Mevcudu koruyacağız

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdürü ve CEO’su Erdoğan Şahin ile son 10 yıldaki büyümelerini, sektördeki dönüşümü, üretim ve tedarik sorunlarını konuştuk...

7.03.2023 17:39:060
Paylaş Tweet Paylaş
Mevcudu koruyacağız

Ayçe Tarcan Aksakal

[email protected]

Üretimdeki duraklamalara rağmen geçen yılı 3,6 milyar dolar ihracatla kapattıklarını söyleyen Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdürü ERDOĞAN ŞAHİN, bu yıl da benzer bir ihracat geliri elde etmeyi hedefliyor. 10 yılda ihracatı 3,5 kattan fazla artırdıklarını belirtiyor ve “Mevcudu korumak istiyoruz. Yeni yatırımlarımız devam edecek. Elektrikli araç dönüşümü de hızlanacak” diye konuşuyor.

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, 2022’yi 3,6 milyar dolar ihracatla kapattı. Son 10 yıllık büyüme rakamları çarpıcı... Şirket, 10 yıl öncesine göre üretimini 3, ihracatını ise 3 kattan fazla artırdı. Toyota’nın Avrupa’daki en yüksek hacimli fabrikasına sahip olduklarını söyleyen Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdürü ve CEO’su Erdoğan Şahin, Türkiye’nin 2’nci büyük ihracatçısı ve en büyük üretim şirketlerinden biri olduklarını belirtiyor. Geçen yıl çip krizi kaynaklı üretimdeki duraklamalara rağmen büyümeye devam ettiklerini söyleyen Şahin, bu yıl da çip krizi etkisinin azalmasına rağmen devam edeceğini ifade ediyor. CEO, “Japonya, Avrupa ve ABD’de bu konuda ilave yatırım kararları alınıyor. Birkaç yıl içinde çip sorununun tamamen ortadan kalkacağını düşünüyoruz” diyor. 2022’yi 3,6 milyar dolar ihracatla kapattıklarını, bu yıl da planlarının aynı seviyede kalmak olduğunu söyleyen Şahin, Sakarya’yı Türkiye’nin hibrit üssü haline getirdiklerini kaydediyor. 10 yıl önce Toyota’nın Avrupa satışlarının yüzde 16’sı Türkiye’de üretilen araçlar oluştururken bugün bu oran yüzde 30’lara çıkmış durumda. Şahin, “Toyota’nın Avrupa üretim ve satış stratejisinde üstlendiğimiz rol oldukça önemli bir düzeye ulaştı” diyerek artışın devam edeceğinin sinyallerini veriyor. Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdürü ve CEO’su Erdoğan Şahin ile son 10 yıldaki büyümelerini, sektördeki dönüşümü, üretim ve tedarik sorunlarını konuştuk: 

Türkiye operasyonunun Toyota’nın global organizasyonu içindeki payı nedir?

 Yıllık 280 bin adetlik üretim kapasitemizle Toyota’nın Avrupa’daki 7 ülkedeki 9 üretim tesisi arasında en yüksek üretim hacmine sahip otomobil üretim merkezi konumundayız. Türkiye’nin ilk hibrit otomobili Toyota C-HR’ın üretimiyle kazandığımız tecrübeyi ikinci hibrit otomobilimiz Corolla Sedan’a aktararak Sakarya’yı Türkiye’nin hibrit üssü haline getirdik. Üretimini yapmakta olduğumuz dünyada en çok tercih edilen otomobil olmayı sürdüren Corolla ve Türkiye’nin ilk SUV ve hibrit otomobili olan Toyota C-HR modellerimiz Toyota Avrupa satışlarının 5’te 1’ini oluşturuyor ve bu araçların yaklaşık yüzde 80’i hibrit motorlu versiyonlarımız. 10 yıl önce Toyota’nın Avrupa satışlarının yüzde 16’sını bizim ürettiğimiz araçlar oluştururken, bugün bu oran yüzde 30 seviyesinde. 2016 yılında üretimine başladığımız Toyota C-HR ile Japonya dışında Toyota Yeni Global Platformu (TNGA) modeli üreten ilk fabrika unvanının sahibi olduk. Sonraki dönemde bu yeni teknolojinin Avrupa’da da uygulanması ve mühendisliğinde öncü rol oynadık. Bütün bunlar global Toyota’nın şirketimize olan güvenini gösteriyor. 

Yılda kaç araç üretiyorsunuz? Üretimde azalma oldu mu?

 Yıllık üretim kapasitemiz 280 bin adet. 2021 yılında 230 bin adet otomobil ürettik. 2022 yılına 244 bin araçlık üretim planıyla girmiştik ama global çaptaki problemlerden kaynaklı kesintiler sonucu yılı 217 bin üretim adediyle tamamladık. 

 Üretimdeki daralma neden kaynaklandı? 

 Geçen yıl çip tedarikinde yaşanan sorunlar nedeniyle tüm sektör oyuncularında olduğu gibi bizde de planlı üretim duruşları oldu. Bu dönemde geleceğe yönelik olarak üretim hattı bakım ve iyileştirme çalışmalarımızı gerçekleştirdik. 

 Kapasitenizin ne kadarını kullanıyorsunuz? 2 yıl öncesine göre azalma var mı? 

 Son 2-3 yıldır kapasite kullanımımız yüzde 80 seviyelerinde. 2021’de kapasitemizin yüzde 81’ini kullandık. Geçen yılsa 217 bin adet üreterek, yüzde 78 kapasite kullanımı gerçekleştirdik. Bu yıl için planımız aynı seviyelerde kalmak. 

 Bu yıl Türkiye’de üretimde kısıtlama yaşanır mı? 

 Geçen yılın son çeyreğinde küresel çip krizinin üretimimize etkisi 2021’e kıyasla azaldı. Bu nedenle çip krizi kaynaklı üretim duruşu şimdilik planlamıyoruz. Ancak özellikle Çin’deki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki aylarda bizleri nelerin beklediğini kestirmek oldukça zor. Çip krizi etkisinin nispeten azalabileceğini fakat yine de devam edeceğini düşünüyoruz. Bu konuda Japonya, Avrupa ve ABD’de ilave yatırım kararları alınıyor. Birkaç yıl içinde çip sorununun tamamen ortadan kalkacağını düşünüyoruz. 

 Üretimin yüzde kaçını ihraç ediyorsunuz? 

 Yaklaşık olarak yüzde 90’ını dünyanın 150 ülkesine ihraç ediyoruz. Gelirimizinse yüzde 90’ı ihracattan geliyor.

 İhracatta daralma yaşadınız mı?

2021 yılını 3,6 milyar doların üzerinde ihracatla tamamlayarak ülkemizin en yüksek ihracat yapan 2’nci şirketi olduk. 2022’de de ihracatımız 3,6 milyar dolarla aynı seviyede gerçekleşti. İhracat adedimizse 188 bin oldu. 

 Artan enerji maliyetleri üretim maliyetlerini nasıl etkiliyor? Bu tür maliyet artışları karşısında ne tür önlemler alıyorsunuz? 

2021’de enerji maliyetimiz toplam üretim maliyetlerimiz içinde yüzde 5 iken geçen yıl yüzde 10 seviyelerine kadar çıktı. Biz de enerji maliyetinin yükünü kendi iç mekanizmalarımızla dengeleyebilmek adına çeşitli önlemler almaya çalışıyoruz, ancak yeni zamlarla bu oran yüzde 15 değerlerine kadar ulaştı. Bu büyük artışı karşılayabilmek için enerji tasarrufu konusunu üretim yönetimimizin bir parçası olarak zaten uzun yıllardır yönetiyorduk. Ancak bunun da bir limiti olduğunu düşünürsek bu artışlar maliyetlerimizi ve ihracatta rekabet gücümüzü ciddi oranda etkiliyor. 

Hammadde ve tedarikte yaşanan riskler devam ediyor mu? Bu konuda son durum nedir?

 Avrupa’daki enerji darboğazı nedeniyle Avrupalı tedarikçilerimiz ve Avrupa siparişlerimizde etkilenmeler olabilir. Parça tedarikinde sıkıntı, lojistikte darboğaz, tedarik ve taşıma sürelerinde uzamalar da olabilir. Örneğin son 2 yılda Japonya’dan tedarik ettiğimiz üretim parçalarının tedarikinde kullanılan Uzak Doğu gemi rotasında 8 katına çıkan maliyetlere katlanmak durumunda kaldık. Ancak hem tüm dünyada görülen enflasyon sebepli talep düşüklüğü, hem Çin başta olmak üzere COVID vaka ve önlemlerinin gevşemesiyle limanlarda bekleme süreleri kısaldı ve gemilerin gidiş-dönüş süreleri standartlara yaklaşmaya başladı. Bu dönemde büyük taşıyıcıların gemi ve konteyner yatırımlarının da artan kâr marjlarıyla beraber yavaş yavaş devreye girdiğini gördük. Tüm bu gelişmeler ekipman ve kapasite bulunurluğunu artırıyor. 

Bu tür risklerden nasıl korunuyorsunuz?

 Taşıma anlaşmalarımızı yıllık olarak yaptığımız için anlık değişimlerden etkilenmiyoruz. Ayrıca gelecek mali yılda azalan navlun fiyatlarının lojistik maliyetlerimize pozitif etki edeceğini öngörüyoruz. Çelik fiyatlarıyla ilgili de önemli bir geri çekilme bekleniyordu. Ancak Avrupa’da enerji fiyatlarındaki artışların da etkisiyle bu geri çekilme çok sınırlı olacak gibi görünüyor. Parça tedarikçileriyle bu artışları telafi edecek iyileştirme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Yıllık fiyat görüşmeleri sırasında da kalıcı maliyet iyileştirmeleri ile iki yıldır yaşanan çelik fiyat artışlarının bir bölümünü telafi etmeye çalışıyoruz. Avrupa’da şu an doğal gaz depolama rezervleri iyi seviyelere geldi. Bu nedenle parça tedarikinde önemli bir problem öngörmüyoruz. 

Arz ve bulunurluk sıkıntısı bu yıl da devam eder mi?

 Takip ettiğimiz kadarıyla küresel çip krizinden en fazla zarar gören sektör otomotiv oldu. Çip sıkıntısı küresel otomotiv üretiminde 18 milyon adetten fazla kayba neden oldu. Çin’deki karantina kapanmaları ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ortaya çıkan tedarik zinciri aksaklıkları nedeniyle üretimdeki toparlanma yeniden sekteye uğradı. Dolayısıyla çip krizi nedeniyle siparişler geriden teslim ediliyor. Buna bağlı olarak da Avrupa’da durgunluk söz konusu. Bu durumun 2023 yılında da devam edeceğini öngörüyoruz. Fakat Toyota olarak talepte gerileme olması durumunda düşüş olsa dahi müşterimizin sadakati nedeniyle nispeten daha az etkileneceğimize inanıyorum. 

 Üretimde yerlilik oranınız nedir? Son dönemde burada nasıl bir değişim yaşandı? 

 Yerlileştirme oranımız hibrit modellerimiz haricinde maliyet bazında ortalama yüzde 55, hacim bazında ise yüzde 90. Hedefimiz bu oranı daha yüksek düzeylere çıkarabilmek ve bunun için gereken çalışmaları büyük bir istek ve gayretle yürütüyoruz. 

 Bu yıl yatırımda nasıl bir ajandanız var? 

 Ekim 2021’de üretim tesislerimizin modernizasyon yatırımı için 6,95 milyar TL’lik yatırım teşvik belgesi aldık. Toyota’nın sürekli gelişim yaklaşımının yansıması olan bu yatırım, güçlü üretim altyapısıyla farklı beklentilere cevap verebilecek nitelikte araçlar üretmeye devam etmemiz açısından önemli bir adım. 

Yeni modellerin üretimi söz konusu olacak mı?

 Halen aynı hat üzerinde Corolla ve Toyota C-HR modellerimizin üretimini sürdürüyoruz. Otomotiv sektöründe, araçların model ömrü bilindiği üzere belli sürelerde değişiyor. Bizim de bu süreçte mevcut modellerimizin yenilenmesi için yatırımlarımız devam ediyor. Hem model yenileme hem yeni modeller için sahip olduğumuz üretim kabiliyetimizi daha da geliştirerek global bazda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Aynı zamanda otomotiv sektörünün her zaman gereksinim duyduğu modernizasyon ve yenileme yatırımlarımızı sürdüreceğiz. 

Avrupa bizim en büyük ihracat pazarımız ve resesyon gündemde. Bu durum sektörü ve sizi nasıl etkiliyor?

 Özellikle artan enerji maliyetleri ve enflasyonist baskı nedeniyle tüketicilerin otomobil talebi yavaşladı, rakamlar bunu gösteriyor. Toyota, otomotiv sektörünü etkileyen tüm bu sorunlara karşın 2022’de Avrupa’daki pazar payını artırmayı başardı. Özellikle düşük CO2 emisyonuna sahip çevreci modellerimize olan talep giderek arttı. Yeni global platformun getirdiği hem performans hem görsel açıdan ilgi çeken araçlarımız, zaten sadık bir profile sahip Toyota kullanıcıları ve yeni müşterilerimiz tarafından tercih edilmeye devam ediyor. Toyota, Avrupa’da 2022 yılında 1 milyon adetten fazla araç sattı ve yüzde 7,3 pazar payına ulaştı. Avrupa’da en çok tercih edilen araçlar arasında bizim ürettiğimiz Corolla ve C-HR modelleri de bulunuyor. Toplam 720 bin adet elektrifikasyon teknolojisine sahip Toyota araçları, yıllık bazda yüzde 14 arttı ve toplam satışların yüzde 66’sını temsil etti. Bizim ürettiğimiz ve Avrupa’da satılan C-HR modellerinin neredeyse tamamı hibrit. Corolla Sedan’da hibrit satış oranı ise yüzde 77 oldu. Müşterilerimize müteşekkiriz, global sorunlar nedeniyle arz az da olsa bekliyorlar. 

 Bu yıla dair ihracat beklentiniz nedir? 

 2023 yılı toplam üretim planımız 220 bin adet. Bunun yüzde 85’ini ihracat, yüzde 15’ini iç piyasaya satış olarak planlıyoruz. 

 Elektrikli ve hibrit araç sayısının toplam üretiminizdeki payı nasıl arttı? Önümüzdeki yıllarda ne olur? 

 1997 yılından bu yana hibrit teknolojisinde çok mesafe kat ettik, sürekli de iyileştirmeye devam ediyoruz. Bugüne kadar Toyota’nın dünyada 21 milyon adet hibrit, yakıt hücreli ve tam elektrikli araç satışı gerçekleşti. 20 yılda 20 milyon araç çok önemli bir başarı. Bu sayede 160 milyon tondan daha fazla CO2 emisyonunun azaltılması sağlandı. 

 Elektrikli ve hibrit araçlarda Türkiye’deki büyüme planınız nedir? 

 2016 yılından bu yana toplam hibrit araç üretimimiz 800 bin adeti geçti. Bugün total üretimimizin yüzde 65,7’sini, ihracatınsa yüzde 72,4’ünü hibrit araçlar oluşturuyor. Yine Avrupa’ya ihraç ettiğimiz modellerin yüzde 93’ü hibrit araçlarımız. 2023’te de AB üretiminin yüzde 84,8’ini hibrit araçlar oluşturacak. Güçlü üretim altyapımızla farklı beklentilere cevap verebilecek nitelikte araçlar üretmeye devam ederek, global anlamda önemli aktörlerinden biri olma anlamında yerimizi daha da sağlamlaştıracağız. 


DÖNÜŞÜM HIZLANDI

PLANLAR ÖNE ÇEKİLDİ 
Avrupa Parlamentosu 2035 yılından itibaren fosil yakıtlı araçların alım satımı ve üretimini yasaklayan öneriyi geçtiğimiz yıl haziranda kabul etti. Otomotivde yüzde 100 elektrikli olma yönünde planlar öne çekilmeye başlandı. ABD’de de satılan araçların yarısının en geç 2030’da sıfır karbon emisyonlu olması hedefleniyor.

21 MİLYON ADET Bugüne kadar dünyada 21 milyondan fazla elektrikli araç sattık. Toyota’nın 2025 yılına kadar hedefiyse 15’i tamamen elektrikli otomobil olmak üzere 70’ten fazla hibrit elektrikli araç üretip satışa sunmak. 2030 yılına kadar ise 30 yüzde yüz elektrikli model üreteceğiz ve dünya çapında 3,5 milyon elektrikli araç satışı gerçekleştireceğiz.



RAKAMLARLA TOYOTA


  1. Yıllık 280 bin adetlik üretim kapasitemizle Toyota’nın Avrupa’daki 7 ülkedeki 9 üretim tesisi arasında en yüksek üretim hacmine sahip merkeziyiz. 
  2. 10 yıl önce Toyota’nın Avrupa satışlarının yüzde 16’sını bizim ürettiğimiz araçlar oluştururken, bugün bu oran yüzde 30 seviyesinde. 
  3. Toyota, Avrupa’da 2022’de 1 milyondan fazla araç sattı. Avrupa’da en çok tercih edilen araçlar arasında bizim ürettiğimiz Corolla ve C-HR modelleri de bulunuyor. 
  4. Bugüne kadar Toyota’nın dünyada 21 milyon adet hibrit, yakıt hücreli ve tam elektrikli araç satışı gerçekleşti. 20 yılda 20 milyon araç çok önemli bir başarı. 
  5. 2025 yılına kadar, 15’i tam elektrikli otomobil olmak üzere 70’ten fazla hibrit elektrikli araç üretip satışa sunma hedefimiz var. 
  6. Ürettiğimiz araçlar Toyota’nın Avrupa satışlarının 5’te 1’ini oluşturuyor ve bunların yüzde 80’i hibrit motorlu versiyonlarımız. 
  7. Yerlileştirme oranımız hibrit modellerimiz haricinde maliyet bazında ortalama yüzde 55, hacim bazında ise yüzde 90. 
  8. 2023 yılı toplam üretim planımız 220 bin adet. Bunun yüzde 85’ini ihracat, yüzde 15’ini iç piyasaya satış olarak planlıyoruz. 
  9. Bugün total üretimimizin yüzde 65,7’sini, ihracatınsa yüzde 72,4’ünü hibrit araçlar oluşturuyor. 
  10. 2021 yılını 3,6 milyar doların üzerinde ihracatla tamamladık. Türkiye’nin en yüksek ihracat yapan 2’nci şirketi olduk.
  11. 2022’de de ihracatımız 3,6 milyar dolarla 2021’le aynı seviyede gerçekleşti. İhracat adedimiz 188 bin oldu.



YENİ TEKNOLOJİLERE İHTİYAÇ VAR

FARKLI ÇÖZÜMLER
Yaklaşımımız karbon salımını azaltma konusunda sadece elektrikli araçların değil, hibrit, plug in hibrit ve hidrojen yakıtlı araçların da çözüm olabileceği yönünde. Karbon salımını azaltmak için dünyanın farklı bölgelerinde farklı teknolojilere ihtiyaç olduğuna inanıyoruz.

HİDROJEN YAKITLI ARAÇ Elektrikli araçlar Avrupa gibi enerjinin yenilenebilir kaynaklardan elde edilebileceği bölgeler için iyi bir seçenekken, hibrit ve hidrojen yakıtlı araçlar diğer bölgeler için daha uygun olabiliyor.



KADINLARIN GÜÇLENMESİNE DESTEK

CİNSİYET EŞİTLİĞİ
Sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal cinsiyet eşitliğini destekliyoruz ve kadınların iş yaşamındaki rolünü geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda yeni bir sosyal sorumluluk projesine başladık. Kadının güçlendirilmesine destek olmakla birlikte, temiz tarımın öneminin altını çizen “Geleceğe Kadın Eli” projesiyle kadınların evden de olsa iş gücüne katılarak hem kendilerinin hem çocuklarının yarınlarını şekillendirmesini hedefliyoruz.

KADIN İSTİHDAMI
Sakarya’da 5 bin 500 kişiye istihdam yaratıyoruz. Bunun yanı sıra kadın istihdamını da geliştirmek için çalışmalarda bulunuyoruz. Geçen yılın başında işe alımlarda ofiste yüzde 50 ve üretimde yüzde 30 hedefi koyduk, bunu da yıl bitmeden ilk 9 ayda başardık. 2022 Ocak ayında yüzde 3 olan kadın çalışan sayımızı artırarak bugün yüzde 11 seviyesine getirdik.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz