Finansal markete dönüşeceğiz

Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ile ajandasında öne çıkan konuları, yeni dönem planlarını konuştuk.

1.05.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Finansal markete dönüşeceğiz
Halkbank, 2011 yılını aktif büyüklükte 6'ncı büyük banka olarak bitirdi. Türkiye'nin sermaye kârlılığında lider bankası oldu. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında genel müdür koltuğuna oturan SÜLEYMAN ASLAN, ilk hedefinin bankanın hizmet kalitesini ve ürün çeşitliliğini artırmak olduğunu söylüyor. "Halkbank'ı kurumsal bir finansal süpermarkete dönüştüreceğiz. 2011'de doğrudan iştiraklerden toplam 100 milyon TL kâr ettik. Son 6 yılda aktif büyüklüğümüzü 6 kat artırdık. 2012'de aktiflerde yüzde 15, kredilerde en az yüzde 18 ve net kâr artışında yüzde 10 büyüme hedefliyoruz" diyor. Halkbank, 2011 yılında net kârını yüzde 50 oranında artışla 2 milyar 45 milyon TL'ye taşıdı. Banka aktifleri de yüzde 25 büyüme kaydetti. Halkbank bugün aktif büyüklük sıralamasında en büyük ilk 5 bankanın hemen ardından geliyor. Geçtiğimiz temmuz ayında bankanın genel müdürlüğüne atanan Süleyman Aslan, bu büyümenin 2012 yılında da süreceğini öngörüyor. "2012 yılına olumlu bakıyoruz. Ana kalemler itibariyla aktiflerde yüzde 15, kredilerde en az yüzde 18, mevduatta yüzde 15 ve net kâr artışında yüzde 10 büyüme hedefimiz var" diyor.Hazine kökenli olan ve 2005 yılından beri Halkbank çatısı altında çalışan yöneticinin önünde yoğun ve zorlu bir ajanda var. Aslan, "Devraldığım bankayı bir noktaya götüreceksem bu, operasyonel dönüşüm sonrasında hizmet kalitesini ve ürün çeşitliliğini artırmak ve uluslararası hale getirmekle olacak. Stratejilerimiz bu noktada yoğunlaşıyor" diye konuşuyor. Ana hedefin iştirak politikasına ağırlık vererek leasingden faktoringe ve bireysel emekliliğe kadar her alanda Halkbank'ı kurumsal bir finansal markete dönüştürmek olduğunu söylüyor. Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ile ajandasında öne çıkan konuları, yeni dönem planlarını konuştuk:

Capital: 2011 sonunda aktif büyüklükte 6'ncı büyük banka oldunuz. Yükseliş devam edecek mi?
- Biz aktif büyüklükten ziyade etkinlik ve verimliliğe bakıyoruz. 2011 yılı sonu itibarıyla 6'ncı sıraya geldik, ancak önümüzdeki süreç ne olur çok emin değiliz. Daha çok kredi piyasasındaki pazar payımız bizim için önemli. Aynı zamanda kullanılan sermayeyi ne kadar verimli kullandığımıza da önem veriyoruz. 2011 sonu itibarıyla kredilerdeki pazar payımız yüzde 8,1. Bu pazar payının biraz daha yukarı yönlü gelişeceğini tahmin ediyoruz. Çünkü mevduatta pazar payımız yüzde 9'un üzerinde. 3-4 yıl içinde kredilerde de payımızın yüzde 9 seviyelerine geleceğini tahmin ediyorum.

Capital:Halkbank'ın büyüme stratejisi nasıl şekilleniyor?
- KOBİ kredilerindeki büyümenin diğer segmentlerden daha yüksek olacağını düşünüyoruz. 2012 ve sonrası için orta vadede KOBİ'lerin en fazla kredi artışına konu olacağını düşünüyoruz. Bunun ötesinde gelir dağılımındaki iyileşmeye paralel olarak bireysel kredilerin de potansiyeli son derece güçlü. Bireysel bankacılık ürünleri arasında özellikle konut kredilerindeki potansiyeli çok büyük görüyoruz. Türkiye'de hala kaliteli konut stoku yeterli değil. Önümüzdeki yıllarda bireysel kesimden kaliteli konutlara talep artacak. Bu kredilerde aylık yüzde 1 faiz gibi bir psikolojik eşik var. Faizler bu eşiğin üzerinde olduğunda talep azalıyor. Konut kredilerinde mevsimsel etkilerden dolayı henüz bu canlanmayı göremedik ancak ikinci çeyrekte göreceğiz.~

Halkbank'ın yeni stratejisinde ne var?

1- Kredilerdeki pazar payımız yüzde 8,1. Önümüzdeki 3-4 yıl içinde yüzde 9'u yakalayacağız. Çünkü, mevduatta pazar payımız yüzde 9'un üzerinde.
2- 2012'de aktifte yüzde 15, kredilerde en az yüzde 18, mevduatta en az yüzde 15 ve net kâr artışında yüzde 10 büyüme hedefimiz var.
3- KOBÎ kredilerinin payı yüzde 36 düzeyinde. Sektörde bu oran yüzde 24'lerde. KOBİ finansmanı açısından hala sektörün önündeyiz.
4- Türkiye'de 2 milyonun üzerinde KOBİ var. Yüzde 25'i Halkbank ile aktif çalışıyor. Toplam krediler açısından baktığımızda da yüzde 13 payımız var.
5- Giderlerimizi çok iyi yönetiyoruz, uluslararası ölçekte maliyet gelir rasyosunda da en düşük bankalardan biriyiz.
6- Faiz marjını çok iyi yönetiyoruz daha düşük maliyetli kaynak toplama açısından etkiniz. Bu kaynakları en verimli şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz.
7- Halkbank'ı kurumsal finansal süpermarkete dönüştürmek niyetiyle hareket ediyoruz.
8- Birlik Sigorta ve Hayat Sigorta'da çoğunluk paylarını aldık. Halkbank'ın kurumsal duruşuna uygun hale getirdik.
9- Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ve Halk Portföy Yönetim şirketlerini kurduk. Halk Leasing'in çoğunluk payını aldık.
10- Bu yıl gündemimizde faktoring şirketi var. BDDK'ya başvurduk, yakın zamanda onay alacağımızı düşüyoruz
11- İştirak politikamızla özellikle son 6 yıl içinde aktif büyüklüğü açısından 6 kat ve kârlılık açısından 7 kat büyüdük. Önümüzdeki 5 yıl içinde de benzer artışlara ulaşacağımızı öngörüyoruz.

Capital:
2012 yılında aktiflerde, kredilerde ne kadarlık bir büyüme hedefliyorsunuz? Kârlılık oranınız ne kadar olacak?
- 2012 yılına olumlu bakıyoruz. Ana kalemler itibarıyla aktif büyümede yüzde 15, kredilerde en az yüzde 18, mevduatta en az yüzde 15 ve net kâr artışında yüzde 10 büyüme hedefimiz var. Bu yıl kaynakların çeşitlendirilmesi için yurtdışından kaynak temini, Eurobond ihracı olabilir. Sendikasyon yoluyla ya da ikili anlaşmalarla kaynak temin edebiliriz. Bu yollarla 2 milyar dolar kaynak temin edebileceğimizi düşünüyorum.

Capital:Ana misyonunuz KOBİ bankacılığı. KOBİ kredilerinde pazar payınız ne kadar? Bu alanda nasıl rekabet ediyorsunuz?
- Evet, bankamız 1938 yılında kurulduğunda ana misyonumuz, KOBİ'lerin finansman alanıyla iştigal etmekti. Bu yüzden KOBİ'ler hep öncelikli oldu. 2011 sonu itibariyla KOBİ kredilerinin toplam kredilerimiz içindeki payı yüzde 36 düzeyinde. Sektör genelinde bu oran yüzde 24'lerde. KOBİ finansmanı açısından hala sektörün önündeyiz. Burada 70 yılı aşkın deneyimimizin önemli bir etkisi var. Biz sadece büyükşehirlerde, bankaların belirgin şekilde yoğunlaştığı yerlerde değil çok daha küçük yerleşim birimlerinde de varız. Bu şube dağılımımız bankamızı küçük işletmelere, esnafa yakın kılıyor ve rekabet açısından önemli bir noktada bulunuyoruz. Ayrıca esnaf kredileri Halkbank'a özgü sübvansiyonlu bir ürün. ~
Hazine'nin de faiz desteğiyle Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi üyelerine yıllardır kredi kullandırıyoruz. Bu mikro işletmelerin orta ve büyük ölçekli hale gelmesinde, Halkbank kanalının etkin şekilde kullanılmasını sağlıyor. KOBİ'lerimizde hakikaten bir sadakat yaratıyor. Türkiye'de 2 milyonun üzerinde KOBİ var. Yüzde 25'i Halkbank ile aktif çalışıyor. Müşteri sayısında da Halkbank'ın payı yüzde 25. Toplam krediler açısından baktığımızda da yüzde 13 payımız var.

Capital:KOBİ'lerin kredi dağılımı içindeki payının daha da yükselmesini hedefliyor musunuz?
- Kredilerin dağılımında, KOBİ kredilerini yüzde 36, kurumsal ve ticari kredileri yüzde 36ve bireysel kredileri yüzde 28 bandında tuttuğumuzda bu denge banka için ideal. Burada bireysel kredilerin payının artırılması gerekiyor. Elbette KOBİ payının artmasını biz de isteriz ama oradaki kapasite belli. Orta ve uzun vadede bireysel kredilerin payının yüzde 30'lara çıkmasını istiyoruz.

"2012 OLUMLU GEÇECEK, YURTİÇİNDE RİSK YOK"
KÂRLAR PARALEL OLUR

Bankacılık sektörü için 2012'nin olumlu geçeceğini bekliyorum. Kamuoyunda sektörün aslında olumlu görülmesi gereken kârlılık ve verimliliği sanki istenmeyen bir durum gibi algılanıyor. Öncelikle bunun doğru bir yaklaşım olmadığını belirtmek gerek. Bankalarla çalışan, kaynak temin eden, mevduat yatırımı olan müşterilerin sistemin sürdürülebilir şekilde sağlıklı ve verimli olmasından gurur duyması gerektiğini düşünüyorum. Bu yıl geçen yıla paralel bir kârlılık performansı olur.
YURTDIŞI RİSKLERE DİKKAT
Türkiye'de sektör 2001 krizinden sonra gereken dersi aldı ve kendini ona göre konumlandırdı. Yurtiçinden kaynaklanan bir risk beklemiyorum. Ancak yurtdışındaki gelişmeler, birleşik kaplar misali her ülkeyi dolayısıyla Türkiye'yi de etkiliyor. Enerjide dışa bağımlı olmamız, cari açığımızı etkileyen bir unsur. Petrol fiyatlarının seyri de keza önemli. Dışa bağımlılık, dış konjonktürle birleştiğinde bir risk unsuru olabilir. Bunun haricinde Türkiye'yi etkileyecek negatif içsel gelişme beklemiyorum.
ULUSLARARASI FIRSATLAR
Türkiye'nin küresel ekonomideki etkinliği, finansal performansı arttı. Komşu ülkelerdeki fırsatlar bugünden yarına büyük getiriler getirecek diyemeyiz ama etrafımızı iyi kollamamız gerektiği kanaatindeyim. Nedeni de Türkiye'de hala büyüme potansiyeli var. Dünyanın gözü Türkiye'deyken Türk bankalarının dışarıda banka satın alması kısa vadede önemli kazançlar sağlamayabilir. Türkiye'de potansiyel, dış pazarlarla karşılaştırdığımızda çok daha yüksek. Ama uzun vadede bölgesel ve küresel varlık göstermek anlamında ortaya çıkacak fırsatlar kaçırılmamalı.

Capital:
Sektörde kârlılıklar düşerken Halkbank geçtiğimiz yıl iyi kâr oranı yakaladı. Bu yıl hedef nasıl?
- Bu sadece 2011 yılına özgü bir konu değil... Bankamızın geçtiğimiz 5-6 yıl içinde her alanda önemli bir atılımı oldu. Uygulanan poli-tikaların bütünlüğü çerçevesinde verimliliğimiz arttı ve uzak ara Türkiye de özkaynak kârlılığı, sermaye verimliliği açısından büyük ölçekli bankalar arasında birinci olduk. Hatta dünya genelinde sermaye kârlılığı açısından 6'ncı, Avrupa'da 2'nci konumundayız. ~
Giderlerimizi çok iyi yönetiyoruz, uluslararası ölçekte maliyet gelir rasyosunda da en düşük bankalardan biriyiz. Reklam giderlerimizi optimize ediyoruz. Faiz marjını çok iyi yönetiyoruz daha düşük maliyetli kaynak toplama açısından etkiniz. Bu kaynakları en verimli şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Halkbank'ta son 10 yılda kredi kalitesi belirgin şekilde düzeldi. 2001 krizinden miras kalan ve takibe intikal etmiş kredilerimiz dahil toplam tutar 1 milyar 669 milyon TL. Burada eğer 2001 ve öncesi kredileri çıkarırsak takip rasyosu yüzde 2'lere düşüyor. Sektörde 2,7 olan takip ras-yosu, Halkbank'ta yüzde 2. Tabii ki yüksek aktif kalitesi de kârlılığı destekliyor.

Capital:BDDK, "2012 gibi zor yıllar için kâr dağıtımı yapmayın" uyarısında bulunuyor. Oysa Halkbank her yıl kâr dağıtımı gerçekleştiriyor. Bu özsermaye büyümenizi nasıl etkiliyor?
- Bu önemli bir konu. Özellikle Basel II'ye geçiş sürecinde sermayeyi daha etkin kullanmakgerekiyor. Biz 2002 yılından itibaren düzenli şekilde kâr ediyoruz ve kârı da imkanlar ölçüsünde temettü olarak dağıtıyoruz. Ancak son yıllarda kredi talebindeki artışa paralel olarak, bankamızın menkul kıymetlerden krediye dönüşümü öngören stratejisi çerçevesinde bilançoda risk ağırlığı arttı. Dolayısıyla sermaye denk rasyosunda bir normalleşme yaşadık. Yine bununla ilintili olarak da temettü dağıtım oranları azaltıldı. Yani BDDK'nın ifade ettiği şekilde kârın önemli ölçüde bünyede kalması sağlandı. Geçen yıl dağıtılabilir kârın yüzde 20'sini dağıtmıştık, yüzde 80'i özkaynaklara ilave edildi. Bu yıl için henüz genel kurulumuz olmadı. Temettü dağıtımına BDDK'nın da onayıyla genel kurulumuz karar verecek ve imkanımız olması dahilinde dağıtımı yapacağız.

CEO'NUN AJANDASINDA NELER VAR?
HAZİNE'DEN YETİŞTİM

2005 Haziran ayında Halkbank'a katıldım. Daha öncesinde 13 yıl kadar Ziraat Bankası'nda çalıştım, Hazine biriminde görev aldım. Ziraat Bankası'nın portföy yönetim şirketinin genel müdürlüğünü yaptım. Dolayısıyla Hazine'den yetişmiş biriyim. Halkbank genel müdürlüğü görevine de 2011 Temmuz ayında atandım. Ama son 7 yılımı Halkbank'ta geçirdim ve bankanın yeni dönem stratejilerinin belirlenmesinde aktif görev aldım. Bankanın stratejisi 2005 yılında Pamukbank birleşmesinden sonra, KOBİ ve bireysel bankacılık çevresinde çizilmişti.
DÖNÜŞÜM TAMAMLANDI
Menkul kıymetlerinin payının azaltılması, kredilerin artırılması politikasına da bu dönemde geçilmişti. Bugün bu hedeflerimizin önemli bir bölümünü gerçekleştirdik. Bankanın operasyonel dönüşümü büyük ölçüde tamamlandı. Yeni bir dünya, yeni bir konjoktürdeyiz. Devraldığım bankayı bir noktaya götüreceksem bu, operasyonel dönüşüm sonrasında hizmet kalitesini ve ürün çeşitliliğini artırmak ve uluslararası hale getirmekle olacak. Stratejilerimiz bu noktada yoğunlaşıyor. Benim hedeflerim de bu noktalar olacak.

Capital:
Bankacılığın yanında iştiraklerinizi de genişletiyorsunuz. Bu iştiraklerin Halkbank'a nasıl bir sinerji ve ne kadarlık aktif büyüme getireceğini düşünüyorsunuz?
- Halkbank'ı kurumsal bir finansal süpermarkete dönüştürmek niyetiyle hareket ediyoruz. Birlik Sigorta, Hayat Sigorta şirketlerimizin çoğunluk paylarını aldık. Ardından bu şirketleri Halkbank'ın kurumsal duruşuna uygun hale getirdik. Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı şirketini kurduk. Halk Portföy Yönetim şirketini kurduk. Halk Leasing'in çoğunluk payını aldık. Aynı doğrultuda hareket etmeye devam ediyoruz. Bu yıl gündemimizde faktoring şirketi var. BDDK'ya başvurduk, yakın zamanda onay alacağımızı düşünüyoruz. ~
Hepsini bir arada ele almak lazım, sadece "Bu alanda olacağım, diğerinde olmayacağım" dediğiniz anda daralıp kalıyorsunuz, rekabette geri düşüyorsunuz. İştirak politikamızla özellikle son 6 yıl içinde aktif büyüklüğü açısından 6 kat ve kârlılık açısından 7 kat büyüdük. 2005'ten itibaren ele aldığımızda iştiraklerimizin aktif toplamı 2,5 milyar TL oldu, net kâr ise 7 kat arttı. 2011 yılında doğrudan iştiraklerden toplam 100 milyon TL civarında kâr ettik. Önümüzdeki 5 yıl içinde de benzer artışlara ulaşacağımızı, aktif büyüklük ve kârın katlanarak gideceğini öngörüyoruz.

Capital:Yurtdışında şubeleşme anlamında ne gibi çalışmalarınız var?
- Uluslararası girişimlerimiz devam ediyor. Makedonya odaklı başlattığımız uluslararası etkinliği artırma stratejimiz önümüzdeki yıllarda devam edecek. Kısa vadede Makedonya dışında benzeri bir yerde başka bir operasyona girmeyi düşünmüyoruz. Ancak bu satın almayı belli bir noktaya getirip sindirdikten sonra genişleme alanları bulabileceğimizi düşünüyorum. Zaten 2012 stratejisi içinde Makedonya Üsküp'teki bankamızı Ziraat Üsküp ile birleştirme işini de tamamlamış olacağız. Buradan bölgenin başka ülkelerine girebilme fırsatını kollayacağız. Bu çerçevede Sırbistan'a bir temsilcilik açmak hedeflerimiz arasında. Türkiye'nin dış ticareti hangi bölgelerle ivme kazanmışsa Halkbank da o ülkeleri önemseyecek. Bugün Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerinde önemli potansiyel görüyoruz. Dolayısıyla bankamız ikinci safhayı bu bölgelerde düşünecek.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz