Yatırım aracı olarak altının rolü

29.04.2025 10:58:300
Paylaş Tweet Paylaş
Yatırım aracı olarak altının rolü

Fon bilgilerini düzenleyen TEFAS’a (www.tefas.gov.tr) girdiğinizde, ana sayfada fon gruplarının son bir yıllık getirisi görülür. 21 Şubat itibarıyla kıymetli maden (altın ve gümüş) fonları yüzde 68 getiriyle 1. sıradayken hisse senedi fonları yüzde 16 getiriyle son sırada bulunuyor. TCMB’nin kısa vadeli faizleri uzun süredir yüksek tutması nedeniyle para piyasası fonları yüzde 61 getiriyle 2. ve faiz hassasiyeti olan yatırımcılara yönelik katılım fonları ise yüzde 48 ile 3. sırada bulunuyor. Enflasyonun yüzde 42 olduğu son bir yılda hisse fonlarının sadece yüzde 16 getirmesinin nedeni borsanın genelde kötü performans göstermesidir. Nitekim BIST-100 Endeksi son bir yılda sadece yüzde 5, daha büyük şirket hisselerini içeren BIST-30 Endeksi ise yüzde 10 getiri sağladı. Yüksek faiz ve enflasyon ortamı, enflasyon muhasebesi nedeniyle düşen şirket kârları, yabancı yatırımcı yokluğunda artan spekülasyon ve seçici olmayan halka arz uygulamaları borsayı olumsuz etkiledi. Altın fonları son bir yılda yüzde 71 yükselişle enflasyona göre yüzde 20 reel, dolar bazında ise yüzde 46 getiri sağladı. Kısa dönemli iyi getirileri olsa da çok uzun vadede altın, gümüş ve elmas gibi kıymetli madenler aslında dolar enflasyonuna karşı iyi getiriler sağlayamıyor. Ancak altının yatırım portföyüne yine de bir çeşitlendirme katkısı oluyor. Çünkü altının getirisi hisse senedi getirisiyle ters orantılı hareket etme eğiliminde. Bu sayede hisse senedi olan bir portföye altın/gümüş eklenmesi risk dengelemesi sağlar. 

STOPAJ EŞİTLENDİ Şubat başında mevduatla birlikte yatırım fonlarının stopajı da yüzde 10’dan 15’e çıkarıldı. Böylece para piyasası fonlarının mevduata karşı bir vergi avantajı kalmadı. Ayrıca şubat sonuna kadar para piyasası fonlarının mevzuat gereği en az yüzde 10 oranında devlet tahvili alması gerekiyor. Bu nedenle para piyasası fonları da bir miktar faiz riski almış oldu. Nitekim ocak ayı enflasyonu yüksek gelince faizlerde yükselme yaşandı ve devlet tahvillerinin değeri bir miktar düştü. Bu da para piyasası ve borçlanma araçları fonlarının günlük getirilerini bir miktar düşürdü. Şubat ayı enflasyonu da yüksek beklendiği için devlet tahvili içeren fonlara olan talep düşük seyredebilir. Buradan çıkan para şu anda hızlı yükselen altına gidiyor. Bazı yatırımcılar dövize de yöneliyor olabilir. Ancak TCMB açıklamalarına göre TL’nin reel değerlenmesi devam edecek. Bu durumda döviz ağırlıklı yatırımcıların getirileri son bir yılda olduğu gibi TL bazında geri kalabilir. Türk hisse senedi içeren yatırım fonlarının stopaj oranı değişmedi ve sıfır olmaya devam ediyor. Buna rağmen hisse fonlarından çıkış var, çünkü yatırımcılar 10.000 seviyesinde takılan borsadan ümit kesmeye başladı. Bu konuda önerimiz, uzun vadeli bakıp faize ve enflasyona göre geride kalan hisse senetlerinin yükselen beklenen getirisine yatırım yapmaktır.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz