- Anasayfa
- Yazarlar
- Sedef Seçkin Büyük
- Kimler geldi kimler geçti
Kimler geldi kimler geçti
Bu yıl Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasına girebilmek için gereken minimum ciro 267 milyon 477 bin TL oldu. Ancak bu çıtayı aşabilen şirketler, Capital500 listesine girebildi.
Bu yıl 16’ncı kez Capital500 özel sayımızı yayınlıyoruz. Türkiye’nin en büyük 500 özel şirketini ortaya koyan bu çalışmamız, geniş katılımıyla ve çıtasının yüksekliğiyle fark yaratmaya devam ediyor. Araştırmamıza katılan, verilerini yıllardır bizimle paylaşan tüm şirketlerimize katkıları için teşekkür ediyoruz.
Bu yıl Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasına girebilmek için gereken minimum ciro 267 milyon 477 bin TL oldu. Ancak bu çıtayı aşabilen şirketler, Capital500 listesine girebildi.
Listeye giren şirketlerin toplam cirosu, 2012’de 2011’e göre reel anlamda (GSYİH deflatörüyle enflasyonist etkilerden arındırıldığında) yüzde 2,7, nominal anlamda yüzde 9,7 arttı. Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin 2012 yılındaki kârı ise bir önceki yıla göre nominal anlamda yüzde 22,5, reel anlamda ise yüzde 14,7 yükseldi. Bu sonuçlar.
Türkiye’de iş dünyasının seçkin şirketlerinin verimlilik konusuna verdiği önemi açıkça ortaya koyuyor. Editör arkadaşlarımızdan Yasemin Erdoğan’ın Capital500 listelerinin 16 yılını analiz ederek hazırladığı araştırmayı da mutlaka okumanızı öneriyorum. Bu araştırma, Türkiye’de iş dünyasında “değişmeyen tek şeyin değişim” olduğunu çok net olarak ortaya koyuyor.
Yasemin Erdoğan, 16 yıl boyunca listeye giren, çıkan şirketleri analiz etti. Bu listeden “Kimler geldi, kimler geçti” diye sıkı bir araştırma yaptı. Sonuçlar, 16 yıl boyunca toplam 1.450 şirketin bu listelere girdiğini ortaya koyuyor.
Sıkı durun bu şirketlerden sadece 65 tanesi 16 yıl boyunca kesintisiz olarak listeye girmeyi başarabildi. Bu süreçte 15 yıl boyunca kesintisiz en büyük 500 arasında yer alabilen şirket sayısı 31, 14 kez listede görünebilenlerin sayısı ise sadece 26.
Yasemin Erdoğan, “Listede en çok hangi aralıktaki şirketler düşme riski taşıyor” sorusuna da yanıt aradı ve 16 yıl boyunca listede sadece 1 kez görünebilen ve ardından kaybolan 326 şirketi baz alarak bir analiz yaptı. Bu bize önemli bir ipucu veriyor.
Bu 326 şirket arasında ilk 50’de görünen ve kaybolan şirket sayısı 11. İlk 50-100 arasında bir yerlerde 1 kez görünüp düşen şirket sayısı ise 16. Sıralamada 101 ila 200 arasında 1 kez görünüp kaybolan şirket sayısı ise 33. Bunların arasında verilerini paylaşmaktan vazgeçen birkaç şirket var elbette.
Ancak çoğunluğu küçülme ve benzeri nedenlerle listede yer alamadı. Yani iş dünyasında “büyük olmak” yanına kurumsallaşma, globalleşme, rekabetçilik, yaratıcılık, itibar gibi değerler eklenmedikçe ayakta ve hayatta kalabilmek için yeterli değil...
Global piyasaların dalgalandığı bugünlerde Capital500 listesinden çıkan bu mesajların şirketler için değerli olduğunu, iyi okunması gerektiğini düşünüyorum.
Esen kalın,
Bu yıl Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasına girebilmek için gereken minimum ciro 267 milyon 477 bin TL oldu. Ancak bu çıtayı aşabilen şirketler, Capital500 listesine girebildi.
Listeye giren şirketlerin toplam cirosu, 2012’de 2011’e göre reel anlamda (GSYİH deflatörüyle enflasyonist etkilerden arındırıldığında) yüzde 2,7, nominal anlamda yüzde 9,7 arttı. Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin 2012 yılındaki kârı ise bir önceki yıla göre nominal anlamda yüzde 22,5, reel anlamda ise yüzde 14,7 yükseldi. Bu sonuçlar.
Türkiye’de iş dünyasının seçkin şirketlerinin verimlilik konusuna verdiği önemi açıkça ortaya koyuyor. Editör arkadaşlarımızdan Yasemin Erdoğan’ın Capital500 listelerinin 16 yılını analiz ederek hazırladığı araştırmayı da mutlaka okumanızı öneriyorum. Bu araştırma, Türkiye’de iş dünyasında “değişmeyen tek şeyin değişim” olduğunu çok net olarak ortaya koyuyor.
Yasemin Erdoğan, 16 yıl boyunca listeye giren, çıkan şirketleri analiz etti. Bu listeden “Kimler geldi, kimler geçti” diye sıkı bir araştırma yaptı. Sonuçlar, 16 yıl boyunca toplam 1.450 şirketin bu listelere girdiğini ortaya koyuyor.
Sıkı durun bu şirketlerden sadece 65 tanesi 16 yıl boyunca kesintisiz olarak listeye girmeyi başarabildi. Bu süreçte 15 yıl boyunca kesintisiz en büyük 500 arasında yer alabilen şirket sayısı 31, 14 kez listede görünebilenlerin sayısı ise sadece 26.
Yasemin Erdoğan, “Listede en çok hangi aralıktaki şirketler düşme riski taşıyor” sorusuna da yanıt aradı ve 16 yıl boyunca listede sadece 1 kez görünebilen ve ardından kaybolan 326 şirketi baz alarak bir analiz yaptı. Bu bize önemli bir ipucu veriyor.
Bu 326 şirket arasında ilk 50’de görünen ve kaybolan şirket sayısı 11. İlk 50-100 arasında bir yerlerde 1 kez görünüp düşen şirket sayısı ise 16. Sıralamada 101 ila 200 arasında 1 kez görünüp kaybolan şirket sayısı ise 33. Bunların arasında verilerini paylaşmaktan vazgeçen birkaç şirket var elbette.
Ancak çoğunluğu küçülme ve benzeri nedenlerle listede yer alamadı. Yani iş dünyasında “büyük olmak” yanına kurumsallaşma, globalleşme, rekabetçilik, yaratıcılık, itibar gibi değerler eklenmedikçe ayakta ve hayatta kalabilmek için yeterli değil...
Global piyasaların dalgalandığı bugünlerde Capital500 listesinden çıkan bu mesajların şirketler için değerli olduğunu, iyi okunması gerektiğini düşünüyorum.
Esen kalın,
