OKULLARDA GİRİŞİMCİLİK NEDEN ÖĞRETİLMELİ?

24.07.2025 12:14:010
Paylaş Tweet Paylaş
OKULLARDA GİRİŞİMCİLİK NEDEN ÖĞRETİLMELİ?

İlk işim olan Öğrenci Dergisi’ni kurmak için 16 yaşında okulu bırakmak, bana sınıfta asla öğrenemeyeceğim en değerli dersleri öğretti. Bu dersleri ömrüm boyunca yanımda taşıdım ve o zamandan beri kurduğumuz her bir Virgin şirketini şekillendirmek için kullandım. Bu yüzden İngiltere’deki çoğu çocuğun gelecekte kendi işini kurmayı ve okulda girişimcilik becerilerini öğrenmeyi istediklerini duyunca çok sevindim. Bu bulgular, Virgin Money’nin yaptırdığı yeni bir araştırmada elde edildi.

Hayattaki en büyük umutlarımdan biri, dünyadaki eğitim sistemlerinin girişimcilik becerileri öğretmenin değerini fark etmesi. Pek çok çocuk, özellikle de disleksisi olan çocuklar, okulda zorluk çekip başarısız kabul ediliyor. Fakat tutku ve ilgi duydukları konuların peşine düşüp bir şeyler yaratma konusunda teşvik edilirlerse potansiyellerini fark edebilirler.

Ben, sürekli dalıp giden zihnimin ve kısa dikkat süremim aslında müthiş bir yaratıcılığın sonucu olduğunu okulu bırakana kadar fark etmemiştim.

Bu özellikleri bir iş kurmak için gerçek dünyada kullanabilmek, bana yeteneklerimi fark etme imkânı verdi. Öğretmenlerimin söylediği gibi tembel veya aptal değildim.

Müthiş bir yazar olmadığımı biliyordum (disleksi olan insanlar genellikle okuma ve yazma konusunda zorluk çeker), fakat Öğrenci Dergisi’ni kurmak, bana ekip kurma sanatını öğrenme fırsatı verdi. Dergiye katkıda bulunacak öğrenci yazarlardan oluşan harika bir ekibim vardı. Net ve brüt kârın ne demek olduğunu ancak kariyerimde epey ilerledikten sonra öğrendim.

Virgin Money’nin Make £5 Grow programını bu yüzden seviyorum. Bu program, İngiltere’de 9-11 yaşlarındaki çocuklarda finansal okuryazarlığı ve girişimcilik becerilerini geliştirmek için tasarlandı. Bugüne kadar 3 binden fazla okuldan 200 binin üstünde öğrencinin bu programa katıldığını görmek muhteşem bir şey. 2020’den beri programa katılım gösteren İngiltere’deki Newport İlkokulu’nun bir hikayesini okumak çok hoşuma gitti. Okulun programa katılımı, Northumberland’ı ziyaret etmek için planlanan okul gezisi COVID-19 kısıtlamaları nedeniyle iptal edildiğinde başladı. Okul, buna karşılık okulda gerçekleştirilecek bir kamp düzenledi ve bu da daha büyük bir girişim projesine dönüştü. Öğrenciler o zamandan beri araba yıkama, ev yapımı tatlılar, dondurmalar, sanat eserleri, el işleri ve mücevherleri de içeren çeşitli iş fikirleriyle deneyler yaptı.

GENÇLERE YETİŞME ZAMANI

Bu girişimlerden elde edilen fonlar, öğrenciler için sessiz bir disko, DJ, dondurma arabası, pizza arabası, dublör performansları, patlamış mısır makineleri ve tüm okulun kullanabileceği şişme oyuncaklar içeren bir mini festivale katkı sağladı. Ek olarak bu para, okulun yıl sonu gösterisi için senaryolar ve müzik satın almak üzere de kullanıldı. Bu proje, sadece eğlence ve heyecan sağlamakla kalmadı, öğrenciler arasında sorumluluk duygusuyla ekip çalışmasının da gelişmesini sağladı.

Öğrenci Dergisi’ni kurmak da benim ne tür bir lider olduğumu fark etmeme yardımcı oldu. Disleksi düşünme becerilerimi kullanarak büyük resmi görebilirim. Disleksi düşünme biçimim ayrıca beni insan ilişkileri iyi olan biri yapıyor; düşüncelerim hakkında etraflıca sohbet etmeyi severim. Bugün bile müşteriler ve çalışanlarla vakit geçirmeye, onların şirketlerimizin çalışma şekli hakkındaki düşüncelerini dinlemeye ve bunları daha iyi hale getirmek için onlardan geri bildirim almaya çok önem veririm.

En önemlisi, Öğrenci Dergisi aracılığıyla iş dünyasının dünyayı iyi yönde değiştirmek için bir araç olabileceğini kendime erken yaşta kanıtlamış oldum. Bu dergi, Vietnam Savaşı’nı protesto etmekten eğitimin durumu hakkında tartışmaya kadar gençlerin sesini duyurmak ve önemsedikleri konuları paylaşmak için tasarlanmıştı. Bu durum, Virgin’in marka amacı olan iş dünyasını iyi yönde değiştirmek konusunu şekillendirmeye yardımcı oldu.

Ne üzücü ki okullar ekip kurma sanatını, hayal gücünü ve yeniliği öğretmiyor. Çocuklara başarısızlığın değeri veya amacınızı nasıl bulacağınız öğretilmiyor. Gençler söyleyeceğini söyledi, artık okulların gençlere yetişme zamanı!

ANNE BAK ELLERİMİ BIRAKIYORUM!

Bu cümleyi en son söylediğimde, bisikletimi sürmeyi öğrenirken bir köy yolunda yalpalayarak ilerliyordum. Ama bu sefer benim adıma hem sürme hem öğrenme kısmını araba yapıyordu.

Virgin Hotels Londra’nın açılış partisine, Wayve sürücüsüz arabanın şoförlüğünde, tarz sahibi bir şekilde vardım. Wayve’nin yapay zekalı sürücüsüz arabalara yaklaşımı, piyasadaki diğer tüm örneklerden farklı. Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Alex Kendall, en gelişmiş makine öğrenme teknolojisini sürücüsüz arabaların dünyasına sokarak, veri ve deneyimlerle araba sürmeyi nasıl öğrendiklerini açıklamak için yolculuk sırasında bana katıldı. Yapay zekaya öncelik veren bu derin öğrenme yaklaşımı, yapay zekalı Wayve sürücüsünün araba sürmeyi daha çok bir insan gibi öğrenmesine imkân tanıyor: Görerek, yorumlayarak ve pahalı sensörlerle yüksek çözünürlüklü haritalara ihtiyaç duymadan daha önce görmediği, yeni ortamlara güvenli bir şekilde uyum sağlayarak. Bu da bu yaklaşımı, sürücüsüz araç endüstrisindeki en radikal ve ölçeklendirilebilir yaklaşımlardan biri olarak konumlandırıyor.

Wayve’nin vizyonu beni her zaman etkiledi. Virgin de 2020 yılında şirkete yatırım yaptı. Şirketin artan başarılarla gelişmekte olduğunu görmek güzel. Wayve, İngiltere merkezli bir start-up’tan İngiltere, ABD, Kanada, Japonya ve Almanya’da ofisleri bulunan önemli bir oyuncuya dönüştü. Teknolojilerini geliştirdiler, yatırımcılardan 1 milyar dolardan fazla fon topladılar, Uber ve Nissan gibi şirketlerle ortaklıklar gerçekleştirdiler. Bir arabanın kendi kendini sürdüğünü görmek cidden muhteşem bir şey ve bu teknolojiyi tüm dünyadaki arabalarda görebilmek için sabırsızlanıyorum. Yolculuk sırasında, Alex’e uzaya, çıktığımdan beri bu kadar çok “vay be” demediğimi söyledim. Wayve gerçekten hayat değiştirecek bir şey yaratmış. Nissan’ın 2027’den itibaren bu teknolojiyi kendi proPILOT teknolojisine eklemesiyle birlikte bu teknolojiyi yakında tüketici araçlarında görecek olmak heyecan verici.

Virgin’de her zaman tez canlı bir girişimcilik, yenilik ve pazarı altüst etme ruhu olmuştur. Devrim yaratma potansiyeline sahip çözümleri desteklemek şahane bir şey. Bazı icatlar her zaman bilim kurgu romanlarından fırlamış gibi görünecek. Benim için sürücüsüz arabalar da bunlardan biri.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz