IC Holding CEO’su Can Çaka, yeni görevinde ilk kez Capital’e konuştu. Gruba geçiş öyküsünü, hedeflerini ve bu hedeflere kendilerini ulaştıracak yol haritasını paylaştı...
Nilüfer Gözütok Ünal
IC Holding’de geçtiğimiz ay CEO’luk koltuğuna 6 aylık hazırlık sürecinin sonrasında Can Çaka oturdu. Çaka ile birlikte grubun yeni yolculuğu başladı. Bu dönemde 6 ana iş kolunda büyümesini sürdürürken yeni alanlara da giriş yapmayı planlayan grup, coğrafi olarak genişlemeye odaklanacak. Yurt dışında daha fazla büyüme istekleri olduğunu belirten IC Holding CEO’su “Kendimizi sınırlandırmıyoruz ama Orta Doğu, Balkanlar ve Uzak Doğu bizim için fırsat alanları” diyor. Yeni yapacakları atılımların geleceklerine yön vereceğini dile getiren Çaka hedeflerini, “Daha çevik, daha verimli ve daha kapsayıcı olmak için dönüşüyoruz” diyerek açıklıyor.
IC Holding’de geçtiğimiz ay CEO’luk koltuğunda önemli bir değişim oldu. Anadolu Grubu’nda 26 yıl görev alan, son olarak Anadolu Grubu Bira Grubu Başkanlığı ve Anadolu Efes CEO’luğunu yürüten Can Çaka, IC Holding’de CEO’luk görevini Murad Bayar’dan devraldı. 20 bini aşkın çalışanı ve 5,5 milyar dolarlık cirosuyla Türkiye’nin en büyük gruplarından biri olan IC Holding’de göreve gelir gelmez de önemli bir dönüşüm için düğmeye bastı. Çaka’nın liderliğinde grup; inşaat, altyapı, enerji, turizm ve sanayi odaklı yapısına ilk olarak gayrimenkulu ekledi. Bundan sonra da sektörel çeşitlendirme vizyonuyla hareket edecek olan IC, yeni işlerle portföyünü zenginleştirecek. Coğrafi olarak da genişlemeye odaklanacak. Türkiye dışındaki işlerin hacmini ve portföy içindeki yerini artırmak istediklerini belirten Can Çaka, “Türkiye odağımızı da koruyoruz. Bu hiçbir zaman değişmeyecek ama daha fazla yurt dışında büyüme isteğimiz var” diyor. Yeni işlerin toplam gelirdeki payını yüzde 10’a çıkarma hedefiyle yol aldıklarını dile getiren Çaka, “Bu dönemi dönüşüm çağı olarak tanımlamak mümkün. Daha çevik, daha verimli ve daha kapsayıcı olmak için dönüşüyoruz” diye konuşuyor. IC Holding CEO’su Can Çaka, yeni görevinde ilk kez Capital’e konuştu. Gruba geçiş öyküsünü, hedeflerini ve bu hedeflere kendilerini ulaştıracak yol haritasını paylaştı.
26 yıl Anadolu Grubu’nda birçok önemli sorumluluk aldıktan sonra 6 ay önce IC Holding’e geçtiniz, teklif nasıl geldi?
Bu teklifle ilgili sizi heyecanlandıran ne oldu? Zor soru. 26 yıl bir yerde çalıştıktan ve onun büyük bir kısmında organizasyonda çok büyük bir değişime önderlik ettikten sonra yapılabilecek her şeyi yaptığımı, söylenecek her şeyi söylediğimi hissetmeye başlamıştım. Yeni bir şey söylemek, yeni bir şey yapmak, yeni bir şey üzerinde çalışmak hissiyatı içerisindeydim. O sırada IC Grubu’yla, Fırat Çeçen Bey ile yolumuz kesişti. Onun aklındakiler, grubun geleceği, vizyonu ve yapmak istedikleriyle ilgili konuştuk. Ardından şu anda yönetim kurulu üyemiz olan Murad Bayar’dan grubun bugüne kadar yaptıklarını öğrendim. Hayata geçirdikleri eserleri tanıdım. Grubu tanıdıkça kurucumuz İbrahim Bey ile başlayan, sıfırdan yeni bir şey yaratma duygusuna hayranlıkla şahit oldum. Burada bir vizyon, bugüne kadar gelmiş 55 yıllık köklü bir kurum var. Bir başka meydan okuma var. Yeni bir adım atmak istiyorlar. Benim hikayeme de çok uyuyor. 26 yıl önce kapısından girdiğim Anadolu Grubu’nda, Türkiye odaklı Anadolu Efes’i bölgesel ölçekte önemli bir yere getirdik. Burada da yurt dışında büyüme, yeni alanlara girme gibi bir vizyonu emekli olmadan önce bir kez daha hayata geçirmek istiyorum.
IC Holding dediğimizde karşımızda nasıl bir yapı var? Toplam kaç sektörde faaliyet gösteriyor?
IC Grubu’nda inşaat, altyapı, enerji, turizm, sanayi ve gayrimenkul alanlarında faaliyet gösteriyoruz. Burada altı aylık bir devir teslim döneminde yeni yapıya hazırlanmak için müthiş bir zaman geçirdim. Bu süreç, kurumsal dönüşümü başarılı bir şekilde yönetme hedefimde bana büyük bir katkı sağladı. Bir dönüşümden, gelişimden bahsetmeden önce, biz neyiz, kimiz, neyi iyi yapıyoruz, nerelerde eksiğimiz var, iyi yaptıklarımız üzerine neyi inşa edebiliriz sorularına yanıt vermek çok önemli.
Peki bu sorulara nasıl yanıt verdiniz? Kendinize nasıl bir yol haritası belirlediniz?
Bizi başarılı kılan, bizi biz yapan neler var onlara odaklanmaya karar verdim. Çalışma arkadaşlarımı iyi anlamaya odaklandım. Liderlerin birinci görevi iyi liderler yetiştirebilmektir. IC Holding’de bir dönüşüm süreci başlatıyoruz ve bu sürecin merkezinde insan olacak. Değer bilen liderliği önemsiyorum. Burada anlatmaya da dinlemeye de çok hazır bir ekip buldum. Tabii ki bugünkü süreçler, yürüyen işler çok önemli ama daha da önemlisi geleceği tanımlamak. Burada çok iyi bir mühendislik birikimi oluşmuş. Bunu sahaya indiren, yaptığımız eserlerde kullanan mükemmel bir ekip var. Bugüne kadar yapılmışın üzerine daha büyük bir tuğla koyarak daha büyük bir esere götürme amacı var.
Hedefleriniz neler?
Beş yıllık bir plan yapmaya çalışıyoruz. Sektörel çeşitlendirme yapma vizyonumuz var. İnşaat, altyapı ve enerjide güçlüyüz ama biz bunlara yeni işler de katarak portföyümüzü zenginleştirmek istiyoruz. Birinci öncelik bu. İkinci öncelik, coğrafi bir genişleme. Türkiye dışındaki işlerimizin hacmini ve toplam portföyümüzün içindeki yerini artırmak. Tabii ki mevcutta var olan işlerimizi de büyütmek istiyoruz. İnşaatta sürekli yeni projeler, yeni eserler için koşturuyoruz. Enerji tarafında odağımızda yenilenebilir enerji var.
Planlama bitti mi, devam ediyor mu?
Şu anda üzerinde çalışıyoruz. 1-1,5 yıl sonra bir araya geldiğimizde, “O gün bunları planlamıştık. Bunları hayata geçirdik” diye konuşabileceğimiz bir ortamın oluşması için çalışıyoruz.
Şu an IC Holding’in 6 ana sektörü var. Bu sektörlerin cirodaki dağılımı nedir? Burada hedefiniz nedir?
Kurucumuz İbrahim Bey’in hikayemizi başlattığı alan inşaat sektörü. İnşaatın yanı sıra altyapı yönetimi, enerji, turizm, sanayi ve yeni eklemeye çalıştığımız alan olan gayrimenkul ile altı ana alandayız. Ciromuzun yüzde 55’i inşaat projelerimizden sağlanırken bunu altyapı işletme ve enerji sektörleri takip ediyor. IC Grubu, bugün yurt dışında da birçok ö- nemli esere imza atmış durumda. Halen de yurt dışında büyümeye devam ediyor. 2024 hedefimiz yüzde 18 büyümeyle 5,5 milyar dolarlık bir ciro. Yıl sonu hedeflerimize paralel olarak ilerleyen bir süreç içindeyiz.
Grubun büyümesi nereden geliyor?
Büyüme ağırlıklı olarak inşaat ve altyapı projelerinden ve bu sektörlerde coğrafi genişlemeden geliyor. Diğer yandan son beş yılda büyüme sağlanan alanlardan biri enerji, diğeri de enerji kadar olmasa da turizm. Ayrıca altyapı işletmeciliği de büyümeye katkı sağladı. Önümüzdeki dönemde hem enerji hem altyapının büyümeye daha fazla katkı sunmasını hedefliyoruz.
Şu anda inşaattaki konumunuz nedir? Bundan sonra orada nasıl bir büyüme ritminiz olacak?
Stratejik olarak inşaat sektöründe büyük altyapı projelerine odaklanmış bir grubuz. Havalimanları, otoyollar, köprüler, metrolar, tüneller gibi büyük çaplı projeler portföyümüzde. Yine aynı şekilde olacak. Vietnam’da çok büyük bir projemiz var. Geçen yıl başladık. Vietnam’da Ho Chi Minh City’de havalimanını yapıyoruz. Suudi Arabistan’da da King Khalid Uluslararası Havaalanı’nı inşa ediyoruz. Yine Suudi Arabistan’da yeni bir köprü ihalesi aldık. Türkiye’de devam eden projeler var. Türkiye’deki yine en büyük projemiz Akkuyu NGS inşası devam ediyor. Bu projede mühendislik, inşaat ve ekipman tedariki işlerinden sorumlu tek ana yükleniciyiz. Dolayısıyla aslında inşaatın yüksek mühendislik tarafında kazanmış olduğumuz uzmanlık ve deneyimimizi farklı coğrafyalarda ve projelerde de kullanarak yolumuza devam edeceğiz.
Önümüzdeki dönemde inşaattaki büyüme ağırlıklı yurt dışından mı gelecek?
Türkiye’de yapılması planlanan uzun vadeli vizyonun içerisinde projeler var. Dolayısıyla Türkiye odağımızı da koruyoruz. Bu, hiçbir zaman değişmeyecek ama daha fazla yurt dışında büyüme isteğimiz var. Mevcut yatırımlarımız da beraberinde yenilerini getirebilir. Örneğin şu anda Vietnam’da havalimanı yapıyoruz ve biliyoruz ki havalimanının yolu yok, metrosu yok. Bu bizim için yeni proje fırsatları demek. Sonuçta IC Grubu olarak 3 kıtada faaliyet gösteriyoruz. Mühendislik, inşaat ve işletmede küresel bir aktörüz. 2010 yılından bu yana her yıl ENR tarafından listelenen “Dünyanın En Büyük 250 Müteahhitlik Firması” arasındayız.
Hangi coğrafyalara odaklanacaksınız?
Yine Orta Doğu ve Asya odağımızda. Ancak bizde Amerika’dan Vietnam’a kadar geniş bir coğrafyada yapılmış projeler var. Dolayısıyla kendimizi sınırlandırmıyoruz ama Orta Doğu, Balkanlar ve Uzak Doğu bizim için fırsat alanları. Buralardaki büyük projeleri takip ediyoruz.
Bu yıl gayrimenkulde de yeni bir şirket kurdunuz. Orada hedef nedir?
Grubun elindeki varlıkları bir araya getirerek bir gayrimenkul şirketi kurduk. Gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüştürmek istiyoruz. Bu dönüşüm gerçekleştiğinde halka arz ve halka arzdan gelecek fonlarla ya da finansman kaynağıyla yeni projeler yapıp büyütebilmek gündeme gelecek. Gayrimenkulde farklı alanlardaki varlıklara bakıyoruz. Fırsatlar olduğunu görüyoruz. Bunlar şimdilik ticari sır. Ekiplerimiz, 3-4 odak alanında nasıl farklı projeler yaratabiliriz, nasıl farklı eserler yaratabiliriz diye bakıyor.
GYO’larda halka açılma zorunluluğu yüzde 25. Sizde de halka açılma oranı bu mu olacak?
Evet. Tabii yine bu makro ekonomik ortamı takip etmek lazım. Muhtemelen 2025 yılına sarkacak o dönem. Bu yıl nisan ayında yenilenebilir enerjide IC Enterra şirketimizin halka arzı oldu. Grubun büyüme, kurumsallaşma ve markalaşma stratejisinin bir parçası olarak ilk adımı öyle attık. Farklı halka arz düşüncelerimiz, planlarımız var. Bunlardan biri de gayrimenkul yatırım ortaklığı.
Enerjide bu yıl yeni bir yapılanmaya gittiniz. Orada nasıl büyüyeceksiniz?
Enerjide şu andaki kurulu kapasitemiz 1.000 MW’ın üzerinde. Yenilenebilir enerjiye önemli bir yatırımımız var. Şu anda Hatay Erzin’de halihazırda inşası devam eden bir güneş santralimiz var. Erzincan Bağıştaş’ta yapmayı planladığımız hibrit güneş santralimiz bulunuyor. Ön lisanslarını aldığımız planları, projeleri devam etmekte olan depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi projelerimiz var. Bundan sonraki dönemde özellikle Türkiye’deki projelerimiz genelde depolamalı yenilenebilir enerji projeleri olacak. İtalya’da ÇED sürecinde olan iki projemiz var. Enerjide büyüme yurt içinde yurt dışında devam edecek. Yurt dışında ağırlıklı Avrupa’ya yönelik yatırımlarımız olacak. Enerjide ve yenilenebilir enerjide portföyümüzü genişletmekle ilgili bir iştahımız var.
Bu büyümelerle kapasite nereye gelir?
Kapasiteyi 5 yıl içinde 1.800 MW’a taşıma hedefimiz var.
Altyapı ve sanayide neler yapıyorsunuz?
Altyapıda liman işletmeciliğinden havalimanı işletmeciliğine, marinadan köprü ve otoyol işletmeciliğine varan bir portföye sahibiz. Kamu özel sektör iş birliğiyle yapılmış ve işletmesi belirli sürede bizde olan projeler var. Tabii portföyü genişletmeyi, bu edindiğimiz deneyimi benzer projelerde devam ettirebilmeyi hedefliyoruz. Altyapı lojistiği tarafında fizibilite çalışmaları yürütüyoruz. Sanayi grup şirketimiz Treysan, prefabrik sektöründe Türkiye’nin lideri ve dünyanın da sayılı şirketlerinden biri.
Turizmde işler nasıl gidiyor?
Turizm, çok gönül verdiğimiz, önemli bir alan. Gerçekten grubun yatırım yaptığı ve uzun yıllardır markasını güçlendirdiği bir alan. İşletmesi grup tarafından yapılan dört farklı otelimiz bulunuyor: Bunlar; IC Residence, IC Green Palace, IC Airport Otel, IC Santai Family Resort. İşletmesi Hilton tarafından yapılan Hilton Bomonti otelimiz de var. Toplam yatak kapasitemiz 4 bin 300. Bunun dışında IC Turizm Grubu tarafından işletilen Çeşme Marina’da da 400 yat bağlama kapasitesine sahibiz. Turizmde güçlü olduğumuz alanlardan biri de yeme-içme sektörü. Havalimanı, hastaneler, alışveriş merkezleri, marinalar, otoyollar gibi yoğun geçişlerin olduğu alanlara yeme-içme hizmeti sunan İçtur da alanında öncü şirketlerden biri. Bu iş alanlarımızı nasıl büyütebiliriz, daha fazla neler yapabiliriz, nasıl farklı pazarlara açılırız diye değerlendirmeye çalışıyoruz. Ama şu andaki büyüme odağımıza baktığımızda biraz daha enerji ve gayrimenkulle birlikte farklı alanlar var diyebilirim.
Yeni alanlar olarak hangi sektörler, hangi işler ilginizi çekiyor? Orada nasıl bir yeni arayış var?
Açıkçası her işe bakıyoruz. Bu sektörlere bizim yeteneklerimizle örtüşmesi, gelecekteki büyüme potansiyelleri ve bize katabileceği değer açısından bakıyoruz. Dolayısıyla orada bir limit yok. Önümüzdeki dönemde farklı sektörlerde, yeni iş kollarında büyümeyi hedefliyoruz.
Neyi yakın görüyorsunuz?
Çok farklı sektörde fırsatları değerlendiriyoruz. Ama şu anda bir netlik yok. Kurum içi girişim sermayesi oluşumu da yapıyoruz. Oradan da farklı sektörlerdeki farklı işleri görme şansımız olacak. O da mutlaka ayrı bir etkileşim yaratacaktır.
Yeni işlerin devreye girmesiyle portföyünüz nasıl bir değişim yaşar? Denge değişir mi?
Dengenin o kadar hızlı değişeceğini düşünmüyorum. Bir yandan var olan işlerimizi anlamlı bir şekilde büyütürken diğer yandan yeni işlerimizle ve projelerimizle büyüyeceğiz.
Yeni işlerin portföydeki payı ne olur?
Üç yıl içinde yeni işlerin toplam içindeki büyüklüğü yüzde 10’a ulaşırsa bu konuda başarılı olduk diye değerlendiririm.
Yatırım ajandanızda neler var?
2024’te altyapı grubumuz için 365 milyon dolar, enerji grubumuz için 226 milyon dolar olmak üzere toplam 600 milyon dolarlık yatırım planladık. TL olarak ifade etmek gerekirse toplamda 21 milyar liraya yakın yatırımımız olacak. Bunlar arasında Vietnam’da Long Thanh Uluslararası Havalimanı ve Suudi Arabistan’da King Khalid Uluslararası Havalimanı projeleri bulunuyor. Yurt içinde ise Akkuyu NGS, Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama, Mahmutbey- Esenyurt Metro ve demiryolu tünel projelerini sıralayabiliriz.
Gelirlerinizin yüzde kaçı yurt dışından? Burada hedefiniz nedir?
Gelirlerimizin yüzde 10’u yurt dışından geliyor. Orada da bir planlama sürecindeyiz. Birkaç yıl içinde bu oranı iki üç katına çıkarmayı hedefliyoruz.
2025 nasıl bir yıl olur? Bütçelerinizi yaparken yeni yıla dair nasıl bir projeksiyon ortaya koyuyorsunuz?
Evet bütçe dönemindeyiz. Yıl sonuna kadar hummalı bir çalışma var. Dünyadaki, bölgedeki ve Türkiye’deki makroekonomik gelişimi de takip ederek tüm bunları bir araya getireceğimiz bir plan ortaya koymaya çalışıyoruz. Bugünden baktığımızda 2025’te daha öngörülebilir, daha net bir tablonun olacağını, daha fazla risk alma iştahımızın olacağını düşünüyorum.
Büyüme ve yatırımlar açısından 2025 nasıl bir yıl olur?
2025’te hedef elbette büyümek ve büyümek için yatırım yapmak zorundasınız. Bu nedenle 2025’te daha çok yatırım yapma olasılığımız yüksek. Ciro olarak da yüzde 10 büyüme hedefimiz var.
Tüm bu çalışmalar ve yapmayı düşündüğünüz dönüşümle IC nasıl bir döneme giriyor? Bu yeni dönemi nasıl tanımlıyorsunuz?
Bu dönemi dönüşüm çağı olarak tanımlamak mümkün. Daha çevik, daha verimli ve daha kapsayıcı olmak için dönüşüyoruz. Organizasyonel verimliliği artıracak projeler üzerinde çalışıyoruz. Bu dönüşüm, grubumuzun yeni fırsatlara daha hızlı adapte olmasını sağlayacak ve büyüme hedeflerimizi destekleyecek.
ÇAKA’NIN DÖNÜŞÜM PLANI
|
AĞIRLIĞI SERBEST NAKİT AKIŞINA VERİYORUM EN ÖNEMLİ KONU Bizim gibi önemli büyüklükte projeler hayata geçiren gruplar için finansman en önemli konulardan biri. Önümüzdeki dönemde finansman maliyetlerinin düşmesiyle yatırımları destekleyici bir ortam olabileceğini öngörüyoruz. Bugün çalıştığımız, yeni bir projemizde bir proje tahvili çıkarmaya hazırlanıyoruz. Aslında Türkiye’deki ilk proje tahvili finansmanı olacak. STRATEJİK KARAR IC Grubu, yaklaşık 20 bin kişiye istihdam sağlayan büyük bir organizasyon. Bu organizasyonun kârlılığını koruyabilmeniz için dönem dönem stratejik kararlar almanız gerekir. Küçük ölçekli projelerde yer almamak bu kararlardan biri. Hedeflerimizde yeni alanlar var. En kısa zamanda var olduğumuz sektörler dışında yeni iş adımları yaratabilmek istiyoruz. FIRSAT NEREDE? Bence en büyük fırsat önümüzdeki dönemin daha öngörülebilir olması ve bütün dünyada bu döneme kadar artırılmış olan politika faizlerinin tekrar normale dönmesiyle büyümenin artması. Büyüme artınca peşinden daha fazla yatırım, daha fazla iş kapasitesi geliyor ki bu bence önemli bir fırsat. Önümüzdeki dönem geçtiğimiz 5 yıla baktığımızda bütün dünyada işlerin daha pozitif olması bekleniyor. Yani dünya daha iyi bir dönemde, biz de buna daha hazır bir dönemdeyiz. |
AYNI HEYECANI HİSSETTİK “6 AY HIZLI GEÇTİ” Gruba katılmadan önce Murad Bey ile birlikte oturduk, kendisinin liderliğinde organizasyonun geldiği noktayı, ekibi değerlendirdik. İyi bir iş birliği yapabileceğimizi öngörerek bu yola çıktık. Benim açımdan 6 ay çok hızlı geçti. Murad Bey bu dönemde bana çok yardımcı oldu. Organizasyonun içerisinde dokunmamız gereken noktalara beni doğru şekilde yönlendirdi. İşlerin direksiyonuna oturmadan ama yanında oturarak nasıl gittiğini, ne olduğunu görebilmek ve bunun üzerinde düşünebilmek bana iyi bir eğitim fırsatı sağladı. Benim gibi tamamen farklı sektörden gelip bu işe soyunan bir kişi için bu ihtiyacım olan bir süreçti. Murad Bey’le de sağ olsun bu dönemde çok iyi bir iş birliği süreci geçirdik. Çok yakın çalışmaya da devam ediyoruz. “İYİ BİR İŞ BİRLİĞİ VAR” İbrahim Bey yönetim kurulu başkanımız. Yönetim kurulumuzda aileden Fırat Bey ve Salih Bey var. Fırat Bey operasyonun liderliğini yapıyor. Onunla yakın çalışıyoruz, bir vizyon ve hedef iş birliği içindeyiz. Salih Bey de önemli projelerimizin başında ve liderlik yapıyor. Benim buraya gelme sürecimde de vizyon, hedef ve ne yapmak istiyoruz konusunda hemfikir olduğumuzu gördük, aynı heyecanı hissettik. Daha iyisini yapabilmek ve geliştirebilmek için birlikte çalışıyoruz. Dolayısıyla şu anda iyi bir iş birliği var. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?