Artı Yaşam Kariyer - Jeffrey Pfeffer

“Çin’de Çalışmak Harika Bir Kariyer Fırsatı Olabilir”
Spor ürünleri perakendeciliği yapan bir şirkette ürün müdürü olarak çalışıyorum. Şirketin sahibi, Çin’deki ofisimizin başına geçmemi ve 4 yıl boyunca orada kalmamı teklif etti. Kariyerimi Türkiye’de mi yoksa Çin’de mi ilerletmem gerektiği konusunda kararsız kaldım. Geleceğim hakkındaki bir karara nasıl varabilirim ve sizin tavsiyeniz ne olur? (Gülce Yılmazel, 33).

Türkiye’de ve şirket merkezine yakın bir yerde çalışmakla Çin’de çalışmanın farklı avantaj ve dezavantajları olur. Bu konuda bir karara varırken, bunları anlamanız ve sonra da hem şirketinizin özel koşullarıyla hem de sizin düşündüğünüz kariyer çizgisiyle ilişkilerini kurmanız gerekir.

Yurtdışı Görevlerin Dezavantajları
Yurtdışı görevlendirmeleri, geçmişte, ciddi bir dezavantaj getiriyordu (hatta bugün bile getirebiliyor): Karar alıcılardan, üst yönetimden ve kariyer açısından büyük önem taşıyan enformel ağlardan uzaklık. Bir tür, “gözden uzak olanın gönülden de ırak olması” durumu… Bu sorunu hafifleştirmek için başvurabileceğiniz bazı araçlar ve özellikle de e-posta gönderme olanağı var. Çin görevini kabul etmeniz durumda, zaman zaman Türkiye’deki merkezinizi ziyaret etmeli ve Türkiye’deki üstlerinizi neler yapmakta olduğunuz ve işlerin nasıl gittiği konusunda düzenli olarak bilgilendirmelisiniz. Daha sık iletişim kurmanız, gözden uzak olmanızdan kaynaklanabilecek sorunları azaltabilir.

Çin’de Yükselen Yönetici Talebi
Diğer yandan, Çin’deki bir görevlendirme, kariyeriniz açısından iyi bir adım olacaktır. Her şeyden önce Çin, ciddi ölçülerde yönetici kıtlığı çekiyor. Üstelik Çin çok büyük ve çok hızlı büyüyen bir ekonomiye sahip. Pek çok şirket, üretim ve/veya satış tesislerini bu ülkeye taşıyacak ve orada deneyim sahibi olmanın getireceği avantajlar var. Çinliler, ilişkilere fazlasıyla önem verir ve görev süreniz boyunca Çinli şirket ve devlet yetkilileriyle yakın bağlantılar kurabilirsiniz. Yurtdışındaki deneyiminiz sizi yalnızca Çin’de değil başka yerlerde de daha pazarlanabilir kılacaktır.

Mükemmel Bir Gelişme İmkanı
İş dünyasının giderek küreselleşmekte olduğu, basmakalıp ama aynı zamanda da doğru bir ifade. Küresel deneyim, yönetsel basamakları tırmanmak isteyenler açısından her bugüne kadar olduğundan çok daha büyük bir önem kazanacak.

Ayrıca, farklı bir ortamda çalışmak, kaçınılmaz olarak, deneyimlerimizi zenginleştirir ve yeni koşullara ayak uydurma yeteneğimizi geliştirir. Bu nedenle, Çin’de bulunmanız, büyük olasılıkla, gelişiminiz açısından son derece yararlı bir deneyim olacaktır.

Şirket merkezinizle yakın ilişkilerinizi korumanız şartıyla, bu teklif, kariyeriniz açısından mükemmel bir fırsat gibi görünüyor.

İkramiye Sisteminiz Yeterince Şeffaf mı?
Bu yıl, ekonomik krizler nedeniyle çalışanlarımıza ikramiye ödeyemedik. Bunun şirketimizin performansı üzerinde ne gibi etkileri olabilir? Üst düzeylerdeki çalışanların maaşlarını artırmak mı daha uygun olur yoksa orta düzeylerdeki çalışanların maaşlarını artırmak mı? (Deniz Yardımcı/Ankara)

İkramiye ödenip ödenmemesinin ve ödenen ikramiyelerin miktarının şirket performansı üzerindeki etkisi bir dizi faktöre bağlıdır. Çoğu örnekte ikramiyelerle ilgili sık rastlanan sorunlardan biri, ne kadar ödeme yapılacağına ilişkin kararların alınması sürecinde keyfiliklerin bulunması ve bu sürecin çok saydam olmamasıdır. Eğer kârların belirli bir yüzdesinin ikramiye olarak paylaşılmasına dayalı bir sisteminiz varsa ve kârlar azaldığında ikramiyeler de azalıyorsa, herkes, ikramiyelerin neden ve hangi oranda azaldığını bilecektir. Dolayısıyla, ilk tavsiyem, ikramiye ödemelerinin ne şekilde belirlendiğine açıklık kazandırmanız.

İkincisi, pek çok şirkette, ikramiye ödemeleri, toplam ücret paketinin bir parçasını oluşturur ve maaşın bir bölümü olarak ödenmeleri beklentisi oluşur. Bu nedenle de, ikramiyelerin kaldırılması durumunda, ilgili şirketlerdeki maaşlar, pazarla karşılaştırıldığında, rekabetçi olma özelliklerini yitirir. Buradan hareketle yapılabilecek bir tavsiye, ikramiyelerin toplam ücret paketi içindeki paylarının sınırlandırılması ve çalışanların ikramiyelere çok fazla bel bağlamalarının önüne geçilmesidir.

Üçüncüsü, para, insanların işlerinden beklediklerinin yalnızca bir yönüdür. İyi bir liderlik, açık bir iletişim ve kararlar ve çalışma koşulları hakkında söz sahibi olmaları, insanları her durumda motive eder. Bu tür motivasyon faktörlerinin yokluğunda ise, ne kadar çok para öderseniz ödeyin, işe bağlılıkları ve motivasyonları azalacaktır. Dolayısıyla, insanların ne ölçüde özerk olduklarıyla, kararlar üzerinde ne kadar etkili olabildikleriyle ve nelerin neden olup bittiği konusunda bilgi sahibi olmalarıyla çok daha fazla ilgilenmelisiniz. İletişimi artırarak ve kararları keyfi olmaktan çıkararak, zorlu dönemlerde bile çalışanlarınızın motivasyonunu koruyabilirsiniz.

İkiz Bebeklerle Birlikte İşi İdare Etmenin Yolları
İşimde iddialı bir orta kademe yöneticiyim. Bir süre önce çocuk sahibi olmaya karar verdim. Şimdi ise mutlu biçimde ikiz bebek bekliyorum. Ancak bu beklenmedik durumu nasıl yönetebilirim diye endişelenmeye başladım. Doğumdan 5 ay sonra işe döneceğim. Zamanımı ve enerjimi nasıl yönetmeliyim? Kimlere danışmalı ve ne gibi destekler almalıyım? (Ayşen Aycan/İzmir)

Önemli bir geçiş dönemi yaşamak üzeresiniz ve ne yapmanız gerektiği, büyük ölçüde, sizin ve ailenizin önceliklerine bağlı olacaktır. Bazı insanların düşündüğünün aksine, her şeye aynı anda sahip olamazsınız. Birbirleriyle çelişen öncelikler arasında tercih yapmanız ve kariyeriniz ile çocuklarınıza görece hangi ölçülerde öncelik vereceğinize karar vermeniz gerekecek. Kuşkusuz, bu tür kararlar bir kez ve nihai olarak alınmaz; bir yandan bir anne diğer yandan da iddialı bir orta kademe yöneticisi olarak yaşam hakkındaki deneyimleriniz biriktikçe bu kararları gözden geçirmeniz gerekir.

İnsanların hem sağlıklı bir aile yaşantısına hem de başarılı bir kariyere sahip olmalarını sağlayan iyi uygulamalar yalnızca az sayıdaki İskandinav ülkesinde var. Bu nedenle, sınai açısından gelişmiş neredeyse tüm ülkelerde, doğum oranı, personel değiştirme oranının altında kalıyor. Kısmi süreli çalışma, esnek çalışma saatleri vb. esnek düzenlemeler sunan şirketlerde bile çalışanlar, bu tür seçenekleri kullanmaktan kaçınabiliyor. Çünkü bunlar, işlerine bağlılıklarının azaldığı şeklinde yorumlanabiliyor. İş ile aile arasındaki gerilimleri en aza indirecek bir yer bulmaya çalışmalısınız ama en iyi koşullarda bile, bazı özverilerde bulunmak zorunda kalacaksınız. Fiziksel açıdan iyi durumda olmanız ve daha az uykuyla yetinebilmeniz işlerinizi kolaylaştıracaktır. Dolayısıyla, yediklerinize daha fazla dikkat etmeniz ve egzersiz yapmanız önemlidir.

Araştırmaların sonuçları açık: İş arkadaşlarınızdan uzak kaldığınız süre ne kadar kısa olursa, uzun vadeli kariyer başarınız o ölçüde yüksek olacaktır. Bu nedenle, mümkün olan en hızlı şekilde işe dönmeniz önemlidir. Ailevi sorumluluklarınız nedeniyle, işlerinizi yüksek bir performans düzeyiyle yapmak için gerekli olandan daha fazla zaman harcamak istemeyeceksiniz. Dolayısıyla, daha verimli olmalı, işleri yaparken daha fazla beceri göstermeli, zamanı israf etmemek konusunda daha fazla kararlılık sergilemelisiniz. Bu kapsamda, verimsiz toplantılara ve sonuçları sınırlı görevlere daha az zaman ayırmalısınız.  Eğer işinizin yalnızca en önemli ve en etkili boyutlarına odaklanırsanız, muhtemelen, çok daha az zamanda ve çok daha az emek harcayarak aynı sonuçlara ulaşabilirsiniz. Bunun için işinizin hangi yönlerinin organizasyonunuz ve üstleriniz açısından daha önemli olduğunu saptamanız ve bunları merkeze yerleştirmeniz gerekir. Ayrıca, işlerinizi yapmanız açısından işyerinizdeki hangi kişilerin daha önemli olduğunu saptamanız ve daha çok onlarla zaman geçirmeniz de yararlı olacaktır. Daha basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, işinizi yapmanızı kolaylaştırmayan faaliyetlerden, iş ilişkilerinden ve başka şeylerden kurtulmalısınız.

Son olarak, iyi bir destekçi ağına sahip olmanız da önemli. Şirketinizdeki, sektörünüzdeki ve çalıştığınız birimdeki işleriyle çocuk bakma sorumluluklarını dengeleyen kişilerle buluşmaya, onlardan öğrenmeye ve onlardan sosyal destek almaya çalışmalısınız. Hem işleriyle hem de aileleriyle ilgili ağır yükümlülükler altına giren insanlar, çoğu zaman, dışarıdaki yaşamı bir yana bırakır. Bu da çok kötü bir şeydir, çünkü başkalarıyla kuracağınız ağlar sayesinde, sizin açınızdan çok daha iyi olabilecek işleri ve işyerlerini keşfedebilir, size pek çok konuda yardım edebilecek olan kişilerle tanışabilirsiniz.