Jeff Bezos'un 1. gün kuralı

2.10.2017 15:39:000
Paylaş Tweet Paylaş
Jeff Bezos'un 1. gün kuralı

Hızla dünyanın en değerli şirketi olma yolunda ilerleyen Amazon’un sahibi Jeff Bezos, haziran ayında bir daha gündem yarattı ve Whole Foods adlı gıda perakendecisini satın aldı. Whole Foods ile birlikte son yıllarda 10’dan fazla satın almayı tamamlayan Jeff Bezos, en son şirket genel kurulunda yaptığı konuşmada, Amazon’u başarıya götüren stratejinin ipuçlarını da vermişti. Bezos stratejisini, “Start up” gibi düşünmek ve 341 binden fazla olan şirketi “start up gibi” yönetmek olarak açıklıyor. Bunun için de hızlı hareket ve kararın altını çiziyor. Bezos şöyle diyor: “Kararların çoğu istediğiniz bilgilerini yüzde 70’ine sahip olduğunuz durumlarda alınır. Eğer yüzde 90 oranında bilgilenmeyi beklerseniz, büyük olasılıkla yavaş kalmış, fırsatı kaybetmiş olursunuz.” Jeff Bezos, bu cümlede özetlediği yaklaşımını “1. Gün” sloganıyla anlatıyor. Bu slogana o kadar önem veriyor ki çalıştığı binaya 1. Gün adını vermiş ve “Ben yeni bir binaya gittiğimde o ismi de yanımda götürürüm” diye konuşuyor. Bezos, bu yaklaşımın ilkelerinden birinin “daha hızlı” kararlar almak olduğunu söylüyor. Ancak her şey sadece “hız” değil. Önemli olan bir yolunu bulup “üstün kaliteli ve yüksek hızda” karar alabilmektir. Bu, start up’lar için kolay, ancak büyük şirketler için önemli bir sorundur. Bezos bunu, daha doğrusu “1. Gün” sloganını başarıyla uygulamak için 4 adıma dikkat çekiyor: 

1 Yüzde 90-100 oranında kesin bilgiler arayıp karar verme peşinde koşmak yerine, gerekirse yüzde 70 veriyle yetinin. 

2 Karar verdikten sonra rahat olun, belirsizliklerle kendinizi yiyip bitirmeyin… Kararların çoğunda geri adım atılabilir, iki yönlü kapı gibidirler. 

3 Kusursuz kararlar almak için “hata yapmaktan” kaçınmak yerine, alınan kötü kararları “çabucak fark edebilme ve onları düzeltme” konusunda uzman olmaya bakın. Eğer hızla düzeltebiliyorsanız, düşündüğünüzden daha az maliyetle kurtulabilirsiniz. 

4 Geri dönülemeyecek kadar büyük etkileri olan kararlarda, geleneksel “onaylama/ uyma” fikrini tamamen değiştirin. Bunun yerine, “Onaylamıyorum ama uyuyorum” gibi bir yaklaşımı benimseyin. Amazon stüdyoları fikri geldiğinde yönetici arkadaşlarıma aynı şeyi söyledim. Onaylamadığınız bir fikirde, “Ben size demiştim” diye yöneticileri sıkıştırmaktan da uzak durun.

1 milyar doları görme süresi 1 yılın altına inecek mi?

Chobani’nin kurucusu Hamdi Ulukaya’dan dinlemiştim. “Yıllık 1 milyar dolar ciroyu en kısa zamanda yakalamada”, dünyanın en hızlı şirketi olduğunu anlatmıştı. Ulukaya’nın 1 milyar dolar ciroyu yakalama süresi 5 yıldan azdı. Gıda gibi bir alanda böyle bir ciroyu yakalamak, üstelik rekabetin çok olduğu Amerika’da gerçekten çok önemli… “Gıda gibi bir alanda” diyorum, çünkü geleneksel sektörlerde milyar dolarlık cirolar ve piyasa değerlerine çok hızlı ulaşılamıyor. Yeni nesil şirketler ve “unicorn” olarak nitelendirilen yeni milyar dolarlık start up’lar bu hedefe daha hızlı ulaşıyor. Tabloyu görüyorsunuz. Dünya Ekonomik Forumu’nda (World Economy Forum), Accenture tarafından açıklanmış bir rapordan alınmış. Çok açık bir şekilde görüyorsunuz ki bazı yeni şirketler (teknoloji ağırlıklı), geleneksel olanlara göre 10 kattan daha hızlı sürede 1 milyar dolar piyasa değerine ulaşabiliyor. Örneğin, Amerika’nın (ya da dünyanın) en büyük 500 şirketi listesindeki şirketlerden birinin 1 milyar dolar piyasa değerine ulaşması ortalama 20 yılı alabiliyor. Ancak yeni nesil şirketlerde bu rakam 1,7 ila 9 yıl arasında değişebiliyor. Çinli telefon üreticisi Xiaomi, milyar dolara 1,7 yılda ulaşmış. Tabloya dikkatli baktığınızda, 1990’ların sonunda kurulan Google’dan günümüze doğru geldikçe, milyar doları yakalama süresi azalıyor. Ancak 1,7 yıldan daha az bir süreyi görebilir miyiz, onu bilemiyorum. Belki de bugün bilmediğimiz, önümüzdeki aylarda ortaya çıkacak bir start up, 1 yıldan az sürede 1 milyar doları yakalayabilir.

Krallıktan vazgeçmek kolay mı?

Fiba Holding’in kurucusu Hüsnü Özyeğin ile sohbet ederken anlatmıştı. Yapı Kredi Bankası Genel Müdürlüğü’nden ayrılıp kendi bankasını kurmaya karar verdiğinde, önemli bir iş insanından şu öneriyi almış: “Yapı Kredi Bankası senin krallığın… Böyle bir bankayı bırakıp nasıl gidersin?” Hüsnü Özyeğin, bu öneriyi dinledi, ancak fikrinin peşinden giderek “yeni krallık” kurmayı tercih etti. Bazen insanların hayatında karşılarına önemli kararlar çıkıyor. “Tercih” yapmaya kalktığınızda, aileden ve arkadaş çevrelerinden öneriler, uyarılar geliyor. Önümüzdeki aylarda yayınlamayı düşündüğüm “Tercih” konulu kitapta, bunun çok örneklerini paylaşacağım. Alibaba’nın kurucusu Jack Ma’nın hayatını anlatan “Jack Ma’nın Evi”(Doğan Kitap) okurken onun da birkaç defa bu tip öneriler duyup yoluna devam ettiğini gördüm. 1Üniversitede öğretim üyesiyken yolda karşılaştığı profesöre ayrılıp iş kuracağını söyler. Profesör fikre karşı çıkar ve “Başarılı bir öğretmensin. Bu alanda geleceğin var. Niye kendini riske atıyorsun” kapsamında uyarılar yapar ve girişimcilikten vazgeçmesini ister. 2İnternet işini kurduğu günlerde görüşlerine başvurmak için 6-7 arkadaşını evine davet eder, fikirlerini alır. Sadece biri girişimci olmasını destekler. Diğerleri vazgeçmesini ister. Jack Ma ise“onlarca başarısızlık” deneyimi yaşadığı girişimcilik hayatında, “bu tür uyarıları” da dinlemez. Tercihini girişimcilikten yana yapar.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz