Kısıtlamalar, Türkiye'nin riskini artırır

Eczacıbaşı, "internet yasakları" ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.

1.07.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Kısıtlamalar, Türkiye'nin riskini artırır

22 Ağustos, Türkiye'de internet açısından kritik bir dönemeç... Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) tarafından hazırlanan "İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar" bu tarihte yürürlüğe giriyor. Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı FARUK ECZACIBAŞI da, "Bugün bu uygulamalar, iyi niyetle yapılıyor olabilir. Ama gelecekte bu sınırlar karışabilir. O yüzden de sınırların yasalarla ve kesin çizgilerle belirlenmiş olması lazım" diyor. 22 Ağustos kararlarının Anayasa Mahkemesi'nden döneceğine inanan Eczacıbaşı, bu yasakların Türk iş dünyasında ciddi bir etki yaratacağı görüşünde. "Bu gibi kısıtlamalar ülkenin risk faktörünü artırır. Türkiye'nin yatırım riskini daha yukarıya taşır, artırır."

1-22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek internet yasakları neleri kapsıyor?
- Bu konuda öncelikle şunu belirtmek gerekiyor. Bu tarz yasaklar olmamalı, bu çok açık... İnternetin sınırlarını koymak çok güç. Siz ağır tahribat verecek bir bomba veya bir nükleer bomba yapımına dair yazılar içeren bir derginin köşe başınızda satıldığını görmek ister misiniz? İstemezsiniz tabii ki. Bu içeriği istemediğinize göre başka mecralarda da istememeniz lazım. Bu sınırlar bugün zaten var; şu anki ceza yasalarımızda bu sınırlar belirlenmiş durumda. Ancak bu sınırları kanundan çıkarıp belli filtrelerle yönetmelik ya da çeşitli yöntemlerle birtakım insan ya da kurumlara yetkiyi verdiğiniz zaman sorun çıkıyor. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Bugün bu, iyi niyetle yapılıyor olabilir. Ama ileride işin başına Ali değil de Veli geldiğinde bu sınırlar karışır. O yüzden de bu sınırların yasalarla ve kesin çizgilerle belirlenmiş olması lazım.

2- İnternet yasakları Türk iş dünyasını nasıl etkileyecek?
- Bu gibi kısıtlamalar bir ülkenin risk faktörünü artırır. Zaten Türkiye nispeten riskli olarak kabul edilen ülkeler arasında. Bu tip bir uygulama Türkiye'nin yatırım riskini daha yukarıya taşır, artırır. En temel etkisi bu olacaktır.

3- Bu yabancı yatırımcı açısından da sorun olabilir mi?
- Yabancı sermaye girişi olarak bakacak olursak algı bozulur. Sonuçta demokrasiyi kısıtlayan bir olgu olarak kabul ediliyor. Risk faktörünü yükseltiyor. Belki bu kuralları koymak isteyenler, Türkiye'nin böyle bir algı yaratacağına inanmıyorlardır. Bu anlamda haksızlık edildiğine inanıyorlar ama yine de bu oluşan algıyı değiştirmiyor.

4- Peki bu yasaklar, şirketler tarafını nasıl etkileyecek?
- Şu an bunu konuşmak için erken... Şirketler kendilerini bu kurallara göre ayarlar diye düşünüyorum. Ama korku ve kısıtlamaya dayalı bir yapı, şirketleri rahatsız edecektir.

5- Bu yasaklara uymayanlar için ciddi yaptırımlar ve maddi cezalar uygulanacağı söyleniyor, doğru mu?
- Ne gibi yasakların geleceğini pek bilmiyoruz. Bunların hepsi şu anda söylenti. Zaten 22 Ağustos kararlarının geçeceğine pek inanamıyorum. Çünkü Anayasa Mahkemesi'nden döneceğini düşünüyorum. Anayasasın ana hükümlerine, kişisel özgürlük haklarına aykırı olduğu için değişecektir.

6- İnternet servis sağlayıcı şirketler için nasıl bir etki göreceğiz?
- Bu kuralların asıl etki edeceği alan, internet servis sağlayıcı şirketler (İSS) olacak. Ben de bu gibi kuralların internet servis sağlayıcı şirketler tarafından konulmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Şu an filtrelemeyi BTK yapacak gibi duruyor. Ancak bu hem kendileri için çok ağır bir yük hem demokratik kurallar açısından ters bir yapı. Tüm filtre uygulamasını internet servis sağlayıcısı koyar ve denetlemeyi yine hukuk kuralları yapar. Ama 22 Ağustos'ta olacağı gibi hem filtreyi koyması hem denetlemesi söz konusu olunca hem hakim hem savcı rolüne soyunuluyor.

7- Peki bu kuralların değiştirilmesi için neler yapılması gerekiyor?
- Gösterilen tepkilerin çok normal ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Ancak bu sorunun çözülmesinin, birtakım hukuki yapılarla sınırlandırılmaması gerektiğine inanıyorum. Bunun hukuki altyapısının araştırılıp üzerine gidilmesi lazım. Sonuçta benim hangi siteye gireceğime benim karar veriyor olmam lazım. Şirketlerin de kendilerinin karar vermesi lazım. Aslında bahsettiğimiz internet kuralları, 5651 sayılı kanuna dayanıyor. Biz Türkiye Bilişim Vakfı olarak bu yasanın hazırlanmasında ciddi rol oynadık. Ortaya güzel bir yasa tasarısı çıkarıldı. Ancak tabii bu tasarıda uzlaşıldı. Bizim amacımız 5651 yasasını yeniden düzenlemek. Bugünkü durum şu: Yanlış bir temelin üzerine zaten doğru bir yapı kuramıyorsunuz.

8- Yasaklanan sitelere ulaşmada yeni teknolojik çözümler söz konusu olur mu?
- Dünyada her türlü yasaklamanın çözümü bulunuyor. Bu çözümü bulma süresi de giderek kısalıyor. Filtrelere takılmadan çıkmak için de yeni yöntemler çıkacaktır. Bakın önemli olan şu: Potansiyel tehlikeleri göz önünde bulundurmak lazım... Bugün "Vallahi billahi bir şey yapmayacağım, kötü bir niyetimiz yok" demekle insanları inandıramıyorsunuz. Bu bir güvenilirlik unsuru. Bugün ortaya konulan beklentiler ve düşünceler çerçevesinde bunun çözümü var.

9- Nasıl bir çözümden bahsediyoruz? TBV olarak bir adım atacak mısınız?
- 5651 yasasının değiştirilmesi ile basit bir şekilde çözülebilir. TBV olarak 5651 no-lu yasanın yeniden çıkması için çok çalışıyoruz. Kasım ayında bu yeni yasa taslağını teslim ettik. Biz bu kuralların özünün çalışmasını istiyoruz. Yasanın yeni haliyle bir an evvel çıkması ve çözüm için çalışmaktan başka çare yok. Ben 22 Ağustos'ta çıkacak mahluka ve çıkabileceğine de inanmıyorum. Çıkarsa hakikaten çok tatsız olur. Demokratik düşüncedeki insanlar için tatsız olur. Çıkmaması için çok çalışmamız, önce yeni yasa ile altyapısının ve ardından üst yapısının şekillendirilmesi lazım.

10- Bu yasaklar iş dünyasında ekstra maliyetler yaratır mı?
- Şirketler bu durumda internet servis sağlayıcılarından belli bir paket satın alacaklar. Eczacıbaşı Holding'de olduğu gibi her şirketin kendi filtreleme mekanizması zaten mevcut. Her şirket kendi İSS'inden kurallara göre bir servis paketi alarak ona göre bir ücret ödeyecek. Burada bir maliyet artışı olabilir. Baktığınızda sosyal ağlara giriş yapıp yapılmaması bile her şirketin kendi kararı... Ama kişisel fikrim, şirketlerin de bunları yasaklayarak hareket etmesini ben doğru bulmuyorum. Bu mecralar aynı zamanda şirketler için birer fırsat. Birer pazarlama, satış alanı. O yüzden bunlar bile filtrelemeye girmeli mi o da sorgulanmalı. İSS'ler için ise servis verdikleri şirketlerin datalarını geçmişe dayanarak tutmaları gerektiğinden farklı maliyetler oluşacaktır. Ama bu da İSS'ler aynı zamanda için ürün çeşitlendirmesi anlamına da gelir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz