Bu yılın ikinci yarısındaki gelişmeler, Türkiye ekonomisi için bütçe açığı, enflasyon, faiz, kur gibi kritik ekonomik göstergeleri şekillendirecek. Yeni ekonomik program çerçevesinde ekonomi yönetiminin alacağı kararlar ve icraatları, yılın ikinci yarısı için belirleyici olacak. 2023’ün ikinci yarısında bizi ne gibi gelişmelerin beklediğini merakla öğrenmek isteyenler bu ay konjonktür sayfalarımızda yer alan Dr. Cem Çakmaklı’nın analizini mutlaka okumalı. Çakmaklı; deprem, seçim ve KKM’den kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle zaten kabarık olan bütçe açığının son günlerde döviz kurunda yaşanan yüzde 40’lara varan artış nedeniyle daha da yükseleceği konusunda uyarıda bulunuyor. Görünen o ki bu açığın telafisi için akaryakıt, tuvalet kağıdı gibi fiyat esnekliği düşük zorunlu tüketim mallarına getirilen vergileri yenileri takip edebilir. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre 2023 Haziran ayında enflasyon bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38,21 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 59,95 olarak gerçekleşti. Akademisyen ve ekonomistlerin oluşturduğu bağımsız bir grup olan ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu) ise haziran sonunda12 aylık enflasyonu yüzde 108,58 olarak açıkladı. Hangi açıklamaya inanıp hangisine göre hesap yapacağımıza karar vermek bize kalmış görünüyor. Ancak enflasyonun en iyimser tahminle dahi yüzde 40 olduğu bir konjonktürde, politika faizi oranı yüzde 17,5 olarak belirlenince pek çok ekonomist gibi Dr. Cem Çakmaklı da “Bu oranla sağlıklı bir para politikası yürütülemez” yorumunu yapıyor. Ekonometrik modellemeyle yapılan projeksiyona göre enflasyonun 2023 sonunda yüzde 70’lere ulaşması da şaşırtıcı olmayacak. Şu an okumakta olduğunuz ağustos sayımızda başta araştırmayı yürüten Berna Çorak olmak üzere ekip olarak büyük emeklerle hazırladığımız Capital500 Araştırması’nı yayınlıyoruz. Capital500, Türkiye’nin en büyük 500 şirketini ortaya koymakla kalmıyor, 37 farklı sektörün önde gelen oyuncularının 2022 gibi zor bir yılı nasıl geçirdiğini de sayıların diliyle anlatıyor. Pandemi sonrasında 2021’de 500 büyük şirketin cirosu reel olarak yüzde 23 artmıştı, 2022’de ise bu ciroları reel olarak sadece yüzde 10,7 düzeyinde büyüyebildi. 2021 yılında pandemi yılının baz etkisi nedeniyle reel olarak yüzde 108 artan 500 büyük şirketin kâr rakamı, 2022’de reel olarak yüzde 27,6 arttı. Apaçık görülüyor ki en büyük şirketlerimiz bile makul oranlarda büyümek, kârlılıklarını korumak ve artırabilmek için yıllardır sürdürdükleri sıkı mücadeleye devam ediyor. Enflasyon, kur, bütçe açığı, büyüme, kârlılık gibi endişelerden sıyrılıp inovasyonu, hızlı büyüyen teknoloji şirketlerimizi konuşabileceğimiz günlere ulaşmak dileğiyle… İyi okumalar.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?