Türkiye'nin cari açık problemi çözüm bekliyor

“Yatırımda nihai başarı, gerekli süre boyunca dünyevi kaygıları gözardı etme yeteneğinize bağlıdır.” Peter Lynch

26.05.2014 22:08:430
Paylaş Tweet Paylaş
Türkiye'nin cari açık problemi çözüm bekliyor
Türkiye piyasalarında son yılların en çalkantılı dönemlerinden birini yaşıyoruz. Hatırlarsak 2011’de de bu yıla benzer ciddi bir piyasa düzeltmesi yaşanmıştı. Ortak sorun yüksek cari açıktı.

2011’deki kur yükselişi ve temkinli ekonomi politikalarının yardımıyla sağlanan “yumuşak iniş” ile cari açık milli gelire oranla yüzde 10’dan yüzde 6’ya düştü.

Ardından piyasalar 2012’de çok iyi getiriler sağladı. 2013’te ise cari açık tekrar yüzde 7’yi geçince döviz kuru ve faizler hızlı bir şekilde yükseldi ve borsa geriledi.

Hükümet 2014-2016 Orta Vadeli Program’da (OVP) yeni bir “yumuşak iniş” hedefliyor ama piyasalar ikna olmuş değil. Cari açığın milli gelire oranı 2014’te yüzde 6,4, 2015’te ise yüzde 5,9 olarak hedefleniyor.

Bu hala yüksek bir açık ve Türkiye’ye her yıl 55-60 milyar dolar ilave döviz girişi olmazsa piyasa dengeleri bozulabilir. Bu nedenle Türkiye, dış etkenlere en hassas gelişen ekonomilerden biri olmaya devam ediyor.

2014 YAKLAŞIRKEN PİYASALAR
FED’in yeni başkanı Janet Yellen’in Bernanke dönemi para politikalarını devam ettireceği netlik kazanınca piyasalar biraz rahatladı. ABD ve diğer gelişmiş ülke bor-saları rekor seviyelere çıktı.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülke borsaları ise daha dalgalı bir seyir izliyor. 2014’ün ilk aylarında FED tahvil alımlarını azaltmaya başlayacak ama piyasalar buna hazırlandığı için bu yaz yaşanan düzeyde bir çalkantı beklemiyoruz.

21 Kasım itibarıyla gelişmiş ülke borsaları yıl başından beri ortalama yüzde 20 değer kazanmışken, gelişmekte olan ülke borsaları yüzde 3, Borsa İstanbul ise yüzde 5 değer kaybetti. Fiyat/Kazanç oranlarına bakıldığında.

Borsa İstanbul gelişmekte olan ülke borsalarına göre yüzde 12, gelişmiş ülke borsalarına göre ise yüzde 34 ucuz işlem görüyor. Türkiye’nin yüksek cari açık nedeniyle yabancılar tarafından riskli görülüp iskontolu işlem görmesi normal. Uzun vadeli yerli yatırımcı (örneğin sayısı 4 milyona yaklaşan BES katılımcısı) açısından ise bu iskonto bir fırsat sayılabilir.

BES FONLARININ ANALİZİ VE TAVSİYELER

BES fonları son 10 yılda tatmin edici getiriler elde etti. Sistemin ortalama yıllık getirisi yüzde 13,4 oldu ve aynı dönemin ortalama enflasyonu olan yüzde 8,3’ü aşarak yılda yaklaşık yüzde 5 reel getiri sağladı.

Fon çeşitleri arasında en yüksek getiriyi yüzde 17,9 ile hisse senedi fonları sağladı. Devlet tahvili fonları ise yıllık yüzde 14,4 getiriyle alınan risk hesaba katıldığında en istikrarlı getiriyi sağladı.

Tabii 2003-2013 arası, Türkiye’de faizlerin ciddi şekilde düştüğü bir dönemdi. Bundan sonraki 10 yılda bu derece yüksek ve istikrarlı getiriler beklenmemeli. Yılda ortalama yüzde 2-3 civarı reel getiri bu tür uzun dönemli yatırımlarda yeterlidir ve getiriler istikrarlı olursa kartopu gibi büyür. Bu amaca yönelik BES müşterilerine birkaç kritik önerimiz olacak:

1)    Fon seçimi kritik ve zor bir karardır. Bilinçsiz seçim yapmaktansa, paranızın çoğunu standart fona yönlendirmek daha isabetli olur. Standart fonların risk ve getirisi düşük olur ama geceleri uykunuz kaçmaz.

2)    Borsa düştükçe hisse oranını kademeli artırın. Uzun vadede portföy getirinizi artırmanın en etkin yolu budur. Borsa çok yükselirse de hisse oranın�� kademeli  azaltın.

3)    Tahvile ve altına güvenli liman olarak bakmayın. Faizler yükselirse her ikisi de değer kaybedebilir. Çeşitlendirme amaçlı bir miktar yabancı menkul kıymet fonu almak portföy riskini azaltır.

4)    Fonların içinden kesilen yönetim komisyonu kanunen yüzde 2,3’ü geçemez. Ufak gibi gelse de uzun vadede bu oranlar önemlidir. Uzun yıllar tutacağınız fonların yönetim komisyonlarının makul (Türkiye şartlarında yüzde 1-2 arası) olmasına dikkat edin.

5)    Mümkünse yüzde 25 devlet katkısından en fazla yararlanmak için aylık katkınızı 1.000 TL’ye yaklaştırın.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz