Otomobil Tutkusu

Bazıları şirket arabası, bir bölümü de kendi istediği modeli kullanıyor. Aralarında çok fazla seçim şansı olmayanlar da var. Ancak, hafta içi tutkusunu gideremeyenler, kendi özel araçlarında alabil...

1.06.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Bazıları şirket arabası, bir bölümü de kendi istediği modeli kullanıyor. Aralarında çok fazla seçim şansı olmayanlar da var. Ancak, hafta içi tutkusunu gideremeyenler, kendi özel araçlarında alabildiğince otomobil tutkusunu yaşıyor, bazı günlerde doğaya kaçıyorlar. Audi, Ford, Porsche, Mercedes, BMW ve diğerleri… Marka ve model ne olursa olsun, talepler neredeyse aynı özelliklerde toplanıyor. Güvenlik, konfor, yol tutuşu, tasarım ve güç, onların ortak talepleri. Capital, Türkiye’nin önde gelen yöneticilerine otomobil tutkularını ve aradıkları özellikleri sordu, onları çok özel bir zamanda görüntüledi.

“KLASİK MERCEDES SÜRMEK BÜYÜK KEYİF”

Cüneyt Türktan/ Zapp Mobıle Ve Mobıtel Başkanı

Turkcell’in eski genel müdürü Cüneyt Türktan, şu anda Inquam adında Avrupalı bir teknoloji şirketinin Orta ve Doğu Avrupa’dan sorumlu yöneticisi. Romanya’daki Telemobil ve Mobitel isimli telekomünikasyon şirketlerinin de başkanı. Türktan, “klasik otomobil” tutkunu. 1969 model SL üstü açılabilen bir Mercedes kullanıyor. Otomobilini, New York yakınlarında bir tamirhanede Gantek Teknoloji’nin kurucusu Ahmet Ongün’ün yardımıyla bulduğunu söylüyor.

Türktan’ın otomobillere ilişkin duygularını şöyle anlatıyor: “Bu yıl bir tane de 1962 SL Mercedes aldım. İş yaşamında kullanılan ile hafta sonu kullanılan otomobil birbirinden farklı olmalı ki ortamın değiştiğini hissedebilmeliyim. Klasik bir Mercedes ile yavaş ve sakin gitmek büyük bir zevk. Hafta sonu klasik araba kullanmak insanı günlük stresten uzaklaştırıyor.”

“BENİM İÇİN ARABA PORSHE 911 CARRERA’DIR”

Cem Topçuoğlu/TBWA İstanbul Ajans Başkanı
 
Otomobil konusundaki tercihlerinizde belirleyici olan unsurlar neler?

Sürüş keyfi, konfor, güç ve emniyet…Alman otomobillerini her zaman tercih ederim. Bence dünyada otomobil yapmayı en iyi Almanlar biliyor.

Şu an kullandığınız otomobiliniz/otomobilleriniz ile ilgili düşünceleriniz nedir?

İki tane otomobilim var. Birincisi, iş için müşterim olan Nissan’ın "Infinity i30" markalı (2000 model) aracı. Japonların en iyi ve konforlu arabalarından biri. Geniş, ferah, konforlu ve v6, 230 beygirli motoruyla çok seri ve güçlü. İş için ve uzun yol için mükemmel.

İkinci otomobilim ise 1994 model Mercedes 250D Station Wagon…Ailem için ideal bir otomobil. Çok geniş, iş hacmi ve konforlu. Dizel olmasından dolayı oldukça ekonomik. Çoluk, çocuk ve köpek biniyoruz ve son 4 yıldır kullanıyoruz. Bence Mercedes her bakımdan mükemmele ulaşmış bir otomobil markası. 9 yaşında olmasına rağmen birçok sıfır arabaya taş çıkartır.

Özel bir markaya veya modele karşı sempatiniz var mı? Bugüne dek kullandığınız otomobiller arasında en çok beğendiğiniz hangisi?

Benim için araba Porsche 911 Carera 'dır. Almandır, spordur  ve küçüklükten beri hayalimdir. Bugüne kadar en çok beğendiğim iki otomobilim oldu 1989 model Mercedes 190 ve 1986 model  Saab 900 Turbo.
 
“DAYANIKLI VE GÜVENLİ OLDUĞU İÇİN VOLVO S80’İ TERCİH ETTİM”

Dengiz Pınar/Gima Genel Müdürü

Gima Genel Müdürü Dengiz Pınar, sık sık seyahat eden bir yönetici olarak, rahat, kullanışlı ve dayanıklı bir araç olması nedeniyle Volvo S80’i tercih ettiğini söylüyor. Dengiz Pınar, otomobilinin özelliklerini ve sevdiği yönlerini şöyle anlatıyor:

“Bu modelin iç ve dış dizaynını da beğeniyorum. Estetik, teknoloji ve işlevselliği bir araya getiren bir tasarımı var. Çünkü, bir otomobilin yalnızca tüm teknolojik gelişmeleri yansıtması yeterli olmuyor. Tüm yolcular için üç noktalı emniyet kemeri ve baş desteği olması da olumlu bir özelliği.

Koltuklar, çarpışma anında yolcunun kemerin altından kaymasını önleyecek şekilde tasarlanmış. Yolcu kabini yüksek güçte çelik bir güvenlik kafesiyle çevrili. Böylece darbelere karşı koruma sağlıyor. Bu tür özelliklere sahip olması Volvo S80’i daha emniyetli bir hale de getiriyor.” 
 
“BAGAJIMDA HER ZAMAN PİKNİK MALZEMESİ BULUNDURURUM”

Levent Çakıroğlu/ Koçtaş Genel Müdürü

Ford Focus Ghia marka otomatik vitesli bir otomobil kullanan Koçtaş Yapı Market Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Otomobile özel bir merakınız var mı, yoksa beni götüren bir araba da benim için yeterli diye mi düşünüyorsunuz?

Aslında, benim kendime ayıracak çok fazla zamanım olmuyor. Bu nedenle arabamın hem fonksiyonel olmasını, hem de beni güvenle gideceğim yere ulaştırmasını yeterli buluyorum.

Bunun yanında rahatlık da çok önemli tabi. Bu arabayı bana şirket sağladı. Dolayısıyla, ben, grup politikası içinden seçebileceğim arabalar arasından bunu tercih ettim. 

Arabanızda en sevdiğiniz özellikler neler?

Çok rahat bir sürüşünün olması, çok önemli. Şehir içi trafiğinde otomatik vitesli olması da benim işimi kolaylaştıran önemli bir etken. Kendimi arabanın içinde de güvende hissediyorum.

Değerlendirdiğimde de kendi sınıfında oldukça konforlu bir araba olduğunu görüyorum. Bagajı oldukça geniş. Bu da benim için önemli, çünkü ben fırsat buldukça özellikle yaz aylarında doğa gezintileri ve piknik yapmayı çok seviyorum. Bunun için bagajımda her zaman portatif piknik sandalyesi ve masası, mangal bulunduruyorum.
 
“FİYATI NİSPETEN UYGUN OLDUĞU İÇİN PORSHE BOXSTER ALDIM”

S. Şahin Tulga/HP Türkiye Genel Müdürü

HP Türkiye Genel Müdürü Şahin Tulga, dünyanın en sportif, en havalı otomobillerinden biri olan Porche kullanmayı tercih ediyor. 1998 bir Porsche Boxster’ı var. Bu otomobili tercih nedenini sorduğumuzda ise şu karşılığı veriyor:

“En başta tasarımı çok cazip geldi. En iyi spor arabalardan biri olması ve fiyatının da nispeten uygun olması da tercih sebebi yarattı. Hızlı kullanıma uygun olması, motorun sesi, üstü açılabilir bir model olmasını da cazip buldum. 1987 yılından beri üstü açık araba tercih ediyorum”.

“UZUN YOLDA OTOMOBİL KULLANMAYI SEVİYORUM”

Tahir Uysal/ BP Türkiye Ülke Başkanı

BP Türkiye Genel Müdürü Tahir Uysal, 2000 model bir BMW X5 kullanıyor. Uysal, otomobillerin, saatler gibi olduğunu söylüyor. Yani fonksiyonel yanları olmasına rağmen, her ikisi de aynı zamanda bir süs aracı. Ona göre, insanlar otomobillerini sadece bir yerden başka bir yere gitmek için seçmiyor. Bu seçimin arkasında yaşam stillerini ve kendi kişiliklerini yansıtan bir şey de bulunuyor. Otomobilini neden tercih ettiğini ise şöyle anlatıyor:

“Ben bu otomobili seçerken, aslında istediğim daha rahat hareket edebilmekti. BMW X5 Sport Utility Vehicle olarak adlandırılan bir otomobil. Bundan önceki otomobilim Volvo 850 idi ve ondan da çok memnundum. Ama hep yol üzerinde kalmak zorundaydım. Biraz kötü bir yolda ya da arazide gidemiyordunuz.

Evim Zekeriyaköy’de ve yollar oldukça bozuk. Kış şartlarında da yine evimin yeri nedeniyle özellikle karda bir 4X4’ün yararı oldukça büyük. Elbette şekil, form, renk gibi özellikler de otomobil seçimini etkiliyor.”

1977 yılında otomobil kullanmaya başlayan Tahir Uysal, özellikle uzun yollarda otomobil kullanmayı seviyor.

RALLİCİ AMA ŞEHİR TRAFİĞİNDE ŞOFÖR KULLANMAYI TERCİH EDİYOR

Sani Şener/Tav Murahhas Azası

TAV Murahhas Azası Sani Şener’in otomobillere ilgisi bir hayli fazla. Bunun en büyük nedeni de 1988-1993 yılları arasında ralli yapması. Hatta Grup N’de Türkiye üçüncülüğü bile var. Ancak, özellikle İstanbul trafiğinde otomobil kullanmaktan kaçınıyor. Bu nedenle de şirket arabası ve şoför kullanmayı tercih ediyor. Sadece hafta sonları otomobil kullanıyor. Tercihi ise 2003 model Range Rover 4,6 V8. 

Sani Şener, “Jeep şehir trafiğinde özellikle de İstanbul trafiğinde oldukça güvenli. Aynı zamanda da cadde arabası. Bu nedenle Range Rover 4.6 V8’i tercih ettim” diyor.

“FORD FOCUS ALIŞKANLIK YARATIYOR”

Demir Aytaç/Düzey Pazarlama Genel Müdürü

Ford Focus kullanan Düzey Pazarlama Genel Müdürü Demir Aytaç, otomobilini “Sınıfında standartları yeniden belirleyen bir otomobil” olarak tanımlıyor. Aytaç’ın otomobiliyle ilgili diğer düşünceleri şöyle:

"Ford Focus gerek iç gerekse dış tasarımı itibariyle son derece çağdaş bir otomobil. Aracın iç tasarımının getirdiği ferahlık yoğun şehir trafiğinde bir anlamda kurtarıcınız oluyor. Bu aracı kullanmaktan büyük keyif alıyorum.Aracın üstün yol tutuşu, yoldaki kararlılığı, sürücü ve yolculara sağladığı güvenlik hissi insanda adeta bir alışkanlık yaratıyor.”

“OTOMOBİL ÇETİN DOĞA KOŞULLARINA DAYANIKLI OLMALI”

Kürşat Koçdağ/Phılıp Morrıs-Sabancı Genel Müdürü

Motor sporlarıyla ilgilenen, rallicilik geçmişi olan Philip Morris –Sabancı Genel Müdürü Kürşat Koçdağ, “Asfalt otomobillerini değil çetin doğa koşullarıyla baş edebilecek olanları severim” diyor. Şu an Audi kullanan Koçdağ, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Arabanızdan bahsedebilir misiniz?

Şu andaki arabam 4 çekerli. 2.7 twin turbo. Dört çekerli olması bana virajlarda, kaygan yollarda büyük rahatlık getiriyor. Özellikle kış mevsiminde gerek ön çekerli gerek arkadan çekerli, yani 2 çekerli araçlar hareket edemezken, ben çok rahatlıkla sadece kar tipi lastik takmak suretiyle istediğim yolda istediğim şekilde gidebiliyorum.

Bir diğer önemli unsur, 250 beygir gücünde motorunun olması. Bunun sağladığı çok ciddi bir serilik var. Bunun Türkiye trafiğinde ne kadar önemli olduğunu söylemek gereksiz…. Her an beklenmedik bir olayla karşılaşıyorsunuz. Olay karşısında reflekslerinizin hakikaten kuvvetli olması gerekiyor. Refleksleriniz kuvvetli olsa bile araç eğer bu reflekslerle cevap verecek nitelikte değilse gene çok tehlikeli noktalara gelinebiliyor. Bu yüzden arabada atikliğin önemli olduğunu düşünüyorum.

Aracınızı kendiniz kullanıyorsunuz. Rallicilik geçmişiniz var…

Arabayı kendim kullanmayı tercih ediyorum. Kendi kaderimi başkasına teslim etmek istemem. Özellikle şirkete katıldıktan sonra, şirketin motor sporlarına olan yakınlığı nedeniyle amatör çapta rallilere katılmaya başladım. Rallici olmanın sokaklarda hızlı gitmek olmadığını öğrendim.
 

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz