SORU: Tasarım ürünü elbiselerin
ikinci elden satışına yönelik bir
web sitesi kurdum ve daha ilk aşamasındayken
işin daha fazla büyüme potansiyeline sahip
olduğunu gördüm. Şimdi işi daha da büyütecek
bir yol mu izlemeliyim, yoksa risk almaktan
kaçınarak mevcut iş modelime mi sadık
kalmalıyım?
CEVAP: İş dünyası o kadar
enteresandır ki sırf ortalıktaki
potansiyel fırsatlar hakkında
kafa yormak bile bir girişimcinin aklını başından
alabilir. Bazı insanlar kendilerini zengin
edecek bir fikir arayışındayken aceleyle bir
kavramdan diğer kavrama atlar; ancak bu hatalı
bir yaklaşımdır. Eğer iş hayatına sadece para
kazanmak için giriyorsanız bilin ki bunu asla
başaramazsınız.
Zoë, sen çok büyük bir çıkış yapmaya
hazırlanıyor gibi görünüyorsun. Girişimcilik, her zaman pazarda bir boşluk bulmak, sonra insanların
yaşamlarını daha iyileştirecek bir ürün veya hizmet
sunmakla ilgili olmuştur. Anlaşılan sen bu her iki
hedefi de tutturmuşsun, tebrikler!
Şimdi vermen gereken büyük bir karar var. Eski
planını kaldırıp çöpe atarak büyük bir hızla büyüyecek
misin, yoksa istikrarlı bir şekilde yoluna yavaş yavaş
mı devam etmelisin? Bu kararı vermeden önce ilk
aşamada neden iş hayatına girdiğini değerlendirmen
çok önemli.
Ben daima hayalperest insanları yere göğe
sığdıramam, çünkü onlar dünyanın ileri doğru
gitmesini sağlayanlardır. Her ne kadar girişimcilerin
büyük düşünüyor olması gerekse de aynı zamanda işe
küçük başlamanın önemini de fark etmek zorundalar.
Ürününüze dört elle sarılarak küçük ama önemli
hedefleri tutturmak gelecekte en büyük rüyanızı
hayata geçirmenize yardımcı olabilir.
Peki ama nasıl? İşe küçük başlamak, girişimcilerin
olası en mükemmel ürün veya hizmeti yaratmaya ve
ona uzun vadeli bir değer katmaya odaklanmalarını
sağlar.
Yaratılacak değerin boyutu bir kez ortaya
çıktıktan sonra artık şirketi büyütmek hakkında
düşünmenin vakti gelmiş demektir.
TRADESY DENEYİMİ
Sizin deneyiminiz bana kullanılmış kadın elbiseleri
satmakta uzmanlaşmış çevrimiçi bir pazar yeri
olan Tradesy’yi hatırlattı. Tracy DiNunzio, yıllar
önce kadınların kullanılmış gelinlikleri ve düğün
elbiselerini alıp satmalarını kolaylaştırmayı
hedefleyen bir web sitesi kurmuştu. Bu fikre dört
elle sarılmıştı ve bu sitenin çok büyük bir fark
yaratacağına inanıyordu. Tracy, bu işi başlattıktan
sadece 6 ay sonra kâra geçti ve ardından yeni
olasılıkları keşfetmek için düşünmeye başladı. Kendi
işinin çok büyük bir hızda büyütebileceğine karar
vermiş ve elinde neyi varsa her şeyini bebeklerle
çocuklara yönelik kullanılmış eşyaları satmayı
amaçlayan bir web sitesi kurmaya harcamıştı.
Tracy dikkatini kendi çekirdek işinden bu
kadar çabuk uzaklaştırmasından kaynaklanabilecek
tehlikeler hakkında sık sık uyarılmıştı. Ancak
o aynı zamanda her iki işi de birlikte başarıyla
yürütebileceğine inanarak olaya kötümser yandan
bakanları görmezden gelmişti. Tracy, çok sıkı
çalışmasına rağmen maalesef ki yeni sitesi başarılı
olamadı. Ve kendi enerjisiyle zamanının çoğunu bu
işe harcadığı için ilk konsepti de batmaya başlamıştı.
Tracy başarmaya kararlı olduğundan işin ölçeğini
derhal küçülttü ve ilk işine odaklandı. Çok sayıda
araştırma yaptıktan ve herkese danıştıktan sonra
nihayetinde çekirdek sitesi büyümeye ve yeniden
kâr etmeye başladı. Sonunda yeni sitesi Tradesy’yi
kurmak için kendine yeterince güven gelmişti.
HAZIRSANIZ BÜYÜYÜN
O başarısızlık deneyiminden çıkardığı derslerle
silahlanmış Tracy, bugün 4 milyondan fazla sayıdaki
web sitesi kullanıcısıyla kendi işini olağanüstü
boyutta büyüttü ve ayrıca aralarında benim de
olduğum yatırımcılardan 40 milyon dolardan fazla
risk sermayesi finansmanı da topladı. O şimdi kendi
işinin ölçeğini büyütmek ve genişlemek isteyen
tüm girişimcilere gözlerini bir an için bile olsa
şirketlerinin temel odağından ayırmamalarını tavsiye
ediyor ki bu önerisine katılıyorum.
Bununla birlikte geleceği planlamanın hiçbir kötü
yanı yoktur. Aslında karşınıza çıkması kaçınılmaz
engellerle boğuşurken şirketinizin gelecekte nerede
olacağına dair kafanızda net bir bakış açısı olması
çok faydalıdır. Hiç olmazsa bu sayede kendi
kendinizi motive etmiş olursunuz. Zoë, kendi işini
büyütmenin artılarını ve eksilerini değerlendiren tüm
girişimcilere tavsiyem şöyle: Tutkunuza odaklanın,
işe küçük başlayın, hayalleriniz büyük olsun ve
geleceğe yönelik plan yapın. Sırf fırsat kapınızı çaldı
diye değil ama sadece hazır olduğunuz zaman işinizi
büyütün.
TUTKU HER ŞEYİN ÜSTESİNDEN GELİR
SORU:
Kendime “Benim
asıl amacım ne”
diye sordum.
Verdiğim cevap ise diğerlerine
ilham veren şirketler hakkında
sinema filmleri yapmak
ve onların çabalarının ne
anlama geldiğini ve bizleri
nasıl etkilediklerini göstermek
yönündeydi. Ancak bu
konuda deneyimim yok. Ayrıca
bakmakla yükümlü olduğum
bir ailem var. Ne yapmamı
tavsiye ederdiniz? Kendi rüyasını
gerçekleştirmeyi arzulayan biri
acaba sınırlı bir bütçesi olmasına
ve ayırabileceği zamanı
olmamasına rağmen yine de
rüyasını hayata geçirebilir mi?
Kevin Vivas, ABD
CEVAP:
Kevin, taşı tam da
gediğine koymuşsun.
Şirketler dünyasında işin
özü ay sonunda maaşını almak değil ama
tutkularının peşinde koşmaktır. Ve senin film
yapımcılığıyla ilgili tutkunu duymak çok
hoşuma gitti. Dünyayı bir adım daha ileriye
taşıyabilmek için bu aslında muhteşem bir
araç.
Oğlum Sam, iş ortağı Johnny Webb ile
birlikte önemli konulara dikkat çekmek ve
onlarla daha fazla sayıda insanın ilgilenmesini
sağlamak amacıyla 2012’de Sundog Pictures
adında bir film prodüksiyon şirketi kurdu. Ben
senin Sundog’un hikayesini okuyup onlardan
bilgi edinmeni çok isterim (sundogpictures.
co.uk/our-story). Sinema endüstrisine
bulaşmak isteyen herkes için bu müthiş bir
örnek vaka ve özellikle de uyuşturuculara
karşı verilen savaştaki başarısızlığı anlatan bir
belgesel olan “Tabuları Yıkmak” gibi filmlerle
Sundog’un yarattığı farkındalıktan fevkalade
gurur duyuyorum.
Hayatta neyi başarmak istediğin ve
kimlerle birlikte çalışmaktan hoşlandığın
gibi meselelerde kendine soru sormaya
zaman ayır. Bu sorulara cevap bulman
şaşırtıcı derecede zor olabilir. Ancak bu
konuda alıştırmalar yapman senin başarıya
giden yola odaklanmana ve kendine bir yol
haritası çıkarmana yardımcı olabilir. Sonra
birtakım listeler yapmaya ve birkaç net hedef
belirlemeye başla. Unutma, hayallerini ve
fikirlerini bir kenara not ettiğinde onlardan
kolay kolay vazgeçmezsin.
Muhtemelen sen de film endüstrisine
girmenin çok zor olduğunu biliyorsundur ama
sakın bahsettiğin engellerin ve başarısızlık
korkusunun seni yolundan alıkoymasına izin
verme. İlla da bir uzman olman gerekmez; en başarılı girişimciler senin gibi deneyimsiz
işe başlayanların arasından çıkar. İşin
işte öğrenilmesi gerektiğinin en önde
gelen savunucularından biriyim ve artık
böyle yapmak hiç bugünkü kadar kolay
olmamıştı. Elinin altında yığınla bedava
bilgi var: Çevrimiçinde film yapımıyla
ilgili günlükleri ve forumları sıkı sıkıya
takip et. Bir şeye gerçekten tutkuyla
bağlıysan ne kadar hızlı öğrenebildiğini
gördüğünde sen bile şaşırıp kalacaksın.
Bu iş tam sana göreymiş gibi görünüyor!
Ayrıca bu işi tek başına yapmak
zorunda da değilsin ve hatta
yapmamalısın da. Şirket yönetmek
demek işbirlikleri kurmak demektir
ve birlikte çalışabileceğin muhteşem
insanlar bularak kendi hedeflerini
tutturmakta yolu bir hayli kısaltabilirsin.
İşe başlamak için senin ilgi alanlarını
paylaşan insan topluluklarına katıl;
muazzam bir akıl hocası olabileceğine
inandığın birlerine ulaşmaya çalış.
Her ne kadar şu anda işini
bırakamayacak durumda olsan
da bu rüyalarından vazgeçmen
anlamına gelmez. Dünyanın en başarılı
şirketlerinden bazıları kendi kurucularının
fikirlerini hayata geçirmek için akşamları
veya hafta sonları çalıştıkları birer ek
proje olarak başlamışlardı.
Ayrıca artık fonlara erişmek de
bir sorun değil. Bu bir girişimcilik çağı
ve el altında sonsuz seçenek var.
Yerkürenin dört bir yanındaki ülkelerde
ve şehirlerde yeni kurulmuş teknoloji
şirketlerine fonlar sunan yığınla program
mevcut ve siz de ev ödevinize yeterince
çalışırsanız şirketinizi destekleyecek
yerel bir tedarikçi bulmanız işten bile
değil. Fikrinizi hayata geçirmenin bir
diğer inanılmaz yolu da piyasada
kabul görmenin, gerçek zamanlı geri
beslemeler almanın, kendi fikrinizi
pazarlamanın, reklamını yapmanın ve
herkesçe tanınmanın muhteşem bir yolu
olan kitlesel fonlamaya başvurmak.
Bu yüzden cesur olun, risk alın ve
asla vazgeçmeyin. Eğer kendi fikrinize
gerçekten tutkuyla bağlıysanız elinizden
geleni ardına koymamanız gerekir.
Heybenizde hiçbir şeyin olmadığını
düşündüğünüzde sizin yola devam
etmenizi sağlayacak ve başarıyı hiç
olmadığı kadar lezzetli bir hale getirecek
olan tek şey sizin tutkunuzdur.
Kevin sana bol şans dilerim! Hiç
de uzak olmayan bir gelecekte senin
adını sinema sektöründe görmeyi iple
çekiyorum.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?