Bu bir masal değil

Hissedarların tümü için finansal yeterlilik ve derinlemesine bir kavrayış olmazsa olmazdır.

19.10.2014 16:51:540
Paylaş Tweet Paylaş
Bu bir masal değil
Bir zamanlar çok güzel bir kız vardı. O, büyük ve başarılı bir şirketin sahibi olan annesi ve babası için bir ödüldü. Bu şirket, bir “nakit ineği” gibi büyük miktarlarda nakit para getiriyordu. Üçü oğlan olan 4 kişilik bir ailede tek kız çocuğu olarak ona daima özel bir insanmış gibi davranıldı.

O da tıpkı erkek kardeşleri gibi en iyi okullara gönderildi ve seçkin bir üniversiteden mezun oldu. Sürekli ödüller kazandığı bir partiden bir diğerine koştu, tıpkı genç kadınların çoğunun yaptığı gibi... Elbiseleri dünyanın en meşhur tasarımalan tarafından tasarlandı. Kostümlerinde eksik olan tek şey ise Sindrella’nın baloya giderken giydiği cam ayakkabılardı.

Yakışıklı prensle yaptığı evlilik bir süre devam etti, ancak çok da uzun sürmedi. O sırada bir oğlu da oldu. Boşanma sürecinde oğlunun velayetini almayı başardı, ancak finansal destek anlamında çok az şey koparabildi. Anne ve babası onu kurtarmaya koştu ve ona bütün faturalarını ödenmeleri için şirkete göndermesini söylediler.

Tekrar evlenmesi uzun sürmedi. Bu sefer 5 çocuk babası bir adamla evlendi. O da tıpkı kendisi gibi aynı ekonomik ve sosyal çevreden geliyordu. Çok kısa bir sürede 3 çocuk daha yaptılar. Bu arada yaptığı tüm harcamaların faturaları şirkete gönderiliyordu. Finansal kültürlü veya finansal sorumlu olmak konusunda hiçbir fikri yoktu.

Ebeveynlerinden sonuncusu da öldükten sonra kendisine bu “nakit ineğin” dörtte biri miras kaldı. Kendi faturalarını şirkete gönderen tek varis o değildi, erkek kardeşleri de aynısını yapıyordu. En büyük erkek kardeş, bu tehlikeye bir dur demek ve şirketi sorumlulukla yönetmek için dizginleri ele aldı. Yönetim kuruluna 4 kardeş de katılıyordu.

Ancak içlerinde şirkette çalışmayan 3’ü, kendilerine düzenli olarak yapılacak nakit para ödemeleriyle ilgileniyordu. Her biri de en büyük erkek kardeşi yönetimle ilgili sorgulamaktan kaçınmıyordu, ancak hiçbiri temel işletmecilik prensipleri, şirketin teknik yönleri veya tedbirli kurumsal finansman konularını tam olarak anlamak için kendilerine yatırım yapmaya yanaşmıyordu.

Kâr payı dağıtımlarının düşük olduğu bir endüstride, toplam kârların yüzde 42’sinin dağıtılması için bastırdılar ve kabul ettirdiler. Aslında şirkete yapılması gereken yeniden yatırımları, har vurup harman savuruyorlardı. Sonuçta şirketin büyümesinin durması gibi net bir etki ortaya çıktı.

Kuruluşun o gün ve gelecekte hayatta kalmayı sürdürebilmesi için kadın varisle 2 erkek kardeşin finansal bir eğitimden geçirilmelerinin zaruri olduğu anlaşıldı. Her iki erkek kardeşine de hakim olduğundan, şayet gerekli eğitimi alırsa kendinden büyük erkek kardeşi ile güç birliğine gidebileceği çok netti. Etkisi sayesinde diğer ikisini kendi safına çekebilirdi.

Bu kadın mirasçı yaklaşık 30 yıl boyunca icra kurulu üyeliği yaptı, toplantılarda daima boy gösterdi. Tek kelimeyle fantastik görünüyordu ama bilançoları okuyamıyordu! 61 yaşına geldiğinde kendisini eğitmesi için özel bir muhasebeci tutarak finansal eğitim almaya başladı ve burada kurumsal finansmanın temellerini, finansman yönetiminde tedbirli ve daha muhafazakar olmanın bir kuruluş için ne kadar önemli olduğunu öğrendi.

Bu dönemde en büyük kızı 32 yaşına geldi, hukuk fakültesini bitirdi ve aile mirası hakkında mantıklı sorular soruyordu. Bu kız çocuğu, kendi annesinin finansman kavrayışının ne kadar ilkel olduğunu anladığında, açıkça annesine “Anne, sen ne yapıyorsun” diye sordu. Bu arada kadın mirasçımız herhangi birine bilanço anlatabilecek duruma gelinceye kadar finansal eğitimini sürdürdü.

Kısa bir süre sonra yazlık evler, özel kullanıma tahsis edilmiş çiftlikler ve uçaklar gibi oyuncakların şirket hesabından çıkarılması ve şirket ortaklarının satın aldıkları mal ve hizmet faturalarının şirket tarafından ödenmemesine yönelik gerekli önlemler önerdi ve yönetim kurulu da kabul etti.

Attığı bir sonraki adım ise hissedarlara dağıtılan yıllık kâr payını yüzde 52 oranında tırpanlamasıydı! Bu karar, şirket çalışanlarının yıllar içinde bu şirketin nasıl büyüdüğü, şirket ortaklarına her yıl ne kadar kâr payı dağıtıldığı ve aktiflerin bileşik değerini artırmak için bu fonların şirkete yeniden yatırılması durumunda nelerin kazanılmış olacağına dair ayrıntılı bir sunum yapmalarının ardından alındı.

Sorumlu bir hissedara dönüşmenin bir sonucu olarak bu aileye sunduğu liderlik sayesinde bu şirketin gidişatı değişti ve muhtemelen gelecek nesil ve daha sonrakiler için de onun bir “nakit ineği” olarak kalmasının yolu açıldı.

Bu masaldan çıkarılacak ders son derece net: Hissedarların tümü için finansal yeterlilik ve derinlemesine bir kavrayış olmazsa olmazdır. Dahası tedbirli bir finansman yönetimi bireysel olarak başlar ve ardından onların aile şirketi içindeki karşılıklı etkileşimlerine nüfuz eder.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz