif katkı yaptığını belirten ARMATÜR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan da sektördeki yatırım açıklarının kapatılmasıyla ihracat birim fiyatını 6,2 dolardan 10 dolar seviyesine çıkarabileceklerini söylüyor. Turhan, “Pazarın ileriye yönelik yüzde 25 büyüyeceğini tahmin ediyoruz” diyor.
“YÜZDE 30-40 ARTIŞ SAĞLAR” ŞENOL ŞANKAYA YEŞİM GRUP CEO’SU TEKNOLOJİK ALTYAPI Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde şu anda teknolojik altyapı yatırımlarında açık var. Endüstri 4.0 uygulamalarıyla ilgili kat etmemiz gereken epey yolumuz olduğu aşikâr. Ayrıca yalın üretim, verimlilik ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlar alanında da geniş ölçekli yatırım programları yürütmesi gerekiyor. ZOR DÖNEM Hazır giyim ve tekstil sektörleri şu an yüksek enflasyon, kur baskısı, işçilik ve enerji maliyetleri gibi faktörlerin yol açtığı sorunlarla boğuşuyor. Müşterilere fiyat vermekte zorlandığımız için alamadığımız siparişler olabiliyor. Sektör temsilcileri neredeyse kârsızlığı göze alarak yol almak durumunda. YATIRIMLAR ERTELENİYOR Böylesi bir ortamda teknoloji temelli yatırım programlarının gündeme alınması biraz zor gibi görünüyor. Ancak gelecekte olası bir iyileşme ortamını uygun kapasite ve teknolojik altyapıyla yakalayabilmek adına bu tür yatırımlar ertelenmemeli. Pek çok firma teknoloji yatırımı yapmayarak en az yüzde 30-40’lık bir büyüme ve verimlilik artışı potansiyelinden mahrum kalıyor. |
“DEPO AÇIĞI CİDDİ BOYUTTA” NİLGÜN KELEŞ SERTRANS LOGISTICS YÖNETİM KURULU BAŞKANI SAYI YETERSİZ E-ticaretin beklenmedik hızlı yükselişiyle lojistik sektöründe ciddi bir depo açığı doğdu. Sektör şu anda depolama kapasitesinde üst sınıra dayanmış durumda. Kuzey Marmara Bölgesi’nde mevcutta kiralanabilir depolama alanı yok denecek kadar az. Limitli sayıda olanların da lojistik altyapıları operasyona ve mevzuata uygun olmayabiliyor. Mevcutta depolama alanında yapılan ciddi yatırımlar var ancak bu yatırımların ayağa kalkması en az 2-3 yıl sürecek. YÜKSEK MALİYET Depolama yatırımları oldukça yüksek maliyetli yatırımlar. Arsa maliyetleri hariç standart bir depoda sadece metrekare başına inşaat maliyeti 350-450 dolar. Biz de e-ticaretteki büyümenin etkisiyle depolama metrekaresinde son iki yılda yüzde 100 büyüme gerçekleştirdik. 2021 yılında 70 bin metrekare bandında olan depolama metrekaremiz, bugün 140 bin metrekareyi geçti. 2025’e kadar depolama metrekaremiz 300 bin metrekareyi geçecek. HEDEF 30 MİLYAR DOLAR Türkiye, uluslararası lojistik gelirlerini 2025’te 20, 2030’da 30 milyar dolara yükseltmeyi amaçlıyor. Depo yatırımlarının hızla tamamlanması halinde bu hedeflere daha erken ulaşarak dünya lojistik sektöründe istediğimiz noktaya gelebiliriz. Türkiye’nin lojistik alanında yaptığı her yatırım, dünya ticaretindeki rekabet gücünü artırır. |
“600 MİLYON DOLAR KAYNAK LAZIM” HAKAN AYDOĞDU TEZMAKSAN GENEL MÜDÜRÜ ROBOT YATIRIMLARI Sektörümüzde robotlu otomasyon ve MES programları yatırım ihtiyacı var. Bu iki alan hem bulunamayan ve her gün çığ gibi büyüyecek nitelikli ara iş gücü hem kol gücü gerektiren iş gücü sorununu çözebilir. Aynı zamanda bu yatırımlar yüzde 30’lara varan verim sağlıyor. Yatırımın geri dönüşünü de bir yıldan aza indirgiyor. YÜZDE 30 KAYNAK Yaklaşık 2 milyar dolarlık makine yatırımının yüzde 30’luk kısmını robotlu otomasyonlara ayırmalıyız. Bu da yıllık 600 milyon dolarlık kaynak demek. Robotlu otomasyon yatırımlarını gerçekleştirirsek aslında israfı da önlemiş, ithalatı da ikame etmiş oluyoruz. Bu sayede yeni iş kollarıyla istihdamı, verimliği ve kârlılığı artırarak sağlanan enerji tasarrufuyla üretimlerimizi sürdürülebilir kılabiliriz. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?