Zor yıl nasıl yönetilecek?

Bu yıl iş dünyası hem yurt dışındaki gelişmelerden hem Türkiye’deki siyasi, jeopolitik ve ekonomik koşullardan kaynaklanan pek çok belirsizlik ve riskle göğüs göğüse gelecek. Türkiye’deki her ölçekten şirketi sıkı bir mücadele bekliyor. ABD Başkanı olarak yaptığı ilk konuşmasında sık sık “Önce ABD” vurgusu yapan Donald Trump’ın küresel ticaret savaşlarını ateşlendirip ateşlendirmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Ancak, başkanın kim olduğuna bakmaksızın bu yıl içinde faiz artırmaya hazırlanıyor. Beklentiler FED’in 2017’de 2-3 kez faiz artışı yapması yönünde. Bu da uluslararası konjonktürde doların değer kaybetmesi olasılığının düşük olacağı anlamına geliyor. Terör olayları ve uluslararası ilişkiler alanındaki gerginlikler de iş ve ekonomi dünyasına olumsuz yansıyor. Öte yandan Türkiye’yi büyük bir olasılıkla en geç nisan ayı içinde Türkiye’de başkanlık sistemini de kapsayan anayasa değişikliğine ilişkin bir referandum bekliyor. Bu konjonktürde iş dünyasının liderlerine ışık tutabilecek bir içerik hazırlamaya gayret ettik. Tüm şirketin gidişini yani bilançolarını nasıl takip edeceklerini, hangi konulara dikkat edeceklerini ve ne gibi stratejiler izleyeceklerini sorduk ve bu araştırmamızı “Bilançoya Sıkı Takip” başlığıyla kapağımıza taşıdık. Öyle görünüyor ki CEO’lar, bu zor yılda alacak takibinden müşteri kredibilitesi ölçümüne, kur riskinden stok seviyelerinin takibine her alanda zor döneme özel yeni kurallar, kriterler ve prensipler doğrultusunda bilançolarını yönetecek. Editörümüz Özlem Aydın Ayvacı’nın bu araştırmasında okuyan her yönetici kendi uğraştığı sorunların çözümüne ilişkin faydalanabileceği ipuçları bulabilir. Yazı İşleri Müdür Yardımcı’mız Nilüfer Gözütok Ünal ise yeni dönemde 20’den fazla sektörün kâr marjlarında son 5 yılda yaşanan erimeyi ve kârda yeni yaşam sınırını ortaya koyan bir araştırma yaptı. Capital’in 68’inci sayfasındaki “Kârda Yaşam Sınırı Aşılır Mı” başlıklı bu çalışmanın bulguları konjonktürün iyileşmemesi halinde marjların yaşam sınırının altına inme riskinin olduğunu ortaya koyuyor. 1994, 2001 gibi sayısız krizi yönetmekte iyi bir performans gösteren Türk iş dünyası, bu yılı da minimum kayıpla kapatmak için elinden geleni yapacak. Bu zor yılda tüm iş dünyasına kolaylıklar diliyorum, başaracaklarına inancım tam. İyi okumalar,